Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/97 E. 2022/181 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/97
KARAR NO : 2022/181

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile karşı taraf davalı … Elek. Ayd.İnş. San Tic. Ltd. Şti. arasında 17.07.2017 tarihli 165.000-TL tutarlı 02.11.2018 tarihli 500.000,00 TL tutarlı ve 24.11.2017 tarihli 500.000,00 TL tutarlı 3 adet Genel Kredi Sözleşmesi, Ticari Müşteri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmelere istinaden krediler kullandırıldığını, Genel Kredi Sözleşmelerine …’in kefil olduğunu, geri ödeme planına uyulmadığından ihtarname keşide edildiğini, ihtar sonrasi alınan haciz kararı ile İzmir 11. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyasında takibe başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça usulüne uygun tanzim edilmiş bir dava dilekçesi bulunmadığını, dava dilekçesi ekli tebliğ edilmediğini, bir davada iddia ileri süren tarafın iddiasını ispat noktasında işbu iddiasını somutlaştırma ve ispat yükü bulunduğunu, … tarafından kanuni unsurlarını içerir şekilde bir kefalet beyanı yer almadığını, ortada geçersiz bir kefalet ilişkisi mevcut olduğunu, sözleşmesel ilişkinin tarafı olan şirket hakkında yapılan bir ihtarın söz konusu olmadığını, bu yönüyle …’in takip ve akabinde dava noktasında husumeti bulunmadığını, ihtar edilmeden temerrüt faizi talep edilmesinin kabul edilemeyeceğini, kanunun aradığı ihtar koşulunun gerçekleşmediğini, takip tarihi itibariyle takipte belirtilen miktarda borç bulunmadığını, sözleşme hükümlerine uyulmadığı olgusu ispata muhtaç olup davacı tarafça ispatlanamadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir 11. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosya sureti,
-Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi ve ekleri,
-Bilirkişi …’in 15/01/2021 tarihli raporu,
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 05/07/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Ege Vergi Dairesinin 07/07/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’in 17/12/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa istinaden davalılar aleyhinde İzmir 11. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçlulara 12/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların 17/12/2019 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının yasal süresi içerisinde işbu davayı ikame ettiği, mahkememizce davaya konu kredi sözleşmesi ve ekleri ile dosya kapsamı dikkate alınarak alacağın varlığı ve miktarına ilişkin olarak bankacı bilirkişiden rapor tanziminin talep edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 15/01/2021 tarihli rapora göre, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye göre davalı asıl borçlu şirkete toplam 1.165.000,00 TL kredi limiti açıldığı, bu kapsamda 17/07/2017 tarihli 165.000,00 TL limitli, 24/11/2017 tarihli 500.000,00 TL limitli ve 02/11/2018 tarihli 500.000,00 TL limitli 3 adet sözleşme imzalandığı, bu sözleşmeleri diğer davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı, davalı şirkete taksitli ticari kredi, kredili mevduat hesabı, ticari kredi kartı ve çek hesabı kullandırıldığı, ödemelerin aksaması üzerine hesapların kat edildiği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre bankanın en yüksek kredi faizinin 2 katı fazlası oranında temerrüt faiz oranının uygulanabileceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, buna göre davacı bankanın taksitli ticari kredi ve çek kredilerinde sözleşmeye göre faiz talep edebileceği, ticari artı para, kredili mevduat hesabı ve ticari kredi kartı için ise 5464 sayılı yasaya göre Merkez Bankası tedbirlerine göre temerrüt faizi talebinde bulunabileceği, bu kapsamda yapılan hesaplamada davacı bankanın 159.283,01 TL alacağının hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davalı …’in taraflar arasındaki sözleşmede kefalet unsurlarının eksik olduğu, kefaletin geçersiz olduğu ve kefalete ilişkin yazıların kendisinin eli ürünü olmadığı yönünde savunmada bulunduğu bu nedenle mahkememizce adı geçen davalının tatbike medar imza, yazı örneklerinin ilgili kurumlardan istenildiği, ayrıca davalının mahkememiz nezdinde ayakta, oturarak ve çömelerek istiktap suretiyle imza ve yazı örneklerinin alındığı, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri asıllarının davacı bankadan talep edildiği, bu konuda imza ve yazı incelemesi yapıldığı, bilirkişi …’in 7/12/2021 tarihli raporuna göre davaya konu sözleşmelerdeki isim, soyisim, adres, kefalet tutarı, kefalet tarihi, kefalet türü, kefalet süresine ilişkin yazı ve rakamlar ile bu kişi adına atılmış imzaların davalı … eli ürünü olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme uyarınca banka kayıtlarının esas alınacağı, davacı banka kayıtlarına göre davalı şirket ile imzalanan 3 ayrı toplam 1.165.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmelerine istinaden muhtelif tarihlerde ve tutarlarda davalı şirkete ticari kredi ve kredi kartı kullandırıldığı, ayrıca davalı şirkete çek defteri verildiği, kredi borçlarının vadelerinde ödenmediği, davacı bankaca hesapların kat edildiği, böylece davalının tüm borcunun talep edilebilir hale geldiği, takibe konu kredilere ilişkin olarak davalılara muhtelif tarihlerde kat ihtarnamesi gönderildiği, ihtarnamenin muhatabı olan davalılara usulüne uygun tebliğ edildiği, davalıların ihtarnamede kendilerine tanınan 7 günlük yasal sürelerinin sonunda temerrüde düştüğü, davacı banka tarafından 13/11/2019 tarihinde kat edilen hesapların takip hesabına aktarıldığı, her ne kadar davalı tarafından davacı bankanın takiple talep ettiği temerrüt faiz oranı sözleşme ve TBK’ya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de taraflar arasındaki ilişkinin ticari kredi ve kredi kartından kaynaklandığı bu sebeple somut uyuşmazlıkta 6102 sayılı TTK’nun 8. Maddesi uyarınca ticari işlere ilişkin faiz hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu kapsamda yapılan incelemede taraflar arasındaki sözleşme ve alacağın niteliğine göre uygulanacak temerrüt faizinin sözleşmenin 2.7.1 maddesi ile 5464 sayılı Yasa hükümleri uyarınca belirlenmesi gerektiği, davacı tarafından talep edilen akdi ve temerrüt faiz oranlarının taraflar arasındaki sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun olduğu, TBK’nun 583.maddesine göre kefilin borçtan sorumlu olabilmesi için kefalet türü, kefalet limiti ve kefalet tarihinin kefilin eli ürünü olması gerektiği, mahkememizce adli tıp uzmanı bilirkişiden alınan rapora göre takip ve dava konusu alacağın dayanağını oluşturan genel kredi sözleşmelerindeki imza ve yazıların davalı şirket ortak ve yetkilisi olan …’in eli ürünü olduğu, ayrıca sözleşme tarihi itibariyle şirket ortak ve yetkilisi olması sebebiyle eş muvafakatına ihtiyaç bulunmadığı, davalıların sözleşme limitleri kapsamında kalan ve usul ve yasaya uygun kefalet ile asıl borçlu olarak kredi sözleşmesi, alacak ve feri miktarından bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre sorumlu olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalıların itirazında kısmen haksız olduğu, ayrıca davaya konu alacağın likit olduğu, davacının icra inkar tazminatı talep şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın niteliği itibariyle takip talebi ile bağlı kalınarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasına davalı borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin;
-Taksitli Ticari Kredi için,
77.316,29-TL ana para,
3.472,30-TL işlemiş akdi faiz,
1.789,20-TL temerrüt faizi,
263,09-TL faizin %5 gider vergisi,
505,18 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 83.346,06 TL
-Ticari Artı Para -KMH için,
34.536,11-TL ana para,
3.501,05-TL akdi faiz,
529,55-TL temerrüt faizi,
201,53- TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 38.768,24 TL
-Ticari Kredi Kartı için,
9.814,95-TL anapara,
308,17-TL akdi faiz,
148,47-TL temerrüt faizi,
22,84-TL faizin %5 gider vergisi,
257,64 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 10.552,07 TL
-Çek Hesabı için,
20.300,00-TL anapara,
290,48-TL akdi faiz,
622,87-TL temerrüt faizi,
45,66-TL faizin %5 gider vergisi,
257,64 ihtar gideri olmak üzere toplam 21.516,65 TL
– 2.030.00 TL asıl alacak (18/11/2019 tarihli ödenen tazmin tutarı)
19,54-TL akdi faiz,
8,37-TL temerrüt faizi,
1,40-TL faizin %5 gider vergisi,
263,23 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 2.322,54 TL
– 2.030.00 TL asıl alacak (26/11/2019 tarihli ödenen tazmin tutarı )
8.37-TL akdi faiz,
8,37-TL temerrüt faizi,
0.97-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 2.047,71-TL
123,90 TL ihtar haciz gideri,
606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 159.283,17 TL alacağın 77.316,29 TL’lik taksitli ticari kredi asıl alacak kısmına yıllık % 36.24, 24.360,00 TL çek kredi hesabı asıl alacak kısmına yıllık % 49.50, 44.351,06 TL’lik ticari kredi kartı ve KMH asıl alacak kısmına yıllık %24 olmak üzere takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-159.283,17 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 31.856,63 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 10.880,63 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.928,49 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.952,14 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.928,49 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 138,90 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.621,79 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (159.283,17/159.675,98=0,99) 2.615,34 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (392,81/159.675,98=0.0024) 1,23 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalılara ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davalılar üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 19.081,90 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalılar dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2, 13/1.2 fıkrası uyarınca 392,81 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ÖDENMESİNE,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
9-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
10-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir 11. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
11-Kararın kesinleşmesinden sonra imza ve yazı incelemesine esas alınan kredi sözleşmesi asılları ile davalının imza ve yazı örneklerinin bulunduğu belge asıllarının ilgili kurumlara İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup usulen anlatıldı.25/02/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA