Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/248 E. 2022/429 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/248
KARAR NO : 2022/429

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.08.2019 tarihinde … adına kayıtlı, ZMMS poliçesi davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan … plakalı aracın Antalya-Alanya istikametinde seyir halinde iken müvekkili … adına kayıtlı … plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanan …. plakalı aracın 94100 kusurlu olduğunu, kaza ile ilgili olarak müvekkilinin davalı … Sigorta A.Ş. ve araç sürücüsünden zararını talep ettiğini ancak kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, taraflar arasındaki arabuluculuk sürecinin anlaşmama (anlaşmazlık) ile sonuçlandığını, kaza nedeni ile müvekkilinin aracında 7.420,00 TL hasar oluştuğunu, müvekkilinin aracının değer kaybettiğini ve müvekkil aracının tramer kayıtlarındaki hasar tutarının yükseldiğini, araçta oluşan değer kaybının bilirkişi marifeti ile tespit edilebileceğini, bı nedenle davatarihi itibarı ile 1.000,00 TL tutarında (daha sonra arttırılmak üzere) belirsiz alacak davasının açıldığını ifade ederek, davanın kabulü ile dava tarihi itibarı ile 1000,00 TL belirsiz alacak davasının haksız fiilin işlendiği işleyecek ticari faizi ile bu durumun mümkün olmaması durumunda temerrüt tarihinden işleyecek ticari faizi ile ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa yüklenmesini talep ettiği görülmektedir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı tarafın aracında değer kaybı meydana gelmemesi nedeni ile davacının talebinin reddedildiğini, dava konusu aracın kazatarihinde kilometresinin 165.000 TL değerinin üzerinde olması nedeni ile davacı tarafa ait araçta değer kaybı meydana gelmeyeceği için başvurucu talebinin reddedildiğini, mahkemeni aksi kanaatte olması durumunda kazaya sebep olan araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin hasardan sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, değer kaybı tespitinin ZMMS Genel Şartları ekinde belirtildiği şekilde yapılmasını gerektiğini, değer kaybı maddi teminat limitlerinin hasar limitinin en fazla ne kadar olacağını her ne kadar Sigorta Sirketlerinin değer kaybı ödemelerine bir sınırlama getirilmiş olsa da zarar görenin gerçek zararına ilişkin bakiye alacağını zaman aşımı süreler, dahilinde her zaman kazaya neden olan araç malikinden talep edebileceğini ifade ederek, davanın reddini , yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacı tarafa yüklenmesini talep ettiği görülmektedir
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi zararın ( değer kaybı) karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Kaza tutanağı, hasar fotoğrafları, poliçe
-Antalya İl Emniyet Müdürlüğünün 08/04/2021 tarihli yazısı,
-İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün 09/04/2021 tarihli yazısı,
-… Sigorta A.Ş nin 09/07/2021 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Şnin 13/07/2021 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 06/07/2021 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 06/07/2021 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 16/09/2021 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Şnin 24/11/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 15/04/2021 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 15/06/2021 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’in 05/03/2022 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.
Öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında gözönüne alınmalıdır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kökleşmiş ilke ve uygulamalarına göre trafik kazalarına dayalı araç değer kaybı tazminatı, hasarlı aracın, hasara uğramadan önceki ikinci el piyasa değeri ile hasarlı haldeki ikinci el piyasa değerinin saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Aradaki fark meydana gelen değer kaybıdır. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise değer kaybı talep edilemez(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2015/6486 Esas, 2017/12264 Karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 tarih ve 2015/16180 Esas, 2018/8981 Karar sayılı ilamları.).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Kaza sonucu hasara uğrayan aracın değer kaybı tespitinin konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekir(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/11175 Esas, 2016/1082 Karar sayılı İlamı ve benzer kararları).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; 27/08/2019 tarihinde … plakalı araç ile …. plakalı araçların çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, taraflarca trafik kazasına ilişkin olarak maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının işbu dava ile …. plakalı araca ilişkin olarak değer kaybı talebinde bulunduğu ve zararın …. plakalı aracın zmss sigortacısı olan davalıdan tazminini istediği, davalının ise davacıya ait araçta değer kaybı meydana gelmediği, zarar talebinin zmms poliçe genel şartlarına göre belirlenmesi gerektiği, mahkemece zarar ve kusur yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, sorumluluğun poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu savunduğu, taraflar arasında davacının değer kaybı zararının bulunup bulunmadığı, zarar var ise miktarının ne kadar olduğu ve bu zararın davalı sigortanın sorumluluğunda olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacıya ait aracın geçmiş hasar kayıtları ile dava konusu kazaya ilişkin hasar dosyasının celp edildiği, kusur ve zarar miktarının hesabı yönünden dosyanın otomotiv bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişiden alınan 05/03/2022 tarihli rapora göre, davalı sigorta sürücüsünün hızını yol şartlarına uydurmadığı ve davacıya ait aracın şeridini ihlal ettiği olayda kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücünün ise kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, davacıya ait aracın sol ön kapı, sol ön çamurluk ve sol marşpiyel kısmından hasar aldığı, kaza tarihindeki yetkili servis orijinal parça ve işçilik fiyatlarına göre dava konusu araçta meydana gelen hasarın işçilik, yedek parça ve kdv hariç olmak üzere 7.420,00 TL olduğu, …. plakalı aracın rapor tarihindeki rayiç değerinin 236.500,00 TL olduğu, ikinci el piyasasındaki ortalama fiyat, sıfır araçların değeri, kasko değer listesindeki fiyatlar ve döviz kurlarındaki artışlar ile aracın güncel ikinci eldeki talep durumu dikkate alındığında 27/08/2019 hasar tarihindeki piyasa değerinin 77.500,00 TL olarak belirlendiği, araçta meydana gelen hasarın onarım bedeline göre aracın onarımının ekonomik olduğu, Anayasa Mahkemesi iptal kararı doğrultusunda genel hükümlere göre değer kaybı yönünden yapılan incelemede ise Yargıtay içtihatları doğrultusunda, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar dikkate alınarak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki ikinci el piyasa rayiç değeri ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınarak yapılan değer kaybı hesaplamasında, …. plakalı aracın kaza öncesi mevcut kilometresi, kullanım şekli, yıpranma durumu ile kaza sonrası hasar nedeniyle yapılan onarım, değişim ve boya işlemi gören parçaları, SBM’ye bu kaza nedeniyle yansıyan hasar rakamı, hasarın aracın genel durumuna göre boyutu, onarım gören parçaların niteliği (kaynaklı, vidalı), aracın hasarlı bölgelerinde yapılan onarıma göre 2. eldeki talep durumu, aracın onarımının yapıldığı servisin markada özel/yetkili durumu, daha önce aynı bölgeden aldığı hasar olup olmadığı ile geçmiş hasar kayıtları dikkate alınarak yapılan incelemeler sonucunda mevcut gerçek zarar ilkesine göre değer kaybı bedelinin kaza tarihi itibariyle 3.000,00 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacının aracının hasarlandığı ve hasar alan parçaların niteliğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp uyuşmazlığın davalı sigorta sürücüsünün kusurlu olup olmadığı ile davacının aracında kaza nedeniyle değer kaybı olup olmadığı hususlarında olduğu, taraflarca düzenlenen kaza tespit tutanağına göre olay tarihinde Antalya Alanya karayolunda seyir halinde olan davalı sigorta sürücüsünün önünde seyreden davacıya ait araca hatalı sollama yapmak ve yolun daraldığını dikkate almamak suretiyle sol ön kısmından çarptığı, meydana gelen kazada davacı sürücüsünün alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, davalı sigorta sürücüsünün hızını yol durumuna göre ayarlamadığı ve öndeki aracı güvenli takip mesafesinde takip etmediği, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre haksız fiil faili ile onun sorumluluğunu üstlenen işleten ve zmms sigortacısına karşı ileri sürülen değer kaybına ilişkin tazminat taleplerinde aracın marka, modeli, kullanılmış düzeyi ile meydana gelen hasarın niteliğine ve serbest piyasa rayiçlerine göre aracın kaza öncesi hali ile kaza sonrasındaki onarılmış hali arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi gerektiği, somut olayda bilirkişi tarafından yapılan belirlemenin aracın yaşı, kullanılmışlık düzeyi, geçmiş hasar kayıtları ve kaza tarihi verileri ile hakkaniyete uygun olduğu, buna göre davacının bilirkişi tarafından belirlenen 3.000,00 TL değer kaybını talep edebileceği, her ne kadar davalı sigorta tarafından değer kaybı hesabına ilişkin hesaplamanın genel şartlara göre yapılması istenilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40 esas 2020/40 sayılı kararı ile KTK’nun 90. Maddesindeki “…Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir…” bölümündeki “…Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest dosyalar yönünden uygulanmasının zorunlu olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının usuli kazanılmış hakların istisnasını teşkil ettiği, Anayasa Mahkemesince bir kanun hükmünün iptal edildiği bilindiği halde görülmekte olan davaların anayasa aykırılığı saptanan kurallara göre görülüp çözümlenmesinin Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği, bu kapsamda iş bu davada Türk Borçlar Kanunun haksız fiile ilişkin hükümleri, KTK hükümleri ile genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile bu doğrultuda yeni genel şartlarla çeliştiği durumda Yargıtayın genel şartlarının yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerektiği, bu nedenle davacının genel hükümlere göre uğradığı gerçek zararı talep edebileceği, …. plakalı aracın 22/02/2019-22/02/2020 tarihleri arasında ve kaza tarihi itibariyle zmss sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri kapsamında davacının değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davacı vekilinin dava değerini 21/03/2022 tarihinde değer artırım dilekçesi ile arttırdığı, her ne kadar davalı sigorta vekili tarafından değer arttırım dilekçesine karşı ıslah zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davanın açılması ile birlikte zamanaşımının kesildiği, belirsiz alacak davasında değer arttırım dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunulamayacağı, davacı tarafından temerrüt tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ve davalı sigorta tarafından mahkememize hasar dosyası gönderilmiş ise de davacının dava öncesinde davalı sigortaya yaptığı başvuru tarihinin hasar dosyası içeriğinden tespit edilemediği, bu nedenle davalının dava ile temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, dava konusu aracın niteliğine ve davacının sıfatına göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 3.000,00 TL’nin dava tarihi olan 02/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 204,93 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 34,16 TL ıslah harcı toplamı olan 93,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 111,47 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 34,16 ıslah harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 71,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 724,26 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2022
Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA