Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/38 E. 2021/946 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/38 Esas
KARAR NO : 2021/946 Karar

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/05/2020 tarihinde davacıya ait … plakalı aracın İzmir ili, … ilçesi, … Caddesi, No:… önünde park halinde iken … plakalı araç sürücüsünün davacıya ait araca çarpması ile … plakalı aracın ön ve arka kısımlarının hasar görecek şekilde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacıya ait … plakalı aracın bu kaza nedeni ile 37.923,88-TL hasara uğradığını, aracın kaskosu … Sigorta Anonim Şirketi’nden aracının onarımının yaptırıldığını, araçta oluşan değer kaybı bedelinin tahsili için kusurlu aracın trafik sigortası olan … Sigorta Anonim Şirketi’ne ihbarda bulunulduğunu fakat herhangi bir ödeme tahsil edilemediğini, … plakalı aracın sürücüsünün kazanın oluş şekline göre %100 tam ve asli kusurlu olduğunu, araçta oluşan hasar nedeni ile aracın değer kaybına uğradığını, bu zararın davalı şirket tarafından karşılanması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00-TL değer kaybı bedelinin davalıdan hasarı ret tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı şirket vekiline 11/03/2021 tarihinde tebliğ edildi.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, dosya kapsamında alınan geçerli bir kusur raporunun bulunmadığını, gerçek zararın tespiti ile ayrıntılı ve elverişli rapor alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile değer kaybı incelemesinin Yargıtay kriterlerine göre yapılması gerektiğini, teminat dışı unsurların dahil edilmemesi gerektiğini, öncelikli olarak kusur tespitinin yapılması ve teminat dışı zararların düşülerek oran hesabı ile davalı şirkete düşen sorumluluğun tespit edilmesi gerektiğini, davalı şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, temerrüt söz konusu olmayan davalı şirket aleyhine ancak ve ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava trafik kazası sebebi ile araçta meydana gelen değer kaybının tahsili amacı ile açılan maddi tazminat davasıdır.
09.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı …Sigorta A.Ş.nezdinde 13.09.2019-2020 tarih aralığında düzenlenmiş … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigorta poliçesiyle sigortalı, ….Ltd.Şti.‘nin maliki olduğu ve sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazanın oluşumunda trafik kural ihlallari zararlı sonuç üzerinde etken olup,bu davranışları: 2918 sayılı KTK’nın Madde 84/l“Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma“kuralını ihlal ettiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanununu ve diğer trafik düzenlemelerini ihlal eden bir davranışının bulunmadığı, … plakalı sayılı … Caddesi No:… önünde kurallara uygun vaziyette park halinde olduğundan kazaya katkı sağlayacak oluşum faktörü görülmediği, … plaka sayılı aracın meydana gelen kaza sonucunda,aracın 2.el satışı esnasında 15.000,00 TL değer kaybı meydana gelebileceği tespit edilmiştir.
Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değerin yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değer koymaktır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nın 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına Thtar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız eylem, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için;
-Zarar verici bir fiil
-Bu fiilin hukuka aykırı olması
-Fiili İcra edenin kusurlu bulunması
-Fiil ve zarar arasında uygun illiyei bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
– Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Somut olayda davalının sigortalısı araç sürücüsünün 2918 sayılı yasanın 84/L maddesini ihlal etmek suretiyle hukuka aykırı fiili ile davacının aracına zarar verdiği, zarar ile davalının sigortalısının hukuka aykırı fiili arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, illiyet bağını kesen bir durumun olmadığı, davalının sigortalısı ile aralarındaki zorunlu mali mesuliyet sigortası gereğince zararı tazminle sorumlu olduğu anlaşılmakla bilirkişiye hesaplatılan zarar bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-15.000-TL tazminatın 28.11.2020 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli toplam 1.024,65-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile 965,35-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 254,50-TL ıslah harcı, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 89,00-TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.112,10-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde istinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır