Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/247 E. 2021/602 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/247 Esas
KARAR NO : 2021/602

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 30/11/2018 tarihli dilekçesinde; davacı ile davalı arasında dava dışı … Tur İnş. San. Tic. Ltd. Şti’ ni temsilen … ve …’ in de katılımıyla 20/03/2017 tarihli … Enerji Santrallerinin devrine ilişkin ön protokol imzalandığını, protokolde imzası bulunan dava dışı …’ nun söz konusu protokolün imzalandığı tarihte sözleşmenin taraflarından olan … Tur İnş. San. Tic. Ltd. Şti’ nin yetkilisi olmamasına ve bu durumun davalı tarafından biliniyor olmasına rağmen davacının ikna edilmek suretiyle sözleşmenin imzalandığını, davacı ile birlikte …’ in de dolandırıldığını, belirtilen protokolün 4. Maddesinin 2.fıkrasına göre davacıya ait İzmir ili … ilçesi … Ada … parselde yer alan arsa nitelikli … arsa paylı … Blok Kat … deki bağımsız bölüm üzerine 400.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği ve ayrıca protokolün 3.maddesi gereğince 20/03/2017 tanzim ve 20/11/2017 ödeme tarihli 400.000,00 TL tutarında bononun düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, davalının söz konusu bonoyu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında icra takibine konu ettiğini, takibin kesinleştiğini, davacıya ait olan gayrimenkulun satış aşamasına gelindiğini, takibe konu senedin bağlı olduğu protokol geçersiz olduğundan senedin de geçersiz olduğunu, protokol imzacılarından …’ nun protokolün imzalandığı tarihte sözleşmenin taraflarından olan …. Ltd. Şti’ nin yetkilisi olmadığını, dava dışı …’ nun kendisini şirketin yetkilisi olarak tanıttığını, İzmir ili … ilçesi … Köyü … parseldeki … projeden 8,1 MW Elektrik enerjisi üretim kapasitesine sahip … enerjisi santrallerinin yetkilisi olduğu …. LTD Şti tarafından kurulacağı ve bu santralde üretilecek enerjinin 1 MW ‘ını diğer davalı …’ e devredeceğini taahhüt ettiği ve devir bedeli olarak ta toplam 800.000,00 TL nin davacı … ile …’ in vermiş olduğu gayrimenkul ipotekleri …’ in imzaladığı 400.000,00 TL ve …’ in imzaladığı 400.000,00 TL lik senetler karşılığı toplam 400.000,00 TL’ nin … tarafından davacı …’ e banka vasıtasıyla gönderildiğini, davacının aynı gün mesai saatleri içerisinde …’ nun talimatı ile parayı kendisine …’ nun yardımcısı olarak tanıtılan …’ ın … hesabına gönderdiğini, dava dışı …’ nun sözleşme tarihinden itibaren 8 ay sonra …’ lerin elektrik üretimine geçeceğini ve devrin gerçekleşeceğini taahhüt ettiğini ancak …’ lerin üretime başlamadığı gibi davacı hakkında davalı tarafından icra takibi başlatıldığını, davacının …’ ya müracaat ederek kendisi hakkında icra takibi başlatıldığını bildirdiğini, …’ nun umursamaz tavırları üzerine yapılan araştırmada …’ nun sözleşmenin imzalandığı tarihte … .. LTD. ŞTİ’ nin imza yetkilisi olmadığının öğrenildiğini, …’ nun eyleminin belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu, bu nedenle suç duyurusunda bulunulduğunu, İzmir … ACM’ nin … E sayılı kamu davasının açıldığını, kamu davasının yalnızca dolandırıcılık suçundan açıldığını,resmi belgede sahtecilik ve bedelsiz senedi kullanma suçundan dolayı açılmış başka bir savcılık soruşturma dosyasının bulunduğunu, davacının borcu olmadığı halde cebri icra tehditi altında olduğunu belirtmiş , davacının İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, davacının halen cebri icra tehditi altında bulunduğundan dolayı dava sonuna kadar icranın geri bırakılması yahut icra dosyasına yatacak paraların alacaklı tarafa ödenmemesi yönünde teminatlı veya teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacı tarafından davalıya daha önce maaş kesintisi yoluyla yapılmış olan ödemeler ile davanın devamı esnasında davacı tarafından davalıya herhangi bir para ödenmek zorunda kalınır ise ödenen ve ödenecek bedellerin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizleri ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği 27/12/2018 tarihli cevap dilekçesinde ; davacının dava dilekçesinde davalının kendisinden neden alacaklı olmadığını, davalının kendisine borç olarak verdiği 400.000,00 TL nin davalıya ödenip ödenmediği gibi hususları açıklamadığını, davacının tamamen gerçek dışı olgulara dayandığını, takibe konu senet ve dava dilekçesine ekli protokolün bizzat davacı tarafından imzalanarak aldığı borç para karşılığı davacıya verildiğini, emniyet amiri olan davacının dava dilekçesinde imzalanan protokoldeki işin olmayacağının kendisinden saklandığını, senetlerin de iradesi yanıltılarak alındığını iddia ettiğini, ödeme emri tebliği bizzat kendisine yapılan davacının ödeme emrine süresinde itiraz etmeme ve takip işlemleri bu aşamaya gelene kadar işlem yapmama sebeplerini açıklaması gerektiğini, davacı tarafça dosyaya hiçbir delil ibraz edilmediği ve kendilerine tebliğ edilmediğini, bundan sonra ibraz edilecek delillere muvafakatlarının olmadığını, davacının tedbir talebinin reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen işe yatırım yapmaya davalıyı ikna eden ve hatta işe girmesi için davalıyı zorlayan kişinin davacının kendisi olduğunu, davacının önce tek başına davalı ile görüşerek dava dilekçesinde bahsi geçen işe yatırım yapmaya ikna etmeye çalıştığını, davalının kabul etmemesi üzerine bu kez ortak tanıdıkları ve bu işe girmeye ikna ettiği … ile davalıyı ikna ettiklerini, davacının davalıya çok karlı bir … kurulum işi olduğunu, kendilerinin bu işe ortak olup başından bu yana tüm aşamalarda takip ettikleri ve edecekleri ancak … nin kurulması aşamasında yüklü miktarda nakit paraya ihtiyaç olduğunu, bu parayı bulamamaları halinde sözleşmenin iptal edilmesi tehlikesi olduklarını belirttiklerini, … kurulumu için gereken parayı davalının kendilerine vermeleri halinde … tesisinin kurulup devreye girmesi ile 1 MW enerji üretimi olan santrali çekeceği kredi ile çok uygun miktara vereceklerini bildirdiklerini, davalıya vereceği para karşılığı senet ve ipotek verileceğini belirttiklerini, tesisin kurulmaması halinde paranın iade edileceğinin belirtildiğini, davalının protokolün imza aşamasında ipotek verilecek evlerin davacı ve dava dışı … e ait olduğunu öğrendiğini, davalının davacıya ” Bu para ödenmezde ben elimdeki evrakları işleme koyarsam dostluğumuz bozulur ” demesi üzerine davacı ile … in ” Evlerimizin her ikisi de anamızın ak sütü gibi helal olsun bu iş garanti bir iş sen merak etme ” dediklerini, davalı , davacı ve dava dışı … Tur İnş San Tic Ltd Şti temsilen … ile … arasında imzalanan protokolde …’ nun … Ltd Şti nin temsile yetkili kişisi olmadığını, bunu davalının bildiği, bilerek davacıyı bu işe soktuğunun iddia edildiğini ancak bu hususun davacıdan ve dava konusu paranın gönderilmesinden sonra öğrenildiğini, davacının protokol imza aşamasında bizim sözümüz senettir, bu adam yetkili değil ise benim yanımda ne işin var, hadi çabuk olun, bak parayı yetiştiremeyeceğiz diyerek bir an evvel davalıya parayı gönderttiğini, davalının öncesinde bir araştırma yapma fırsatı olmadığını, davacının davalıya Aralık 2017 de bu işten çıktığını belirterek evinin ipoteğinin çözülmesini talep ettiğini, davalıyı ikna edebilmek amacıyla bir takım evraklar yolladığını, bu evraklardan araştırma yapan davalının …’ nun protokol imzalanan dönemde yetkili olmadığını, tesisi inşa eden yüklenici şirket ile iş sahibi şirketin yetkilisinin … olduğunu öğrendiğini, davacının maddeleri gayet açık olan sözleşmeyi okuyarak, hukuki sonuçlarını bilerek ve isteyerek imzaladığını, davacının söz konusu parayı … direklerinin kurulumu için değil kendisinin bu işe ortak olmak amacıyla bir takım yerlerden temin ettiği paraları, geri ödemek için aldığı, parayı kızı ile birlikte şirket kuran diğer ortağın hesabına aktardığı, bu ortağında davacının talimatı ile parayı davacının para aldığı kişilere ödediğini, sonra da davacının …’ i de bu işe sokan kişi olduğunu, içlerinde avukat ve kendi meslek mensubu birçok kişiden santrale ortak olmayı teklif ederek para aldığının öğrenildiğini, davacının …’ nun yönlendirmesi ile parayı …’ nın hesabına yatırdığını iddia ettiğini, ceza dosyasında verilen ifadeye göre bu kişinin davacının kızının şirket ortağı olduğunu, … ‘ nın İzmir … ACM nin … sayılı dosyasında sanık olarak yargılandığını, davalı hakkında açılan ceza davasının haksız olduğunu, davacının dava dilekçesindeki iddiaları kapsamında icra dosyasındaki işlemler bu aşamaya gelene değin beklemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının … ‘ nun yetkili kişi olmadığını davacıdan öğrendikten sonra … ile görüştüğü ve …’ nun davalı ile bir temlik sözleşmesi ya da parasını iade etmeyi önerdiğini, davalının para iadesi talep ettiği ancak davalının parasının ödenmediği bunun üzerine davalının öncelikle davacıya yasal işlemlere geçileceğine dair ihtar çektiğini, davacının buna itirazı olmadığını, ödeme yapılmayınca davalının icra takibi başlattığını, davacı tarafça ödeme emrine itiraz edilmediğini, davalının alacağından vazgeçmesi için davalının davacı tarafından korkutulmaya çalışıldığı ve tehdit edildiğini, gerçekte mağdur olanın davalı olduğunu, davalıya gerçeğe aykırı bilgi verip yalan beyanda bulunarak borç para vermesini sağlayanın davacı olduğunu, davacının esasen devretmeyi düşünmedikleri tesisi devir vaadi ile borç aldığının ortada olduğunu, davalının davacının emniyet müdürü sıfatına sahip olması sebebiyle davacıya güvendiğini, davacının birçok kişiden aldığı borç parayı geri ödediğini ancak davalıdan aldığı parayı ödememek adına haksız ve dürüstlük kuralına aykırı yollara başvurduğunu, davacının sözleşmenin geçersiz olduğunu iddia ediyor ise davalıdan borç olarak almış olduğu parayı davalıya geri ödemesi gerektiğini, davalıdan alınan paranın davalının bilgisi dahilinde olmaksızın davacının bu işe ortak olmak adına borç aldığı kişilere ödendiğini belirtmiş davacının davasının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, Mahkememize verdiği 04/06/2021 tarihli dilekçesinde; tarafların haricen uzlaşması ve sulh olmaları neticesinde davadan feragat ettiklerini belirtmiş, karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücretine hükmedilmeksizin davanın neticelendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 14/06/2021 tarihli dilekçesinde; feragata bir diyecekleri olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, karşı tarafa da yargılama gideri ve vekalet ücreti vermeyeceklerini beyan etmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça dava ve İzmir …. İcra Müd’nün … sayılı dosyasında takip konusu edilen 20/03/2017 keşide ve 20/11/2017 ödeme tarihli 400.000,00 TL bedelli bono dolayısıyla davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesine yönelik olarak davalı hakkında menfi tespit davası açıldığı, davacı tarafça açılan davadan feragat edildiği, feragatin davaya son veren taraf işlemlerinden olduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, vaki feragata binaen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Vaki feragate binaen davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan harç fazla olduğundan 6.896,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Dair ; tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.30/06/2021

Başkan …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Katip …
e -imzalıdır