Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/383 E. 2022/328 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/383
KARAR NO : 2022/328

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/04/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Mah. … No:… K:… … İzmir merkez adresinde mukim çok sayıda şubesi ve deposu bulunan bir lastik toptancısı olduğu, davalı … Mah. … Sokak Dış Kapı No:… İç Kapı No:… … İzmir adresinde bulunan parekendeci olduğu, davalı müvekkile ait şirketten 11.08.2018 tarihli 05.09.2018 tarihli ve 25.12.2018 tarihli düzenlenen faturalar karşılığı 4.054,99 TL karşılığında mal satın aldığı, davalı 4.054,99 TL toplam mal ve hizmetin karşılığında 554,99 TL kısmi ödeme yaptığı, 3.500,00 TL borç bakiyesi ile ödemelerini durdurduğu, davalının İzmir 20.İcra dairesinin …/… Esas numaralı dosyası ile aleyhine yürüttüğü 3.500,00 TL miktarındaki asıl alacağa ilişkin icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itirazı üzerine takip durdurulduğu, itirazı haksız ve mesnetsiz olup, alacak tahsilini geciktirmek amacına matuf olduğunu belirterek vaki itirazın iptaline ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
DAVA:
Dava ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir 20 İcra Dairesinin …/… esas sayılı takip dosyası,
-Faturalar,
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 09/06/2021 tarihli yazısı,
-İzmir Esnaf ve Sanatlar Odaları Birliğinin 04/06/2021 tarihli yazısı,
-İzmir Vergi Dairesinin 05/07/2021 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’un 01/03/2022 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı aleyhinde İzmir 20. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 01/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 05/03/2021 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, davacının lastik toptancısı olduğu, davalının ise perakende satış yaptığı, 2018 yılında düzenlenen 3 adet faturadan kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olduğunu iddia ettiği, davalının davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı böylece davalının davacının iddialarını inkar etmiş sayıldığı, taraflar arasında ticari satım olup olmadığı ve bu satım ilişkisi kapsamında davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu, mahkememizce yapılan araştırmalarda davalının ticaret sicil kaydının bulunmadığı ancak geliri itibariyle tacir sayılan kimselerden olduğu, bu nedenle her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava niteliğindeki uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, alacağın varlığı ve miktarının tespitine ilişkin olarak mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verildiği, taraflara ticari defter ve kayıtları sunmak ve bulunduğu yeri bildirmek üzere kesin süre verildiği, davacının yasal süresi içerisinde ticari defter ve kayıtları sunduğu ve bulunduğu yeri bildirdiği, davalının ise yapılan usulüne uygun tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı bulunduğu yeri bildirmediği, mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişinin 01/03/2022 tarihli raporuna göre davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, takip dayanağı faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariye davacının kendi defterlerine göre davalıdan 3.504,99 TL tutarında alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesine göre ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamasının şart olduğu, ayrıca bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerin sahibi veya halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunların aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemesi yahut defter ve kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerler ile ispatlanmamış olması gerektiği, diğer tarafın anılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı, bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtların birbirinden ayrılamayacağı, açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtları birbirini doğrulamayan ticari defter ve kayıtların sahibi aleyhine delil olacağı, 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca usulüne uygun yapılan ihtarata rağmen defter ve kayıtlarını sunmayan davalının takip ve davaya dayanak faturaların içeriğine konu mal veya hizmetin kendisine teslim edilmediğini veya mal veya hizmet bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, bu halde davacının iddiasını ve dava konusu alacağının varlığını ispat ettiğinin kabulü gerektiği, davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğü ispatlanmadığından davacının takiple birlikte temerrüt faizi talep edebileceği, tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan avans faizi talep edebileceği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 3.500,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
2-3.500,00 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 700,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 239,08 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 179,78 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 182,70 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 801,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 3.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır