Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/201 E. 2021/805 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/201 Esas
KARAR NO : 2021/805

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin değişik tür ve miktarlardaki sebze ve meyveyi … Adi Ortaklığına teslim ettiğini, teslim edilen mallar üçün 5 adet fatura kesildiğini, malların edilmesine rağmen bedellerinin ödenmediğini, faturaların bedellerinin ödenmemesi üzerine adi ortaklığın ortakları olan limited şirket aleyhinde takip başlatıldığını, takibe borçlu ortağın itiraz ettiği takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline takibin devamına ve icra inkar tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı ya dava dilekçesi tebliğ edilmiş davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVA:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası sureti
-Tarafların ticari defter ve kayıtları,
-İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 31/03/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’un 26/08/2021 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı ve dava dışı … Ltd. Şti. aleyhinde İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında fatura alacağına ilişkin 6.242,77 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 07/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 12/01/2021 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, davacının davalının ortağı olduğu adi ortaklığa takip dayanağı faturalara konu malı teslim ettiği halde bedelinin ödenmediği iddia ettiği, adi ortaklık ortaklarından olan davalının ise söz konusu faturalar nedeniyle borçlu olmadığını savunduğu, taraflar arasında takip dayanağı faturalara konu malın adi ortaklığa teslim edilip edilmediği, bu faturalardan kaynaklı olarak alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise bu alacağın davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususlarında ihtilaf bulunduğu, adi ortaklıktan alacaklı olduğu iddiasında bulunan davacı tarafından adi ortaklığı oluşturan şirketlerin ayrı ayrı borçlu gösterilmek suretiyle takipte taraf gösterilmesinin ve sadece borca itirazda bulunan davalı yönünden iş bu davanın ikame edilmesinin usule uygun olduğu, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak mahkememizce davacı ve davalının ortağı olduğu adi ortaklığa ilişkin ticari defter ve kayıtlarının smmm bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, davacının defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, söz konusu takip dayanağı faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalının ortağı olduğu adi ortaklıktan takibe konu asıl alacak tutarı olan 6.242,77 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davalının ortağı olduğu adi ortaklığa ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için defter ve kayıtları ibraz etmek veya bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere davalı vekiline mahkememizce 2 haftalık kesin süre verildiği, davalının usulüne uygun tebliğe rağmen yasal süresi içerisinde ticari defter ve kayıtları ibraz etmediği ve bulunduğu yeri bildirmediği, bunun yasal sonucu olarak davalının ticari defter ve kayıtları ibraz etmekten kaçınmış sayılması gerektiği, 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca usulüne uygun yapılan ihtarata rağmen defter ve kayıtlarını sunmayan davalının takip ve davaya dayanak fatura içeriğine konu mal veya hizmetin kendisine teslim edilmediğini veya mal veya hizmet bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, bu nedenle dosya kapsamına göre davacının iddiasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, 6098 sayılı TBK’nun 638 maddesi uyarınca ortakların ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan müteselsilen sorumlu olduğu, buna göre davalının takibe itirazının asıl alacak yönünden yerinde olmadığı ve itirazında haksız olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
2- 6.242,77 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.248,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 426,44 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 75,41 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 351,03 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 75,41 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 76,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 711,21 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA