Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2021/1203 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/338 Esas
KARAR NO : 2021/1203

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı personellerine yemek hizmeti sunmakta ve bunun karşılığında taraflarca belirlenen ücrete hak kazandığını, müvekkili kişilere kurumlara ve kuruluşlara bireysel yahut gruplar halinde yemek hizmeti sunan bir yemek ve organizasyon şirketi olduğunu, müvekkili tarafından ücreti karşılığında davalı personellerine yemek hizmeti sunulduğu hususunda tartışma bulunmadığını, müvekkili tarafından davalıya yemek hizmeti sunulduğunu, bunun karşılığında usulüne uygun olarak düzenlenen fatura davalıya tebliğ edildiğini, müvekkili tarafından davalı personellerine verilen tabldot yemek hizmeti karşılığı düzenlenen 8.812,84 TL tutarındaki 06.08.2020 tarihli e-arşiv fatura davalıya tebliğ edildiği ve fakat ne 8 günlük yasal süresi içerisinde ne de sonrasında davalı tarafından faturaya itiraz edilmediğini, böylelikle kendisine verilen hizmet karşılığında söz konusu tutarı ödemekle mükellef olduğunun bilincinde olan davalı tarafından fatura kabul edildiğini, davalının hiçbir gerekçesi bulunmamasına karşın yalnızca müvekkilin alacağa ulaşımını engellemek ve geciktirmek maksadıyla haksız ve kötü niyetli ve hukuka aykırı şekilde borcu ödemediği ve takibe itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki tüm itirazlarının iptaline, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mülkiyeti müvekkili …ne ait … Sokak No:… … İzmir adresinde bulunan restoran vasfındaki işyerini işlettiğini, davacının davalı müvekkili personellerine sunduğu yemek hizmeti karşılığında taraflarca belirlenen bir ücret olduğunu bunun karşılığında düzenlenen 8.812,24 TL tutarındaki 06.08.2020 tarihli e-arşiv faturasının müvekkiline tebliğ edildiğini, ancak müvekkilinin bu faturaya itiraz etmediği iddia edildiğini, e-fatura bir sözleşmenin ifasına ilişkin bilgileri içerdiğinden faturayı düzenleyen ile faturayı alan taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunması gerektiğini, taraflar arasında mevcut yazılı ya da sözlü yapılmış bir sözleşme olmadan bir tarafın di ğerine gönderdiği yazı faturanın şekli şartlarını taşısa bile fatura değil icap ya da icaba davet olarak kabul edilebilir olduğunu, aynı şekilde hukuken geçerli olmayan bir sözleşmeye istinaden faturaya itiraz edilmemesi de sözleşmeye geçerlilik kazandırmayacağı gibi muhatabı herhangi bir sorumluluk altına sokmayacağının açık olduğunu, e Söz konusu faturanın düzenlenmesine neden olan işle ilgili taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı şirket işletmecilik yaptığı dönemde sorumluluklarını tam olarak yerine getirmediğini, taşınmazı zarara uğrattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
-Tarafların ticari defter ve kayıtları ve fatura
-Bilirkişi …’un 10/11/2021 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında fatura alacağına ilişkin 8.812,84 TL asıl alacak ve 89,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.902,48 TL alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 21/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 22/09/2020 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, mahkememizce dava konusu uyuşmazlıkta alacağın varlığı ve miktarının belirlenmesine yönelik olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının smmm bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, bilirkişinin 10/11/2021 tarihli raporuna göre, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendileri lehine delil vasfına sahip olduğu, takibe dayanak faturanın tarafların defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının defterlerine göre takip tarihi 03/09/2020 itibariyle davacının davalıdan 13.638,28 TL, 31/12/2020 tarihi itibariyle ise 8.347,92 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre ise takip tarihi itibariyle davalının davacıya 8.812,84 TL borçlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davaya konu uyuşmazlık fatura alacağından kaynaklandığına göre faturaya konu mal ve hizmetin davalıya teslim edildiğinin ve bedelinin ödenmediğinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği, ticari defter ve kayıtlara göre takibe dayanak faturanın aynı tutarla taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, bu halde davacıya ait faturayı defterlerine işleyen davalının faturaya konu mal ve hizmeti teslim aldığı ile ödeme konusunda ispat külfetinin yer değiştiğinin ve davalıya geçtiğinin kabulü gerektiği, ticari defter ve kayıtlara göre taraf defterlerinin takip tarihi itibariyle davalının davacıya takip konusu asıl alacak miktarı olan 8.812,84 TL tutarda borçlu olduğu konusunda uyuştuğu, borçlu olmadığını savunan davalının takibe konu fatura bedelini ödediğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, her ne kadar davalı davacının kiracısı olduğunu, kiralanana zarar verdiğini, kendilerinin bundan kaynaklı olarak davacıdan alacaklı olduğunu savunmuş ve takas ve mahsup talebinde bulunmuş ise de, taraflar arasındaki kira uyuşmazlığının yargılama konusu yapıldığı, takip tarihi itibariyle davalının defterlerine yansıyan ve muaccel olan takasa elverişli alacağının bulunmadığı, bu sebeple mahkememizce davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmediği, dosya kapsamına göre davacının iddiasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, davalının takibe itirazının asıl alacak yönünden yerinde olmadığı ve itirazında haksız olduğu, takip öncesinde davalının temerrüde düşürülmediği, bu sebeple davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 8.812,84 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans reeskont faizi ile birlikte takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2- 8.812,84 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.762,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 602,00 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 107,53 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 494,47 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 107,53 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 139,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 806,33 TL yargılama giderinin yargılama giderinin yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (8.812,84/8.902,48=0,98) 798,21 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 89,64 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-… Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9-Kararın kesinleşmesinden sonra … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA