Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/387 E. 2021/927 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/387 Esas
KARAR NO : 2021/927 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların işleten ve sürücü olduğu aracın, müvekkilinin işleten bulunduğu araca çarptığını, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunu, müvekkilinin aracında kazanç kaybı zararının meydana geldiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00 TL kazanç kaybı zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın haksız fiil niteliğini haiz trafik kazasından kaynaklı tazminat istemi olduğu, tarafların ticari işletmesinden kaynaklı bir uyuşmazlığın bulunmadığı, kaza sonucu zarara uğrayan araç her ne kadar ticari bir işe konu olsa da 6102 sayılı kanunumuzun görev tanımlamasını yaparken ticari iş kaynaklı bir yaklaşımda bulunmadığı, uyuşmazlığın her iki tarafınında ticari işletmesinden kaynaklı bir uyuşmazlık olması hainde yine anılan kanunun 4.madesinin 1.fıkrası gereği misli ticari dava sayılarak Asliye ticaret mahkemelerinin görevli olacağı hal böyleyken somut uyuşmazlığın 6098 sayılı yasanın 49 vd.’de yer alan haksız fiil hukukuna yönelik hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemelerince çözümlenmesi gerektiğinden bahisle mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna dosya mahkememize görevsizlikle geldiğinden 6100 sayılı yasanın 20.maddesi gereği karar kesinleştikten sonra merci tayini için dosyanın İzmir bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Daire’sine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması” dava şartının noksan olduğu ve noksanlığın giderilmesinin mümkün bulunmadığından aynı kanunun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
-Görevli mahkemenin İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2.Mahkememiz kararı ile İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
3.Yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere karar verildi.27/10/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır