Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1011 E. 2022/977 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1011 Esas
KARAR NO : 2022/977

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2021
KARAR TARİHİ : 07/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin lisanssız güneş enerji santrali bulunduğu, bu santrale ilişkin davalı ile dağıtım sistem kullanım anlaşması imzalandığı, söz konusu santralin geçici kabulünün yapıldığı ve tesisin üretime başladığı, davalının söz konusu anlaşma uyarınca her ay düzenli olarak ilgili ayda üretilen toplam enerji miktarı üzerinden dağıtım sistemi kullanım bedelini davacıdan tahsil ettiğini, 2016 yılının sonuna kadar lisanslı ve lisanssız üreticiler arasında herhangi bir farklılık bulunmadığını, EPDK tarafından tarifelerde 2017 yılından itibaren farklılaşmaya gidildiğini, öncelikle lisanslı ve lisanssız şeklinde bir ayrım yapıldığını daha sonra lisanssızlar arasında da 31/10/2017 öncesi geçici kabulü yapılanlar ile sonrasında kabulü yapılanlar şeklinde bir başka ayrıma gidildiğini, bütün elektrik üreticilerinin dağıtım firmasının aynı iletim hattını kullandığı, davacının davalıya ek bir maliyeti bulunmamasına rağmen davacıdan lisanslı üreticiler için belirlenen dağıtım bedelinin yaklaşık 10 katı tutarında dağıtım bedeli tahsil edildiği, haksız tahsil edilen sistem kullanım/dağıtım bedellerinin iadesinin gerektiği, söz konusu uygulamanın elektrik piyasası kanununa aykırı olduğu, teknik olarak farklılaşmaya gidilmesini gerektiren herhangi bir somut neden bulunmadığını, mahkemeye erişim hakkı ve mülkiyet hakkı çerçevesinde genel işlem koşulları, dürüstlük kuralı ve haksız rekabet hükümleri ile uyuşmazlığın değerlendirilmesi gerektiğini belirterek 1.000,00 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının lisanssız elektrik üretim tesisi işlettiği, davacı ile müvekkili arasında dağıtım sistem kullanım anlaşması bulunduğu, söz konusu anlaşma uyarınca sistem kullanım bedellerinin davacıdan aylık olarak tahsil edildiği, dağıtım sistem kullanım bedellerinin EPDK tarafından tarifelerle belirlendiği, davacının talebinin mevzuata aykırı olduğu, söz konusu mevzuat düzenlemeleri ve EPDK kararları iptal edilmedikçe müvekkilinin buna uymakla yükümlü olduğunu, husumet ve yargı yolu itirazları ile zamanaşımı defilerinin bulunduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceği, lisanssız üreticilerin üretimlerinin düzenli olmaması nedeniyle şebeke yükünü arttırdığı, lisanssız üreticilerce açılmış olan tarifenin iptaline ilişkin davaların Danıştay tarafından reddedildiği, davacının ödemeleri ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında davalıya yapılan ödemelerin kısmen istirdadı istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili yargılama sırasında tahkikat aşamasında 31/10/2022 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Çekişmeli yargıda kural olarak, “Tasarruf İlkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi de davadan feragattir ve anılan kurum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ila 312. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. HMK’nın “Feragat ve Kabulün Şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Feragat etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır (11.04.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı). Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile aralarında lisanssız elektrik dağıtım sistem kullanım anlaşması bulunduğu, bu anlaşma uyarınca tahsil edilen dağıtım sistem bedellerinin haksız olduğu, kendi üretimlerinin sistemde ilave maliyet oluşturmadığı, lisanslı üreticiden tahsil edilen tutar kadar kendilerinden tahsilat yapılması gerektiği iddiası ile iş bu davayı ikame ettiği, davalının zamanaşımı defi, husumet ve yargı yolu itirazı ve belirsiz alacak davası ikame edilemeyeceği itirazında bulunduğu, davacıdan yapılan tahsilatların mevzuat ve sözleşmeye uygun olduğunu savunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıdan yapılan dağıtım sistem kullanım bedeli tahsilatlarının mevzuat ve sözleşmeye uygun olup olmadığı ile mülkiyet hakkını ihlal edip etmediği hususlarında olduğu, davalı yargı yolu ve husumet itirazında bulunmuş ise de, her iki tarafı tacir olan ve taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkta adli yargının yetkili olduğu, ayrıca sözleşmenin tarafı olması ve sözleşme uyarınca tahsilat yapmaya yetkili olması nedeniyle davacının davalıya husumet yöneltebileceği, yine davalı tarafından davacının iş bu davayı belirsiz alacak davası olarak ikame edemeyeceği savunulmuş ise de, davacıya ait üretim tesisinin davalıya ilave maliyet oluşturup oluşturmadığı hususunun incelemeyi gerektirdiği, bu kapsamda davacının belirsiz alacak davası ikame etmesinde hukuki yararı bulunduğu, davalının zamanaşımı defi yönünden yapılan değerlendirmede ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığı, 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, dava tarihi itibariyle zamanaşımının gerçekleşmediği, dava konusu üzerinde tarafların serbestçe tasarruf edebileceği, davacı vekilinin mahkememizce onaylanan 31/10/2022 tarihli dilekçesiyle feragat beyanında bulunduğu, davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu vekaletnamesinde davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu, davadan feragat beyanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla feragat nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca alınması gerekli 53,80 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 5,50 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluklarında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.07/11/2022

Katip …
E İMZA

Hakim …
E İMZA