Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/438 E. 2022/1103 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/438 Esas
KARAR NO : 2022/1103
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02.01.2023

Mahkememizde görülmekte olan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle ; müvekkili şirketin davalıdan su temin ettiği, ödemelerini düzenli olarak yaptığını ve davalıya borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket özel hastane işletmesi olmakla su bedellerini ödemediği takdirde suyun kesilmesi halinde faaliyetlerini yürütemeyeceği duruma geleceğinden ödeme yapmak zorunda olduğu, müvekkili şirkete davalı tarafından kesilen faturaların içeriğinin incelenmesinden yüksek fatura bedellerinin ödendiğinin fark edildiği, faturalarda yer alan kalemler tek tek araştırıldığında yasal mevzuat gereğince bir takım kalemlerin olması gerekenden yüksek olarak faturaya yansıdığının tespit edildiği, müvekkilinin 2016 yılının Haziran ayından davanın açılış tarihi olan 2021 yılının Haziran ayına kadar olan tüm faturalar incelendiğinde usul ve esaslara aykırı olarak fazla tahsilat yapıldığı, … Belediyesi’nin 2016-2021 tarihleri arasında katı atık tarife cetvelleri incelendiğinde müvekkilinin aylık ortalama ne kadar katı atık ortaya çıkardığı ve buna ilişkin maliyetlerin belirlenmesine rağmen müvekkiline bu durumun tebliğ edilmediği, … Belediyesi tarafından belirlenen rakamların gerçeği yansıtmadığı ve afaki olduğundan bahisle müvekkili tarafından davalıya ödenmek zorunda kalınan 100.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; müvekkili idarenin katı atık bedellerinde sadece aracılık yaptığı, bu nedenle husumetin müvekkili idareye yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca davacının sebepsiz zenginleşmeden doğan taleplerinin de zamanaşımına uğradığı, katı atık bedellerini tarifelendirme ve hizmet verme yetkisi olmayan dava ile iadesi istenen bedelden müvekkilinin hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’ndan 2016 ve 2021 yılı Haziran ayları arasında ilçelere göre hane bazında uygulanan aylık transfer ve bertaraf tarifeleri istenilmiş olup, gelen 20.10.2021 tarihli cevabi yazı delil olarak dosyaya eklenmiştir.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, makina mühendisi bilirkişi … ve mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 29.07.2022 tarihli raporda; davalı kurumca davacı şirkete dava konusu 2016 Haziran – 2021 Haziran dönemlerinde düzenlenen faturalarda tahakkuk ettirilen evsel katı atık toplama bedellerinin bazı aylarda Evsel Katı Atık Ücret Tarifesinden daha düşük tutarda tahakkuk ettirildiği, tarifenin altında kalan bazı ayların farklarının ilerleyen dönemlerdeki faturalara yansıtılmak suretiyle tarifeye göre eksik tahakkuk edilen dönem farklarının kapatıldığı, ancak dava konusu dönemlerde tahakkuk edilen evsel katı atık toplama bedellerinin dönemsel olarak toplamda tarife bedelleri ile örtüştüğü, tarifenin üzerinde bir tahakkuk olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 31.10.2022 tarihli ek raporda kök rapordaki görüşler muhafaza edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ – KABUL :
Dava : davalı tarafça olması gerekenden yüksek tutarda fatura düzenlendiği iddiası ile fazladan tahsil edildiği iddia olunan tutarın davalıdan tahsili istemine yönelik istirdat davasıdır.
Davacı vekili, davacı şirketin İzmir … ilçesinde davalıdan abonelik suretiyle su temin ettiği, müvekkili şirkete davalı İZSU tarafından düzenlenen faturalar incelendiğinde davalı tarafça olması gerekenden yüksek fatura düzenlendiğinin fark edildiği, faturalar içeriği tek tek incelendiğinde yasal mevzuat gereğince bir takım kalemlerin olması gerekenden yüksek olarak düzenlendiğinin tespit edildiği, bu kapsamda davacının 2016 yılının Haziran ayından davanın açılış tarihi olan 2021 yılının Haziran ayına kadar olan tüm faturalarında usul ve esaslara aykırı olarak fazladan tahsilat yapıldığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL’nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, davalının katı atık bedellerinin tahsilinde sadece aracılık yaptığı, bu sebeple husumetin davalıya yöneltilmesinin yerinde olmadığı, ayrıca iş bu davanın zamanaşımına uğradığı yasa hükümleri gereğince tarifeleri belirleme yetkisinin evsel katı atık toplama bedeli için ilçe belediyeleri, evsel katı atık bertaraf bedeli için büyükşehir belediyesi olup Belediye Meclislerince grup ve tablo oluşturularak belirlenen tutarların davalı idareye gönderildiği ve idare tarafından yönetmeliğin 22.maddesine göre su faturalarına yansıtılarak tahsil edilmekte olduğu, su faturaları ile birlikte tahsil edilen “evsel katı atık toplama bedelleri” ilgili ilçe belediyelerine, “evsel katı atık bertaraf bedelleri” ise büyükşehir belediyesine aktarılmakta olduğu, bu kapsamda davalı idarenin katı atık bedelini düzenleyen yasal mevzuat hükümleri gereğince söz konusu bedellerin tahsilinde sadece aracılık görevlerini yerine getirdiği, bu şekilde doğrudan katı atık bedellerini tarifelendirme ve hizmet verme yetkisi olmayan dava ile iadesi istenen bedelden davalının hiçbir sorumluluğu bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı tarafça düzenlenen su faturalarında katı atık tarifelerine göre davacı tarafça iddia edildiği şekilde fazladan tahsilat yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda davacının istirdat isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı vekilince cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, taraflar arasında abonelikten kaynaklı sözleşmesel ilişki bulunması nedeniyle iş bu davada TBK 146.maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmasının gerektiği düşünülmekle davanın açılış tarihi dikkate alınarak davalı vekilinin zamanaşımı def’inin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur. Yine davalı tarafça her ne kadar husumet itirazında bulunulmuş ise de, faturaların davalı tarafça düzenlenmiş olması nedeniyle davalı vekilinin husumete ilişkin itirazı da yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kök ve ek raporda sonuç olarak; davalı kurumca davacı şirkete dava konusu 2016 Haziran – 2021 Haziran dönemlerinde düzenlenen faturalarda tahakkuk ettirilen evsel katı atık toplama bedellerinin bazı aylarda Evsel Katı Atık Ücret Tarifesinden daha düşük tutarda tahakkuk ettirildiği, tarifenin altında kalan bazı ayların farklarının ilerleyen dönemdeki faturalara yansıtılmak suretiyle tarifeye göre eksik tahakkuk ettirilen dönem farklarının kapatıldığı, ancak dava konusu dönemlerde tahakkuk eden evsel katı atık toplama bedellerinin dönemsel olarak toplamda tarife bedelleri ile örtüştüğü, tarifenin üzerinde bir tahakkuk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen iş bu rapor mahkememizce aynen benimsenerek hükme esas alınmış olup, bu kapsamda bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı tarafça düzenlenen faturalarda Evsel Katı Atık Ücret Tarifesi’nin üzerinde bir tahakkuk bulunmadığı tespit edilmiş olmadığından davacının istirdat isteminin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 1.707,75 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.627,05 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı vekili ve ihbar olunan … Büyükşehir Belediyesi vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/12/2022

Katip

Hakim