Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/188 E. 2021/1134 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/188 Esas
KARAR NO : 2021/1134 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2017
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile borçlu/davalı şirket arasında faturadan kaynaklı cari hesap ilişkisi bulunup, davalı tarafından ödenmeyen borç sebebiyle müvekkili tarafından davalı şirket hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine durduğunu, davalı şirketin yerleşim yerinin İstanbul olduğu bu sebeple yetkili icra müdürlüğünün İstanbul İcra Müdürlükleri olduğunu, borçlu/davalı şirketin müvekkiline hiçbir borcunun bulunmadığını ileri sürerek vekili aracılığıyla itiraz ettiğini, davalı tarafın yetki itirazının reddi gerektiğini, davalı borçlunun faturaya ilişkin yapmış olduğu bir ödeme mevcut olmadığını, borçlunun haksız olan itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkili şirket aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile fatura alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığını, müvekkili şirketçe söz konusu ödeme emrine, yetkiye, asıl alacak, işlemiş, işleyecek faiz oran ve miktarına süresi içerisinde itiraz edildiğini, müvekkili şirketin İstanbul Ticaret Sicil müdürlüğü nezdinde kayıtlı “… cad. … sok.No:… … İstanbul Merkez adresinde faaliyette bulunmakta olup şirket merkezi İstanbul sınırları içerisinde olduğunu, ve … İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, esasa ilişkin olarak; Davacı tarafın ödenmediği ve borcun doğumuna esas olduğu iddia edilen faturalar ve bunlara ilişkin tebliğ belgeleri, irsaliye ve teslim belgeleri, hesap mutabakatı ibraz/tebliğ edilmediğini, iddiaları kabul anlamına gelmemek kaydı ile, davacının müvekkili şirkete teslim ettiğini ileri sürdüğü ürünlerin satış/teslim/fatura tebliğlerini ispat etmek zorunda olduğunu, davacı tarafça tek taraflı olarak kesilen; irsaliye, teslim ve tebliğ belgeleri bulunmayan faturaya istinaden alacak talebinde bulunulmuş olup; hukuki mesnedi ve ispatı olmayan iş bu taleplerinin reddi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, koşulları oluşmayan İcra inkar tazminatı taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas ayılı dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
İzmir … İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyası dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
27/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı …. A. Ş.’ne ait ticari defterlerin e-Deftere tabi olduğu, yevmiye ve Kebir defterlerine ait beratların ibraz edildiği, envanter defterinin TTK ilgili hükümleri gereği açılış tasdikinin yapıldığı, ticari defterlerin VUK ve Muhasebe Standartları usul ve esaslarına göre tutulduğu, davalı şirket defter ve kayıtlan üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacının ortağı bulunduğu “…./…-… şirketince, davalı şirket adına düzenlenen faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura bedeline karşılık her hangi bir ödeme yapılmadığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davacının ortağı olduğu şirketin 4.956,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, davacının ortağı bulunduğu şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturanın gönderildiğine dair Ambar Teslim Fişinin … tarafından teslim alındığı, bu kişinin davalı şirket çalışanı olup olmadığına dair celp edilen … SGK kayıtlan ile tarafımca davalı şirketten mail ortamında alınan 2016 yılı Ocak-Aralık ayları arasındaki tüm aylık hizmet listelerinde “…” adında çalışana rastlanmadığı tespit edilmiştir.
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacının faturaya dayalı olarak davalı aleyhinde icra takibi başlattığı, davalının icra dairesinin hem yetkisine hemde borca itiraz ettiği, icra dairesinin somut olayda 6100 sayılı yasanın 10 ve 6098 sayılı yasanın 89. Maddeleri gereği yetkili olduğu, davalının ticari defterleri üzerinden yapılan inceleme ile davacıya ilgili faturalardan dolayı herhangi bir ödemenin yapılmadığı, yine davalı ticari defterlerinde davacının 4956 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, taraflar arasında malların teslimine dair herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE;
2- Davalının yetki itirazının reddi ile İzmir İcra Dairelerinin yetkili olduğunun TESPİTİNE,
3-İzmir … İcra Müğdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
4-Takip konusu alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-350-TL bilirkişi ücreti 84,64 TL karar ilam harcı, 243,23 TL tebligat gideri olmak üzere toplamda 677,87 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-253,91 TL eksik karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-4.956 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde istinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır