Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/92
KARAR NO : 2023/527
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 04/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’in davalıya ait … adlı bakkal işletmesini 12.11.2018 tarihinde 150.000.TL bedel ile devraldığını, devir bedelinin 12.02.2019 tarihinde 30.000.TL, 12.05.2019 tarihinde 30.000.TL, 12.08.2019 tarihinde 30.000.TL, 12.11.2019 tarihinde 30.000.TL, 12.02.2020 tarihinde 30.000.TL olacak şeklide ödenmesi hususunda anlaşıldığını, bu hususta davalıya senetlerin verildiğini, senet bedellerinin vadesi beklenmeksizin davacı hesabından davalı hesabına peyderpey ödendiğini, davacının yapmış olduğu ödemelere karşılık davalı yandan senetleri istediğini ancak davalının ödemesi yapılan senetleri davacı yana teslim etmediğini, tarafların birbirini uzun süredir tanıması nedeniyle senetlerin geç teslimi hususunda davacının herhangi bir sakınca görmediğini, davalının davacıdan habersiz kendi hesabına 234.000.TL civarında bakiye göndermesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine İzmir …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, yapılan takip sonrasında davalı tarafından elinde bulunan senetlerle ilgili İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı aldığını, davacı tarafından ihtarname yoluyla davalı yandan senetlerin istendiğini, davalı tarafından iki adet senet bedelini tahsil amacıyla davacı aleyhine İzmir …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine giriştiğini, davalının haksız ve kötüniyetli başvurusu nedeniyle davacının telafisi mümkün olmayan zararlara uğradığını, yine davacılardan …’ün diğer davacının bakkal devri esnasında senetlere kefil olması nedeniyle davalının giriştiği icra takiplerinden kefil olması nedeniyle mağduriyet yaşadığını, davacıların söz konusu borcu ödemiş olmasından ve böyle bir borçları olmadığından toplam 150.000.TL bedelli 5 adet senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalıya ait işyerini 150.000.TL bedelle devraldığını, buna karşı davaya konu senetlerin davacı tarafından davalıya verildiğini, davacının iki adet senet bedelini davalıya ödediğini, bedeli ödenen bu iki senedin davalıda olmadığını, davalının ödenmeyen senet bedellerine ilişkin icra takibi başlattığını, davacının takibe konulan senet bedellerini ödediği iddiasının doğru olmadığını, davacının sunduğu ödeme dekontlarının senetlerle ilgisi olmadığını, dekontlarda davaya konu senetlere ilişkin ödeme yapıldığına dair herhangi bir kayıt bulunmadığını, senet bedelleri ile yapılan eft’lerin tutarlarının farklı olduğu gibi tarihlerin de uyumlu olmadığını, davacının senetlere ilişkin olduğunu iddia ettiği ödemelerin davalının kredi kartının davacı tarafından kullanılması sonucu yapılan ödemeler olduğunu, davacının işyerini devraldıktan sonra davalının kredi kartını kullanarak mal satın almış gibi işlem yaptığını, sonra kredi kartından aldığı paraları davalı yana iade ettiğini, davacının sunduğu dekontların bu işlemlerle ilgili olduğunu, davacı iddiası olan davalının davacıdan habersiz kendi hesabına 234.000.TL gönderdiği iddiasının kabul edilmediğini, davacı tarafından bu hususun açıklanmadığını, diğer davacı …’ün senetlerde imzası olan müşterek müteselsil kefil olup borç ödenmediğinden sorumluluğunun devam ettiğini, açıklanan sebeplerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, 5 adet bonodan dolayı davacıların davalıya borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
SMMM …’ın 02/06/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı tarafından davalı yana EFT makbuzları ile yapılan 150.000.TL lik ödemenin Mahkemecede davacının davalı yana verdiği senet bedellerine karşılık yapılmış ödemeler olduğunun kabulü halinde takdiri Mahkemeye ait olmak üzere davacının davalı yana takip konusu olan ve olmayan senetler nedeniyle herhangi bir borcunun olmayacağı, senet bedellerinin davalı yana ödenmiş olacağı ve takibin iptalinin gerekeceği, İzmir ….İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibi yönünde bu kez yapılan tetkiklerde de; davalının davacı iradesi dışında yaptığı iddia edilen bu para aktarımına yönelik olarak yazılı/kanıtlayıcı hiçbir belgenin yer almadığı, geçen süre içeriğinde de bu yönde herhangi bir belge sunulmadığı, buradan hareketle davacının davalıdan icra takibine konu 234.000.TL tutarınca alacaklı olduğundan bahsetmek mümkün olmayıp bu görüşe varılması durumunda söz konusu takibin de iptalinin gerekeceği, taraflar arasında uyuşmazlık konusu hususlardan birinin, davacı tarafından yapılan ödemelerin senet karşılığı ödeme olarak değil de, davacının mal alırken davalının kredi kartını kullandığı ve ödemelerin bu borçlar için yapıldığı iddiası olduğu beyan edilmiştir.
Banka Uzmanı Bilirkişi Prof. Dr. …’in 24/04/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Çeşitli bankalardan gelen yazı ekinde yer alan CD, yazı, belgeler incelendiğinde; …’ ın ve …’ ın iddia ettiği kişilerin kredi kartları ile … Gıda- …’ in işyerinden çeşitli tarihlerde alışverişler yapıldığı görülmüştür. Bu alışverişlerin listesi rapor ekinde sunulmaktadır. Sadece … tarafından yapılan alışverişlerin tutarı, 120.354,14 TL brüt, 117.884,67 TL net tutar (yani banka komisyonu kesildikten sonra kalan) olarak tespit edilmiştir. Tabloda, davalı yanın iddia ettiği diğer kişilerin de kredi kartlarıyla alışveriş yapılıp yapılmadığı hususu araştırılmış, davalı yanın iddia ettiği kişilerin de kredi kartlarından alışverişler yapıldığı bu alışveriş miktarları da dahil edildiğinde, yapılan tüm alışverişlerin toplamı, 157.026,60 TL brüt, 154.003,83 TL net olarak tespit edildiği, kredi kartı slipleri üzerinde kart sahibinin adı, kimlik bilgileri yer almadığı ve bu sliplerin kaynağı alışverişlerin kart sahibinin gerçek ihtiyaçları için mi yoksa, davacı yan tarafından yapılan kullanımlar için mi olduğuna yönelik bir veriye rastlanılmadığı, davacı yan tarafından gönderilen bedeller ile ilgili dekontlarda senet borcuna ilişkin ödeme yapıldığının belirtilmediği, küsuratlı ödemelerin bir kısmının davalının kredi kartı borç miktarıyla örtüştüğü, senet borcu için küsuratlı ödeme yapılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı dikkate alındığında, yapılan bu ödemelerin davacı ve davalı arasındaki başka bir ticari alışveriş için yapılmış olabileceğini akla getirmekte ise de, davacı ve davalı arasındaki bu ödemelerin gerçek nedenine ilişkin, bir kısım kredi kartı ekstre tutarı ile havale tutarının aynı olması dışında bulguya rastlanılmadığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı tarafa EFT ile yaptığını iddia ettiği ödemeler ve kredi kartı kullandırmak suretiyle yaptığını iddia ettiği ödemeler açısından, alınan bilirkişi raporları dosya içerisindeki belgeler davacı iddiaları ile davalı savunmaları bir arada değerlendirildiğinde, EFT lerin davacının davalıya olan senet borcuna ilişkin olarak gönderildiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı, kredi kartı kullanımına ilişkin olarak, davalı yanın iddia ettiği diğer kişilerin de kredi kartlarıyla alışveriş yapılıp yapılmadığı hususu araştırılmış, davalı yanın iddia ettiği kişilerin de kredi kartlarından alışverişler yapıldığı bu alışveriş miktarları da dahil edildiğinde, yapılan tüm alışverişlerin toplamı, 157.026,60 TL brüt, 154.003,83 TL net olarak tespit edildiği, kredi kartı slipleri üzerinde kart sahibinin adı, kimlik bilgileri yer almadığı ve bu sliplerin kaynağı alışverişlerin kart sahibinin gerçek ihtiyaçları için mi yoksa, davacı yan tarafından yapılan kullanımlar için mi olduğuna yönelik bir veriye rastlanılmadığı, davacı yan tarafından gönderilen bedeller ile ilgili dekontlarda senet borcuna ilişkin ödeme yapıldığının belirtilmediği, küsuratlı ödemelerin bir kısmının davalının kredi kartı borç miktarıyla örtüştüğü, senet borcu için küsuratlı ödeme yapılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, dava konusu uyuşmazlıkta davacı tarafça ödeme iddiasına dayalı olarak menfi tespit talep edildiği, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacı tarafın ödeme iddiasını şüpheden uzak bir kesin bir şekilde yazılı belge ile ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.561,63 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.381,73 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
3-)Mahkememiz dosyasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 23.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
6-)1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı-davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı