Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/265 E. 2022/548 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/265
KARAR NO : 2022/548

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
ASIL DAVA TARİHİ : 07/04/2021
BİRLEŞEN DOSYADA
DAVA TARİHİ : 17/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
A-)MAHKEMEMİZİN 2021/265 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … ve … plakalı araçların karıştığı çift taraflı, maddi hasarlı, yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, bu kazada davacı …’in yaralandığı, uzun süre tedavi gördüğü, vücudunda kalıcı hasarlar oluştuğu, … plakalı aracın davalı … Sigorta nezdinde zmms poliçesinin olduğunu belirterek 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının eksik belgelerle başvuruda bulunduğunu, başvuru şartını yerine getirmediği, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, sorumluluklarının sürücünün kusuru, poliçe teminat limiti ve gerçek zararla sınırlı olduğu, mahkemece zmms genel şartlarına göre kusur, maluliyet ve hesap raporu alınması gerektiği, ayrıca davacının dava konusu sigortalı araçta hatır için taşındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-) BİRLEŞEN İZMİR … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN …/…
ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … ve … plakalı araçların karıştığı çift taraflı, maddi hasarlı, yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, bu kazada davacı … ile davacı …’ın yaralandığı, uzun süre tedavi gördükleri, vücutlarında kalıcı hasarlar oluştuğu, … plakalı aracın davalı … Sigorta nezdinde zmms poliçesinin olduğunu belirterek davacı … ve … için ayrı ayrı 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 400,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, yetki itirazları olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, sorumluluklarının sürücünün kusuru, poliçe teminat limiti ve gerçek zararla sınırlı olduğu, mahkemece zmms genel şartlarına göre kusur, maluliyet ve hesap raporu alınması gerektiği, ayrıca davacıların alkollü olması, emniyet kemeri kullanmaması nedeniyle meydana gelen zararda müterafik kusurlarının olduğu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)DAVA:
Asıl ve birleşen dava, 6098 sayılı TBK’nın 71 ve 2918 sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminatın (geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik) karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında tazmini isteğine ilişkindir.
D-)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
D-1)MAHKEMEMİZİN 2021/265 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
Davacı vekili yargılama aşamasında 18/05/2022 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Çekişmeli yargıda kural olarak, “Tasarruf İlkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi de davadan feragattir ve anılan kurum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ila 312. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. HMK’nın “Feragat ve Kabulün Şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Feragat etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır(11.04.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı). Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davanın yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı isteğine ilişkin olduğu, dava konusu üzerinde tarafların serbestçe tasarruf edebileceği, davacı vekilinin mahkememizce onaylanan 18/05/2022 tarihli dilekçesiyle feragat beyanında bulunduğu, davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu vekaletnamesinde davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu, davadan feragat beyanın usul ve yasaya uygun olduğu, taraflar arasındaki makbuz ibraname başlıklı belgeye göre yargılama giderlerinin davacıya yükletileceğinin ve davalının vekalet ücreti talebi olmadığının taraflarca kararlaştırıldığı anlaşılmakla feragat nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
D-2)BİRLEŞEN İZMİR … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN …/… ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
6102 Sayılı TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile eklenen madde 5/A maddesi ile “(1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile de “(1) İlgili kunanlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” hükmüne yer verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 115 maddesi ise “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiğilinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” şeklindedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davanın yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı isteğine ilişkin olduğu, davacı vekilinin davacılar … ve … için tazminat isteğinde bulunduğu, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/12/2021 tarih ve …/… esas,
…/… karar sayılı ilamı ile dosyanın mahkememizin 2021/265 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, mahkememizce 2021/265 esas sayılı dava dosyasında yürütülen yargılamada birleşen dosya dava dilekçesinin ekinde dava şartı zorunlu arabuluculuk son oturum tutanağına ilişkin belgenin davacı vekili tarafından sunulmadığının tespit edildiği, bu sebeple mahkememizce birleşen dosya davacıları … ve … için dava şartı zorunlu arabuluculuk tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunmak üzere 20/04/2022 tarihli birleşen doya ön inceleme duruşmasının 8 nolu ara kararı ile davacı vekiline kesin süre verildiği, davacı vekilinin birleşen dosya davacısı … yönünden yapılan zorunlu arabuluculuk son oturum tutanağını 21/04/2022 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu, ancak birleşen dosya davacısı … yönünden dava şartı olan arabuluculuk son oturum tutanağını kendisine tanınan 1 haftalık kesin yasal süre içerisinde sunmadığı, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesi hükmünün açık olduğu, dava dilekçesi ekinde veya mahkemece verilen kesin süre içerisinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslı veya arabulucu tarafından bizzat aslı gibidir şeklinde onaylanmış ve bu onaylama şerhini içeren tutanağın sunulması gerektiği, davacı … vekilinin arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını veya onaylanmış örneğini dava dilekçesi ekinde sunmadığı gibi kendisine 20/04/2022 tarihli duruşmada tanınan kesin süre içerisinde de mahkememize ibraz etmediği/sunmadığı, mahkememizce kanuna uygun olarak davacı vekiline verilen ve kesin olan sürenin yeterli, emredilen işlerin, gerekli ve yapılabilir nitelik taşıdığı, ayrıca süreye uyulmamasının sonuçlarının açıkca anlatıldığı-ihtar edildiği, kesin süre içerisinde ara karar gereğinin davacı … tarafından yerine getirilmemiş olmasının davalı yararına usuli kazanılmış hak doğurduğu, kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmadığı, mahkememizin başvuru hakkının yasal bir takım şartlara tabi tutulduğu somut uyuşmazlıkta olduğu gibi yasalar tarafından düzenlenen usul kurallarının ortadan kaldırılması sonucunu doğurabilecek kadar aşırı gevşeklikten kaçınması ve yasa doğrultusunda işlem yapması gerektiği, mahkememizce birleşen dosya davacısı … … yönünden ise 22/06/2022 tarihli ara karar ile davanın iş bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nun 114/2, 115/2 ve 6325 sayılı yasanın 18/A-2 bendi uyarınca davacı … yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-) Mahkememizin 2021/265 esas sayılı dava dosyası yönünden;
1-6100 sayılı HMK’nun 307.maddesi uyarınca feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca alınması gerekli 53,80 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 5,50 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
B) Birleşen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dava dosyası yönünden;
1-Davacı …’ın davasının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. Maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL peşin harçtan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. maddesi uyarınca 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır