Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/94 E. 2021/640 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/94 Esas
KARAR NO : 2021/640

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında sözleşme imzalandığı, iş bu sözleşmeden kaynaklı alacaklarının tahsili amacıyla müvekkili şirket tarafından İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası ile takip başlatıldığı, davalı tarafın takibe itiraz ettiği, bu nedenle takibin durduğu, davalı şirketin itirazında herhangi bir yasal sebep ileri sürülmediği, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete danışmanlık, test hizmetleri gibi hizmetler verildiği, bu hizmetler karşılığında 5 adet fatura düzenlendiği, ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığından bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Öncelikle dava konusu alacağın temelini teşkil eden sözleşmeyi her iki tarafın imzalamadığı, sözleşmede bahsi geçen yükümlülüklerin hiçbirinin davacı tarafça yerine getirilmediği, davacı tarafın yapması gereken kontrollerin hiçbirini yapmadığı, davacı taraf vermeyi vaat etmiş olduğu hizmeti ve malı vermediği, bu nedenle müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 28.03.2019 tarih, 4.776,20, 23.08.2019 tarih 3.540,00 TL, 21.09.2019 tarih 4.601,76 TL, 23.09.2019 tarih 3.540,00 TL, 27.09.2019 tarih 5.900 TL olmak üzere toplamda 22.348,96 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 12.04.2021 tarihli raporda sonuç olarak; Davalının 2019 hesap dönemi ticari defterleri incelendiğinde dava konusu olan ve icra takibinde belirtilen faturalardan 23.08.2019 tarih ve … seri numaralı 4.767,20 TL bedelli, 23.08.2019 tarihli … seri numaralı ve 3.540,00 TL bedelli 2 adet fatura ve bu faturaların toplam tutarı olan 8.307,20 TL’nin davalının 2019 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının 2019 yılı yevmiye defterlerinin 266.sayfasında 30.09.2019 tarihli … yevmiye numarası ile kayıtlı 3 adet faturanın kayıtlı olduğunun tespit edildiği, bu faturaların icra takibine konu olduğu, davalı tarafın ticari defterleri incelendiğinde kayıtlı olan 3 adet fatura bedelinin 14.041,76 TL olduğu, davalı tarafça ödemesinin yapılmadığının sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davacı şirket tarafından davalı şirkete verilen danışmanlık, test hizmetleri ve benzeri işlemler karşılığında davacı tarafça davalı adına düzenlenen takip ve davaya 28.03.2019 tarih, 4.776,20, 23.08.2019 tarih 3.540,00 TL, 21.09.2019 tarih 4.601,76 TL, 23.09.2019 tarih 3.540,00 TL, 27.09.2019 tarih 5.900 TL olmak üzere toplamda 22.348,96 TL fatura bedelinin ödenmediğinden bahisle tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, her iki taraf arasında imzalanmış yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davacı tarafça bahsedilen sözleşmeye ilişkin hiçbir yükümlülüğün davacı tarafça yerine getirilmediği, yapılması gereken kontrollerin yapılmadığı, temini vaat edilen mal ve hizmetler ile CE belgesi ve bu belgeye bağlı olarak hazırlanması gereken teknik dosyanın da davalıya tebliğ edilmediğinden bahisle sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğinden dolayı davacının davalıdan takibe konu edilen faturalardan dolayı herhangi bir alacağının bulunmadığından açılan davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf takip tarihi itibariyle takibe konu faturalardan dolayı davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunulmuş ise de, itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesini göstermediğinden usulüne uygun yetki itirazı bulunmadığından bahisle davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine karşı yapmış olduğu itirazın bu nedenle reddine karar verme gereği doğmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, talimat ile alınan rapora göre davalı şirketin incelenen 2019 yılı ticari defter ve kayıtlarının TTK hükümleri gereğince usulüne uygun olarak tutulduğu, takip ve davaya konu 5 adet faturadan 21.09.2019 tarih 4.601,76TL, 23.09.2019 tarih 3.540,00 TL, 27.09.2019 tarih 5.900,00 TL olmak üzere toplam 14.041,76 TL’lik faturaların davalı şirkete ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğu, takibe konu olan 23.08.2019 tarih 4.767,20 TL, 23.08.2019 tarih 3.540,00 TL bedelli faturaların ise davalı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olmadığı, bu kapsamda incelenen davalı şirket defterlerine göre davacının davalıdan, davalı defterlerinde kayıtlı 3 adet faturadan kaynaklı 14.041,76 TL alacaklı göründüğü, bu tutarın ödendiğine dair herhangi bir kaydın mevcut olmadığı görülmüştür.
Davacı şirkete ait Yamanlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen 14.02.2020 tarihli cevabi yazı ekindeki 2019 yılı içerisinde davacı şirketle ilgili olarak dönem içinde mal ve hizmet satışı yapılan kişilere ilişkin bilgilerin incelenmesinden davalı şirketin 19.sırada aynen yer aldığı ve dönem içerisinde 5 adet belgeye dayalı olarak KDV hariç toplam 18.939,00 TL’lik davalıya mal satışının yapılmış olduğunun kayıtlı olduğu, bu tutara %18 KDV eklendiğinde (18.939 TL x %18 =) 3.409,02 TL’ye tekabül ettiği, bu tutar eklendiğinde (18.939 TL + 3.409,02 TL=) 22.348,02 TL’ye tekabül ettiği, bu kapsamda davacı şirketçe düzenlenen takip ve davaya konu 5 adet faturanın vergi kayıtlarının incelenmesinden davacı şirket kayıtlarına alınmış olduğu açıkça anlaşıldığından ayrıca bu konuda yeniden davacı şirket defterlerinin incelenmesine gerek duyulmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde takip ve davaya konu 5 adet faturadan 21.09.2019 tarih 4.601,76TL, 23.09.2019 tarih 3.540,00 TL, 27.09.2019 tarih 5.900,00 TL olmak üzere toplam 14.041,76 TL’lik faturaların davalı şirket defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, 23.08.2019 tarih 4.767,20 TL, 23.08.2019 tarih 3.540,00 TL bedelli faturaların ise davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı şirket tarafından da takip ve davaya konu 5 adet faturanın vergi dairesine bildirildiğinin form Bs evraklarından anlaşıldığı, taraflar arasında faturaların düzenlenmesine esas sözleşme ile ilgili olarak yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, taraflar arasındaki sözlü sözleşme kapsamında davacı tarafça takip ve davaya konu faturaların düzenlendiği ve fatura muhteviyatı hizmetin davacı tarafça davalıya verildiği, buna rağmen takip ve davaya konu fatura bedellerinin ödenmediğinin davacı tarafça iddia edildiği, davalı tarafça ise takip ve davaya konu fatura muhteviyatı hizmetin taraflar arasındaki sözlü sözleşme kapsamında yerine getirilmediğinin iddia edildiği, bu kapsamda taraflar arasındaki sözlü sözleşme gereği edimlerin yerine getirildiğinin davacı tarafça ispatlanmasının gerektiği sonucuna varılmıştır.
Takip ve davaya konu 5 adet faturadan 21.09.2019 tarih 4.601,76TL, 23.09.2019 tarih 3.540,00 TL, 27.09.2019 tarih 5.900,00 TL olmak üzere toplam 14.041,76 TL’lik faturanın davalı şirket defterlerinde aynen kayıtlı olması nedeniyle iş bu faturaları alıp, ticari defter ve kayıtlarına kaydeden davalının bu faturalar kapsamında taraflar arasındaki sözleşme gereği hizmeti almadığı yönündeki savunmasının özellikle bu faturalarla ilgili olarak süresi içerisinde düzenlenmiş bir iade faturasının da davalı ticari defter ve kayıtlarında mevcut olmaması nedeniyle dinlenemeyeceği, bu kapsamda davacı tarafın takip ve davaya konu 5 adet faturadan 21.09.2019 tarih 4.601,76TL, 23.09.2019 tarih 3.540,00 TL, 27.09.2019 tarih 5.900,00 TL olmak üzere toplam 14.041,76 TL’lik fatura muhteviyatı hizmeti davalıya verdiğinin kabulü gerekmiştir.
Yine davacı tarafça her ne kadar vergi dairesine bildirilmiş olması nedeniyle davacı tarafa ait form Bs’de aynen kayıtlı olan ve ancak davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı bilirkişi marifetiyle tespit edilen takip ve davaya konu 23.08.2019 tarih 4.767,20 TL, 23.08.2019 tarih 3.540,00 TL bedelli fatura muhteviyatı hizmetin davacı tarafça davalıya verildiğinin davacı tarafça ispatlanmasının gerektiği, bu konuda taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalının iş bu faturalar karşılığı hizmeti almadığı, davacı tarafın dosya kapsamı belgeler ve yazılı deliller ile takip ve davaya konu iş bu 2 faturaya ilişkin hizmeti davalıya verdiğini ispatlayamadığı, ayrıca davacı tarafın süresi içerisinde isimlerini bildirdiği tanık listesinin de dosyada olmadığı gibi davanın niteliği gereği iş bu davada tanık dinlenemeyeceği gibi davalı tarafça da tanık dinletilmesine muvafakat edilmediğinin bildirildiği, ayrıca davacı delilleri arasında açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla bu 2 fatura yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle, 14.041,76 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.808,35 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 959,19 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 269,93 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 689,26 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 332,13 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 132,50 TL, bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 632,50 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 392,15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosyaya sunulan arabuluculuk son tutanağına göre davalının toplantıya katılmadığı anlaşılmakla Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9.maddesi gereğince reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır