Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/79 E. 2021/340 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/79 Esas
KARAR NO : 2021/340

DAVA : İtirazın İptali (Cari Hesaptan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 26/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Cari Hesaptan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin tarım ve hayvancılık faaliyetlerini yürüttüğünü,müvekkili tarafından borçlu şirkete tıbbi malzeme satışı yapıldığını, davalının borcunu ödemediğini bunun üzerine alacağını tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile geçmişte ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bütün malzemeleri faturalı olarak aldıklarını, muhasebe kayıtlarına işlediklerini, muhasebe kayıtlarındaki tüm faturaları ödediklerini, davacının sattığı malzemelerin içerisinde iştigal konusu olmayan kedi köpek sağlık sorunları ve tedavisinde kullanılan ilaçların haberleri olmadan fatura edildiğinin tespit edildiğini ve iade faturası kestiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amaçlı girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası sureti,
-Tekirdağ Ticaret Sicil Müdürlüğünün 10/02/2020 tarihli yazısı,
-Tekirdağ Vergi Dairesinin 24/03/2020 tarihli yazısı,
-Tekirdağ Esnaf ve Sanatkarlar Odasının 11/03/2020 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’ın 13/10/2020 tarihli bilirkişi aporu,
-Bilirkişi …’ın 04/02/2021 tarihli bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında cari hesaptan kaynaklanan alacağa istinaden 2.747,85 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 28/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 02/01/2019 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edildiği, borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, mutlak ticari dava niteliğine sahip olmayan somut uyuşmazlıkta Tekirdağ Ticaret Sicil Müdürlüğünün 10/02/2020 tarihli cevabı yazısına göre davalının tacir olarak ticaret siciline kayıtlı olduğu ve yine Muratlı Vergi Dairesi Müdürlüğünün 24/03/2020 tarihli cevabı yazısına göre davalının bilanço esasına tabi olan vergi mükellefi olduğu, her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlığın nispi ticari dava olarak kabulü gerektiği, bu nedenle mahkememizin iş bu davada görevli olduğu, davalı her ne kadar cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuş ise de, mahkememizce yapılan defter incelemesine göre taraflar arasında cari hesaba dayanan ticari ilişki bulunduğu, dava konusu alacağın bu ilişkiden kaynaklandığı, 6098 sayılı TBK’nun 89 ve 6100 sayılı HMK’nun 10.maddesi uyarınca para alacağına dayanan söz konusu uyuşmazlıkta mahkememizin yetkili olduğu, bu nedenle davalının yetki itirazının mahkememizce yerinde görülmediği, mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davalının defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalının uyuşmazlığa konu dönemde ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, davalı defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya borçlu olmadığı, aksine davacıdan 372,09 TL alacaklı olduğu, davacının defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacının uyuşmazlığa konu dönemde ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya borçlu olmadığı, davalının davacıdan 372,09 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından 15/08/2017 tarihinde yapılan 2.500,00 TL tutarlı havale ile 12/10/2017 tarihinde yapılan 440,00 TL tutarlı havale olmak üzere toplam 2.940,00 TL’lik ödemenin davalı cari hesabı yerine dava dışı …’a ait cari hesaba kayıt edildiği, uyuşmazlığın bundan kaynaklandığı şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği, uyuşmazlığa konu alacak iddiasının hatalı muhasebe işlemlerinden kaynaklandığı, taraf defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan alacaklı olmadığının sabit olduğu anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı davacının kötüniyetli olduğunu savunmuş ve kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de, davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari satım ilişkisinden kaynaklandığı, davacının kötüniyetli olduğunun davalı tarafından ispatlanmadığı anlaşılmakla kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA
4-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. maddesi uyarınca 2.747,85 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/03/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA