Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/331 E. 2022/348 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/331
KARAR NO : 2022/348

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2021
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;24/12/2020 tarihinde İzmir …, … Caddesi istikametinde seyir halinde bulunan … İnşaat Çiçekçilik Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti’ ne ait … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, park halinde bulunan … (doğru araç plakası …) plakalı araca çarptığını ve bu trafik kazası sebebi ile … plakalı araç hasar gördüğünü, … İnşaat Çiçekçilik Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.” ne ait … plakalı aracın hasar onarımı … Oto Servisi tarafından gerçekleştirildiğini, gerçekleşen kaza sonrası hasar gören araç için davalı sigorta şirketinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, araç onarıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından 20.352,64 TL ödeme yapıldığını, kalan bakiyenin ödenmediğini, alınan ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere araçta meydana gelen hasarın onarımı için yedek parça ve isçilik ücreti olarak KDV dâhil 47.200-TL belirlendiğini, Yargıtay 17.HD’nin emsal kararlarına göre, yetkili servis dışında yapılan onarımlara parça iskontosunun uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, sigorta eden sigorta şirketi sigortalının gerçek zararlarını karşılamak zorunda olduğunu, yetkili serviste indirim yapılmasının özel servisin de indirim yapması gerektiği sonucunu doğurmayacağını, sigorta şirketleri doğan gerçek zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, … plakalı araçta oluşan hasar onarım bedelinin tespiti için de 350.00-TL ekspertiz rapor ücreti ödendiğini, ayrıca çekici ücreti olarak da 590,00-TL ödeme yapıldığını, bakiye hasar onarım bedeli, çekici ücreti ve ekspertiz rapor ücreti davalı sigorta şirketinden 30/03/2021 tarihinde talep edildiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi sigorta şirketi tarafından yazılı bir cevap da verilmediğini, belirterek yukarıda arz olunduğu gibi fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla müvekkili araçta oluşan bakiye hasar bedeline mahsuben şimdilik 50 TL tazminatın, çekici ücreti için şimdilik 50 TL olmak üzere toplam 100 TL’nin başvuru tarihi 30.03.3021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini ve ekspertiz ücretinin yargılama gideri sayılmasının talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;yetki itirazları olduğunu, hasar bedelinin ödendiğini, açılan hasar dosyası kapsamında hazırlanan raporu ile ve servis yetkililerinden anahtar teslimi tamir ücreti istendiğini, farklı servislerden fiyat teklifi alındığını, hasar bedelinin tamamının 01.03.2021 tarihinde davacı vekili hesabına yatırıldığını, ödemenin eksik yapıldığını gösteren onarım faturası ve ödeme belgesinin sunulmadığını, mevzuatın davacıya keyfi eksper atama yetkisi ve talep edilen ekspertiz ücretinin hasız olduğunu, bilirkişi incelemesi yapılmadan davanın reddini talep ettiklerini, genel şartlara göre anlaşmalı onarım merkezlerinde tedarik iskontosu uygulandığını, sorumluluklarının iskonto uygulamak suretiyle sınırlı olduğunu, gerçek zarardan sorumlu olduklarını, somut olayda sistemin anılı araç parçalarına iskonto uyguladığından bilirkişi raporunda iskonto uygulaması gerektiğini, KDV’den sorumlu tutulamayacaklarını, eksper atamasının sistem üzerinden yapılması gerektiğini, alınan ekspertiz raporunun yönetmeliğe uygun olmadığını, ekspertiz ücretini kabul etmediklerini, faize ilişkin taleplerin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen maddi zararın (bakiye hasar bedeli, çekici ücreti) kasko sigortası poliçesi kapsamında tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Poliçe, Hasar dosyası, ekspertiz fatura,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün … tarihli yazısı,
-Sigorta bilgi ve gözetim merkezinin … tarihli yazısı,
-… Bankası … Şubesinin … tarihli cevabı yazısı,
-Bilirkişi … ve …’in 21/11/2021 tarihli raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
24/12/2020 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı araçların çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, taraflarca trafik kazasına ilişkin olarak maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının işbu dava ile … plakalı araca ilişkin olarak bakiye hasar bedeli ve çekici ücreti talebinde bulunduğu ve zararın kendi kasko sigortacısı olan davalıdan tazminini istediği, davalının ise hasar bedelinin ödendiği, davanın haksız olduğu, kasko poliçesi kapsamında davacının zararının karşılandığı, kendilerinin iskonto uygulayabileceği, çekici ücretinin teminat dışı olduğu, davacının yasal faiz talep edilebileceğini savunduğu, taraflar arasında davalı sigorta tarafından davacıya yapılan ödemenin kasko sigorta poliçesi ile genel şartlara uygun olup olmadığı, davacının gerçek zararının karşılanıp karşılanmadığı, davacının ayrıca çekici ücreti, ekspertiz ücreti ve avans faizi talep edip edemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacıya ait araç üzerinde rehin bulunduğu ve kasko poliçesinde dain-i mürtehin kaydı olduğu mahkememizce gözetilerek davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti için rehin hakkı sahibi olan banka şubesine müzekkere yazıldığı, … Bankası A.Ş … şubesinin … tarihli cevabı yazısına göre kasko poliçesine konu teminatın davacıya ödenmesine bankanın koşulsuz ve kayıtsız muvafakatinin olduğu, böylece taraf teşkiline ilişkin eksikliğin mahkememizce giderilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacıya ait aracın hasar dosyasının davalı sigorta şirketinden istenildiği, ayrıca aracın geçmiş hasar kayıtlarının bulunup bulunmadığı ve aracın tamirinin ekonomik olup olmadığının tespiti bakımından tramer kayıtlarının istenildiği, dosyanın otomotiv ve sigorta uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinden alınan 21/11/2021 tarihli rapora göre, hasar yönünden yapılan değerlendirmede davacıya ait … plakalı aracın park halinde bulunan … plakalı araca çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, kaza neticesinde davacıya ait … plakalı aracın sağ ön köşe kısmının hasarlandığı, davacının dosyaya sunmuş olduğu ve onarımın gerçekleştiği bildirilen servisin hasar onarım taahhüt belgesinde söz konusu hasarın 44.046,82 TL + kdv olduğu ancak kendileri tarafından 40.000,00 TL + kdv karşılığında onarılabileceği bildirilmiş ise de söz konusu taahhütte yedek parça ve işçilik bedelinin ne şekilde belirlendiğinin tespit edilemediği, davacı tarafından haricen yapılan ekspertiz ile davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz olmak üzere iki ayrı ekspertiz raporunun bulunduğu, her iki raporda aracın değişecek parça isimlerinin aynı olduğu, değişecek parça tespitinde bir farklılık olmadığı, yine her iki raporda değişecek parça fiyatlarının iskontosuz bedellerinde bir farklılık bulunmadığı, orijinal ve iskontosuz parça bedelinin toplam 17.964,66 TL olduğu, farklılığın iskontodan kaynaklandığı, bu iki raporda tespit edilen değişecek parçaların kaza ile uyumlu olduğu, işçilik bakımından yapılan mukayesede ise davalı sigorta tarafından alınan ekspertiz raporunda işçilik bedelinin kdv hariç 5.032,03 TL olduğu, davacı tarafından alınan ekspertiz raporunda ise işçilik bedelinin 22.035,34 TL olduğu, davacının onarımın gerçekleştirdiğini bildirdiği servisin taahhüdünde ise işçilik bedelinin 6.300,00 TL olduğu, aracın ön tampon, sağ ön çamurluk, kaput, ön panel, ön podya, ön şase kolu, kaput menteşesi hasarları olduğu, bu onarım, değişim ve boya işlemleri için davacı tarafından yaptırılan ekspertizde bildirilen işçilik bedellerinin fahiş olduğu, davalı sigorta tarafından yapılan ekspertizdeki yedek parça, işçilik ve kdv dahil iskontosuz fiyatın gerçek zararı yansıttığı, buna göre söz konusu hasarın kdv dahil 27.136,09 TL olduğu, talep edilen çekici bedelinin makul olduğu, yine ekspertiz ücretinin piyasa rayiçlerine uygun bir bedel olduğu, sigorta poliçesi kapsamında yapılan değerlendirmede ise hasarın poliçe teminatı kapsamında olduğu, davacının 01/03/2021 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği ancak davalı sigorta lehine 30/03/2021 tarihinden itibaren talepte bulunduğu, çekici hizmetinin poliçe teminatı kapsamında olmadığı, aracın tamirinin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın davacının kdv’yi talep edebileceği, ekspertiz ücretinin yargılama gideri kapsamında takdirinin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacı tarafından kendileri tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesinde eksperin raporun düzenlenmesinde maddi hata yaptığı, eksper ile yapılan görüşme neticesinde maddi hatanın giderildiği, buna ilişkin yeniden ekspertiz raporu alındığı ve bu rapora göre onarımı ve değişimi gereken yedek parçanın davalı sigorta tarafından eksik belirlendiği gerekçesi ile mahkememize alınan rapora itiraz edilmiş ve ek rapor alınması talep edilmiş ise de 6102 sayılı TTK 4 ve 5 maddeleri uyarınca dava değeri itibariyle davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, basit yargılama usulüne tabi olan iş bu davada davacının delillerini dava dilekçesi ile bildirmesi ve sunması gerektiği, ayrıca dava dilekçesinde bildirilen ve sunulmayan delillerin ise ön inceleme duruşma davetiyesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde sunulması gerektiği, aksi halde davacının o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, bu kapsamda kendisine tanınan kesin ve yasal süreler içerisinde dosyaya delillerini ibraz eden davacının tahkikat aşamasında dosya içerisinde bulunmayan yeni bir raporu yani 23/11/2021 tarihli raporu sunarak bu rapora göre inceleme yapılmasını talep edemeyeceği, bu nedenle mahkememizce alınan raporun dosya kapsamı itibariyle yeterli görüldüğü ve davacının yeniden inceleme yapılmasına ilişkin talebinin reddedildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki kasko poliçesinin şartlarına göre davalı sigortanın hasar onarım işlemlerinde özel servis/anlaşmalı servis şeklinde herhangi bir ayrıma gitmediği, kasko poliçesi şartlarında yedek parça tedarik iskontosu uygulanacağına dair herhangi bir hüküm de bulunmadığı, yine aracın onarımı gerçekleşsin veya gerçekleşmesin davacının zararını kdv dahil olarak talep edebileceği, bu halde davacının hasar tarihi itibariyle serbest piyasa rayiçlerine göre yedek parça, işçilik ve kdv bedelini davalı sigortadan talep edebileceği, mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre davacının söz konusu hasardan kaynaklı olarak zararının yedek parça, işçilik, kdv dahil olmak üzere toplam 27.136,09 TL olduğu, davalı sigorta tarafından dava öncesinde davacıya kısmi ödeme yapılmakla birlikte davacıdan ibraname veya feragatname alınmadığına göre davacının zamanaşımı süresi içerisinde gerçek zararının karşılanmadığı ve bakiye zararının bulunduğu iddiası ile talepte bulunabileceği, bu halde davalı sigorta tarafından dava öncesinde yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu, davalı sigorta tarafından davacıya dava öncesinde 20.352,64 TL ödeme yapılmış olmakla davacının bakiye 6.603,45 TL bakiye hasar bedeli talebinde bulunabileceği, taraflar arasındaki kasko poliçesinde çekici hizmetinin kloz olarak yer almadığı, kasko genel şartlarına göre çekici hizmetinin kasko poliçesindeki özel teminatlardan biri olduğu, taraflarca bu yönde bir kararlaştırma olmadığına göre davacının çekici ücretine ilişkin giderini davalıdan talep edemeyeceği, … plakalı aracın 24/07/2020-24/07/2021 tarihleri arasında ve kaza tarihi itibariyle kasko sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri kapsamında kalan davacının bakiye hasar bedeli zararından sorumlu olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davacı vekilinin dava değerini 23/03/2022 tarihinde değer artırım dilekçesi ile arttırdığı, davacı tarafından davalı sigortaya hasarın 24/12/2020 tarihinde ihbar edildiği, davalı sigorta tarafından aynı tarihte eksper atandığı, eksperin raporunu 25/02/2021 tarihinde hazırladığı, davalı sigorta tarafından davacıya dava öncesinde 01/03/2020 tarihinde ödeme yapıldığı, kasko sigortası genel şartlarına göre davalı sigortanın tazminat ödeme borcunun hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel hale geldiği, buna göre davalı sigortanın 08/02/2021 tarihinde temerrüde düştüğü ancak davacının iş bu davada dava dilekçesinde dava konusu ettiği 50,00 TL yönünden 30/03/2021, değer arttırım dilekçesine konu ettiği bakiye 6.553,45 TL yönünden ise 07/05/2021 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu, tarafların tacir olmasına ve dava konusu uyuşmazlığın kasko sigorta poliçesinden kaynaklanmasına göre davacının dava konusu uyuşmazlıkta avans faizi talep edebileceği ve faiz başlangıç tarihleri yönünden ise davacının talebi ile bağlı kalınması gerektiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz, davacı tarafından sunulan 23/03/2021 tarihli ekspertiz raporu, kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla faiz yönünden taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafından dava öncesinde yapılan ekspertize ilişkin giderler 6100 sayılı HMK’nun 323. maddesi kapsamında iş bu dosyada yargılama giderleri ile birlikte değerlendirilmiş ve hüküm altına alınmıştır.
Davacı vekili davacının zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğini bu nedenle arabuluculuk aşaması için vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiş ise de, 20/11/2021 tarihinden itibaren yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 16. Maddesi ile 29/05/1957 tarihli 1957/4-6 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararının birlikte değerlendirilmesi zorunludur. Hüküm tarihinde yürürlükte olan 2022 yılı AAÜT 16. Maddesinde; “…(1) 1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerde aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Şu kadar ki miktarı 9.000,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 1.350,00 TL maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücrettir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 1.350,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu Tarifeye göre belirlenir….” düzenlemesi mevcuttur.
Maddenin başlığı Arabuluculuk, uzlaşma ve her türlü sulh anlaşmasında ücret olup, madde de bu faaliyetler sırasında Avukat ile temsil edilme sebebiyle hak kazanılan Avukatlık ücretine ilişkindir. Arabuluculuk sürecinde Avukat ile temsil halinde hüküm tarihine göre 1.350,00 TL ücrete hak kazanıldığı açıktır. Dolayısıyla Avukat ile temsil olunan taraf için bu borç doğmuştur ve yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu bir yargılama gideridir. Ancak maddenin (ç) bendinde; “…aynı vekille dava yoluna gidilmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu tarifeye göre belirlenir…” hükmü nazara alındığında aynı vekille dava açılıp, temsil edilme halinde eldeki davada olduğu gibi davacı taraf lehine hükmolunan vekalet ücreti içerisinde bu miktarında olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde yargılama gideri olarak kabul edilen Avukatlık ücreti (ç) bendi göz ardı edilerek 5.100,00+1.350,00= 6.450,00 TL olacaktır. Halbuki (ç) bendi uyarınca mahsup yapılması zorunlu olduğundan davacı için 5.100,00-1.350,00= 3.750,00 TL tarifeye göre dava sırasında temsil, +1.350,00 TL’de arabuluculuk sürecinde aynı vekil ile temsil edildiğinden hak kazanılan yargılama gideri olan avukatlık ücreti 5.100,00 TL’dir. Mahkememizce davacı yararına dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekalet ücreti hüküm altına alınmış olmakla ayrıca arabuluculuk aşaması için 1.350,00 TL vekalet ücreti takdirine gerek olmadığından davacı vekilinin arabuluculuk aşamasına ilişkin olarak vekalet ücreti talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Benzer yöndeki karar için bkz.İstanbul BAM 30 H.D’nin 2020/2455 esas, 2021/958 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 6.603,45 TL’nin 50,00 TL’sinin 30/03/2021, bakiye 6.553,45 TL’sinin ise 07/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 451,08 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 112,00 TL ıslah harcı toplamı olan 171,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 279,78 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç,112,00 TL ıslah harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 350,00 TL ekspertiz ücreti, 122,80 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.703,40 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (6.603,45/6.653,45=0,99) 1.690,59 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.2 fıkrası uyarınca 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar davacı yönünden HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık, davalı yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA