Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/429 E. 2023/389 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/429
KARAR NO : 2023/389
MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/06/2021
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İZMİR …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/06/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
MAHKEMEMİZ ANA DOSYASI OLAN 2021/429 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını …. numaralı poliçe ile temin ettiği … plakalı araç ile park halinde bulunan … plakalı araç, 16.04.2020 tarihinde, çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karışmıştır. İşbu kaza neticesinde …. plakalı araçta maddi hasar meydana geldiği, kaza sonrasında kolluk tarafından yapılan araştırma ve araçlar üzerinde yapılan incelemede müvekkil şirketin ZMSS temin ettiği davalının aracının yine davalının idaresinde iken olay yerinden herhangi bir gerekçe bulunmadan ayrıldığı, aracını dahi olay yerinde bıraktığı, trafik kazalarından kaynaklanan hasarlara sebebiyet veren sürücü olay yerini terk etmiş ise, hak sahiplerine ödenen bedeli, sigortacı sigortalısına rücu edebileceği, Davalı, sigorta sözleşmesine, meri kanunlara ve ZMSS Genel Şartlarına aykırı davranmak suretiyle, kazadan sonra firar ettiğinden aracının sigortacısı olan müvekkil şirkete karşı sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takibe geçildiği, davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz edildiğini, beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … dava dosyasına cevap dilekçesi sunmamıştır.
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İZMİR 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/519 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını (ZMSS) … numaralı poliçe ile temin ettiği … plakalı araç ile park halinde bulunan … plakalı aracın 16.04.2020 tarihinde, çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, İşbu kaza neticesinde …. plakalı araçta maddi hasar meydana geldiğini, kaza sonrasında kolluk tarafından yapılan araştırma ve araçlar üzerinde yapılan incelemede; davacı şirketin ZMSS temin ettiği davalının aracının yine davalının idaresinde iken olay yerinden herhangi bir gerekçe bulunmadan ayrıldığını, aracını dahi olay yerinde bıraktığının tespit edildiğini, işbu kazaya ilişkin Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturma yapılıp yapılmadığının davacı şirket tarafından bilinmediğini, mezkur kazanın, davalının tam kusuru ile meydana geldiğini, dava dışı mağdurun aracında meydana gelen bağımsız eksper incelemesi ile tespit edilen zarara binaen 6.357,19 TL değer kaybı 23.07.2020 tarihinde (zarar görene), 20.762,16-TL olarak tespit edilen hasar tutarının 18.939,00 TL 26.08.2020 tarihinde (karşı aracın sigorta şirketine) olmak üzere toplam 25.296,19 TL ödenerek zararın tazmin edildiğini, davacı şirket tarafından 1.823,00-TL.sı daha yapılan ödemeye ilişkin olduğunu, yetkili resmi görevliler tarafından, kazaya sebebiyet veren sigortalı aracın sürücüsünün kazaya sebebiyet verdikten sonra, aracını olay yerinde bırakarak olay yerini terk ettiğinin açıkça tespit edildiğini, 2918 sayılı KTK 95. Maddesi ve MAZMSS Genel Şartlarının B.4/f bendi hükümleri uyarınca, trafik kazalarından kaynaklanan hasarlara sebebiyet veren sürücü olay yerini terk etmiş ise, hak sahiplerine ödenen bedeli, sigortacı sigortalısına rücu edebilir olduğunu, işbu sebepler ile belirtilen alacağın tahsili için İzmir …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, fakat davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz edildiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … dava dosyasına cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, icra müdürlüğü dosyasında yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi ve davacının alacaklı olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Adli Trafik Uzmanı … ve Otomotiv Uzmanı Makine Mühendisi …’in 28/02/2022 Tarihli Bilirkişi Heyeti Kök Raporunda; Davalının maliki olduğu … plaka sayılı aracı kullanan dava dışı sürücü …’ın 2918 sayılı KTK nın 47/d ve 52/1-b maddelerini ihlal etmekle kazanın oluşumuna etken olduğu, … plaka sayılı dava dışı araç yol üzerinde seyreden araçların seyir yönünü etkilemeden yolun kenarında park halinde bulunurken, kazanın oluşumuna etken olmadığı, davaya konu … plakalı aracın hasar bedelinin 18.943,71TL, değer kaybının 3.500,00TL olarak hesaplandığı beyan edilmiştir.
Adli Trafik Uzmanı … ve Otomotiv Uzmanı Makine Mühendisi …’in 21/04/2022 Tarihli Bilirkişi Heyeti Ek Raporunda; Değer kaybı hesaplamasının hasara uygun ve isabetli olduğu, kök rapordaki görüşlerinin devam ettiği, davaya konu … plakalı aracın hasar bedelinin 20.766,68 TL, değer kaybı bedelinin ise 3.500,00 TL olarak hesaplandığı beyan edilmiştir.
2004 sayılı yasanın 67. Maddesinde itirazın iptali aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
İtirazın iptali
Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
6100 sayılı yasanın 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Hukuki dinlenilme hakkı
MADDE 27- Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.
6100 sayılı yasanın ispat hakkı ve ispat yüküne ilişkin hükümleri aşağıdaki gibidir.
İspat hakkı
MADDE 189- Taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir.
Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.
Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat olunamaz.
Bir vakıanın ispatı için gösterilen delilin caiz olup olmadığına mahkemece karar verilir.
İspat yükü
MADDE 190- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
Hukuki dinlenilme hakkı, çekişmeli veya çekişmesiz bütün yargılama işlemleri ve icra ve iflas takipleri, tahkim , geçici hukuki korumalar, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ve benzeri bütün iş ve işlemler bakımından geçerli bir ilkedir. 6100 sayılı yasada adil yargılanma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak ispat hakkı sınırlarıyla birlikte düzenlenmiştir. İspat hakkı, iddia ve savunmanın delillendirilmesini ve mahkemenin, yasal engel bulunmadıkça bu delilleri inceleyerek değerlendirmesi zorunluluğunu içerir. İspatın konusu vakıalardır. Vakıalar dışındaki hususlar ispatın konusu olamaz. Delilin, o vakıa hakkında dinlenebilir delil olup olmadığına Hakim karar verir. İspatın konusunu oluşturan vakıalar, uyuşmazlığı çözümünde etkili olabilecek, tarafların üzerinde anlaşamadıkları, çekişmeli vakıalar olmalıdır. Herkesçe bilinen vakıalar ile ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz. Çekişmeli sayılmadıkları için de ispata konu edilemezler. Her davada olduğu gibi, itirazın iptali davalarında da ispat yükü büyük önem taşır. Kendisine ispat yükü düşen taraf bunu yerine getirmezse, açtığı ya da aleyhine açılan davayı kaybeder. 4721 sayılı yasanın 6. Maddesine göre; ”kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. İtirazın iptali davalarında, davacının davalı ile aralarında mevcut olduğunu iddia ettiği hukuki ilişkiyi ve buna dayanarak borcun varlığını ispat etmesi bu yönde delil göstererek ispat hakkını kullanması gerekir. Bu davalarda davalı ise borcunun olmadığını yahut ödediğini, borcu bulunmakla birlikte maddi hukuka ilişkin ya da usul hukukuna ilişkin sebeplerden dolayı borcu ödeme zorunluluğunun bulunmadığını, kendisinin, davacının iddia ettiği ilgili hukuki ilişkinin tarafı olmadığı gibi hususları ispat etmek bu yönde savunmalarını delillendirmek zorundadır.
2004 sayılı yasanın 67. Maddesi gereğince itirazın mahkemede iptali için alacaklının adi(ilamsız genel) haciz yoluyla takibe veya kambiyo senetlerine dayanan haciz yoluyla takibe ya da taşınır yahut taşınmaz rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe girişmiş olması gerekir.
İtirazın iptali davası ancak para alacağına ilişkin ilamsız takiplerde açılabilir.
İtirazın iptali davası, borçlunun itiraz etmiş olduğu takip konusu alacağın tahsiline yönelik bir eda davasıdır. Mahkemenin dava sonucunda vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. Bundan dolayı davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmediği, itiraz sebeplerini de itirazın iptali davasında ileri sürebilir.
İtirazın iptali davasının açılacağı; itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıllık süre, dava şartlarından ve hak düşürücü süre niteliğinde olup, resen dikkate alınması ve 2004 sayılı yasanın 19. Maddesi hükmüne göre hesaplanması gerekir.
İtirazın iptali davasında davalı borçlu dava dilekçesini tebellüğ ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde vereceği cevap dilekçesinde evvelce ödeme emrine itiraz ederken ileri sürdüğü itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Davalı, ödeme emrine itiraz ederken mevcut olduğu halde ileri sürmediği itiraz sebeplerini de ilk defa itirazın iptali davasında verdiği cevap dilekçesinde ileri sürebilir.
İtirazın iptali davasında, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, davacı alacaklı, davalı borçlu tarafından itiraz edilen takip konusu alacağının varlığını ve miktarını genel hükümlere göre ispatla yükümlüdür. İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz.
Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır.
İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir.
İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır.
İtirazın iptali sonunda, dava konusu alacağın varlığı ve miktarı sabit olursa mahkeme davayı kabul ve itirazı iptal eder. Ayrıca mahkeme, davacının dava dilekçesinde tazminat da talep etmiş olması halinde, davalı borçluyu hüküm altına alınan alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum eder. İcra inkar tazminatı, anapara üzerinden hesaplanır. Davalı borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine evvelce itiraz ettiği alacağı, ilk duruşmada kabul etmiş olması, icra inkar tazminatına mahkumiyetten kurtulmasını gerektirmez.
Dava sonunda hükmedilen alacağın %20’si oranındaki tazminata karar verilebilmesi için davacı alacaklının zararının varlığı ve miktarını ispat etmesi gerekmez. Kanun koyucu, davalı borçlunun itirazının iptali halinde, itiraz sebebiyle davacı alacaklının zarara uğramış olduğunu kabul ederek, davacının dava dilekçesinde sadece talep etmiş olmasını davalı borçlunun hükmedilen meblağın en az %20’ si oranında bir tazminata mahkum edilebilmesi için yeterli görmüştür.
Davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun usulüne uygun bir şekilde borca itiraz etmek suretiyle takibin durmuş olması yeterli olup, borcu itiraz sebebi önemli değildir. Yine davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için 2004 sayılı yasanın 67. Maddesi gereği süresinde itirazın iptali davası açılmış olması, davacı alacaklının dava dilekçesinde talep sonucunda icra inkar tazminatını istemiş olması, davanın alacaklı lehine kabulüne karar verilmiş olması, davalı borçlunun takip tarihi itibarıyla itirazında haksız olması gerekir. İtirazın iptal edilmiş olması, itirazın haksız olduğunu göstermez. İtiraz iptal edilmiş olmasına rağmen davalı borçlu haklı ise tazminata mahkum edilmez. Hem itiraz iptal edilmiş ve hem de itirazın haksız olduğu sonucuna varılmışsa, diğer yukarıda anılı şartlarında varlığı halinde icra inkar tazminatına hükmedilir. İtirazın haksız sayılabilmesi için, takip konusu alacağın doğduğu anda varlığı ve miktarı itibarıyla taraflar arasında likit olması gerekir. Takip konusu alacağın varlığı, miktarının belirlenmesi hakim kararını gerektirmemeli muhtacı muhakeme olmamalıdır. Takip konusu alacak yapılacak basit bir hesaplama ile belirli bir hale gelebilecek ise bu alacak da likit sayılır. Dava açıldıktan sonra takibe konu edilen borcun ödenmiş olması hali, borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine engel değildir. Son olarak davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun kötü niyetli olması gerekmez.
İtirazın iptali davasının reddi halinde ise, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, davalının cevap dilekçesinin talep sonucunda icra inkar tazminatı talep etmeli, davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunun sabit olması gerekir. Davacının haksız ve kötü niyetli olmasından kasıt ise bir alacağı olmadığını bildiği halde, icra takibine girişmiş olmasıdır.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında birlikte değerlendirildiğinde, 16/04/2020 tarihinden davalı tarafında karıştığı trafik kazasından dolayı, davacı sigorta şirketince davalının kaza mahallini terk etmesinden dolayı dava dışı kazaya karışan araç sürücüsüne ödediği tazminat dolayısıyla rücu isteminde bulunduğu, mahkememiz birleşen dosyası yönünden de davacının aynı nedene dayalı olarak başkaca yaptığı ödemeden kaynaklı olarak rücu isteminde bulunduğu, davalının kaza mahallini terk ettiğinin kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında tespit edildiği, bu haliyle davacı tarafı açısından davalı sigortalısına rücu şartlarının oluştuğu, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalının meydana gelen kazanın oluşumuna kusurlu davranışı ile %100 oranında etki ettiği, hasar dosyası içeriğindeki evrakların incelenmesi neticesinde davacı tarafın dava dışı araç sürücüsünü kaza sebebiyle ödemesi gerekli tazminat miktarlarının tespitinin yapıldığı, ancak davacı şirketin her ne kadar dava dışı sürücüye yaptığı ödemelerin belgelerini sunmuşsa da tazminatı miktarının likit olmadığı, muhakemeye, tespite muhtaç olduğu anlaşılmakla icra takibinde istenilen faiz hesaplamaları mahkememizce basit matematik hesabı yapılmak suretiyle tespit edilmiş ve her iki davanın da bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
A-MAHKEMEMİZ ANA DOSYASI OLAN 2021/429 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2-İzmir …İcra … Esas sayılı dosyasında, 22.439,00 TL asıl alacak, 619,64 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağı olmak üzere 23.058,64 TL yönünden İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
3-İcra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Alınması gerekli olan 1.575,13 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 314,33 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 1.260,80 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 314,33 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 401,00 TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplamda 2.274,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi maddesine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
B-MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İZMİR 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/519 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
3-İcra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Alınması gerekli olan 179,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 99,20 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı, olmak üzere toplamda 161,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi maddesine göre 1.892,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde yatırana İADESİNE
Dair, birleşen dosya yönünden miktar bakımından kesin, ana dosya yönünden6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır