Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/166 E. 2021/467 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/166 Esas
KARAR NO : 2021/467

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/11/2008
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 04/09/2008 tarihli dilekçesinde ; müvekkilinin sürekli olarak vekaletnamede yazılı Kuşadası adresinde oturduğunu, … İzmir adresindeki zemin kat ve 1. Kat dairelerinin de müvekkiline ait olup annesinden miras kaldığını, zemin üstü 1. Kat daireyi oğlunun oturması için ayırdığını, 2007 yılı sonlarında zemin kattaki daireyi emlakçı aracılığıyla kiralamak istediğini ve bu suretle … ile tanıştığını, …’ nin bürosu olarak kullanılmak üzere bu yeri kiraladığını, …’ nın zamanla müvekkilinin güvenini kazandığını, duygusal yakınlık kurduğunu, yalnız yaşayan dul bir kadın olmasından istifade edip evlenme vaadinde bulunduğunu, müvekkilinin Kuşadası’ ndaki arsasına kat karşılığı inşaat yapımı konusunda müvekkilini ikna ettiğini ve sözleşme yapıldığını ancak …’ nın inşaata başlamadığını, müvekkilinin daha sonra …’ nın dolandırıcı olduğunu, bir başkası ile iş birliği halinde Konya ve İstanbul’ da da benzer dolandırıcılıklar yaptığını öğrendiğini, … ve yeğeni olan …’ a Kuşadası’ ndaki bir arsada yapılacak inşaat ilgili olarak verilen vekaletnamedeki yetkilerin kötüye kullanılmak suretiyle …’ nın ortağı olduğu …’ nin vergi ve stopajlarından düşüleceği söylenerek müvekkiline bir takım senetler imzalattığını, bunlardan bazılarının borç senedi haline getirilerek İzmir … İcra Müd’ nün … E. Sayılı dosyasında 500.000,00-YTL, İzmir … İcra Müd’ nün … E. Sayılı dosyasında 350.000,00-YTL, İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasında 355.000,00-YTL borç miktarı ile takibe geçildiğini, emekli olan bir kadının kiracısı … ve onun ortağı olduğu şirkete borçlanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, İzmir … İcra Müdürlüğü ve İzmir … İcra Müdürlüğü dosyalarında işleme konulan adi senetlerin müvekkilinin imzası taklit edilerek düzenlendiği ve sahte olduğunun senet fotokopileri incelendiğinde öğrenildiğini ayrıca müvekkilinin ne … ne de … ile ticari ilişkisi yada ticaret dışında borçlanmasını gerektirir alış verişi olmadığını, davacının gerçekte Kuşadası’ nda oturduğu ve alacaklıların da bunu bildiği halde icra takibinde … İzmir adresine ödeme emrinin gönderildiğini, ödeme emrinin muhatabın iş nedeniyle şehir dışında olduğu yazılarak vekili … imzasına tebliğ edildiğini, tebligatın usulsüz olduğunu, …’ nın yeğeni … ile iş birliği yaparak tebligat evrakını vekil olarak imzalamasını sağladığı ve davacının takipten haberdar olmasını engellediğini, dolandırıcılık ve sahtecilik suçundan İzmir CBS’ nin … sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını, icradaki tebligatların … tarafından tebliğ alındığını, İzmir … İcra Müdürlüğü dosyasından taşınmazların satıldığının daha sonra öğrenildiğini, …’ nın stopaj ve vergide kullanacağız diyerek müvekkiline imzalattığı senetlerden birisinde alacaklı olarak görünen …’ nin …’ nın kurduğu paravan şirketlerden birisi olup İzmir … İcra Müd’ nün … E. Sayılı dosyasında takibe konulan 15/01/2008 vadeli 350.000,00-YTL bedelli bononun alacaklı şirket tarafından yine …’ nın yakın adamı olan ve iş birliği yaptığı davalı …’ a ciro edilerek takibe konulmuş, bedelsiz ve dolandırıcılık yolu ile elde edilmiş bir senet olduğunu, müvekkilinin ne … ne de onun şirketi … ile ticari ilişkisi yada ticaret dışında borçlanmasını gerektirir alış verişi olmadığı, ciro yolu ile senedin hamili olan …’ ın da … ile işbirliği yaptığı, şirketten borç para almasının hayatın olağan akışıa ters olduğu, aksine müvekkilinin … Bank’ dan …’ nın yiğeni … için 36.000,00-TL tutarında kredi çektiğini, borcun ödenmemesi üzerine kredi borcunun müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığını belirtmiş, icra takibine konu edilen 15/01/2008 vade tarihli 350.000,00-TL tutarındaki senet ile ilgili davacının, davalılara borçlu olmadığının tespitine, % 40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, İzmir … Ahm’ verdiği 24/09/2008 tarihli cevap dilekçesinde ; davacı tarafın, dava dilekçesindeki beyan ve iddialarının tamamının asılsız olduğunu, davacının dava dilekçesinde müvekkilinin şahsına yönelik kabul edilemez itham ve iftiralarda bulunduğunu, müvekkilinin birden fazla ticari işletmesi olan ticari işletmeleri faal bir tüccar olduğunu, davacının iddiasının aksine kimsenin adamı olmadığını, müvekkiline atfedilecek kötü niyet bulunmadığını, müvekkilinin hüsnüniyet ile dava konusu senedi aldığını, davacının iddialarının aksine müvekkilinin senedin yasal ve haklı hamili olduğunu, belirtilen senette ifadesini bulan alacağını ticari defter kayıtları, fatura, irsaliye ve her türlü kayıt ve belge ile ispat edebilecek durumda olduğunu, bunun yanında keşideci davacının ancak senet metninden anlaşılabilen itirazlarını yasal hamil olan müvekkiline karşı ileri sürebileceğini, müvekkilinin dava ve takip konusu edilen senedi ticari münasabetleri kapsamında senet alacaklısı …’ den aldığını, senet keşideci ile ciranta olan … arasındaki her türlü ilişkiye taraf olmadığını, davacının iddialarında kötü niyetli olduğunun İzmir CBS’ nin … sayılı soruşturma dosyası ile sabit olduğunu, davacının senette yer alan imzanın kendisine ait olmadığını, sahte bir şekilde oluşturulduğunu iddia ve beyan ettiğini ancak soruşturma kapsamında senet metni üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde senet metninde yer alan imzaların davacının eli ürünü olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğunu belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, İzmir … Ahm’ verdiği 09/10/2008 tarihli cevap dilekçesinde ; görevli mahkemenin İzmir Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının müvekkili ile yapmış olduğu anlaşmalar ve ortaklık protokolleri ile güven uyandırdığını ve müvekkili firmadan yüklü miktarda para aldığını, almış olduğu bu paralara karşılık müvekkili firmaya kendi imzası ile keşide ettiği ve 3. Şahıs tarafından takibe konu edilen bonoyu verdiğini, davacının takibe konu bonoyu şirkete teslim ettiğini ve müvekkili şirketten 350.000,00-TL oluşan parayı nakden teslim aldığına ilişkin olarak da yazılı belge imzaladığını, bu belgelerin davacının davasının haksızlığını açık olarak ispatladığını belirtmiş, öncelikle davanın görev yönünden reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … Ahm’ nin 17/11/2008 tarih … E. … K. sayılı kararı ile iş bölümü itirazı kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş, dosya Mahkememize tevzi edilmiş, yargılamaya Mahkememizce devam olunmuştur.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen karar İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi ‘ nin 24/12/2020 tarih , … Esas , … Karar sayılı kararıyla ” Davacı vekili, İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesi ile, dairesini …’ nin bürosu olarak kullanılmak üzere kiralayan … ile tanıştığını, bu şahısla duygusal yakınlık kurması ve evlenme vaadinde bulunması üzerine vekaletname verdiğini, vekaletnamede yetkileri kötüye kullanılarak müvekkiline senetler imzalatıldığını, bunlardan bazılarının borç senedi haline getirilerek İzmir … İcra Müd’ nün … E. Sayılı dosyasında 500.000,00-YTL, İzmir … İcra Müd’ nün … E. Sayılı dosyasında 350.000,00-YTL, İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasında 355.000,00-YTL borç miktarı ile takibe geçildiğini, emekli olan bir kadının kiracısı … ve ortağı olduğu şirkete borçlanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, senetlerin müvekkilinin imzası taklit edilerek sahte düzenlendiğini, icra takibi ödeme emrinin muhatabın iş nedeniyle şehir dışında olduğu açıklaması ile, …’nın yeğeni … tarafından tebliğ alındığını, takipten haberdar olmasının engellendiğini, dolandırıcılık ve sahtecilik suçundan İzmir CBS’ nin … sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını, İzmir … İcra Müd’ nün … sayılı dosyasında takibe konulan 15/01/2008 vadeli 350.000,00-YTL bedelli bononun, …’ nın yakın adamı olan ve iş birliği yaptığı davalı …’a ciro edilerek takibe konulduğunu, müvekkilinin davalılarla ticari ilişkisi yada borçlanmasını gerektirir alış verişi olmadığını belirterek, icra takibine konu edilen 15/01/2008 vade tarihli 350.000,00-TL tutarındaki senet ile ilgili davacının, davalılara borçlu olmadığının tespitine, % 40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin birden fazla ticari işletmesi olan ticari işletmeleri faal bir tüccar olduğunu, belirtilen senette ifadesini bulan alacağını ticari defter kayıtları, fatura, irsaliye ve her türlü kayıt ve belge ile ispat edebilecek durumda olduğunu, dava ve takip konusu edilen senedi ticari münasabetleri kapsamında senet alacaklısı …’ den aldığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili, davacının müvekkili ile yapmış olduğu anlaşmalar ve ortaklık protokolleri ile güven uyandırdığını ve müvekkili firmadan yüklü miktarda para aldığını, aldığı paralara karşılık kendi imzası ile keşide ettiği ve 3. Şahıs tarafından takibe konu edilen bonoyu verdiğini, müvekkili şirketten 350.000,00-TL parayı nakden teslim aldığına ilişkin olarak belge imzaladığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İzmir … Ahm’ nin 17/11/2008 tarih … E. … K. Sayılı kararı ile iş bölümü itirazı kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş, dosya mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacı tarafça, İzmir … İcra Müd’ nün … sayılı dosyasında takip konusu edilen senet dolayısıyla davalılara borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak davalılar hakkında dava açıldığı, dava ve takip konusu edilen senedin açığa atılı imzanın kötüye kullanılması suretiyle doldurulduğunun ve senedin dosyamız davalısı … yönünden de bedelsiz olduğunun İzmir .. ACM’nin … E. … K. Sayılı ilamının gerekçe bölümünde açıkça belirtildiği, ayrıca davalı …’a senedin cirosuna dayanak ticari ilişki ile ilgili düzenlenen 07.01.2008 tarih ve … numaralı faturanın gerçek mal ve satış olmaksızın sahte olarak düzenlendiğinin de İzmir … ASCM’nin … E…. K sayılı ilamın da belirtildiği hususları göz önüne alındığında, dava ve takip konusu edilen senedin sahte ve tahrif edilmiş bir belge niteliğinde bulunduğu, senedin her iki davalı yönünden de bedelsiz bir senet niteliğinde olduğu, sahtecilik ve tahrifat iddiasının senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup mutlak defi mahiyetinde olduğu, bu nedenle iyiniyetli dahi olsa senedi elinde bulunduran da dahil olmak üzere herkese karşı ileri sürülebileceği, senedin sahte ve tahrif edilmiş olduğu gerekçesi ile, davacının senet dolayısıyla davalılara borçlu olmadığının tespitine ve davalı …’ ın bedelsiz kalan senedi kötü niyetli olarak icra takibine koyduğu anlaşıldığından kötü niyet tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili; yerel mahkemenin davacının açtığı borçlu olmadığının tespiti davasının kabulüne karar verdiğini, gerekçe olarak da İzmir … ACM nin … esas sayılı dosyası ile açılan dava sonucunda verilen kararın gerekçe bölümünde takip konusu edilen senedin açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suretiyle doldurulduğu ve senedin müvekkili önünde bedelsiz olduğunun belirtildiği hususuna dayandığını, oysa ceza mahkemesinin bu kararı ile müvekkilinin beraatine karar verildiğini ve senette sahteciliğe konu eyleminin söz konusu olmadığının sabit olduğunu, mahkemenin ceza mahkemesi kararına dayalı hüküm kurmasının hatalı olduğunu, İzmir … ASCM nin … esas sayılı dosyasında ise; diğer davalı ile aralarında bulunan ticari ilişkiye dayalı olarak 07/01/2008 tarihli ve … numaralı faturanın gerçek mal ve satış olmaksızın sahte düzenlendiği ifadesinin vergi usul kanununa muhalefet suçunu oluşturduğunu, yapılan yargılama ile bağ olmadığını, bu durumda davayla konu senedin bedelsiz olmadığını, ayrıca davacı ile diğer davalı …şirket yetkilisini imam nikahlı evli olduklarını, bu durumda açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suretiyle doldurulması hususunda bilgi ve tasarruflarının bulunmadığını, bu nedenlerle kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yine icra takip dosyasının alacağının temlik edildiği hususunun da mahkemece değerlendirilmediği hususlarını ileri sürerek kararın kaldırılması gerektiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, keşidecinin dava ve takip konusu senetten dolayı açtığı, borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı taraf, sahte olarak oluşturulan ve bedelsiz senetten dolayı borcu bulunmadığının tespiti talep ederek dava açmış, davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece açıklanan gerekçe ile davanın kabulüne karar vermiştir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında, Alacaklının …, borçluların … ve … ( … ) borç miktarının 355.561,64-YTL, takip dayanağının 18/12/2007 tanzim 15/01/2008 vade tarihli 350.000,00-TL bedelli bono olduğu, bonoda ise davacının keşideci, …’nin lehdar ve diğer davalının ciranta hamil olduğu, kambiyo senedi vasfına haiz olduğu belirlenmiştir.
Davacının kambiyo senedi imzalamadığının ileri sürülmesine göre, davacının kambiyo senedi imzalama iradesinin bulunup bulunmadığının Asliye Ticaret Mahkemesince usulünce gerekli ticari defterlerin celbi ile incelenmesi gerekir iken, kesin delil mahiyeti taşımayan ceza dosyasına dayanılarak hüküm kurulması yerinde olmamıştır. Bu durumda, mahkemece, davacının iddiasına dair tüm delillerin toplanılarak ve değerlendirilerek, özellikle “belgedir” başlıklı 18/12/2007 tarihli, davacının 350.000,00 YTL nakden aldığını belirtir yazı içeriğine binaen, davalı … Şirketinin kayıtları incelenmek suretiyle davacıya borç verilip verilmediği hususu değerlendirilerek, senetten ötürü davacının lehtar şirkete borcu bulunup bulunmadığının tespiti gerekir.
Mahkemece, diğer davalı … hakkında İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … sayılı ceza dosyasında vergi usul kanununa muhalefetten ötürü mahkumiyet kararı gerekçesinin, senedi veren lehtar şirket ile arasında gerçekte böyle bir ticari ilişki bulunmadığının belirlenmesi ve bu yöndeki karar yargılama konusudur. Bu kesin delilin dosyayla ilgili sonucu, davalı …’un davaya konu belge yönünden yetkili hamil olmadığını göstermesidir. Mahkemece, bu delil davalı lehtar ile hamil arasındaki ilişkiye özgü ve belgenin vasfını bu belgeden faydalanan davalı … için etkileyecek olan yetkili hamillik yönünden değerlendirilmesi yapılarak, davalı … hakkındaki davanın kesinleşen ceza dosyası sebebi ile yetkili hamil olmaması nedeni ile davanın kabulü gerekir iken dosya kapsamına uygun düşmeyecek, dava konusu senedin sahte olduğu ve sahte oluşturulduğu gerekçeleri ile ceza dosyası nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır. Dosyada dava dilekçesi ekinde bulunan ” nakden ” aldığına dair yazı ve imzaların yeniden incelenmesine, lehtar şirket defterlerinde 350.000,00 TL bedelin çıktığına dair kayıt olup olmadığının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, sair istinaf istemlerinin incelenmeksizin mahkeme kararının kaldırılmasına ve yukarıda yapılan açıklamalara göre yargılamaya devam edilmesi için dosyasının mahkemesine iadesine gerektiği sonucuna varılarak, aşağıdaki şekilde hükmün kurulması gerekmiştir. ” gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş , dosya yeniden esasa alınarak yargılamaya Mahkememizce devam olunmuştur.
İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasının incelemesinde ;alacaklının …, borçluların … ve … ( … ), borç miktarının 355.561,64-YTL, takip dayanağının 18/12/2007 tanzim, 15/01/2008 vade tarihli 350.000,00-TL bedelli bono olduğu, takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
İzmir … Acm’ nin … E. … K. ( Eski Esas … E. … K. ) Sayılı dosyasının incelemesinde; katılanın …, sanıkların …, … ve …, suçun , dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik, suç tarihinin 17/02/2007, 15/01/2008, 28/02/2008 olduğu, mahkemece 14/06/2010 tarihinde , sanık …’ nın 06/03/2009 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından bu sanık hakkındaki kamu davalarının TCK’ nın 64/1. maddesi gereğince düşürülmesine, sanıklar … ve …’ ın üzerlerine atılı suçu işledikleri sabit görülmediğinden CMK’ nın 223/2-e maddesi gereğince; atılı suçlardan beraatine karar verildiği, kararın Y.15.C.D.Bşk’ nın … E. … K. sayılı ilamı ile 10/12/2013 tarihinde bozulmasına karar verildiği, dosyanın bozma sonrası yeniden esasa alındığı bozma öncesi verilen kararın sanık … yönünden 29/10/2010 tarihinde kesinleştiği, bozma sonrası sanık … ‘ un sabit görülen kamu kurumunu vasıta kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan eylemine uyan TCK’ nın 158/1-d, 43/1, 52/2, 53/1-a-b-c-d-e maddeleri gereğince cezalandırılmasına, sanığın sabit görülen açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan eylemine uyan TCK’ nın 209/1, 43/1, 53/1-a-b-c-d-e maddeleri gereğince cezalandırılmasına, sanık hakkında TCK’ nın 50. 51. ve 62. Maddeleri ile CMK’ nın 531. Maddesinin takdiren uygulanmamasına karar verildiği, kararın sanık … yönünden 13/10/2016 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
İzmir … Ascm’ nin … E. Sayılı dosyasının incelemesinde ;katılanın İzmir Muhakemat Müdürlüğü, sanığın …, suçun Vergi Usul Kanun’ una muhalefet olduğu, sanığın eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Yasası’ nın 359/b1 – 5237 Sayılı TCK’ nın 43/1 – 62/1 maddeleri gereğince cezalandırılmasına, CMK’ nın 235/5 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda ; davacı tarafça, İzmir … İcra Müd’ nün … E. sayılı dosyasında takip konusu edilen senet dolayısıyla davalılara borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak davalılar hakkında dava açıldığı, dava ve takip konusu edilen senedin açığa atılı imzanın kötüye kullanılması suretiyle doldurulduğunun İzmir … Acm’ nin … E. … K. sayılı ilamının gerekçe bölümünde açıkça belirtildiği , bu husus göz önüne alındığında dava ve takip konusu edilen senedin sahte ve tahrif edilmiş bir belge niteliğinde bulunduğu , senedin sahte ve tahrif edilmiş olması sebebiyle davacının senet dolayısıyla davalı …ne borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin gerektiği, ayrıca Mahkememizin 22/06/2017 tarihli kararı davalılardan yalnızca … tarafından İstinaf edildiğinden Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen kararın davalı … yönünden kesinleştiği , bu sebeble İstinaf ilamında belirtilen ve davacının davalı … ne borçlu olup olmadığının belirlenmesine yönelik davalı şirket yönünden yapılması gereken dosyada dava dilekçesi ekinde bulunan “belgedir” başlıklı 18/12/2007 tarihli, davacının 350.000,00 YTL nakden aldığını belirtir yazı içeriğine binaen, davalı …nin kayıtları incelenmek suretiyle davacıya borç verilip verilmediği hususu değerlendirilerek, senetten ötürü davacının lehtar şirkete borcu bulunup bulunmadığının tespitine yönelik hususlarda inceleme yapılmasına yer olmadığı , davalı … yönünden de davalı … hakkında İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … sayılı ceza dosyasında Vergi Usul Kanunu ‘ na muhalefetten ötürü mahkumiyet kararı gerekçesinin, senedi veren lehtar şirket ile arasında gerçekte böyle bir ticari ilişki bulunmadığının belirlenmesi ve bu yöndeki kararının yargılama konusu olduğu ,bu kesin delilin dosyayla ilgili sonucunun , davalı …’un davaya konu belge yönünden yetkili hamil olmadığını göstermesi olduğu , davalı … hakkındaki davanın kesinleşen ceza dosyası sebebi ile yetkili hamil olmaması nedeni ile kabulünün ve davacının senet dolayısıyla davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin gerektiği, davalı … ‘ ın bedelsiz kalan senedi kötü niyetli olarak icra takibine koyduğu incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, dava ve İzmir … İcra Müd’ nün … E. Sayılı dosyasında takip konusu edilen 15/01/2008 ödeme tarihli 350.000,00-TL bedelli bono dolayısıyla davacının davalılara borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Takibin derhal DURDURULMASINA,
Takip konusu alacak üzerinden hesaplanacak % 40 kötü niyet tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 24.288,42-TL harç peşin alınan 4.800,10-TL ile Mahkememizce çıkartılan 13/07/2018 tarihli Harç Tahsil Müzekkeresi ile tamamlanmış olduğundan harç ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 33.339,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 16 davetiye gideri 79,00-TL yargılama gideri ile davacı tarafça yatırılan 4.816.40-TL harç giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı vekili Av. … ile davalılar vekili Av. … ‘in yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/05/2021

Başkan …
E – İMZA

Üye …
E – İMZA

Üye …
E – İMZA

Katip …
E – İMZA