Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/178 E. 2021/1011 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/178 Esas
KARAR NO : 2021/1011

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’e ait … plakalı araç sürücüsü … idaresinde iken 15.09.2020 tarihinde kusurlu olarak karıştığı kazada, müvekkiline ait … plakalı araçta zarar ve değer kaybı meydana geldiğini, kazada … plakalı araç sürücüsü …’ün tam ve asli kusurlu olduğunu, kaza sonrası eksper … tarafından 1.500,00 TL değer kaybı tespiti yapıldığını, ekspere ödenen 254 TL ve 1500 TL değer kaybı bedeli için sigorta şirketine 11.12.2020 tarihinde başvurulduğunu, ödeme yapılmadığını, değer kaybının Yargıtay içtihatları doğrultusunda aracın hasar öncesi ve onarım sonrası rayiçleri arasındaki farka göre hesaplanması gerektiğini, Anayasa Mahkemesinin 90. ve 92. maddedeki genel şartlar ifadelerinin iptal edildiğini, müvekkilinin aracın onarımı esnasında çoğu zaman ulaşımını taksi ile sağladığını, ikame araç bedeli bakımından doğan zarardan araç sürücü ve malikinin sorumluluğu olduğunu belirterek şimdilik; 50 TL değer kaybının kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini davalılardan, 50 TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı … ve … ‘den tahsilini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazları olduğunu, Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli kararlarının bu uyuşmazlık bakımından dikkate alınmaması gerektiğini, değer kaybı tespitinin genel şartlar kriterlerine göre yapılması gerektiğini kusur oranlarının tespiti gerektiğini, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, ikame araç bedeli ve kazanç kaybının poliçe kapsamında olmadığını, faiz taleplerinin yerinde olmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiş ve duruşmalardaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 71 ve 2918 sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminatın ( değer kaybı ve ikame araç bedeli) sürücü ve işleten tarafından tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Kaza tutanağı,
– … Sigorta A.Ş tarafından sunulan hasar dosyası ve eki poliçe,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 11/03/2021 tarihli yazısı ve eki araç kaydı
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 22/03/2021 tarihli yazısı ve eki
-Bilirkişi …’in 01/09/2021 tarihli bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TBK’nın 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği k KAR ısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.
Öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında gözönüne alınmalıdır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kökleşmiş ilke ve uygulamalarına göre trafik kazalarına dayalı araç değer kaybı tazminatı, hasarlı aracın, hasara uğramadan önceki ikinci el piyasa değeri ile hasarlı haldeki ikinci el piyasa değerinin saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Aradaki fark meydana gelen değer kaybıdır. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise değer kaybı talep edilemez(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2015/6486 Esas, 2017/12264 Karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 tarih ve 2015/16180 Esas, 2018/8981 Karar sayılı ilamları.).
Aracın makul tamir süresi ile aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedeli bedeli belirlenir. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise zarara uğrayan araçla aynı vasıfta ikame aracın satın alınması için geçecek makul süre üzerinden araç mahrumiyet bedelinin belirlenmesi gerekir. (Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7867 Esas, 2017/1668 Karar sayılı ilamı ve benzer kararları).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Kaza sonucu hasara uğrayan aracın değer kaybı ile hasarının ne kadar sürede tamir edileceği, bu süre içinde ikame araç kiralama bedelinin (yakıt v.s gibi zorunlu giderlerin mahsubundan sonra) tespitinin konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekir(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/11175 Esas, 2016/1082 Karar sayılı İlamı ve benzer kararları).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; 15/09/2020 tarihinde …, … ve … plakalı araçların karıştığı çok taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, … plakalı aracın davacı adına kayıtlı olduğu, kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan … plakalı aracın ise davalı … adına kayıtlı olduğu ve davalı …’ün sevk ve idaresinde iken kazaya karıştığı, taraflarca kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının iş bu dava ile … plakalı araçta kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybı ve araç mahrumiyetine ilişkin tazminat talebinde bulunduğu, davalı sigorta tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de davacının mahkememiz yargı çevresi içerisinde İzmir ili Menderes ilçesinde ikamet ettiği, 6100 sayılı HMK’nun 16.maddesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, mahkememizce dosyanın otomotiv bilirkişiye tevdi edildiği, alınan kusur ve hesap bilirkişi raporuna göre davalı sürücü …’ün yeterli ve güvenli takip mesafesini korumaması ve dikkatsiz tedbirsiz araç kullanımı nedeniyle meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu olduğu, davacının sürücüsünün kazanın meydana gelmesinden herhangi bir etkisinin olmadığı ve kusursuz olduğu, aracın tamirinin ekonomik olduğu, kusur durumu ile … plakalı aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi unsurlar dikkate alınarak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile dava konusu kaza nedeniyle oluşan hasarının miktarı ve onarım giderleri bir arada değerlendirildiğinde meydana gelen hasarın trafik kazası ile uyumlu, değer kaybının serbest piyasa rayiçlerine 3.000,00 TL, aracın makul tamir süresinin 8 iş günü olduğu, aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedelinin- ikame araç bedelinin 800,00 TL olduğu (8×100= 800,00TL) yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, her ne kadar davalı sigorta tarafından Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı ilamının geçmişe etkili olmadığı savunulmuş ve değer kaybına ilişkin hesaplamanın genel şartlara göre yapılması istenilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest dosyalar yönünden uygulanmasının zorunlu olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının usuli kazanılmış hakların istisnasını teşkil ettiği, Anayasa Mahkemesince bir kanun hükmünün iptal edildiği bilindiği halde görülmekte olan davaların anayasa aykırılığı saptanan kurallara göre görülüp çözümlenmesinin Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği, bu kapsamda iş bu davada Türk Borçlar Kanunun haksız fiile ilişkin hükümleri, KTK hükümleri ile genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile bu doğrultuda yeni genel şartlarla çeliştiği durumda Yargıtayın genel şartlarının yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerektiği, buna göre iş bu davada tazminat hesaplamasında davacının değer kaybına ilişkin talebinin genel hükümlere ve serbest piyasa rayiçlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca aracı hasara uğrayan kimsenin tamir süresince aracını kullanamayacağı ve bu nedenle zarara uğrayacağı, uğradığı bu zararı haksız fiil fail ve diğer sorumlulardan talep edebileceğinin kabulü gerektiği, bu ilke ve açıklamalar uyarınca mahkememizce alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalı …’in işleten, diğer davalı …’in ise araç sürücüsü ve haksız fiil faili olarak ikame araç bedeli ile değer kaybına ilişkin zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın 15/05/2020-15/05/2021 tarihleri arasında davalı sigorta nezdinde zmms poliçesinin olduğu, davaya konu kazanın poliçe dönemi içerisinde meydana geldiği, davalı sigortanın kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olarak kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olarak davacının değer kaybına ilişkin zararından diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacının dava öncesinde 14/12/2020 tarihinde davalı sigortaya başvuruda bulunduğu, davalı sigortanın 8 iş günlük yasal sürenin sonu olan 25/12/2020 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, diğer davalılar sürücü ve işletenin ise haksız fiil hükümleri uyarınca kaza tarihinde temerrüde düştüğü, dava konusu aracın niteliğine göre somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafından dava öncesinde ödenen ekspertiz ücretinin makul olduğu ve 6100 sayılı HMK’nun 323 maddesi uyarınca talep edilebileceği değerlendirilmekle yargılama gideri kapsamında hüküm altına alınmıştır.
Davacı vekili davacının zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğini bu nedenle arabuluculuk aşaması için vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiş ise de, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 16. Maddesi ile 29/05/1957 tarihli 1957/4-6 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararının birlikte değerlendirilmesi zorunludur. Hüküm tarihinde yürürlükte olan 2021 yılı AAÜT 16. Maddesinde; “…(1) 1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerde aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Şu kadar ki miktarı 7.200,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 1.080,00 TL. maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücrettir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 1.080,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu Tarifeye göre belirlenir….” düzenlemesi mevcuttur.
Maddenin başlığı Arabuluculuk, uzlaşma ve her türlü sulh anlaşmasında ücret olup, madde de bu faaliyetler sırasında Avukat ile temsil edilme sebebiyle hak kazanılan Avukatlık ücretine ilişkindir. Arabuluculuk sürecinde Avukat ile temsil halinde hüküm tarihine göre 1.080,00 TL ücrete hak kazanıldığı açıktır. Dolayısıyla Avukat ile temsil olunan taraf için bu borç doğmuştur ve yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu bir yargılama gideridir. Ancak maddenin (ç) bendinde; “…aynı vekille dava yoluna gidilmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu tarifeye göre belirlenir…” hükmü nazara alındığında aynı vekille dava açılıp, temsil edilme halinde eldeki davada olduğu gibi davacı taraf lehine hükmolunan vekalet ücreti içerisinde bu miktarında olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde yargılama gideri olarak kabul edilen Avukatlık ücreti (ç) bendi göz ardı edilerek 4.080+1.080= 5.160 TL olacaktır. Halbuki (ç) bendi uyarınca mahsup yapılması zorunlu olduğundan davacı için 4.080-1.080= 3.000 TL tarifeye göre dava sırasında temsil, +1.080 TL’de arabuluculuk sürecinde aynı vekil ile temsil edildiğinden hak kazanılan yargılama gideri olan avukatlık ücreti 4.080,00 TL’dir. Mahkememizce davacı yararına dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL vekalet ücreti hüküm altına alınmış olmakla ayrıca arabuluculuk aşaması için 1.080,00 TL vekalet ücreti takdirine gerek olmadığından davacı vekilinin arabuluculuk aşamasına ilişkin olarak vekalet ücreti talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Benzer yöndeki karar için bkz.İstanbul BAM 30 H.D’nin 2020/2455 esas, 2021/958 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının değer kaybı talebinin KABULÜ ile, 3.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 15/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE, ((davalı … Sigorta A.Ş temerrüt tarihi olan 25/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere)
2-Davacının ikame araç bedeli talebinin KABULÜ ile, 800,00 TL’nin trafik kaza tarihi olan 15/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 259,57 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 200,27 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili (davalı … Sigorta A.Ş 145,63 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 354,00 TL ekspertiz ücreti, 340,70 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.313,30 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 3.800,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili (davalı … Sigorta A.Ş 3.000,00 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı vekilinin arabuluculuk aşaması için vekalet ücreti talebinin REDDİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın davacıya İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA