Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/130 E. 2023/934 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/130 Esas
KARAR NO : 2023/934
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirketin davalı şirketle yapmış olduğu 23.10.2014 tarihli sözleşme ile davalı şirketin yüklenimi altındaki … Ağılı Beldesinde kurulan termik santralin inşaat yapım işleri kapsamındaki elektrik ekipmanları kablolama ve montaj işlerini alt yüklenici sıfatı ile üstlendiğini, anılan sözleşme uyarınca müvekkili şirketin üstlendiği tüm edimleri yerine getirdiğini, iş kabullerinin sağlandığını, müvekkili şirket tarafından yapılan iş için 22 adet hak ediş yapılmış ve bu hak edişlerden davalı tarafından sözleşmenin 7. maddesi uyarınca teminat amacıyla yüzde 5 oranında kesinti yapıldığını, yapılan işler sonucu müvekkile ödenecek olan hak edişler ile bu hak edişlerden sözleşmenin 7. Maddesine göre yapılan hak ediş teminat kesintileri EURO üzerinden yapıldığını, işin bitim tarihi itibarı ile toplam hak ediş bedeli 766.376,06 EURO ve teminat için yapılan hak ediş kesintisi 38.318 EURO olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesinin son cümlesinde her ayın birinci günü önceki ayda gerçekleşmiş işler için ara hakedişler yapılacağını, fatura kesilmesi ve SGK borcu yoktur belgesi getirilmesi ile 45 gün içerisinde ara hakedişin ödeneceğini, ödeme sırasında döviz kuru olarak TCMB satış kurunun dikkate alınacağının düzenlendiğini, müvekkili şirketin, işe başladığı tarihten davalı şirket tarafından kendisine yapılan şantiyenin durdurulup terk edilmesi talebine kadar geçen sürede sözleşme uyarınca tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı şirketin, müvekkil şirketin 21. ve 22. hakedişlerini ve sözleşmenin 7. maddesi uyarınca teminat amacıyla yapılan kesintelerin ödememesinin hem sözleşmeye hem de borca aykırılık taşımakta olduğunu belirterek, davalının banka hesapları, gayrı menkul ve menkul mal varlıkları, alacaklı olduğu icra dosyaları ve diğer mal varlıkları üzerine HMK m. 389 ve devamı uyarınca ihtiyati tedbir konmasına, mahkeme aksi kanaatteyse İİK m. 257 ve devamı uyarınca ihtiyati haciz konulmasına, haklı davanın kabulü ile bilirkişi vasıtasıyla hesaplanacak davalı üzerindeki tüm yabancı para alacaklarımızın 3095 sayılı kanun uyarınca işleyecek faizi ile beraber müvekkile ödenmesine karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı defilerinin olduğu, taraflar arasında 23/10/2014 tarihinde tanzim edilen sözleşmenin ihale makamı … A.S. olduğu, … A.S. ile müvekkili şirket … İnşaat arasında …Termik Santrali’nin inşaat işlerini kapsayan eser sözleşmesi imzalandığı, müvekkil şirket tarafından sözleşme konusu iş ve işlemlerin tamamlandığı, geçici iş bitirme belgesi alındığı, ancak yaklaşık 12.000.000 Euro bedelindeki hakedişler, müvekkili şirkete ödenmediği, ayrıca müvekkil şirketin … İnşaat tarafından verilen kesin ve avans teminat mektuplarının da müvekkili şirkete iade edilmediği, müvekkil şirket tarafından sözleşmeden doğan alacakları ve teminat mektuplarının iadesi talebiyle … A.S.’ye dava açılmış, dava Mihalıççık Asliye Hukuk Mahkesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden görüldüğü ve yargılamanın devam ettiği, davacı şirkete, müvekkili şirket tarafından konuya ilişkin bildirim yapılmış olduğu halde, davacı şirketin hakediş raporları olmaksızın fatura kestiğini, davacı tarafın iddialarının dayanaktan yoksun olduğu, sorumlu şirket olan … A.S.’nin onayı olmaksızın hakedişlerin raporlanması ve faturalandırılmasının mümkün olmamakla birlikte, davacı tarafın nakdi teminatın iadesine ilişkin taleplerinin açıkça uygulamaya ve sözleşmeye aykırılık taşıdığı, sözleşme konusu elektrik işi bakımından davacı taşeron firma tarafından iş tamamlanmamış ve geçici kabullerin dahi yapılmadığı, bu nedenle, davacı tarafın teminat iadesinden ya da haksız yere faturalandırılan ancak tarafımızca iade edilen hakediş bedellerinden kaynaklı bir alacağı bulunmadığı, bugüne kadar sözleşme kapsamında yapılan tüm hakedişlerin TL üzerinden faturalandırılıp ödendiğinden kur farkından kaynaklı zararın oluştuğu iddiasının kabulü de mümkün olmadığı, cari hesabın sıfırlandığı ve davacının haksız olarak kestiği 21 ve 22 numaralı hakedişlerin faturalarının süresi içinde itiraz edildiği, karşı tarafa iade edildiğini belirterek karşı tarafın ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri de yerinde olmadığından, davanın ve tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan hakediş bedeli, teminat ve kur farkı alacağına ilişkindir.
DELİLLER:
-Sözleşme, hakedişler, ihtarname, taraflar arasındaki mail yazışmaları,
-Bilirkişi …’nın 30/09/2021 tarihli raporu,
-Bilirkişi …nun 30/09/2022 tarihli raporu,
-Bilirkişiler …’ın 14/07/2023 tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, davalı ile aralarında davalının üst yüklenicisi olduğu Eskişehir ili Mihallıcık ilçesi Yunus Emre Mihallıcıkkoyun Ağılı Beldesinde yapımı gerçekleştirilen termik santralin elektrik ekipmanları kablolama ve montaj işlerine ilişkin alt yüklenici sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme kapsamında kendisinin tüm edimlerini yerine getirdiği, iş kabullerinin yapıldığı, bu işe ilişkin olarak 22 ayrı hakediş düzenlendiği, davalı tarafından sözleşmenin 7.maddesi uyarınca hakedişlerden teminat amacıyla %5 oranında kesinti yapıldığı, toplam hakediş bedelinin 766.376,06 Euro olduğu ve davalı tarafından yapılan kesinti tutarının 38.318,00 Euro olduğu, taraflarca sözleşmenin 5.maddesinde hakediş ödeme tarihlerinin belirlendiği, davalı tarafça bu sözleşme hükmüne uyulmadığı, hakedişin ödenmesi gereken tarih ile fiilen yapılan ödeme tarihi arasında kur farkı alacaklarının doğduğu, ayrıca davalı tarafça hiçbir neden ileri sürülmeksizin 21 ve 22. hakedişlerin onaylanmadığı ve bedellerinin ödenmediği, davalı ile yapılan tüm yazışmalardan olumlu sonuç alınamadığı iddiası ile teminatın iadesi, 21 ve 22 nolu hakedişlerin ödenmesi ve kur farkı alacağının ödenmesi istemi ile eldeki davayı ikame ettiği, davalının ise davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığı, sözleşmeye konu işin davacı tarafından bitirilip teslim edilmediği, teminatın iadesi koşullarının oluşmadığı, iş sahibi tarafından hakedişler onaylanmadığı için 21 ve 22 nolu hakedişlere ilişkin faturaların iade edildiği, kendilerinin iş sahibinden ödemelerini alamadıkları, asıl iş sahibi ile aralarında devam eden uyuşmazlık bulunduğu, iş sahibi hakkında verilen iflas kararı olduğu, kur farkına ilişkin talebin şartlarının oluşmadığı, ticari defterlerine göre davacıya borçlu olmadığı, ödemelerin TL üzerinden faturalandırılıp çek karşılığı yapıldığı bu sebeple kur farkına ilişkin talebin şartlarının oluşmadığını savunduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu ihtilafsız olup, davaya konu alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacının davalı tarafından yapılan teminat kesintisi ile birlikte kur farkı ve 21 ve 22 nolu hakedişlere ilişkin alacak talebinde bulunup bulunamayacağı, talep edebilecek ise talep edebileceği miktarın ne kadar olduğu hususlarında ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır.
Her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava niteliğindeki eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacaklı olduğu miktarın ne olduğu, taraflar arasındaki ilişkide yapılan ödemelerin ne şekilde olduğu hususunda öncelikle davacının defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verildiği, bu kapsamda davacı şirketin bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazıldığı, talimat mahkemesince alınan 30/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerinin genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslarına kanun ve mevzuatlarına uygun olarak açılış ve kapanış onayının yapıldığı, ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma niteliğine haiz olduğu, taraflar arasında ihale makamı tarafından sorumluluğu …ya verilmiş olan Eskişehir Mihaltiçcik Koyunağılı Beldesinde kurulmakta olan …Termik Santrali İnşaat İşleri işi kapsamında bulunan elektrik ekipmanları ve kablolama montaj işlerini kapsayan elektrik işlerinin, ihale makamı ile …arasındaki anlaşmanın kalitesi, süre, tarif ve diğer maddelerine uygun olarak işçiliğinin taşeron olan davacı tarafından yapılması ve yine taşeron davacı tarafından kabul ve taahhüt edilmesiyle ilgili olarak 23.10.2014 tarihinde sözleşme düzenlendiği ve karşılıklı imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamında davacı tarafından davalıya 01/12/2014- 26/08/2020 tarihleri arasında muhtelif tarihlerde fatura düzenlendiği, sözleşmenin 7. Maddesinde hakkedişlerden %5 nakdi teminat kesintisi yapılacağının taraflarca kararlaştırıldığı, bu maddeye istinaden davalı şirketin davacı şirketin hakkedişlerinden %5 oranında teminat kesintileri yapmış olduğu, 1’den 20’ye kadar olan hakkedişlerde yapılan toplam kesintisinin 38.318,00 Euro, 21 ve 22 nolu hakedişlerde yapılan kesinti toplamının ise 692,00 Euro olduğu, davacı tarafından davalı şirket adına 1 nolu hakkedişten 20 nolu hakkedişe kadar olan hakediş bedellerinin davalı firma tarafından çek yoluyla ve banka havalesi olarak değişik tarihlerde ödenmiş olduğu, ancak 21 nolu ve 22 nolu hakedişlerin davalı tarafından ödendiğini gösteren herhangi bir kaydın ya da resmi bir belgenin ( dekont,evrak vs.) bulunmadığı, bu nedenle bu aşamada 21 ve 22 nolu hakkediş tutarlarının ödenmemiş olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı tarafından davalı şirket adına düzenlenen 1 nolu hakkedişten 20 nolu hakkedişe kadar olan hakkediş faturalarının davacının yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının dava konusu yaptığı 21 nolu hakkedişin 01.08.2016 tarihinde ve 22 nolu hakkedişin 01.09.2016 tarihinde düzenlenmiş olduğu ancak 21 ve 22 nolu hakkedişlerin fatura tanzim tarihlerinin ise 26.08.2020 olduğu ve 2020 yılı yasal defterlerine kaydedildiği, buna göre davacının kendi defterlerine göre 1-20 nolu hakedişlerden yapılan teminat kesintisi için 38.318,00 Euro, 21-22 nolu hakedişlerden yapılan teminat kesintisi için 692,00 Euro ve 21-22 nolu hakediş bedeli olarak 13.839,94 Euro davalıdan alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce daha sonra davalı defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 30/09/2022 tarihli raporunda, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı, kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, davalı defter kayıtlarına göre taraflar arsındaki ticari ilişkinin 10.09.2014 tarih 32294 nolu fatura ile başladığı, 23.10.2014 tarihinde dava konusu sözleşmenin akdedildiği ve bu tarihten itibaren hem sözleşme kapsamında hakediş faturaları hem de sözleşme dışında mal satış işleminin devam ettiği ve bu işlemlerin ve ödeme kayıtlarının cari hesap şeklinde takip edildiği, dosya içeriğindeki hakediş raporlarına göre 1 ila 20 nolu hakedişlerden davalı tarafından kesilen %5 teminat toplamının 38.686.47 EURO olduğu, kdv hariç hakediş bedelinin ise 773.729,30 EURO olduğu, söz konusu hakediş ve teminat kesintilerinin davalı defterinde TL karşılıklarının kayıtlı olduğu ve bu tutarın 117.841,18 TL olduğu, Davacı taraf defterinin inceleyen sayın Bilirkişi …’nın 30.09.2021 tarihli raporunda; 1 ila 20 nolu hakedişlerin kdv hariç tutarını 766.376.06 EURO %5 teminat kesintisini ise 38.318,80 EURO olarak tespit ettiği, anılan bilirkişinin bu tespitinin raporun ekinde yer alan “Tso Yunusemre Termik Santrali Şantiyesi İşçilik Hakediş Dökümü” başlıklı belgede yer alan hesaplama tablosuna dayandırdığı, belirlenen farkın kaynağının tespitinin teknik inceleme gerektirdiği, dolayısı ile 1 ile 20 nolu hakedişlerden yapılan %5 teminat kesintisinin 38.686.47 EURO veya 38.318,80 EURO olup olmadığı konusunun sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davalının defter kayıtlarında TL para birimine göre 1 ila 20 nolu hakkedişlerden kaynaklı davacı alacağının bulunmadığı, teminat kesintisi olarak 326.01.004 nolu hesapta 117.841.18 TL davacı alacağının kayıtlı olduğu, davacı tarafından 21 ve 22 nolu hakedişe ilişkin olarak düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, kur farkı talebinde bulunulan iş bedeli ve hakedişlerin EURO para birimine göre, hakediş faturalarının ise TL para birimine göre düzenlendiği, ancak hakediş ödemlerinin hangi para biriminde ödendiğinin tespit edilmediği, sözleşme içeriğinde TL ile yapılan ödemelerin EURO karşılıklarının hangi kurdan hesaplanacağına yönelik bir bilgi bulunmadığı, mevcut verilere göre davacının kur farkına ilişkin talebi hakkında hesaplama yapılamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizce dava konusu edilen 21 ve 22 nolu hakedişe konu işlerin davacı tarafından yerine getirilip getirilmediği, yerine getirilmiş ise bu işlerin sözleşme uyarınca bedelinin ne kadar olduğu hususlarında davaya konu inşaatın bulunduğu mahalde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması için Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, talimat mahkemesince keşif yapılacak yerin Eskişehir iline yaklaşık 130 km uzaklıkta olduğu, davacı ve davalı tarafın ve vekillerinin Eskişehir dışındaki farklı şehirlerde bulundukları, bilirkişilerin iş yoğunluğunun olduğu, mahkemece belirlenecek bir günde keşfin icra edilmesinin oldukça zorlaştığı, bu nedenle talimat gereğinin yerine getirilemediği ve talimatın sürüncemede kaldığı gerekçesi ile mahkememizden bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmesinin istenildiği, mahkememizce taraflara haber verilmek ve taraflara hazır olma imkanı sağlanmak suretiyle mahkememizce daha önce resen seçilen elektrik ve elektronik mühendisi… ile inşaat mühendisi …a yerinde inceleme yetkisi verilmesi ile 30/11/2022 tarihli talimat yazımızda belirtilen hususlarda rapor düzenlenmesi hususunda ara karar oluşturulduğu ve talimat mahkemesine bilgi verildiği, talimat mahkemesince talimatımız doğrultusunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin 14/07/2023 tarihli raporunda, davaya konu tesisin henüz faaliyette olmadığı, dava konusu tesiste davalı müteahhit firmanın ve taşeron firmanın hiçbir faaliyetinin olmadığı, davacının 20 adet hakedişinin ödendiği, son iki hakedişin davalı firma tarafından onaylanmaması nedeni ile ödenmediği, dava konusu tesiste davalı firmanın sunduğu ancak onaylanmaması nedeni ile ödenmeyen 21 ve 22 nolu hakedişindeki imalatların yerinde yapılmış olduğu ve sözleşme fiyatları ile bedelinin toplam 6.565,56+7.274,38=13.839,94 Euro olduğu yönünde görüş ve kanaat bildiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında 23/10/2014 tarihli eser sözleşmesi bulunduğu, bu eser sözleşmesinde davacının davalının üst yüklenicisi olduğu işe ilişkin elektrik işlerinin bir kısmını alt yüklenici olarak üstlendiği, işin teslim tarihinin sözleşmede 20/06/2015 tarihi olarak taraflarca kararlaştırıldığı, ancak öngörülen sürede işin tamamlanmadığı, bu sözleşme kapsamında 03/12/2014- 01/10/2016 tarihleri arasında toplam 20 adet hakedişin davacı tarafından düzenlendiği ve davalı tarafından bu hakedişlerin onaylanarak hakediş bedellerinden sözleşmenin 7.maddesi uyarınca %5 oranında teminat kesintisi yapılarak davacıya ödeme yapıldığı, 21 ve 22 nolu hakedişe ilişkin davacı tarafından 01/08/2016 ve 01/09/2016 tarihli hakediş raporları ile 26/08/2020 tarihli fatura düzenlendiği, davalı tarafından 21 ve 22 nolu hakedişlerin onaylanmadığı ve buna ilişkin düzenlenmiş faturaların davacıya iade edildiği, taraflar arasında 2016-2020 yılları arasında süregelen yazışmaların bulunduğu, bu yazışmalarda davacının müteaddit kez davalıya 21 ve 22 nolu hakedişe ilişkin onay, bu hakediş bedellerinin ödenmesi ve teminat kesintilerin iadesi talebinde bulunduğu, davalının ise dava dışı iş sahibinin iflas ettiği, iş sahibinden onay alınamadığı gerekçesi ile bekletme isteminde bulunduğu ve davaya konu işin geçici kabulünü yapmadığı, taraflar arasındaki yazışmalarda davalı tarafından davacı yüklenicinin 09/09/2016 tarihi itibariyle işi durdurmasının istenildiği, buna göre taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinde zamanaşımı başlangıç tarihi olarak sözleşmeye konu işin fiilen sona erdiği 09/09/2016 tarihinin esas alınması gerektiği, bu tarih ile dava tarihi arasında TBK’nun 147.maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi gerçekleşmediğinden davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın esası bakımından yapılan değerlendirmede; davacının teminat kesintisi ve hakediş bedelleri talepleri yönünden, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesinde imalatların davalı tarafından kontrol edilerek onaylanacağının kararlaştırıldığı, her ayın 1. günü bir önceki ayda gerçekleşmiş olan iş için ara hakediş yapılacağının kararlaştırıldığı, buna rağmen davalı tarafından iş sahibi olan dava dışı … A.Ş’nin 2016 yılında bulunduğu Çek Cumhuriyeti ülkesinde iflas isteminde bulunduğundan ve yapılan işlemler iş sahibi tarafından onaylanmadığından bahisle davacının 21 ve 22 nolu hakedişlerinin onaylamadığı, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde 14/07/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının dava konusu sözleşme kapsamında 21 ve 22 nolu hakedişe ilişkin eseri imal etme ve teslim etme edimlerini yerine getirdiği, 21 ve 22 nolu hakedişlerin onaylanmamasının davacı eyleminden kaynaklanmadığı, davalı ile dava dışı iş sahibi arasındaki uyuşmazlıklardan davacı alt yüklenicinin sorumlu tutalamayacağı, davalı tarafından davacının sözleşmeye konu 21 ve 22 nolu hakedişe ilişkin hak ve alacakları ile sözleşme kapsamında yapılan teminat kesintisine ilişkin alacaklarının 2020 yılına kadar sürüncemede bırakıldığı, bu durumda davacı yüklenicinin sözleşmenin ifasında temerrüde düştüğünden bahsedilemeyeceği, temerrüdün davalıdan kaynaklandığı, bu halde davacının sözleşme kapsamında 1-20 nolu hakedişlerden yapılan kesintilerin iadesi ile birlikte ayrıca yapmış olduğu 21 ve 22 nolu hakedişe ilişkin iş bedelini davalıdan talep edebileceği, mahkememizce alınan 14/07/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre bu hakedişlerin bedellerinin 6.565,56+7.274,38=13.839,94 Euro olduğu, davacının bu hakediş bedellerine hak kazandığı, davacının kendi defterlerine göre 1-20 nolu hakedişlerden kaynaklanan teminat kesintisi alacağının 38.318,80 Euro, davalı defter ve kayıtlarına göre ise 1-20 nolu hakedişlerden kaynaklanan davacının teminat kesintisi alacağının 38.686,47 Euro olduğu, taraf defterlerinin davacının 1-20 nolu hakedişlerden kaynaklanan teminat kesintisi alacağının en az 38.318,80 Euro olduğu konusunda uyuştuğu, davacı tarafından dava dilekçesinde 1-20 nolu hakedişlerden kaynaklanan teminat kesintisine ilişkin olarak 38.318,00 Euro talep edildiği, buna göre davacının 38.318,00 Euro teminat iadesi kesintisi ile birlikte 21 ve 22 nolu hakediş bedeli olan ve bilirkişi tarafından hesaplanan 13.839,94 Euro toplamı olan 52.157,94 Euro’yu davalıdan talep edebileceği, davacı tarafından dava tarihinden önce davalıya ihtarname gönderilmiş ise de söz konusu ihtarnamelerde davalıya ödeme konusunda herhangi bir süre tanınmadığı, bu durumda bu ihtarların davalıyı temerrüde düşürme özelliğinden bahsedilemeyeceği, temerrüdün dava ile gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, dava konusu uyuşmazlığın niteliği, tarafların sıfatı ve dava konusu para birimine göre uygulanması gereken faizin 3095 sayılı yasanın 4/A maddesindeki yasal faiz olduğu, davacının kur farkı talebi yönünden ise, davacının kur farkı alacağının hangi iş ve işlemlerden kaynaklandığını dava dilekçesinde açıklamadığı, mahkememizce mali müşavirler aracılığı ile yapılan taraf defter incelemesinde davacının kur farkı talebine ilişkin olarak herhangi bir fatura düzenlemediği, bu konuda taraf defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığının ve davalı tarafından sözleşme uyarınca yapılan ödemelerin bir kısmının banka havalesi, bir kısmının ise çekle yapıldığının tespit edildiği, bu sebeple mahkememizce taraflar arasındaki sözleşmenin 5 ve 7.maddeleri uyarınca davacı vekiline dava dilekçesinde kur farkı talebinde bulunduğu ancak talebinin dayanağı olarak herhangi bir açıklama ve belge sunmadığı gerekçesi ile sözleşme kapsamında her bir hakedişin hangi tarihte onaylandığı, hakediş faturasının hangi tarihte düzenlendiği, her bir hakedişe ilişkin olarak SGK ilişiksizlik belgesinin alınıp davalıya hangi tarihte teslim edildiği, sözleşme kapsamında düzenlenen her bir hakediş faturasının hangi tarihte hangi para biriminde düzenlendiği ve ödendiği, fatura ve ödeme tarihi arasındaki kur farklarının herbir fatura ve ödeme bazında ayrı ayrı gösterilmesi , hangi gün ilan edilen hangi kur üzerinden hesaplama yapıldığının her bir işlem bazında ayrı ayrı gösterilmesi, açıklanması ve her bir ödeme belgesi ve faturanın da bu tablonun ekinde sunulması, ayrıca her bir hakedişe ilişkin olarak ödemenin ne şekilde yapıldığı (havale, eft veya çek yoluyla yapılıp yapılmadığı) hususlarında açıklama yapmak ve gerekli belgeleri sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği, bu kapsamda davacı vekiline meşruhatlı davetiyenin 01/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin kesin süre içerisinde ara karar gereğini yerine getirmediği, davacı vekiline verilen sürenin kesin olduğu, kesin olan sürenin yeterli, emredilen işlerin, gerekli ve yapılabilir nitelik taşıdığı, ayrıca süreye uyulmamasının sonuçlarının açıkca anlatıldığı-ihtar edildiği, kesin süre içerisinde ara karar gereğinin davacı tarafından yerine getirilmemiş olmasının davalı yararına usuli kazanılmış hak doğurduğu, kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmadığı, mahkememizin dava hakkının yasal bir takım şartlara tabi tutulduğu somut uyuşmazlıkta olduğu gibi yasalar tarafından düzenlenen usul kurallarının ortadan kaldırılması sonucunu doğurabilecek kadar aşırı gevşeklikten kaçınması ve yasa doğrultusunda işlem yapması gerektiği, buna göre davacının kur farkı talebi yönünden talebini somutlaştırmadığı ve alacağının varlığını ispatlayamadığı, kur farkı talebinin reddi gerektiği, mahkememizce alınan 30/09/2021, 30/09/2022 tarihli mali müşavir bilirkişi raporları ile 14/07/2023 tarihli inşaat ve elektrik mühendisi bilirkişi raporlarının gerekçeli, objektif, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 52.157,94 Euro’nun dava tarihi olan 22/02/2021 tarihiden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 30.177,83 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 7.904,67 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 22.273,16 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 7.904,67 TL peşin harç, 8.000,00 TL bilirkişi ücreti, 1.000,00 TL bilirkişiler için yol ücreti, 535,50 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 17.499,47‬ TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (441.777,75/462.870,00=0,95) 16.702,04 TL’nin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 64.848,89 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2023
Katip … Hakim …
E-İMZA E-İMZA