Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/425 E. 2022/781 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/425 Esas
KARAR NO : 2022/781

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/06/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkili, İzmir Bostanlı’da bulunan Turpa Bostanlı isimli emlakçılık işletmesini davalı ve davalının dava dışı ortağı…’ın yönlendirmesiyle eski işletmecisinden yatırım amacıyla devraldığı, daha sonra taraflar arasında düzenlenen İşyeri Devir Sözleşmesine istinaden borçlular tarafından 150.000 TL bedel üzerinden davalı tarafından düzenlenen senet köyüniyetle düzenleme tarihi ödeme tarihinden sonraki bir tarih olacak şekilde kasten yer değiştirildiği, müvekkili tarafından bu durumun fark edilmeden imzalandığı, müvekkili daha sonrasında icra takibi başlattığı, ancak davalı tarafından itiraz edilerek takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; öncelikle iş bu davada yetkili mahkemelerin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiği, taraflar arasında imza altına alınan sözleşme ve müvekkili ile dayısı tarafından keşide edilen senet, emlak işletmesinin devrinde davacı …’in iş bu işletme ile ortaklık bağının kendi isteği üzerine sonlandırılması neticesinde imzalandığı, dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı, sözleşmenin düzenlenmesinden sonra müvekkili tarafından 20.000,00 TL ve 2018 yılının Aralık ayında ise 12.000,00 TL olmak üzere toplamda 32.000,00 TL’lik ödemenin davacı tarafa yapıldığı, davacı tarafın müvekkiline verdiği taahhütleri yerine getirmeyerek işletmeye zarar vermek amacıyla hareketlerde bulunduğu, bu nedenle davacının işletme aleyhine hareket etmesi ve sözleşmeye konu işletmenin bulunduğu yer hakkında yıkım kararı alınması nedeniyle kontratın geçersiz hale geldiğinden bahisle açılan davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı tarafça davalı … ve dava dışı …….hakkında 23.01.2019 tarihinde 19.01.2018 tanzim tarihli, 26.11.2018 vade tarihli 150.000,00 TL’lik bonodan dolayı 118.000,00 TL asıl alacak ve 3.656,38 TL temerrüt faizi olmak üzere toplamda 121.656,38 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında ………Pazarlama Tic. Ltd. Şti.’ye müzekkere yazılmasına karar verilmiş olup, gelen 30.06.2022 tarihli cevabi yazı dosyaya delil olarak eklenmitir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle, davacının davaya konu “Turpa Bostanlı” isimli emlakçılık işletmesini 19.11.2018 tarihli iş yeri devir sözleşmesi ile 150.000 TL bedelle davalı borçlu …’e devrettiği, devir bedeli olan 150.000 TL için de borçlusunun davalı …, kefilinin ise……olduğu 19.11.2018 keşide tarihli 05.11.2018 vade tarihli 150.000 TL’lik senedin düzenlenerek davacıya verildiğini, ancak taraflar arasındaki 19.11.2018 tarihli iş yeri devir sözleşmesine istinaden davalı borçlu tarafından davacıya verilen 150.000 TL’lik senedin kötüniyetli olarak düzenleme tarihinin vade tarihinden sonraki bir tarih olacak şekilde keşide edilmiş olduğunu, bu durumun davacı tarafça senedin imzalanması sırasında fark edilmediğini, bu nedenle senedin kambiyo vasfını kazanmayarak adi yazılı bir senet olarak düzenlendiğini, iş bu senedin düzenlemesinden sonra davalı tarafça toplam 32.000 TL ödeme yapıldığı, ancak bakiyesi olan 118.000 TL’nin ödenmediğinden bahisle bu alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında İzmir 8.İcra Dairesi’nin …… Esas sayılı icra takip dosyasıyla davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığından bahisle davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptaliyle icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, tarafların tacir olmaması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemelerinin iş bu davada görevli olmadığı gibi uyuşmazlığa konu işletmenin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı alanı içerisinde kalması nedeniyle yetkili mahkemelerin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, davaya konu işletmenin eski sahibi …….’ndan bizzat davacı nam ve hesabına satın alındığı, taraflar arasında imza altına alınan sözleşme ve davalı tarafça keşide edilen adi yazılı senedin emlak işletmesinin devrinde davacının iş bu işletmeyle ortaklık bağının kendi isteği üzerine sonlandırılması neticesinde düzenlendiği ve imzalandığı, iş bu sözleşmeye “Senet ödenmediği takdirde iş yeri devredilecektir” maddesinin eklendiği ve davacı tarafından da bu durumun kabul edilerek imzalandığı, davalı tarafça davacıya toplamda 32.000 TL ödeme yapıldığı, davacının davalıyı iş yerinin devri konusunda temerrüde düşürecek herhangi bir işlem yapmadığı doğrudan icra takibi başlattığı, bu nedenle davacı tarafça öncelikle iş yerinin devri hususunda hukuki süreç başlatılmadan davaya konu adi belge niteliğinde düzenlenen senedin tahsili yoluna gidilmesinin yerinde olmadığından bahisle açılan davanın reddine, davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde mahkememizin işbu davada görevli olmadığı yönünde itiraz ileri sürülmüş ise de, mahkememizce yapılan yargılama sırasında 24.05.2022 tarihli celsede işbu davanın konusu işletmenin devrine ilişkin ihtilaftan kaynaklanmış olması nedeniyle TTK 4.maddesi gereğince mutlak dava niteliğinde bulunduğu düşünülmekle davalı vekilinin göreve ilişkin itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. Yine davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde her ne kadar uyuşmazlığa konu işletmenin Karşıyaka İlçesi sınırları içerisinde bulunması nedeniyle yetkili mahkemelerin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu yönünde mahkememizin yetkisine karşı yetki itirazında bulunulmuş ise de, davanın bir miktar para alacağına ilişkin olarak davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup, davacının dava dilekçesinde bildirilen adresinin mahkememiz yargı alanı içerisinde bulunması nedeniyle TBK 89.maddesi gereğince davalının yetki itirazının reddine karar verilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davaya konu İzmir 8.İcra Dairesi’nin ….Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden 19.11.2018 düzenleme tarihli ve 150.000 TL bedelli bonodan dolayı 118.000 TL asıl alacak, 3.656,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 121.656,38 TL üzerinden davacı tarafça davalı hakkında ilamsız icra takibinin başlatıldığı görülmüştür.
İcra takip dosyasına konu senedin incelenmesinden, 19.11.2018 düzenleme , 05.11.2018 vade tarihli 150.000 TL bedelli senet olduğu, iş bu senette davalı …’ün keşideci, davacı …’in lehtar olarak gösterildiği görülmüştür.
Yine davacı vekili tarafından dava dilekçesi içeriğinde belirtilen ve dava dilekçesi ekine bir sureti eklenen “Sözleşmedir” başlıklı 19.11.2018 tarihli belgenin incelenmesinden taraflarının davacı … ve davalı … olarak gösterildiği, iş bu belgenin her iki tarafça imzalandığı, ayrıca şahit kefil olarak da dava dışı ….’in gösterildiği, yine sözleşme metninin altında “İş bu sözleşmeyi hiçbir baskı altında kalmadan imzaladım. …” şeklindeki el yazısıyla yazılan ibarenin davalı tarafça imzalandığı, sözleşmenin içeriğinde ise “….. No:…. Bostanlı/İZMİR adresindeki……. Emlak İşletmesine karşılık, …’in devir almış olduğu iş yerinin …’e devredilmesi karşılığında …’den 05.11.2018 tarihli senet …’e elden teslim edilmiştir. Verilen senet 150.000 TL (yüz elli bin) tutarında Turpa isim hakkı ve ofis malzemeleri için verilmiştir. Senet ödenmediği takdirde bahsi geçen iş yeri sorgusuz sualsiz …’e devredilecektir.” ibaresinin bulunduğu görülmüştür.
Davaya konu icra takip dosyasına konu senedin incelenmesinden düzenleme tarihinin 19.11.2018, vade tarihinin ise düzenleme tarihinden daha önceki tarih olan 05.11.2018 tarihi olması nedeniyle iş bu belgenin kambiyo vasfında olmadığı, adiyen düzenlenmiş belge niteliğinde olduğu mahkememizce kabul edilmiş olup, iş bu senet altında keşideci olarak yer alan davalı …’ün senette adına atılan imza ile ilgili olarak herhangi bir imza inkarının bulunmadığı dosya kapsamı belgeler ve davalı tarafça sunulan dilekçelerle sabittir. Yine dosyada bir sureti bulunan ve davacı tarafça dayanak olarak gösterilen 19.11.2018 tarihli el yazısı ile yazılmış “Sözleşmedir” başlıklı belge altında davacı ve davalıya atfen atılan imzaların her iki tarafça inkar edilmediği dosya kapsamı belgeler ve taraf vekillerince sunulan belgelerle sabittir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, tüm dosya kapsamı belgeler ve icra takip dosyası içeriğinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, taraflarca imzası inkar edilmeyen “Sözleşmedir” başlıklı 19.11.2018 tarihli sözleşme gereğince, sözleşme içeriğindeki işletmenin davacı tarafça davalıya devri karşılığında takip ve davaya konu senedin davalı tarafça davacıya düzenlenerek verildiği, iş bu senet karşılığında davalı tarafça davacıya toplamda 32.000 TL’lik ödeme yapıldığı dosya kapsamı belgelerle sabittir. Her ne kadar taraflar arasında imzası inkar edilmeyen 19.11.2018 tarihli sözleşmenin içeriğinde geçen işletmenin devri ile ilgili olarak davalı tarafça düzenlenerek davacıya teslim edilen 150.000 TL’lik senedin vade tarihinin düzenleme tarihinden önceki bir tarih olarak senet metnine yazılmış olması nedeniyle iş bu senedin kambiyo vasfı taşımadığı kabul edilmiş ise de, taraflarca imzası inkar edilmeyen ve taraflar arasında düzenlendiği sabit olan 19.11.2018 tarihli sözleşmede 150.000 TL’lik iş bu senedin, davaya konu işletmenin isim hakkı ve ofisteki malzemelerin davacı tarafça davalıya devir bedeli olarak davalı tarafça davacıya verildiği hususu sabit olduğundan, imzası taraflarca kabul edilen 19.11.2018 tarihli sözleşme kapsamında takip tarihi itibariyle tarafların kabulünde olan 32.000 TL ödeme mahsup edildiğinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle(150.000 TL – 32.000 TL=) 118.000 TL bakiye asıl alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Her ne kadar takip talepnamesinde asıl alacak yanında davacı tarafça ayrıca 3.656,38 TL işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de, davadan evvel davacı tarafça davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge dosyaya sunulmadığından davacı tarafın takip talepnamesindeki işlemiş faize ilişkin isteminin yerinde olmadığı düşünülmüştür.
Her ne kadar davalı tarafça işbu davada tanık dinletme isteminde bulunulmuş ise de, dosyada bir sureti bulunan ve taraflarca imzası inkar edilmeyen 19.11.2018 tarihli yazılı sözleşme kapsamında davacının davalıdan tarafların kabulünde olan 32.000 TL’lik ödeme düşüldüğünde bakiye 118.000 TL’lik alacağın bulunduğu yazılı belge ve tüm dosya kapsamı belgelerle sabit olduğundan, davalı tarafın iş bu davada tanık dinletme isteminin yargılamaya yarar sağlamayacağı gibi davacı tarafça da iş bu davada tanık dinletilmesine muvafakat edilmediğinden reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Yukarıda anlatılan tüm gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir 8.İcra Dairesi’nin ……. Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 118.000,00 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 23.600,00 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir 8.İcra Dairesi’nin …… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 118.000,00 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 23.600,00 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 8.060,58 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 1.469,31 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.591,27 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 1.537,11 TL harcın davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 119,40 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 114,62 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 15.160,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 3.656,38 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
04/10/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza