Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/236 E. 2022/871 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/236
KARAR NO : 2022/871

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 31.03.2021 tarihli dilekçesinde; Davacı …’ın … Caddesi No:…/… adresinde bulunan … Tavukçuluk isimli işyerinin sahibi olduğunu, 27.08.2020 tarihinde … isimli kişinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … Caddesi üzerinde seyir halinde iken, sürücünün aracı çok hızlı kullanması ve trafik kurallarına riayet etmemesi neticesinde yaya kaldırımına çıktığını, aracın ön kısmı ile müvekkilinin işyerine çarptığını ve işyerinin içerisine kadar girdiğini, yaşanan olay sebebiyle müvekkilinin işyerinde büyük zarar meydana geldiğini, zarara sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde …-…-… nolu poliçe ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin bulunduğunu, poliçe gereği müvekkilinin işyerinde oluşatı zarardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, kaza sonrasında davalı sigorta şireketi tarafından müvekkiline 13.782,00 TL tutarında çok düşük bir ödeme yapıldığını, ancak müvekkilinin zararının tamamının karşılanmadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş. veklli 17.08.2021 tarihli dilekçesinde; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat İimitinin ise kaza tarihi itibariyle araç başma 41.000,00 TL olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitindeti mahsup edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı yanın avans faizi talebine itiraz ettiklerini, söz konusu araç ile müvekkil şirket arasındaki ilişkinin ticari bir nitelik arz etmediğini ve tazminat talebinin haksız fsilden kaynaklandığını, haksız fill sorumluluğunda uygulanacak faizin yasal faiz olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Elektrik Mühendisi …, İnşaat Mühendisi … ve Gıda Mühendisi …’ün 26/01/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Davaya konu olayda, arabanın dükkan içerisine girmesi, bu sırada kömür dolabı ve vitrinli buzdolabını içeriye doğru sürüklemesi sırasında soğutucu dolaplar ile dışarıdaki kompresörler arasında soğutucu gazı ileten bakır boruların yerinden söküldüğü, soğutucu gaz kaçağı olduğu, soğutucu dolaplardan birinin evaporatörü hasar gördüğü, soğutucu gazın kaçması kompresörlerin sürekli çalışması ve aşırı akım çekmesi ile sonuçlandığından soğutucuların ana devre kartlarının hasar görmesinin mümkün olduğu, eksik ödenen fayans bedelinin 1280,00 TL olduğu, soğutucuların onarım bedelinin 15.654,20 TL olduğu, tavuk çevirme tezgahına ait ısıya dayanıklı cam bedelinin 4.000,00 TL olduğu, toplam bedelin 20.934,20 TL olduğu tespit edilmiştir.
“Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu:
Madde 91 – (Değişik: 17/10/1996 – 4149/33 md.)
İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu
Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yukarıdaki yasa maddeleri gereği yapılan inceleme neticesinde Davalı … Sigorta Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve düzenlenen poliçede 2918 sayılı yasanın 85. Maddesinde yazılı zararların teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Tazminat ve giderlerin ödenmesi:
Madde 99 – Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
-Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı …’ın … Caddesi No:… adresinde bulunan … Tavukçuluk İsimli işyerinin sahibi olduğu, 27.08.2020 tarihinde … isimli kişinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın dükkanın üzerinde bulunduğu cadde üzerinde seyir halinde iken, sürücünün aracı çok hızlı kullanması ve trafik kurallarına riayet etmemesi neticesinde yaya kaldırımına çıktığı, aracın ön kısmi ile davacının işyerine çarptığını ve işyerinin içerisine kadar girdiği, yaşanan kaza sebebiyle davacının işyerinde büyük zarar meydana geldiği, dava dışı araç sürücüsünün kusurlu davranışı ile kaza neticesinde meydana gelen davacı iş yerindeki zarar arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, Zarara sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … Sigorta AŞ. nezdinde …-… nolu poliçe ile zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin bulunduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nun Karayolları Trafik Kanununun 52/1-b maddesinde belirtilen hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol ve hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak kuralının ihlal ettiği, davacıya ait işyerindeki zararın parasal karşılığının işyerindeki eşyalar ve gıda maddeleri bir arada değerlendirildiğinde, elektrik mühendisi, inşaat mühendisi ve gıda mühendisince tespitinin yapılması gerektiği ve bu amaçla oluşturulan heyetle beraber yerinde keşif yapıldığı, yapılan keşif sonucunda dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ile davalı tarafça yapılan ödemelerde değerlendirilmek suretiyle zararın parasal karşılığının hesaplandığı, yapılan hesaplamaların piyasa rayicine uygun olduğu anlaşılmakla davacı tarafın işyerinde meydana gelen hasarın tazmini doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE,
2-20.934,20 TL hasar tazminatının 06/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 341,00 TL tamamlama harcı, 1.837,60 TL keşif-bilirkişi-posta gideri olmak üzere toplamda. 2.297,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gerekli 1.430,01 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça yatırılan 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.370,71 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-1320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır