Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/207 E. 2021/539 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/36 Esas
KARAR NO : 2021/500

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 27/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut olan ticari ilişki gereğince müvekkili şirket tarafından davalıya kumaş verildiği, davalı borçlu şirketin müvekkili şirkete cari hesaba dayalı 6.316,26 TL borcunun bulunduğu, cari hesap borcu ödenmemesi üzerine icra takibinden önce davalı borçluya ihtarname çekildiği, ancak davalı tarafça borcunun bulunmadığı belirtilerek itiraz edildiğinden bahisle davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesiyle; Taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, ancak ticari defterlerinin incelenmesinden müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığının anlaşılacağı, gecikmeler ve hatalı teslimatlardan doğan iadeler nedeniyle siparişler teslim tarihinden çok sonra teslim edildiği, yaşanan sıkıntılardan dolayı taraflar arasında görüşmeler olduğu, yaşanan sıkıntıları özetleyen ve gecikme reklamasyonuna neden olan 20.09.2016 tarihli faturanın davacıya gönderildiği, 28.07.2016 tarihli uçak reklamasyon bedeli açıklamalı 2.034,05 TL atura düzenlendiği, yine 28.07.2016 tarihli gecikme reklamasyon bedeli açıklamalı 7.232,06 TL bedelli iki adet fatura düzenlendiği ve davacı bu faturaları ticari defterlerine işlediğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER 1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 29.12.2016 tarihinde ilk olarak Adana … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden 6.316,26 TL asıl alacak, 107,45 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 6.423,71 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesindeki yetki itirazının alacaklı vekili tarafından kabul edilmesi üzerine dosyanın İzmir İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayısına kaydedildiği ve aynı tutar alacak üzerinden düzenlenen ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 08.11.2018 tarihli raporda sonuç olarak; Davacının 2016 yılı hesap dönemlerine ait ticari yasal defterlerinin ve muhasebe kayıtlarının incelendiğinde davalı şirket adına cari hesap kodunun …olduğu, davacı şirketin yasal ticari defter kayıtları incelendiğinde tarafların ticari alım satım ilişkisinin 2016 yılından beri geldiği, 01.01.2016 tarihli açılış bakiyesinin 9.753,43 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın davalı tarafa ihtarname gönderdiği, davacı tarafın yine ihtarnameye konu tutar için 29.12.2016 tarihinde Adana … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davacının yasal defter ve muhasebe ve cari hesap kayıtları incelendiğinde takip tarihi itibariyle davalıdan 6.316,26 TL alacak bakiyesi olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında talimat ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 30.05.2019 tarihli ek raporda kök rapordaki görüşlerini muhafaza edildiği bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor alınmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 07.02.2020 tarihli raporda sonuç olarak; Davacı şirket, davalı tarafından düzenlenen 28.07.2016 tarihli 7.272,06 TL gecikme reklamasyon bedeli ve yine aynı tarihli 2.034,05 TL uçak reklamasyon faturalarını itiraz etmeksizin kayıtlarına aldığı, davacı şirketin bahsi geçen 9.306,11 TL tutarındaki 2 adet faturayı kendi defterlerine kaydettikten sonra 21.09.2016 tarihinde reklamasyon bedeli iadesi açıklamalı 4.653,07 TL tutarlı faturayı düzenlediği, ancak bu faturanın davalıya tebliğ edildiğine dair dosyada tebliğ belgesine rastlanmadığı, davalı tarafın eposta yazışmalarında gönderilen kumaşlarda kat izi olduğu, fireli kesim yapıldığı, fire tutarının kendilerine yansıtılacağı açıklamaları neticesinde 04.08.2016 tarihinde 1.663,20 TL tuarındaki fire farkı faturasının düzenlendiği, ancak bu faturanın da bu kez davacı şirket tarafından kayıtlara alınmadığı gibi fire farkı faturasının davacı tarafa tebliğ edildiğine dair dosyada belgeye rastlanmadığı, davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olan ve fakat davacı defterlerinde kayıt altına alınmayan 1.663,20 TL tutarlı fire farkı faturası ile davacı şirketin defterlerinde kayıtlı olan ve davalı defterlerinde kayıt altına alınmayan 4.653,07 TL tutarlı reklamasyon iade faturasının birbirlerine tebliğ edildiğine dair dosyada tebliğ belgesine rastlanmadığı, takip tarihinden itibaren davacının davalıdan 1.663,20 TL asıl alacağı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya gönderilen mallar karşılığında düzenlenen faturalara istinaden davacının davalıdan takip tarihi itibariyle bakiye 6.316,26 TL cari hesaptan alacağının bulunduğu, ancak bu tutarın davalı tarafça ödenmemesi nedeniyle bu alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, davacı iddialarının yerinde olmadığı, davacı tarafça teslimatların zamanında yapılmadığı, gecikmelerden ve hatalı teslimatlardan doğan iadeler nedeniyle siparişlerin temin tarihinden çok daha sonra teslim edildiği, bu kapsamda davalı tarafça davacıya 28.07.2016 tarihli uçak reklamasyon bedeli açıklamalı 2.034,05 TL ve 28.07.2016 tarihli gecikme reklamasyon bedeli açıklamalı 7.232,06 TL bedelli iade faturalarının düzenlenerek davacı tarafa gönderildiği ve bu faturalarında davacı defterlerinde itirazsız olarak işlendiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu edilen miktar kadar cari hesaptan alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile alınan bilirkişi kök ve ek raporuna göre, davacı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen 28.02.2016 tarih “Gecikme Reklamasyonu” açıklamalı 7.272,06 TL bedelli fatura ile 28.07.2016 tarih “Uçak Reklamasyonu” açıklamalı 2.034,05 TL bedelli toplam 9.306,11 TL ‘lik faturanın davacı şirket defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, yine davacı tarafça davalı adına düzenlenen 21.09.2016 tarihli “Reklamasyon Bedeli İadesi” açıklamalı 4.653,07 TL’lik faturanın davacı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, davalı taraf cevap dilekçesinde belirtilen ve davalı tarafça davacı adına düzenlenen 04.08.2016 tarihli “Fire Bedeli” açıklamalı 1.663,20 TL’lik faturanın ise davacı şirkete ait defterlerde kayıtlı olmadığı, belirtilen bu işlemler neticesinde davacı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterlerine göre kapanış kaydında davacının davalıdan bakiye 6.316,26 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında talimat ile alınan davacı şirkete ait kayıtlar ile davalı şirket kayıtları karşılaştırılmak suretiyle davalı kayıtları üzerinde bir mali müşavir bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre, davalının incelenen 2016 yılı ticari defterlerine göre davacı şirkete 2015 yılından devreden borç bakiyesinin 9.753,43 TL olduğu, talimat ile alınan rapora göre davacının ticari defterlerinde de 01.01.2016 tarihli açılış maddesi ile davacının davalı şirketten 9.753,43 TL alacaklı olduğunun belirtildiği, talimat ile alınan rapora göre davalı tarafça davacı adına düzenlenen 28.07.2016 tarihli 7.272,06 TL ve 28.07.2016 tarihli 2.034,05 TL ‘lik 2 adet reklamasyon faturasının davacı şirkete ait defterlerde aynen yer aldığı, yine davalı şirket tarafından davacıya düzenlenen 04.08.2016 tarihli 1.663,20 TL’lik “Fire Bedeli” açıklamalı faturasının ise davacı defterlerinde yer almadığı, 2016 yılı Temmuz ayı sonuna kadar davacı ve davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında borç ve alacak bakiyesi açısından birbiriyle mutabık olduğu, ancak Ağustos ayında davalının düzenlediği fire farkı faturasının davacının ticari defterlerinde kaydının olmaması nedeniyle her iki taraf defterleri arasında 1.663,20 TL’lik fark oluştuğu, talimat ile alınan rapor ekindeki davacıya ait cari hesap dökümü incelendiğinde 21.09.2016 tarihinde davalı şirket tarafından daha önce düzenlenen 28.07.2016 tarihli “Reklamasyon Bedeli” açıklamalı 7.272,06 TL ve 2.034,05 TL’lik faturalara istinaden davacının “Reklamasyon Bedeli İadesi” açıklamalı … nolu 4.653,07 TL’lik iade faturasının düzenlediği ve kayıtlarına aldığı, iş bu kaydın davalı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olmadığı, talimat ile alınan rapor ekindeki cari hesap dökümü incelendiğinde 2016 yılı Eylül ayı sonunda davacının davalıdan 6.316,26 TL alacaklı olduğu, buna karşılık davalının ticari defterlerinde yapılan incelemede ise davacıya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edildiği, bu durumda davalı taraf defterlerinde kayıtlı olup, davacı defterlerinde kayıtlı olmayan 1.663,20 TL tutarlı fire farkı faturası ile davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılan 4.653,07 TL’lik “Reklamasyon İade Faturası” ile ilgili olarak taraf defterlerinin birbirini doğrulamadığından takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.663,20 TL asıl alacağı bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olup, davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı bilirkişilerce tespit edilen ve davalı vekilinin 17.03.2020 tarihli dilekçesinde belirtmiş olduğu şekilde 04.08.2016 tarih ve 1.663,20 TL tutarındaki faturanın düzenlenmesine neden olduğu bildirilen ayıplı malların halen mevcut olup olmadığı konusunda beyanda bulunmak üzere 2 haftalık süre verilmiş olup, davalı vekili tarafından bu ara kararı üzerine sunulan 19.10.2020 tarihli dilekçe ile davalı şirket uhdesinde ayıplı olduğu iddia edilen mallardan bulunmadığı bildirilmiş olmakla üzerinde bilirkişi incelemesi yapılabilecek bir numune ya da malın dosya ve davalı uhdesinde mevcut olmadığı, bu kapsamda davalı tarafın ayıba ilişkin savunmasını ispatlayacak ölçüde bir delilinde dosyada mevcut bulunmadığı anlaşılmakla davalı defterlerinde kayıtlı olup, davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılan 04.08.2016 tarih ve 1.663,20 TL’lik “Fire Farkı Faturası” açıklamalı faturaya ilişkin davalı savunmasının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında 13.10.2020 tarihli celsede “Davacı vekiline 03.03.2020 tarihli celsenin 2 nolu bendinde geçen her iki taraf defterlerinde kayıtlı olup, 28.07.2016 tarihinde 7.272,06 TL ve yine 28.07.2016 tarih 2.034,05 TL’lik olarak düzenlenen 2 adet ve toplam 9.306,11 TL’lik reklamasyon faturalarının taraflar arasındaki sözlü anlaşma gereğince 1/2 oranında paylaşılacağı iddia edilmiş olup, ihtilaflı 4.653,07 TL’lik faturanın da bu anlaşma gereğince düzenlendiği belirtilmiş olduğundan ve bu iddia davalı tarafça kabul edilmediğinden ve bu yönde yazılı bir belgede dosyaya sunulmamış olduğundan buna ilişkin olarak karşı tarafa yemin etme hakkının hatırlatılmasına karar verilmiş olup, bu kapsamda davacı tarafça dosyaya sunulan yemin metni doğrultusunda davalı şirket yetkilisi tarafından mahkememizce yapılan yargılama sırasında 29.12.2020 tarihli celsede teklif edilen yemin eda edildiğinden davacı tarafın, davacı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılan 21.09.2016 tarih 4.653,07 TL’lik “Reklamasyon Bedeli İadesi” açıklamalı faturaya ilişkin taraflar arasındaki harici anlaşmayı kanıtlayamadığı düşünülmekle davacı tarafın bu faturaya ilişkin isteminin yerinde olmadığı düşünülmüştür.
Yukarıda anlatılan tüm nedenlerle her iki tarafın incelenen ticari defter ve kayıtları ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde takip tarihi itibariyle davacı şirket ticari defter ve kayıtlarında davacının bakiye alacağı olarak tespit edilen 6.316,26 TL’den davacı şirket kayıtlarında mevcut olup da davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmayan ve davacı tarafça da dayanağı kanıtlanamayan 21.09.2016 tarihli 4.653,07 TL’lik faturanın mahsubu ile davacının davalıdan bakiye (6.316,26 TL – 4.653,07 TL=) 1.663,20 TL alacağının kaldığı, davalı şirket defterlerinde kayıtlı olup, davacıda kayıtlı olmayan 04.08.2016 tarih, 1.663,20 TL’lik faturanın dayanağının da davalı tarafça kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmış olmakla, sonuç olarak takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.663,20 TL’lik ödenmemiş bakiye alacağının bulunduğu sonucuna varılmakla davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle 1.663,20 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 332,64 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle 1.663,20 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 332,64 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 113,61 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 75,75 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 37,86 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 111,75 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 231,88 TL, toplam bilirkişi ücreti 850,00 TL olmak üzere toplam 1.081,88 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 281,28 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 1.663,20 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesinezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır