Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/173 E. 2022/1010 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/173 Esas
KARAR NO : 2022/1010

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı asil sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; 17.05.2018 tarihinde davalı şirketten 31.000 TL bedelli … plakalı 2008 model traktörü satın aldığını, satış bedeli karşılığında nakit olarak elden ödediği para düşüldükten sonra geriye kalan 24.000 TL borç için 15.07.2018 tarihinde 12.000 TL, 15.08.2018 tarihinde 12.000 TL ödemek üzere davalı ile anlaştıklarını, bu ödemeler için 2 adet senedi düzenleyip karşı tarafa verdiğini, söz konusu senetlerden ilki olan 15.07.2018 vadeli olan 12.000 TL’lik senedi Türkiye Halkbankası A.Ş Urla Şubesi’nden gönderdiği havale ile ödediği, senedi de geri aldığı, 15.08.2018 vade tarihli 12.000 TL’lik senedin ödemesi ile ilgili olarak da 09.07.2018 tarihinde 3.000 TL’nin kendisine verilen banka hesabına gönderildiği, ancak 09.08.2018 tarihinde oğlunun trafik kazası geçirmesi nedeniyle işleri ile ilgilenemdiği, bu kapsamda davalıya bakiye olan 9.000 TL’lik borcun 3.000 TL’sini 15.08.2018 tarihinde elden nakit kalan 6.000 TL’sini de ancak 06.04.2019 tarihinde ödeyebildiğini ve senedi almaya gidemediğini, buna rağmen davalı tarafın kötüniyetli olarak iş bu senedi İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konu ettiğinden bahisle davaya konu İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının takibinde kötüniyetli ve haksız olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının yerinde olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen ödemelerin taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin ödemelere ilişkin dekontlar olduğu, iş bu ödemelerin senede ilişkin ödemeler olmadığı hususunun yapılacak bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağından davacı tarafın takibe konu senedin ödendiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığından davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GÖREVSİZLİK KARARI : Dosyanın incelenmesinden iş bu dava dosyasının ilk olarak İzmir 17.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, İzmir 17.Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında … Esas, … Karar sayılı karar ile görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
DELİLLER:
1-Davaya konu İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, incelenmesinden davalı şirket tarafından davacı aleyhinde 27.02.2020 tarihinde 15.08.2018 vade tarihli ve 12.000 TL’lik senetten dolayı 12.000 TL asıl alacak, 146,21 TL protesto gideri, 3.587,93 TL işlemiş faiz, 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 153,30 TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 16.642,44 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ödeme iddiasıyla ilgili olarak İş Bankası A.Ş’ye yazılan yazıya verilen 16.09.2021 tarihli cevabi yazı dosyaya delil olarak eklenmiştir.
3-Yine davacı tarafın ödeme iddiası karşısında Halk Bankası’na yazılan yazıya verilen 09.06.2021 tarihli cevabi yazı dosyaya delil olarak eklenmiştir.
4-Halkbankası’na yazılan yazıya verilen 21.04.2022 tarihli cevabi yazı delil olarak dosyaya eklenmiştir.
5-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu senedin taraf ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir Hatice Karpuzoğlu tarafından düzenlenen raporda; davalı tarafın incelemeye konu 2019, 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı defter kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalının davacıdan 10.000 TL alacağının kayıtlı olduğu, icra takibine konu senet bedelinin ise 12.000 TL olduğu, icra takibine konu senet dahil olmak üzere davalı defterlerinde davacıya verilmiş herhangi bir senet kaydının olmadığı, nihai takdir ve değerlendirme mahkemeye ait olmak üzere 15.08.2018 vade tarihinden 27.02.2020 icra takip tarihine kadar talep edilen işlemiş faizin %13,75 faiz oranı üzerinden 2.113,36 TL olduğu, takipte talep edilen protesto giderine ilişkin ödeme emri ekinde yer alan protesto belgesinde 146,21 TL yazılı olduğu, bu tutarın takiple talep edilen tutarla aynı olduğu, diğer taraftan takipte talep edilen ihtiyati haciz ve vekalet ücreti hesaplamasının uzmanlık alanı dışında olduğundan mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL :
Dava; davaya konu İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına konu 15.08.2018 vade tarihli ve 12.000 TL bedelli senedin takip tarihinden itibaren ödenmiş olmasına rağmen takibe konu edildiğinden bahisle takibe konu senetten ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır.
Davacı dava dilekçesiyle, davaya konu İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına konu 15.08.2018 vade tarihli ve 12.000 TL’lik senedin 3.000 TL’lik kısmının 09.07.2018 tarihinde havale ile 3.000 TL’lik kısmını 15.08.2018 tarihinde elden nakden ve geriye kalan 6.000 TL’lik kısmını ise 16.04.2019 tarihinde ödemiş olmasına rağmen davalı tarafça takibe konu edildiğinden bahisle takip ve senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça, dava dilekçesinde belirtilen ödemelerin davaya konu senet dışındaki taraflar arasındaki cari hesaba mahsuben davacı tarafça yapılmış ödemeler olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu senedin icra takibinden önce davacı tarafça davalıya ödenip ödenmediği, bu kapsamda davacının davaya konu senetten ve takipten dolayı davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davaya konu İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davalı şirket tarafından davacı aleyhinde 27.02.2020 tarihinde 15.08.2018 vade tarihli ve 12.000 TL’lik senetten dolayı 12.000 TL asıl alacak, 146,21 TL protesto gideri, 3.587,93 TL işlemiş faiz, 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 153,30 TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 16.642,44 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.
İcra takibine konu senedin incelenmesinden keşideci davacı … tarafından davalı şirket lehine düzenlenmiş, vade tarihi 15.08.2018 olan 12.000 TL’lik senet olduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi ekindeki Araç Satış Sözleşmesinin incelenmesinden satıcı olarak gösterilen davalı şirket tarafından alıcı olarak gösterilen …’a Torbalı 1.Noterliği’nin 17.05.2018 tarihli “Araç Satış Sözleşmesi” ile … plakalı 2008 model traktörün toplamda 31.000 TL bedelle davalı şirket tarafından davacıya satıldığı, Araç Satış Sözleşmesi içeriğinde “Satıcının yukarıdaki nitelikte bedeli yazılı aracı alıcıya hali hazırda durumda satarak bedelini aldığını ve aracını teslim ettiğini, alıcı bu aracı hali hazır durumda görüp beğenerek ve bedelini ödeyerek teslim aldığını … kabul ve taahhüt eder.” şeklinde yazılı kayıt bulunduğu görülmüştür.
Her ne kadar 17.05.2018 tarihli satış sözleşmesi içeriğinde “Satıcının yukarıdaki nitelikte ve bedeli yazılı aracı alıcıya hali hazırda durumda satarak bedelini aldığını ve teslim ettiğini” şeklinde ibare bulunmaktaysa da davacı tarafça bizzat dosyaya sunulan dava dilekçesi içeriğinde 17.05.2018 tarihli Araç Satış Sözleşmesi içeriğindeki 31.000 TL’lik satış bedeli ile ilgili olarak nakit olarak elden ödenen bedel düşüldükten sonra geriye kalan 24.000 TL için davacı tarafça davalıya 15.07.2018 vade tarihli 12.000 TL ve 15.08.2018 vade tarihli 12.000 TL’lik olmak üzere toplamda 24.000 TL’lik senet verildiği ve bu senetlerden 15.07.2018 vade tarihli olan senedin ödenerek davalı taraftan teslim alındığı, ancak davaya konu diğer 15.08.2018 vade tarihli 12.000 TL’lik senedin ise 3.000 TL’lik kısmının 09.07.2018 tarihinde bankadan 3.000 TL’lik kısmının 15.08.2018 tarihinde elden nakden ve geriye kalan 6.000 TL’lik kısmının ise 16.04.2019 tarihinde havale yoluyla bankadan ödendiğini bildirdiğinden davacı tarafın bu beyanı ile bağlı kalınarak belirtilen tarih ve şekillerde takip ve davaya konu 12.000 TL’lik senedin ödenip ödenmediğinin mahkememizce incelenmesi gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında ibraz edilen davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı tarafça davacıya 31.000 TL bedelli satış faturasının düzenlendiği ve hesaplara borç kaydedildiği, bu faturalar karşılığında davacı taraftan 09.07.2018 tarihinde Halkbankası hesabına 3.000 TL, 18.07.2018 tarihinde Ziraatbankası hesabına 12.000 TL ve 16.04.2019 tarihinde Halkbankası hesabına 6.000 TL olmak üzere toplamda 21.000 TL’lik tahsilatın kayıtlı olduğu, bu ödemeler mahsup edildiğinde 2018 yılında davacı hesabına borç kaydedilen 31.000 TL’lik satış faturasından dolayı davalının takip ve dava tarihine kadar davacıdan 10.000 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı delilleri kapsamında mahkememizce yapılan yargılama sırasında, Halkbank’dan gelen 21.04.2022 tarihli cevabi yazı ekindeki dekontun incelenmesinden 18.07.2018 tarihinde “15.07.2018 vadeli senet tahsilatı” açıklamasıyla davaya konu olmayan 12.000 TL’nin 18.07.2018 tarihinde davacı tarafça davalıya gönderildiği ve bu ödemenin de davalı şirket defterlerinde davacı cari hesabına alacak kaydedilerek traktör satış bedeline ilişkin olarak davalı tarafça düzenlenen 31.000,00 TL’lik fatura bedelinden cari hesaptan mahsup edildiği, bu şekilde davacı tarafça “Araç Satış Sözleşmesi”ndeki 31.000 TL’lik satış bedelinin 12.000 TL’sinin davalıya ödendiği anlaşılmıştır.
Davaya konu 15.08.2018 vade ve 12.000 TL’lik senetle ilgili olarak ise davacı delilleri kapsamında Türkiye İş Bankası ve Halkbankası’na yazılan yazılara verilen cevapların birlikte değerlendirilmesi neticesinde 09.07.2018 tarihinde davacının hesabından davalı şirket hesabına “… – Hesaba aktarılan traktör senedi bedeli” açıklamasıyla 3.000 TL havale edildiği ve yine 16.04.2019 tarihinde davacı hesabından davalı şirket hesabına “… – Hesaba aktarılan traktör senet bedeli” açıklamasıyla 6.000 TL havale edildiği, bu şekilde 09.07.2018 tarihinde 3.000 TL ve 16.04.2019 tarihinde 6.000 TL olmak üzere davacı tarafça davalı şirket hesabına “… – Hesaba aktarılan traktör senet bedeli” açıklamalı olmak üzere toplamda 9.000 TL havale yapılmış olduğu, iş bu havale yapılan tutarla ilgili dekontlardaki açıklama dikkate alındığında ve yine satış bedeline istinaden düzenlendiği dosya kapsamı belgelerden anlaşılan 15.07.2018 vade tarihli ve 12.000 TL’lik senedin daha önce ödenmiş olduğu davalı ticari defterleri ile dosyada bir sureti bulunan Halkbankası’na ait 18.07.2018 tarihli dekonttan anlaşıldığından “… – Hesaba aktarılan traktör senet bedeli” açıklamasıyla sonradan yapılan 2 adet dekont kapsamındaki 9.000 TL’lik ödemenin, davalı tarafça iş bu ödemenin taraflar arasında düzenlenen başkaca bir senede ilişkin olduğu yönünde bir iddia ve delil sunulup ispatlanmadığından dava konusu senede ilişkin olduğunun kabulü gerekmiştir.
Yine her ne kadar davacı tarafça dava konusu 15.08.2018 vade ve 12.000 TL’lik senede ilişkin 3.000 TL’lik ödemenin de 15.08.2018 tarihinde elden nakden ödendiği iddia edilmiş ise de, bu ödemenin davalı tarafça kabul edilmemesi nedeniyle ve davacı delilleri arasında da açıkça yemin deliline dayanıldığından bu konuda davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış olup, davalı şirket yetkilisi tarafından dava konusu senede ilişkin 3.000 TL’lik ödemenin nakden alınmadığı yönünde yemin eda edilmiş olduğundan davacı tarafın dava konusu senetle ilgili olarak 3.000 TL’lik nakden ödemeye ilişkin iddiasını kanıtlayamadığı düşünülmüştür.
Bu kapsamda sonuç olarak davaya konu 15.08.2018 vade tarihli ve 12.000 TL’lik senede ilişkin davacı tarafça 09.07.2018 tarihinde 3.000,00 TL ve 16.04.2019 tarihinde 6.000 TL olmak üzere toplamda 9.000 TL’nin banka havalesiyle davacı tarafça davalıya gönderildiği kabul edildiğinden dava konusu 12.000 TL’lik senedin 9.000 TL’lik kısmından davacının davalıya borçlu olmadığı sonucuna varılmıştır. Buna göre icra takip dosyasının incelenmesinden davacı tarafça 12.000 TL asıl alacak için toplam 3.587,93 TL işlemiş faiz talep edilmiş olmakla birlikte, mahkememizce davacının takip tarihi itibariyle davaya konu senetten dolayı davalıya borçlu olduğu kabul edilen 3.000 TL’ye tekabül eden işlemiş faiz ve fer’ilerinin hesabı re’sen yapılmıştır. Buna göre senedin vade tarihi olan 15.08.2018 tarihinden takip tarihi olan 27.02.2020 tarihine kadar 557 gün üzerinden davalı tarafça icra takip talepnamesinde yasal faiz talep edildiğinden %9 yasal faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama neticesinde 3.000 TL’ye tekabül eden işlemiş faiz tutarı (3.000 TL x 9 x 557 / 36.000 =) 417,75 TL olarak hesaplanmıştır. Ayrıca takip talepnamesindeki protesto giderine ilişkin 146,21 TL’lik tutar ve yine 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 153,30 TL ihtiyati haciz gideri davalının takip tarihi itibariyle davacıdan kısmen alacaklı olduğunun mahkememizce tespit edilmiş olması nedeniyle davalının bu alacağı açısından her halükarda yapılması gerekli masraflardan olduğu, bu nedenle davalı tarafça takip tarihi itibariyle davalıdan talep edilebileceği mahkememizce düşünülmüştür. Sonuç olarak davalı borçlunun davaya konu 12.000 TL’lik senetten dolayı takip ve dava tarihi itibariyle davacıdan 3.000 TL asıl alacak, 417,75 TL %9 işlemiş yasal faiz, 146,21 TL protesto gideri, 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet gideri ve 153,30 TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 4.472,26 TL davacıdan alacaklı olduğu sonucuna varılmış olmakla takip tutarı olan 16.642,44 TL’den mahkememizce hesaplanan 4.472,26 TL düşüldüğünde dava tarihi itibariyle (16.642,44 TL – 4.472,26 TL =) 12.170,18 TL davacının davalıya borçlu olmadığı sonucuna varılmış olmakla bu kapsamda davanın kısmen kabulüne, davaya konu İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı davacının davalıya 12.170,18 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Davacı tarafça davanın kabulü halinde asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup, mahkememizce yapılan yargılama sırasında 12.000 TL’lik senedin 9.000 TL’lik kısmının takipten önce ödenmiş olmasına rağmen davalı tarafça senedin tamamının takibe konu edildiği, bu nedenle takibe konu senedin 9.000 TL’lik kısmı yönünden davalının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğunun kabulü gerekmiş olup, davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak davacının davalıya borçlu olmadığı kabul edilen 9.000 TL’lik asıl alacağın İİK 72/5.maddesi gereğince %20’sine tekabül eden 1.800 TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
Yine davalı tarafça davanın reddi halinde davacının tazminata mahkum edilmesi talep edilmiş olmakla mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının talebi kapsamında oluşturulan 16.03.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararıyla davaya konu icra takip dosyasına davacı tarafça yatırılacak paranın dava sonuçlanıncaya değin aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve tedbir kararı kapsamında belirtilen teminat davacı tarafça yatırılmış olduğundan ilgili tedbir kararı 17.03.2021 tarihli müzekkeremizle İzmir 19.İcra Müdürlüğü’ne gönderilmiş olup, bu kapsamda uygulandığı anlaşılmakla İİK 72/4.maddesi gereğince davanın reddedilen (16.642,44 TL – 12.170,18 TL=) 4.472,26 TL’lik kısım üzerinden hesaplanan 894,45 TL %20 tazminatın davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davaya konu İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı davacının davalıya 12.170,18 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
İİK 72/5.maddesi gereğince kabul edilen kısımdan asıl alacağa tekabül eden 9.000,00 TL’lik kısım üzerinden hesaplanan 1.800,00 TL %20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
İİK 72/4.maddesi gereğince reddedilen 4.472,26 TL’lik kısım üzerinden hesaplanan 894,45 TL %20 tazminatın davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 831,34 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan toplam 284,22 TL nispi karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 547,12 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 449,72 TL harcın davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri toplam 170,85 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 770,85 TL yargılama giderin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 562,72 TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Reddedilen kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 4.472,26 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır