Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/37 E. 2023/862 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/37
KARAR NO : 2023/862
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/09/2019 günü saat 11:30 sıralarında, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki…plakalı otomobille Armutlu istikametinden Kemalpaşa istikametine seyir halindeyken …numaralı apartman önüne geldiğinde, karşıdan karşıya geçmekte olan yaya müvekkilime çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kazaya ilişkin kaza tespit raporu alındığı ve dava dilekçesi ekinde sunulduğu, kazanın ardından sürücü …’in hemen kaza mahallini terk etmesi nedeniyle ilgili trafik zabıtası tarafından kaza ile ilgili kusur belirlemesi yapılamadığı, bahsi geçen trafik kazası neticesinde, müvekkilimin sol baldırında parçalı kırıklar oluşmuş ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde geçirdiği ameliyat ile müvekkilimin bacağına platin takıldığı, konuya yönelik olarak Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasında aldırılan kati raporda müvekkilimde meydana gelen yaralanmanın basit tıbbi mudahaleyle giderilebilecek ölçüde hafıf olmadığı; Vücuttaki kemık kırıldarının hayati olması nedeniyle skorlama yapılarak şahısta saptanan kırıkların müştereken, hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek nitelikte olduğu tespit edildiği, müvekkilimin uğramış olduğu zararların tazmini için usulüne uygun başvuruya rağmen davalı sigorta şirketi devamlı oyalama politikası izleyerek, müvekkilime hiçbir ödeme yapmadığı, kaza tarihinde henüz ilkokul 1.sınıf öğrencisi olan müvekkilim, 24/09/2019-3/11/2019, 4/11/2019-4/12/2019, 5/12/2019-30/12/2019 ve 30/12/2019 tarihinden itibaren 45 gün raporlu olduğun, öğrenimine devam edemediği, 2020/2021 eğitim öğretim yılında sınıf tekrarı yapmak zorunda kaldığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı… Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf karayolları trafik kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiği, davacının sakatlığı arasındaki illiyet bağının ve davacının kazadan kaynaklanan maluliyetinin tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp … İhtisas Kurumu’na sevk edilerek erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmeliğe göre rapor tanzim edilmesi gerektiği, davacının kazayla illiyet bağı bulunan gerçek maluliyet oranının tespiti hususunda inceleme yaptırılması gerektiği, davacı taraf yaya konumunda olup 18 yaşından küçük olduğundan anne ve babasının bakım ve gözetim yükümlülüğü nedeniyle ihmalleri olduğu dikkate alınarak kusur oranlarının belirlenmesinde bu hususun da dikkate alınması gerektiği, davacının talebine konu geçici iş göremezlik, geçici bakıcı, tedavi, protez ile yol ve kargo gideri tazminatı talepleri, yasa değişikliği ile SGK’nın sorumluluğuna eklenen tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait… plakalı aracın karıştığı ve sonucunda davacı çocuğun yaralandığı trafik kazasında müvekkilin herhangi bir kusuru bulunmadığı, 22.09.2019 tarihli ifadesinde de açıkladığı üzere; müvekkil olay günü, 50-60 km hız ile yoluna devam etmekte iken davacı birden yol fırlamış ve kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, orta hızla hareket eden müvekkilin, davacı çocuğun yola fırladığını görmesi ve kazayı engellemesi mümkün olmadığı, Üstelik kaza tespit tutanağında da resmedildiği üzere; olay mahallinden çok az ileride bir yaya geçidi bulunmakta iken davacı çocuk, ilgili caddedeki 52 numaralı binanın önünden yola fırlamış; yaya geçidini kullanmadığı, davacı çocuk, KTK md. 68/A fıkrasına aykırı hareket ettiği, Kazanın meydana geldiği konumun da sokak arası değil; bir cadde yani araç yolu olması nedeniyle, müvekkilin hiçbir kurala riayetsizliği bulunmamakta olup; somut kaza tamamen davacı çocuğun sağına soluna bakmadan yola fırlaması nedeniyle gerçekleştiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Adli Trafik Uzmanı …’in 18/10/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Küçük çocuk Sabri Çulha dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı KTK nın 68/b-3 maddesinde belirtilen (Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak,) hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumunda etken olduğu, davalı sürücü …… dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı KTK nın 52/1-b maddesinde belirtilen (Sürücüler, Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.) hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumunda etken ettiği tespit edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu …İhtisas Kurulu’nun 27/12/2022 Tarih,… Sayılı Raporunda; 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik dikkate alındığında; davacı …ın, Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, uzunluk farkı, tablo 3.3’e göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %5 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği tespit edilmiştir.
Aktüerya Bilimleri Hesap Uzmanı …’ın 17/05/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda; 22.09.2019 tarihinde meydana gelen olay sonrasında yaralanan …’nın kusur indirimi olmadan, %5 malul olduğu ve 4 ay iyileşme süresi baz alındığında; hak etmiş olduğu, geçici iş göremezlik tazminatının 7.630,51 TL olduğu, Sürekli iş göremezlik tazminatının 334.012,43 TL olduğu hesap edildiği, toplam Bakıcı zararının 2.558,40 TL olduğu, hayata geç atılmadan kaynaklı | yıllık maddi zarar hesabının 102.081,60 TL olduğu, davacı yanın talepleri arasında yer alan protez harcaması, hastane ulaşım yol masrafları ve kargo bedeli maddi zararların; dosya içerisinde yer alan fiş-faturalara istinaden yapılan zarar hesabının toplam 1238,92 TL olduğu, dosya hesap tarihi itibariyle ise 1.613,04 TL olduğu, dava konusu olguda Davalı …’in … plakalı aracın sürücüsü olduğu, Davalı …Sigorta AŞ’nin ise aracın … poliçesini düzenleyen şirket olduğu, Davalı …’in cevap dilekçesinde davacı yana 1500,00 TL tutarında destekte bulunduğunu belirttiği ancak söz konusu ödeme hakkında dosya kapsamında herhangi bir belgenin bulunmadığı ve hesap edilen maddi tazminat tutarından mahsup edilmediği, yine Davalı …’in davalı yan ile protokol düzenleyerek manevi tazminat olarak 30.000,00 TL tutarında ödeme gerçekleştirdiği, bu ödemenin de manevi tazminat ödemesi olması sebebiyle maddi tazminat tutarından mahsup edilmediği, davalı … için faiz başlangıcının olay tarihi olan 22.09.2019 olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin… plakalı aracın… poliçesini düzenlediği, dosya kapsamında aracın … sigorta poliçesinin tespit edilmediği bu sebeple teminat limitleri hakkında bir değerlendirileme yapılamadığı, davacı yanın Sigorta Şirketine başvuru tarihinin dava dosyasına göre 12.11.2019 olduğu, faiz başlangıcının başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü olduğu tespit edilmiştir.
Araç işletenlerin, 2918 sayılı yasanın 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
Bu bilgiler ışığında yapılan inceleme neticesinde Davalı… Sigorta Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve düzenlenen poliçede 2918 sayılı yasanın 85. Maddesinde yazılı zararların teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Bu doğrultuda davacıların zorunlu mali mesuliyet sigortacısı şirkete başvurdukları ancak sigorta şirketi tarafından sekiz iş günü içinde ödeme yapılmadığı anlaşılmakla davalı sigorta şirketinin 22.11.2019 tarihinden itibaren faiz ile sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı yasanın 54.maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, zorlayıcı neden, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru halinde nedensellik bağı kesilebilir.
Tüm dosya kapsamında; küçük …’ nın 2918 sayılı yasanın 68/1-b maddesini ihlal etmek suretiyle kazanın oluşumuna %50 oranında etki ettiği, davalı sürücü …’ in 2918 sayılı yasanın 52/1-b maddesini ihlal etmek suretiyle kazanın oluşumuna %50 oranında etki ettiği, davacı küçüğün cismani zararı ile kusurlu davranışlar arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, Adli Tıp Kurumu tarafından davacının maluliyet oranının kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerince % 5 olarak belirlendiği, kazaya sebep olan şahısların kusurları nispetinde davacı küçüğün hayata geç atılmadan kaynaklı olarak 50.040,80 TL, kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak 167.006,21 TL, 175,00 TL protez gideri, 444,46 TL ulaşım giderinin bulunduğunun aktüer bilirkişi tarafından hesaplama ilkelerine uygun surette hesaplandığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-)Kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak 167.006,21 TL, hayata geç atılmaktan kaynaklı 50.040,80 TL, 175,00 TL protez gideri, 444,46 TL ulaşım giderinin davalı sigorta şirketi yönünden 22.11.2019 tarihinden itibaren, davalı … yönünden 22.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak velayeten davacılara VERİLMESİNE,
3-)Alınması gerekli 14.686,79 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 269,85 TL peşin harç ve 3.636,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplamda 3.905,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.780,94 TL nin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı tarafından yatırılan 269,85 TL peşin harç ve 3.636,00 TL ıslah harcı, 269,85 TL başvurma harcı, 419,90 TL keşif harcı, 300,00 TL keşif araç ücreti 1.650,00 TL bilirkişi rapor ücreti, 1.810,00 TL ATK rapor ücreti, 270,30 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplamda 8.625,90 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre 8.539,64 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
5-)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 34.649,97 vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-)Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 1.619,46 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-)1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KADINA,
8-)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı-davalı vekilinin yüzüne karşı yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2023
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır