Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/192 E. 2022/117 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/192 Esas
KARAR NO : 2022/117

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkilinin borçlu şirketten olan alacağını tahsil edebilmek amacıyla Kemalpaşa İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durduğu, davalı borçlu böyle bir borcunun bulunmadığını iddia etmiş ise de, tarafların aralarında yıllarca süren ticari ilişki sonucunda davalının, müvekkiline ödemediği cari hesap borçlarının doğduğu, müvekkilince harici olarak bu borcun ödenmesi istenilmiş ise de davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığından bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmadan yalnızca davacı tarafın iddiası doğrultusunda cari hesap dökümlerinin yasal delil olarak kabul edilemeyeceği, nitekim cari hesap ilişkisinin mevcut olduğu ihtimalde bile taraflar arasında herhangi bir mutabakat yapılmadığı, cari hesap borçlusu bakımından lehe olan yasal hakların kullanılmasına mahal verilmeksizin hukuki işlem başlatılmasının davacı yanın kötüniyetli tutum içerisinde olduğunun açıkça göstergesi olduğu, ayrıca davacı tarafın müvekkiline ürünlerle birlikte kutu temin etmekte olduğu, bu kutuların bedelinin davacı tarafça karşılandığı, davacının icra takibinde bu kutu bedellerini de talep ettiğinin görüldüğü, bu nedenle haklı olmadığı halde müvekkili şirketten alacak talep eden davacının kötüniyetli olduğu, davacının iş bu davayı açmakta herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine, davalının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı tarafça davalı hakkında 63.594,20 TL asıl alacak üzerinden 26.11.2020 tarihinde ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi açısından talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir … tarafından düzenlenen 17.09.2021 tarihli raporda sonuç olarak; incelenen davacı şirket kayıtlarına göre davacı …. Ltd. Şti.’nin davalı …. A.Ş’den 23.11.2020 icra takip tarihi itibariyle 41.587,20 TL alacağının mevcut olduğu, davacı vekili tarafından ise 23.11.2020 icra takip tarihinde 63.594,20 TL asıl alacak talebinde bulunulduğu bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve talimat ile alınan davacı kayıtları ile karşılaştırılmak suretiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 10.12.2021 tarihli raporda ; T.C. Gelir İaresi Başkanlığı, İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı, Kemalpaşa Vergi Diaresi Müdürlüğü’nden gelen 09.06.2021 tarihli yazının incelenmesinde davacı tarafından davalıya 2020/04 ayında tanzim edilmiş olan 1 adet KDV dahil 91.060,20 TL KDV hariç 84.315,00 TL tutarındaki faturanın davalı tarafından 2020/04 ayına ait Mal ve Hizmet Satın Alınan Kişilere İlişkin Bilgiler (Form BA) ‘da 1 adet KDV hariç 84.315,00 TL olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyan edildiği, davacı tarafından davalıya 2020/06 ayında tanzim edilmiş olan 1 adet KDV dahil 90.720,00 TL, KDV hariç 84.000,00 TL tutarındaki faturanın davalı tarafından 2020/06 ayına ait Ba formunda 1 adet KDV hariç 84.000,00 TL olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyan edildiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenerek düzenlenen raporda davacı firmanın 2020 yılına ait defterlerini TTK usulüne göre uygun olarak tutulduğu, davacı firmanın ticari defterlerine göre davalıdan 23.11.2020 icra takip tarihinde 41.587,20 TL alacağının bulunduğu, davalının 2020 yılına ait ticari defterlerinden defter-i kebir ve envanter defterleri sunulmadığından görülemediği, bu nedenle de TTK’ya göre usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığının ve defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığının tespitinin yapılamadığı, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davalı tarafın 2020 yılına ait ticari defterlerinin sahibi aleyhine delil olmak özelliği taşıdığı, davalı tarafın 2020 yılına ait yevmiye defterinin fotokopisinin incelenmesinden davacı tarafından davalı tarafa 20.04.2020-25.06.2020 tarihleri arasında düzenlenmiş olan toplam 2 adet 181.780,20 TL tutarındaki faturalar karşılığında davacı tarafın alacaklandırıldığı, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenmiş olan 2 adet 25.193,00 TL tutarındaki faturalar ve davalı tarafından davacı tarafa yapılmış olan toplam 115.000,00 TL tutarındaki banka havalesi olmak üzere toplam 140.193,00 TL tutarında davalı tarafın borçlandırıldığı, icra takip tarihi olan 23.11.2020 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı tarafa 41.587,20 TL tutarında borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, taraflar arasında faturalar ve ödemeler konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafın incelenen kayıtlarına göre davacının davalıdan 23.11.2020 tarihi itibariyle 41.587,20 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın 2020 yılına ait yevmiye defterinin fotokopisi üzerinde tarafından yapılan incelemde davalı …. A.Ş’nin davacı şirkete icra takip tarihi itibariyle 41.587,20 TL tutarında borçlu olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalı adına düzenlenen faturalardan dolayı takip tarihi itibariyle takibe konu edilen miktar kadar davacının davalıdan bakiye alacağının bulunduğu, iş bu alacağın davalıdan talep edilmesine rağmen ödenmediğinden bahisle takibe konu alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 44.655,20 TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, davacı tarafça açılan iş bu davanın hukuki bir dayanağının bulunmadığı, davacı tarafça iddia edildiği şekilde davacının davalıdan takibe konu edilen miktar kadar bir alacağının bulunmadığı, bu yöndeki iddianın davacı tarafça ispatlanmasının gerektiğinden bahisle açılan davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olup olmadığı, bu kapsamda davacının dava dilekçesinde talep ettiği üzere şimdilik 44.655,20 TL açısından davalının itirazının iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda öncelikli olarak davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde talimatla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, alınan rapora göre ; davacı şirketin incelenen 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafça davalı adına 20.04.2020 tarih 91.060,20 TL bedelli ve 01.06.2020 tarih 90.720,00 TL bedelli olmak üzere 2 adet faturanın düzenlendiği ve davalı hesabına borç kaydedildiği, buna karşılık davalı şirket tarafından yapılan ödemeler düşüldüğünde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 41.587,20 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Yine davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ; davalı şirketin incelenen 2020 yılı ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafça davalı adına düzenlenen 20.04.2020 tarihli 91.060,20 TL bedelli ve yine 01.06.2020 tarihli 90.720,00 TL bedelli 2 adet faturanın davacı cari hesabına alacak olarak kaydedildiği, buna karşılık davalı tarafça yapılan ödemelerin davacı hesabına borç olarak kaydedilmesi neticesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 41.587,20 TL alacaklı olduğunun bizzat davalı şirketin kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen 20.04.2020 tarih 91.060,20 TL ve 01.06.2020 tarih 90.720,00 TL bedelli olmak üzere toplam 181.780,20 TL bedelli 2 adet faturanın her iki tarafa ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğu ve yine davalı şirket tarafından davacıya yapılan toplam 140.193,00 TL bedelli ödemelerin tamamınında her iki tarafa ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğu, bu şekilde her iki tarafa ait ticari defterlere göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan (181.780,20 TL – 140.193,00 TL=) 41.587,20 TL bakiye alacağının bulunduğu ve bu bakiye alacağın davalı tarafça davacıya ödendiğine dair herhangi bir delilin dosya kapsamı belgeler arasında bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Kemalpaşa İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 41.587,20 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 8.317,44 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, reddedilen kısım üzerinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin ise davacının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğuna dair bir delil davalı tarafça dosyaya sunulmadığından İİK 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun Kemalpaşa İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 41.587,20 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 8.317,44 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.840,82 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 444,63 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.396,19 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 512,43 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 100,50 TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.100,50 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 1.023,46 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.206,34 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 3.068,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/02/2022

Katip …

Hakim …