Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/332 E. 2021/707 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/332
KARAR NO : 2021/707

DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/05/2021
KARAR TARİHİ: 15/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma … İnş. İle … İnş-… İnş.-… İnş Adi Ortaklığı arasında, … Projesinin Yapısal Peyzaj İşleri-Malzeme-İşçilik konulu 28.07.2017 tarihli, … Projesinin Doğal Çim ve Suni Çim İşleri konulu 12.12.2017 tarihli,… Projesinin Otopark,Park,Bordür, Oluk İşleri konulu 20.09.2017 tarihli, … Projesinin Bitkisel Sulama Sistemi İşi konulu 09.10.2017 tarihli sözleşmeler imzalanarak, müvekkil tarafından işin yapımına başlandığını ve bitirildiği, söz konusu işlere ait cari hesap alacaklarının ödenmemesi nedeniyle, müvekkili şirket tarafından, davalının da içinde olduğu Adi Ortaklığa hitaben, Menemen …Noterliğinin 24.12.2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 25.07.2018 tarihi itibariyle bakiye 182.762,87.-TL cari hesap alacağının ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, cari hesap alacağının devam etmekte olduğunu, davalı … İnş. Ltd. Şti. Firması tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, belirterek bahse konu sözleşmeler nedeniyle cari hesap alacağı bulunan müvekkil Şirketin alacağının tahsili için İzmir …İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına icra inkar tazminatına karar verilmesini ve alacağın tahsili teminen davalı firma hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda İstanbul İcra Müdürlükleri ve mahkemelerinin yetkili kılındığını yetkili icra müdürlüğünde yapılan bir takip olmadığından davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu ve sonrasında dava açıldığı ileri sürülmüş ise de yapılan arabuluculuk görüşmesinin takip öncesinde gerçekleştiğinin, takibe konu alacak ve itiraz yönünden herhangi bir arabuluculuk görüşmesinin yapılmadığını, dava şartının yerine getirilmediğini, davanın bu yönüyle de reddi gerektiğini, davacının alacağının müvekkilinin de ortağı olduğu adi ortaklıktan kaynaklandığını, adi ortaklar arasında mecburi takip ve dava arkadaşlığı olduğunu, takip ve davada sadece müvekkiline husumet yöneltilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, tüm ortaklar aleyhinde başlatılan takip olmadığından davanın reddi gerektiğini, adi ortaklığı oluşturan şirketlerden biri olan … İnşaat’ın diğer ortakları bilgilendirmeksizin adi ortaklığı borçlandırdığını, yine diğer ortaklar ile davacı şirketin takip ve dava haricinde bir kısım alacak yönünden anlaşmış olmasının usulsüz ve geçersiz olduğunu, takip ve dava konusu alacak yönünden diğer ortakların sorumluluğunun devam ettiğini, ayrıca davacının işlemiş faiz talebinin bulunması halinde bu talebine ilişkin olarak harçlandırma yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, eser sözleşmesi kapsamında davalının ortağı olduğu adi ortaklıktan cari hesap alacağı bulunduğu iddiası ile davalı aleyhinde başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı takip dosyası sureti,
-Davacı şirketi ile … İnşaat- … İnşaat ve … İnşaat adi ortaklığı arasındaki sözleşmeler
-Menemen … Noterliğinin 14/06/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Tarafların delil dilekçesi ekinde sundukları diğer belgeler,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 s.y. TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile eklenen madde 5/A maddesi ile “(1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 s.y. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile “(1) İlgili kunanlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmüne yer verilmiştir.
6100 s.y. HMK’nun 115/1 fikrası uyarınca “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiğilinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
115/2 fikrası uyarınca “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” denilmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında cari hesap alacağının tahsili amacıyla takip yaptığı, davalının takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasını ikame ettiği, tarafların kabulünde olduğu üzere takip ve davaya konu alacağın davalının ortağı olduğu … İnşaat- … İnşaat ve … İnşaat adi ortaklığı ile davacı arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davalı tarafça takipte yapılan borca itirazda ileri sürülmeyen icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz iş bu davada cevap dilekçesinde ileri sürülmüş ise de, icra müdürlüğünün yetkisine takipte itiraz edilmemiş olması ile birlikte İzmir icra müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiği, bu nedenle davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, davacı tarafından takip öncesinde arabuluculuk yoluna başvurulmuş ve davalı ile diğer adi ortaklar ve davacı arasında anlaşmazlık ile neticelen görüşmeler yapılmış ise de münhasıran davalı aleyhinde başlatılan ve itiraza uğrayan takip sonrası davacının davalı ile dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa yeniden başvurması gerektiği, bu zorunluluk yerine getirilmeden iş bu davanın ikame edildiği, öte yandan husumet takip ve dava şartı olduğundan yargılamanın her aşamasında talep üzerine ya da resen dikkate alınması gerektiği, davacı ile davalının da içinde bulunduğu adi ortaklık arasında ticari ilişki olduğu, takip konusu alacağın adi ortaklık ile davacı arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, adi ortaklığa karşı yapılacak icra takibinin tüm ortaklara yöneltilmesi gerektiği, ne var ki dava konusu takibin yalnızca davalı adi ortağa yöneltildiği bu durumda usulüne uygun bir icra takibinin varlığından da söz edilemeyeceği, itirazın iptali davalarının niteliği itibariyle takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle davacıya süre verilmekle bu usuli eksikliğinin giderilmesinin olanaklı olmadığ anlaşılmakla davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Benzer yöndeki karar için bkz. Yargıtay 19 H.D’nin 27/04/2016 tarih ve 2015/17601 esas, 2016/7551 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 1.496,28 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.436,98 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra isteği halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 yılı AAÜT’nin 7 ve 13/1-2 maddesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2021

Katip…
E-İMZA

Hakim…
E-İMZA