Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/167 E. 2021/690 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/167 Esas
KARAR NO : 2021/690

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2017
KARAR TARİHİ : 09/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize verdiği 10/01/2017 tarihli dilekçesinde ; davalının İzmir … İcra Müd’ nün … E. sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibinde bulunduğunu, takibin dayanağı olan 09/11/2016 tanzim 20/12/2016 vade tarihli 400.000,00-TL bedelli bononun davacıya tehdit ile imzalatıldığını, davacının 10/09/2016 tarihinde nikahsız olarak birlikte yaşadığı ve …/2012 doğumlu …’ ın annesi olan davalı ve kızı … ile birlikte alış veriş yapmak üzere … ilçesine geldiklerini, bir süre alış veriş yaptıktan sonra “…” isimli döner dükkanına girdiklerini, burada sipariş beklerken davalının çantasından çıkarmış olduğu boş senedi ve kalemi vererek ” Bu senedi yaz, doldur, imzala ” dediğini, davacının imzalamak istemeyince ” İmzalamaz isen seni öldürürüm ” diyerek tehdit ettiğini, davacının davalının kendisine ve müşterek çocuk …’ a zarar vermesinden korktuğu için senedi imzalamak zorunda kaldığını, daha sonra davalının … plaka sayılı aracına binerek davalının … ilçesinde bulunan evine gittiklerini, davalının davacıya bakkaldan ekmek almasını söylediğini, davacının ekmek alıp eve döndüğünde davalının kızı ile birlikte senedi de alarak ayrıldığını öğrendiğini, olay ile ilgili … CBS’ nin … hazırlık numaralı evrakının bulunduğunu, dava konusu senedin restaurantta doldurulup imza edildiğini, senedin verilmesi anında öncesi veya sonrasında davalı tarafça davacıya her hangi bir ödemede bulunulmadığını, davalının davacıya bu miktarda ödeme yapabilecek ekonomik gücünün bulunmadığını, davalının geçmiş tarihlerde de davacıyı tehdit ederek dairesi ve parasını aldığını, davacının bütün bunları davalının tehditleri nedeni ile kendisinin ve müşterek çocuk …’ ın zarar görmemesi için yaptığını belirtmiş, davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile ile İzmir … İcra Müd’ nün … E. Sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Mahkememize verdiği 10/03/2017 tarihli cevap dilekçesinde; davacının, davalı ile arasındaki alacak borç ilişkisi karşılığında söz konusu senedi imzaladığı ve davalıya verdiğini, davacının aksi yöndeki tüm iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafça bahse konu senedin ölüm tehdidi altında imzalandığının iddia edildiğini bu iddianın gerçek dışı olduğunu ancak tehdidin varlığı kabul edilse dahi somutlanma olanağı söz konusu olmayan yahut mümkün olmayan yada daha önce bu duruma ilişkin örnek olabilecek yaşanmış bir vakanın var olmadığı bir durumda yalnızca sözlü bir tehdit karşılığında 400.000,00-TL’ lik senedin altına imza atıldığı iddiasının dayanaktan yoksun olup hayatın olağan akışına aykırı düştüğünü, davacının iddiasını güçlendirmek için müşterek çocuk …’ a da davalı tarafından zarar verileceği tehdidi varmış gibi algı yaratma uğraşına girdiğini, senedin bedelsiz olarak davalıya verildiğinin ispat yükünün davacıda olduğunu, bedelsizlik iddiasının yazılı bir delile dayanarak ispat edilmesi gerektiğini, tanık deliline muvafakat edilmediğini belirtmiş , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen karar İzmir BAM … HD Başkanlığının … Esas … Karar sayılı kararı ile ” dava, tehdit ile senet imzalatıldığı ve bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespite ilişkindir.
Dava harcı ve istinaf harcı tam olarak yatırılmış olup,istinaf başvurusunun süresinde olduğu anlaşılmıştır.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının incelemesinde: Alacaklının …, borçlunun …, borç miktarının 401.397,26-TL, takip dayanağının 09/11/2016 tanzim 20/12/2016 vade tarihli 400.000,00-TL bedelli bono, takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olduğu, ödeme emrinin borçluya 26/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiştir.
Dava, tehdit ve bedelsizlik iddiasına dayalı olup, senedin tanzim edildiği 09.11.2016 tarihinden itibaren TBK’nun 36.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Mahkemece, dava konusu edilen olay ile ilgili davacı tarafça davalı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın … sayılı dosyası ile şikayette bulunulduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nca yürütülen soruşturma neticesinde; müşteki ifadesi, şüpheli ifadesi, CD izleme tutanağı, bilgi sahibi ifadesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair müştekinin soyut iddiası haricinde kamu davası açmaya yeterli her türlü şüpheden uzak kesin elde edilemediğinden bahisle şüpheli hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, karara müşteki tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine Söke SCH’ nin 06/02/2018 tarihli kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği, davacı tarafça iddianın ispatına yönelik tanık deliline dayanıldığı, davanın TBK’ nin 37. Maddesinde düzenlenen korkutma sebebine dayalı menfi tespit davası olması sebebiyle korkutmanın varlığına yönelik tanık dinlenebileceği ancak davacı vekilinin mahkemenin 15/02/2018 tarihli celsesinde tanık listesinde bahsi geçen tanıkların senedin düzenlenmesi aşaması ile ilgili görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığını beyan ettiği, bu beyan göz önüne alındığında tanık listesinde bahsi geçen tanıkların dinlenilmesine gerek görülmediği, davacının senedin tehdit ile imzalatıldığı iddasını usulüne uygun deliller ile kanıtlayamadığı,yemin deliline de dayanılmadığından, davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak davacı tarafın bedelsizlik iddiası da bulunmaktadır. Mahkemece bedelsizlik iddiası yönünden bir gerekçe yazılmadığından; ortada bu yönden denetlenebilir bir karar bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, davacı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. ” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/04/2018 tarih, … Esas … Karar sayılı kararın 353/1-a-4 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkememize iadesine, karar verilmiş , dosya yeniden esasa alınarak yargılamaya Mahkememizce devam olunmuştur.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının incelemesinde ; alacaklının …, borçlunun …, borç miktarının 401.397,26-TL, takip dayanağının 09/11/2016 tanzim , 20/12/2016 vade tarihli 400.000,00-TL bedelli bono, takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olduğu, ödeme emrinin borçluya 26/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın … hazırlık sayılı evrakının UYAP suretinin incelemesinde; müştekinin …, şüphelinin …, suçun tehdit, suç tarihinin 10/11/2016 olduğu, yürütülen soruşturma neticesinde; müşteki ifadesi, şüpheli ifadesi, CD izleme tutanağı, bilgi sahibi ifadesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair müştekinin soyut iddiası haricinde kamu davası açmaya yeterli her türlü şüpheden uzak kesin elde edilemediği anlaşıldığından şüpheli hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, karara müşteki tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine Söke SCH’ nin 06/02/2018 tarihli kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği belirlenmiştir.
İstinaf ilamı öncesinde davacı vekili, Mahkememizin 15/02/2018 tarihli celsesinde tanık listesinde bahsi geçen tanıkların senedin düzenlenmesi aşaması ile ilgili görgüye dayalı bilgileri bulunmadığını beyan etmiş, bu beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
İstinaf ilamı doğrultusunda davacı vekiline bedelsizlik iddiası ile ilgili yazılı delili bulunup bulunmadığı konusunda beyanda bulunmak üzere Mahkememizin 20/05/2021 tarihli celsesinde iki haftalık süre verilmiş, davacı vekili Mahkememize verdiği 02/06/2021 tarihli dilekçesinde; menfi tespit davasına konu kıymetli evrakın davalı tarafından davacıya 09/11/2016 tarihinde müvekkilinin kendisi ve yine müvekkilinin çocukları ile tehdit edilerek müvekkiline doldurulup imzalatıldığını, müvekkilinin söz konusu bonoya istinaden … CBS ye tehdit suçuna ilişkin olarak davalı … ve diğer şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, bu şikayetin neticesiz kalması ve davalının tehditlerine devam etmesi sonucunda müvekkilinin 24/09/2020 tarihinde … CBS ye davalı … ve diğer şüpheli arkadaşları hakkında yeniden tehdit suçuna ilişkin olarak suç duyurusunda bulunduğunu , evrakın … CBS’nin … sayılı dosyasında kayıtlı olduğunu, davalının müvekkiline zorla imzalattığı bonoya istinaden İzmir … İM’nin … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, 2014 yılında davalının müvekkiline 1.000.000,00 TL değerinde senet verdiğini, müvekkilinin bu senedi … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiğini, müvekkilinin davalı tarafından bu icra takibinden zorla ve tehditle feragat ettirildiğini, davalının halk pazarında yumurta satarak geçindiğini, bu denli yüksek meblağı müvekkiline vermiş olmasının mümkün olmadığını ayrıca 400.000,00 TL bedelli bononun hangi mal varlığı ve/veya alacak karşılığında imzalandığının da bilinmediğini, davalının söz konusu bedeli karşılayacak herhangi bir mal varlığının bulunmadığını, … CBS’ce … sayılı evrak ile ilgili 07/04/2021 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiğini, karara itiraz edildiğini, itiraz sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, davalının Aydın … … Bankası Şubesinde bulunan borcundan dolayı davacıya sürekli olarak borç bildirim mesajları iletildiğini, buna ilişkin banka kayıtlarının kişisel veri içermesi sebebiyle paylaşıma kapalı olduğunu, buna istinaden tüm telefon kayıtları ile birlikte banka hesap kayıtlarının da incelenmesini ve banka kayıtlarının Mahkeme tarafından ilgili şubeden temin edilmesini talep ettiklerini, davalının yıllardır halk pazarında yumurta satarak geçimini sağladığını, davalının olağan hayat koşullarına göre ekonomik durumunun tahmin edilebilir düzeyde olduğunu, davalının … Vergi Dairesinde ve … Esnaf Odasında olay tarihinden bu yana herhangi bir kaydının bulunmadığını, davalının mali durumunun incelenmesi için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasını istediklerini, davacının halen pazarcılık dışında başkaca bir mesleği ve ek gelirinin bulunmadığını, davalının Aydın ‘ın … ilçesinde aylık belirli bir kira bedeli ödeyerek annesi ile birlikte ikamet ettiğini, bu beyana ilişkin olarak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak davalı adına kayıtlı tüm tapu kayıtlarının istenilmesini talep ettiklerini belirtmiş, … CBS’nin … sayılı soruşturma dosyasının incelenmesine, … CBS’nin … soruşturma dosyasının incelenmesine ve bu dosyadaki takipsizlik kararına karşı yapılan itiraz sonucunun bekletici mesele yapılmasına, İzmir ve Aydın Tapu ve Kadastro Müdürlüklerine davalının tapu kayıt bilgilerinin gönderilmesine ilişkin yazı yazılmasına, Aydın … … Şubesi ile gerekirse diğer … İlçesi ve Aydın ili dahilindeki tüm bankalara davalının mevcut mali durumunun tespitine ilişkin yazı yazılarak ilgili bilgilerin celb edilmesine, davalıya ilişkin olarak … Vergi Dairesine, … Esnaf Odasına yazı yazılarak davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının olup olmadığının tespitine ilişkin resmi belgelerin istenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 02/06/2021 tarihli dilekçesinde bahsi geçen ve dilekçe ekinde bulunan … CBS’nin … sayılı evrakının incelemesinde ; müştekinin …, şüphelinin …, suçun tehdit, suç tarihinin 09/2020 olduğu, 07/04/2021 tarihinde şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda ; davacı tarafça, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takip konusu edilen 09/11/2016 tanzim 20/12/2016 vade tarihli 400.000,00-TL bedelli bononun tehdit ile imzalatıldığından bahisle söz konusu senet dolayısıyla davalıya borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak Mahkememize dava açıldığı, dava konusu edilen olay ile ilgili davacı tarafça davalı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın … sayılı dosyası ile şikayette bulunulduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nca yürütülen soruşturma neticesinde; müşteki ifadesi, şüpheli ifadesi, CD izleme tutanağı, bilgi sahibi ifadesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair müştekinin soyut iddiası haricinde kamu davası açmaya yeterli her türlü şüpheden uzak kesin elde edilemediğinden bahisle şüpheli hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, karara müşteki tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine Söke SCH’ nin 06/02/2018 tarihli kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği, davacı tarafça iddianın ispatına yönelik tanık deliline dayanıldığı, davanın TBK’ nin 37. Maddesinde düzenlenen korkutma sebebine dayalı menfi tespit davası olması sebebiyle korkutmanın varlığına yönelik tanık dinlenebileceği ancak davacı vekilinin Mahkememizin 15/02/2018 tarihli celsesinde tanık listesinde bahsi geçen tanıkların senedin düzenlenmesi aşaması ile ilgili görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığını beyan ettiği, bu beyan göz önüne alındığında tanık listesinde bahsi geçen tanıkların dinlenilmesine gerek görülmediği, davacının senedin tehdit ile imzalatıldığı iddasını usulüne uygun deliller ile kanıtlayamadığı, olayın niteliği göz önüne alındığında yemin deliline de dayanılamayacağı, davacı tarafa İstinaf ilamı doğrultusunda bedelsizlik iddiası ile ilgili yazılı delillerini bildirmek üzere süre verildiği, davacı tarafça bedelsizlik iddiasına yönelik yazılı deliller ile ilgili verilen dilekçede … CBS’nin … sayılı soruşturma dosyası ile … CBS’nin … sayılı soruşturma dosyasına delil olarak dayanıldığı ve ayrıca davalının mal varlığı araştırmasının yapılmasının talep edildiği, … CBS’nin … sayılı evrakının İstinaf ilamı öncesinde incelenerek değerlendirildiği ve gerekçeli kararda da söz konusu dosyadan bahsedildiği, … CBS’nin … sayılı dosyasının ise tehdit iddiasına yönelik olup suç tarihinin eldeki dava tarihinden sonra 09/2020 olarak belirtildiği, suç tarihi ve dilekçedeki şikayetler göz önüne alındığında söz konusu dosyanın bedelsizlik iddiasına yönelik bir dosya ve delil niteliğinde olmadığı, dilekçedeki davalının mal varlığı araştırılması talebinin de yine bedelsizlik iddiasına ilişkin yazılı delil olarak kabul edilemeyeceği , İstinaf ilamı öncesinde toplanan delillerin bedelsizlik iddiası açısından da yeterli olduğundan davacı vekilinin 02/06/2021 tarihli dilekçesindeki delillerin toplanılmasına gerek bulunmadığı , davacının bedelsizlik iddiasını da usulüne uygun deliller ile kanıtlayamadığı incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan harç fazla olduğundan 6.771,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 36.450,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’nin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır