Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/147 E. 2022/270 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/147
KARAR NO : 2022/270

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 29/11/2017
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle ; müvekkil davacı … ile davalı … … Mahallesi, … Caddesi, No:…/…,…/İZMİR adresinde faaliyet … isimli market ve tekel bayi işyerinde adi ortaklık yapmak üzere anlaştıklarını, sözleşme uyarınca davacı … davalı …’e 33.000,00-TL (Otuzüçbintürklİrası) nakit ile … … Şubesine ait, 30.11.2017 tarihli, keşide yeri İzmir, keşidecisi … olan, …-… seri numaralı, 23.000,00-TL meblağlı çeki ciro ederek teslim ettiğini, davacı bahse konu çeki ortaklık bedeli olarak veya mal bedeli olarak değil, davalının ticarette kullanması için hatır çeki olarak verdiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmede düzenlenen madde ile bu durum belirtilerek … imzalı beyanı ile “30.11.2017 tarihli, 23.000,00-TL çek …’nün …’tan aldığı ben kullandım. Parayı Kendisine peyder pey ödeyeceğim. Çek tarihinde karşılıksız çıkarsa sorumlusu …’dür.” Şeklinde beyanda bulunduğunu, taraflar arasındaki ortaklığın 3 ay kadar devam ettiğini, alacaklıların dükkana gelip sıkıntı çıkarması gibi nedenler ile ortaklığın devam edemeyeceğini anlayan müvekkilinin davalıya ortaklıktan ayrılmak istediğini beyan ettiğini, ortaklığın başlangıcında koyduğu 33.000,00-TL nakit parayı, ortaklık devam ederken dükkana destek amacıyla ödediği parça parça ödenen 5.000,00-TL ile dava konusu olan çekin iadesini talep ettiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ; müvekkil davacının, davalıya … … Şubesine ait, 30.11.2017 tarihli, keşide yeri İzmir, keşidecisi … olan, …-… seri numaralı, 23.000,00-TL meblağlı çek ile borçlu olmadığının tespitine, müvekkil aleyhine açılması muhtemel olan icra takiplerinin dava sonuna kadar geçerli olmak üzere tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İSTİNAF İLAMINDAN ÖNCEKİ HÜKMÜN GEREKÇESİ :
“Uyuşmazlığın tespiti; … … Şubesine ait, 30.11.2017 keşide tarihli, keşide yeri İzmir, keşidecisi … olan, …-… seri numaralı ve 23.000,00-TL bedelli çekten dolayı davacının borçlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava; davacının, … … Şubesine ait, 30.11.2017 keşide tarihli, keşide yeri İzmir, keşidecisi … olan, …-… seri numaralı ve 23.000,00-TL bedelli çekten dolayı davalıya karşı borçlu olmadığının tespitine yöneliktir.
30.03.2018 tarihli duruşmada davalı 21.07.2017 tarihli belgeyi kendisinin yazdığını ve imzanın kendisine ait olduğu belgede yazılı olan çekin davacı …’ye ait olduğunu, çeki icraya koyan …’tan alıp …’ye vereceğini beyan ettiği görülmüştür. Bu beyan kendisini bağlar.
Davacıya ait olan dava konusu çekin davalının kullandığı, çek bedelini davacıya ödemediği gibi çekide davacıya teslim etmediği, davalının beyanıyla sabit olduğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. şeklindeki gerekçeyle …/… Esas, …/… Karar ve 18.05.2018 tarihli karar ile “Açılan davanın KABÜLÜ ile, davacının … … Şubesine ait 30.11.2017 keşide tarihli, keşidecisi … olan …-… seru numaralı ve 23.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığını tespitine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İLAMI : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin …/… Esas, …/… Karar ve 21.01.2021 tarihli kararı ile ;
“Dava, keşidecisi dava dışı … olan 23.000,00 TL bedelli çekten dolayı açılan borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosyada çek aslı veya sureti bulunmamaktadır. Bankadan çek görüntüsü veya tahsil edilip edilmediği sorulmamıştır. Söz konusu çekin, kambiyo vasfında olup olmadığı denetlenmediği gibi, ibraz edilip edilmediği veya davacı ve davalının çekteki sıfatları da araştırılmamıştır. Tüm bunların sonucu olarak, davacının davayı açmaktaki hukuki yararı ve aktif husumeti bulunup bulunmadığı tespitleri de yoktur. Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde, mahkemece yapılacak iş, dava konusu çekin aslı veya banka görüntüsü celp edilerek, tarafların sıfatları itibariyle davayı açmakta hukuki yarar ve dava şartları yönünden öncelikle, kambiyo sıfatını taşıyıp taşımadığının tespiti yönünden inceleme yapılarak esasına girerek uyuşmazlığı çözmesi gerektiği halde, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre yargılamaya devam edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için kararın kaldırılmasına HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek, aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.” mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dava ; davaya konu … A.Ş … Şubesi’ne ait, 30.11.2017 keşide tarihli ve 23.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu çekin taraflar arasındaki adi ortaklığa ilişkin olarak düzenlenen sözleşme kapsamında 33.000,00 TL’lik nakit para ile birlikte davalıya ciro edilerek verildiği, dava konusu çekin davalının ticarette kullanması için hatır çeki olarak davalıya verildiği, taraflar arasındaki ortaklığın devam etmeyeceğinin anlaşılması üzerine davacı tarafça talep edilmesine rağmen dava konusu çekin davalı tarafça davacıya iade edilmediğinden bahisle davacının davalıya dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde davaya karşı cevap sunulmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu çekin icra takibine konu edildiğinin bildirilmiş olması karşısında İzmir 13.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup, incelenmesinden dava dışı alacaklı … tarafından borçlular …, …, … Tem., … Elektrik Med. Tekstil Gıda San. Tic. Ltd. Şti, … aleyhinde 26.12.2017 tarihinde 30.11.2017 keşide tarihli … A.Ş’ye ait 9916805 seri numaralı dava konusu 23.000,00 TL’lik çekten dolayı faiz ve fer’ileriyle birlikte toplam 23.929,11 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu çek aslı İzmir 13.İcra Dairesi’nden getirtilmiş olup, incelenmesinden … A.Ş … Şubesi’ne ait, keşideci … tarafından … lehine düzenlenmiş 30.11.2017 keşide tarihli ve 23.000,00 TL’lik çek olduğu, iş bu çekin lehtar ve ilk ciranta durumunda bulunan … tarafından sırasıyla … Tem … Elektrik Med. Teks. Gıda San. Tic. Ltd. Şti, …, …’a ciro edildiği ve 07.12.2017 tarihi itibariyle bankaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu çekle ilgili olarak … A.Ş’ye müzekkere yazılmış olup, dosyaya gelen 15.11.2021 tarihli cevabi yazıda dava konusu çekin keşidecisinin … olduğu ve ilgili çekin 07.12.2017 tarihinde karşılıksız işlemi gördüğü, banka sorumluluk tutarı olan 1.410,00 TL’nin 07.12.2017 tarihinde …’a ödendiği belirtilerek çekin bankaya ibraz anındaki sureti ile yapılan ödemeye ilişkin banka dekontunun bir suretinin gönderildiği görülmüştür.
Her ne kadar davacı vekili davaya konu 30.11.2017 tarih ve 23.000,00 TL’lik çekin dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan el yazısı ile yazılmış 21.07.2017 tarihli sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya ticarette kullanması için hatır çeki olarak verildiği ve taraflar arasındaki ortaklığın bozulmasından sonra iş bu çekin davalı tarafça davacıya iade edilmediğinden bahisle dava konusu iş bu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş ise de, dava konusu çekin incelenmesinden çekte davalının ciro ve imzasının bulunmadığı, çekin dava dışı son ciranta … tarafından İzmir 13.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konu edildiği, dava ve takip konusu çekte davalının ciro ve imzasının bulunmadığı, bu nedenle dava dışı … tarafından başlatılan takip dosyasında da borçlular arasında davalının gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle dava konusu çekte ciro ve imzası bulunmayan davalıya karşı iş bu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığı yönünde menfi tespit davası açılmasında davacının bir hukuki yararı bulunmadığı düşünülmekle davanın bu nedenle reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 392,79 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 312,09 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, (bu cümleden olmak üzere davalı taraf adına bozma öncesi esas olan …/… Esas sayılı dosyası üzerinden daha önce yazıldığı anlaşılan 05/11/2018 tarihli harç tahsil müzekkeresine konu 1.178,34 TL harcın ikmal edilip edilmediği, ikmal edilmiş ise iadesi için ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,)
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)