Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2021/977 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/389 Esas
KARAR NO : 2021/977

DAVA : Tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile … A,Ş arasında … model iş makinasının aylık 10.000,00-TL+KDV bedelle kiralanması hususunda sözleşme yapıldığını, sözleşmenin kurulmasından sonra … A.Ş’nin belirlediği nakliye komusyoncusu, taşıyıcı firma ve sürücü bilgilerini müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin kiralanan iş makinesini davalının gönderdiği … plakalı çekiciye teslim etmek suretiyle menkul kirasında mecurun kiracıya teslimi yükümlülüğünü TBK 301.maddesine göre yerine getirdiğini, taşıyıcıya teslim edilen iş makinesinin 08/08/2017 tarihinde Yalova ili, … sınırları içerisinde çekiciye bağlı bulunan dorseden düşmek suretiyle uçurumdan aşağı yuvarlandığını ve ağır hasar gördüğünü, davalı taşıyıcı …’i diğer davalı … A.Ş’nin temin ettiğini, meydana gelen hasardan nakliye komisyoncusu olan … ile taşıyıcıyı tedarik eden davalı … A.Ş’nin sorumlu olduğunu, araçta meydana gelen hasar ile tamir süresinden kaynaklı kira kaybından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya dair alacak ve hakları saklı kalmak üzere HMK’nun 109.maddesine göre açılan davanın kabulüne, 18.000,00-TL zararın hasar tarihi olan 08/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın iş makinesinin kiralanması ile başlayan hasar sonucu uğranan zarar dolayısıyla açılmış olduğunu, TTK gereği taşıma işleri ve tazminat taleplerine ilişkin yine TTK’da bulunan hükümlerin uygulanacağının açık olduğunu, bu nedenle davanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini belirterek davanın usulden reddini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte ikame edilen davada davacının zarar tespitini hangi faktörlere dayanarak yaptığının anlaşılamadığını, yine davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dosya arasında bulunan ve davacının dava dilekçesinde dayandığı arıza onarımına ilişkin ekspertiz raporunu kabul etmediklerini, gösterilmekte olan kalemlerin ve ücretlerin çok yüksek tutulduğunu ve yasal geçerliliğinin de olmadığını, müvekkiline ait tırda da dorsenin parçalandığını ve büyük hasar oluştuğunu, davacının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, taşınan eşyanın dorse içerisine güvenli şekilde sabitlenmediğini, davacının tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin taşımaya konu makineyi şantiye alanına sağlam bir şekilde götürdüğünü, şantiye şefinin talimatları doğrultusunda aracın teslim edilmesi gereken yerden başka bir yere taşınmasının istenildiğini, hasarın da bunun sonucunda meydana geldiğini, müvekkilinin sözleşmesel yükümlülüğünün şantiye alanına ulaştırma sona erdiğini, …. A.Ş.’nin kendisine zararını gidereceklerini ve nakliye bedelini de ödeyeceklerini söylediklerini ancak herhangi bir ödemede bulunmadıklarını belirterek, haksız ve yersiz açılan bu davanını öncelikle görevsizlik yönünden reddine, esasa girilecek olması halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, kiralanan menkulün taşınması sırasında meydana gelen hasar nedeniyle kira kaybı ve hasar bedeli isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Türk yargı sistemine göre, hukuk yargılamasında hâkim kendiliğinden bir davayı inceleyip, uyuşmazlığı çözemez. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak da, hâkim tarafların istekleri ile bağlı tutulmuştur (HMK m. 24/1, 25.). Öyleyse hakimin re’sen yargılamayı sürdürmesi olanaklı olmadığına, tarafların davayı hazırlama ve takip etmeleri gerektiğine göre, hakimin davacının yapmadığı işlemi kendiliğinden ikmal etmesi olanaklı değildir (davanın taraflarca hazırlanması ilkesi).
Bu ilke doğrultusunda kanun koyucu 6100 Sayılı HMK’nın 150. Maddesinde; Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan tarafların, duruşmaya gelmemesi veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirmesi halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceğini, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edileceğini veya dosyanın işlemden kaldırılacağını, dosyası işlemden kaldırılmış olan davanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebileceğini, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davanın, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacağını ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılacağını düzenlemiştir. Yazılı yargılama usulünde uygulanan bu hükümler HMK’nın 322. maddesi uyarınca basit yargılama usulünde de uygulanır. Basit yargılama usulünde yazılı yargılama usulünden farklı olarak HMK’nın 320/4. maddesine göre işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya ilk yenilemeden sonra tekrar takipsiz bırakılırsa, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Diğer bir ifade ile basit yargılama usulünde ikinci kez yenileme imkanı bulunmamaktadır.
Miktar ve değeri 500.000,00 Türk Lirasını geçmeyen ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4/2 Maddesine göre basit yargılama usulüne tabidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlığın taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olduğu, dava değerinin dava dilekçesinde 18.000,00 TL olarak beyan edildiği, 6102 sayılı TTK’nun 4/2 maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğindeki iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği, HMK’nın 320. maddesinin gerekçesinde basit yargılama usulüne tâbi davaların kısa sürede tamamlanması sağlamak ve davayı uzatıcı işlemler konusunda da daha titiz davranılmasını temin etmek amacıyla, 4.fıkradaki kuralın benimsendiği ve bu kural gereğince basit yargılama usulünde işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması durumunda davanın açılmamış sayılacağının belirtildiği, böylece en fazla bir kez dosyanın işlemden kaldırılmasına imkan tanındığı, tekrarı halinde davanın açılmamış sayılması kuralının kabul edildiği, mahkememizce taraflarca takip edilmeyen davanın 14/12/2018 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verildiği, sonrasında dosyanın işleme konulduğu, davacı asilin 29/06/2019 tarihinde vefat ettiği, davacı asil ile vekil Av. … arasındaki vekalet ilişkisinin ölümle birlikte son bulduğu, bu durumun mahkememizce tespiti üzerine 14/07/2021 tarihli celse ara kararı doğrultusunda davacı mirasçılarına duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğe çıkartıldığı ve usulüne uygun tebliğ edildiği, mirasçıların kendilerine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya katılmadığı, mazeret bildirmediği, vekil tayin etmediği, davayı takip etmediği, davalı tarafından da 10/11/2021 tarihli celsede davanın takip edilmeyeceğinin beyan edildiği, 6100 sayılı HMK’nın 24 ve 25 maddeleri uyarınca dava konusu uyuşmazlığın tasarruf ve taraflarca getirilme ilkesine tâbi olduğu, tarafların davayı hazırlama ve takip etmeleri gerektiği, davacı tarafından davanın daha önce takip edilmemesi sebebi ile dosyanın bir kez işlemden kaldırıldığı (14/12/2018 tarihinde), 6100 sayılı HMK’nın 320/4. maddesi uyarınca davanın taraflarca ikinci kez takip edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK’nın 320/4. maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL karar ve ilam harcının davacılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYIT EDİLMESİNE,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 53,20 TL tebligat ve posta giderinden oluşan yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
6-6100 Sayılı HMK’nın 333. Maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA