Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/293 E. 2022/526 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/293
KARAR NO : 2022/526

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı tarafından Alanya İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalıya söz konusu senetten dolayı bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin Alanya Cumhuriyet Başsavcılığına bu konuyla ilgili davalı … hakkında yapmış olduğu …/… Soruşturma sayılı dosyada da ifade ettiği şekilde; müvekkilinin davalı … ile amcası vasıtasıyla tanıştığını ve davalı … kendisine ait dükkanları olduğunu ve bu dükkanları müvekkili ile amcasına satabileceğini, müvekkilden kimlik ve fotoğraf alarak tapuya müracaat edeceğini söyleyerek müvekkili ile amcasından senet istediğini, ancak müvekkilinin sonrasında tapuya herhangi bir müracaat yapılmadığını öğrendiğini, müvekkiline tapuya müracaat edileceği vaadiyle müvekkili tarafından düzenlenen amcasının lehtar olduğu müvekkilinin borçlu olduğu seneti daha sonradan davalı …’ın icra takibine koyduğunu, müvekkilin amcasına bir borcu olmadığının açık olduğunu, davalı …’a ait dükkanların müvekkili ile amcası tarafından birlikte alınmak istendiğinden ve müvekkilinin amcası belli bir peşinat ödediğinden bu şekilde senet düzenlendiğini, icra dosyasında alacaklı olanın davalı … olduğunu, davalı …’ın müvekkilinin imzaladığı senetleri davalı …’a devrettiğini, belirterek davanın kabulü ile öncelikle telafisi imkansız zararlar doğmaması için takip hakkında ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin dava sonuna kadar durdurulmasına ve dava sonucunda müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile müvekkilinin bir borcu bulunmamasına rağmen icra takibine devam edildiğinden takibin iptaline, %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davada yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olan Alanya mahkemeleri olduğunu, davada TTK 5/a maddesi uyarıca arabuluculuk dava şartının zorunlu olduğunu, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, takibin dayanağının senet olduğunu, davacı yanın senede ilişkin borcu olmadığı iddiasını ancak ve ancak yine senet mahiyetindeki bir belge ile ispatlamakla yükümlü olduğunu, davalı müvekkilinin iyiniyetli yetkili hamil olup; davacının iddialarını müvekkile karşı ileri sürmesinin mümkün olmadığını, davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olup; takibin teminat mükabilinde veya teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesinin kanunen mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … beyan dilekçesinde özetle; davalı … ile ticaretlerinin olduğunu, …’a daire satacağını, bunun karşılığında …’ dan 10 adet senet aldığını, bu senetlerin keşidecesinin … olduğunu, bu senetleri emanet olarak davalı …’e verdiğini, …’in kötü niyetli olarak senetleri takibe koyduğunu, … ve …’ın senetlerden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan etmiştir.
DAVA:
Dava, kambiyo senedine dayanan takip sonrası açılan bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nun 114. maddesinin “g” bendinde gider avansının yatırılmış olması dava şartları arasında sayılmış, anılan Kanun’un 115. maddesinin 1. fıkrasında bu koşulun mevcut olup olmadığı hususunun kendiliğinden araştırılacağı, ikinci fıkrasında ise bu şartın noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği öngörülmüştür. HMK’nun “Harç ve Avans Ödemesi” başlıklı 120. maddesinin birinci fıkrası harç ve avansların Bakanlıkça saptanacağı, dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacağı, avansın yeterli olmadığının anlaşılması durumunda davacıya iki haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir.
Mahkemece eksik olduğu anlaşılan gider avansının tamamlattırılması için HMK’nun 120/2. maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin süre ile ve muhataba avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılmalıdır. Bu süre içerisinde dava şartı noksanlığı giderilmezse, dava usulden reddedilmelidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının iş bu dava ile takip sonrası bononun lehtar, ciranta ve hamiline karşı bedelsizlik iddiası ile menfi tespit isteğinde bulunduğu, mahkememizce davalı …’a çıkartılan tebligatların bila ikmal iade edildiği, davalı …’in muhabere aracılığı ile davaya cevaplarını bildirdiği, ancak mahkememizce davalı …’e ön inceleme duruşma gün ve saatinin bildirir davetiyenin tebliğ edilemediği, yapılan araştırmada adı geçenin mernis adresinin bulunmadığı, yine adı geçen yönünden yapılan adres araştırmasında tespit edilen adreslere de çıkartılan tebligatların bila ikmal iade edildiği, böylece taraf teşkili sağlanmadığı, bunun üzerine mahkememizce davalı …’e ön inceleme duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin ilanen tebligat yoluyla tebliğ edilmesine karar verildiği, yine dosyada diğer davalılara da duruşma gün ve saatini bildirilmesi ve diğer işlemlerin yapılması için yeterli gider avansının bulunmadığı ve sadece 9,60 TL gider avansı bulunduğu dikkate alınarak davacı vekiline yasal sonuçları hatırlatılarak 08/04/2022 tarihli celsede 3 adet ilan gideri, tebligat ve posta masrafı için 3.500,00 TL gider avansını yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, mahkememizce davacı vekiline 6100 sayılı HMK’nın 114, 115 ve 120. maddeleri uyarınca verilen ve kesin olan sürenin yeterli, emredilen işlerin, gerekli ve yapılabilir nitelik taşıdığı, ayrıca süreye uyulmamasının sonuçlarının açıkca anlatıldığı-ihtar edildiği, kesin süre içerisinde ara karar gereğinin davacı tarafından yerine getirilmemiş olmasının davalı yararına usuli kazanılmış hak doğurduğu, kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmadığı, mahkememizin dava hakkının yasal bir takım şartlara tabi tutulduğu somut uyuşmazlıkta olduğu gibi yasalar tarafından düzenlenen usul kurallarının ortadan kaldırılması sonucunu doğurabilecek kadar aşırı gevşeklikten kaçınması ve yasa doğrultusunda işlem yapması gerektiği anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nun 114/2, 115/2 ve 120. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-6100 sayılı HMK’nun 114/1-g, 115/2 ve 120/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 1.079,94 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 999,24 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı … dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2 ve 13/1-2. maddesi uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA