Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/769 E. 2021/816 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/769 Esas
KARAR NO : 2021/816

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;18.08.2019 tarihinde …’a ait, kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili …’a ait, kendi sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluş şekli dikkate alındığında … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkiline ait ve Alman trafiğine kayıtlı aracın kaza sonrası yapılan bilirkişi raporunda hasarın 5.047,40 Euro olarak tespit edildiğini, davalı tarafça … tarihinde 8.662,19 TL tutarında kısmi ödeme yapıldığını, bakiye 4.094,75 Euro alacaklarının bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile bakiye 4.094,75 Euro maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemelerin Kütahya mahkemeleri olduğunu, kusur hususunun yeniden araştırılması gerektiğnii, söz konusu kazanın ufak çaplı bir kaza olduğunu aracında herhangi bir hasar olmamasına rağmen davacının aracında istenen hasar miktarına yol açabilecek bir hasara sebebiyet verilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hasarın dava konusu kazadan kaynaklandığının ispatı gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu ayrıca davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, sorumluluklarının sigortalısının kusuru oranında teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının aracında iddia ettiği hasar bedelinin çok fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 71 ve 2918 sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminatın (bakiye hasar bedeli) karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortacısı ve haksız fiil faili sürücü tarafından tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Davacı tarafından sunulan ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı,
-Kütahya İl Emniyet Müdürlüğü’nün … tarihli yazısı ve eki,
-Poliçe ve hasar dosyası
-Kusur ve hesap bilirkişi …’ın … tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, hasar dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 18.08.2019 tarihinde davalı …’a ait sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kolluk tarafından kazaya ilişkin olarak maddi hasarlı kaza tespit tutanağının düzenlendiği, davacının aracında hasar oluştuğu, sigorta tarafından kısmen ödeme yapılmış ise de yapılan ödemenin yetersiz olduğu ve bakiye hasarın kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın zmss sigortacısı ve haksız fiil faili sürücü ve işleten olan davalılar tarafından tazmin edilmesi gerektiği iddiasıyla işbu davayı ikame ettiği, davalılar tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de, davalı … şirketinin İzmir ilinde bölge müdürlüğünün bulunduğu, 2918 sayılı KTK’nun 110. maddesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu, davalıların yetki itirazının yerinde olmadığı, davalı … tarafından zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de, TBK’nun 72 ve KTK’nun 109 maddeleri uyarınca dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı bu nedenle davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, mahkememizce alınan … tarihli hesap ve kusur bilirkişi raporuna göre, kazanın davalı … nezdinde sigortalı … plakalı araç sürücüsünün hatalı şerit değiştirmesi sonucu meydana geldiği, meydana gelen hasar ile kazanın uyumlu ve ilintili olduğu, Türkiye rayicine göre davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin(yedek parça, işçilik ve KDV dahil olmak üzere) 986,18 Euro olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, mahkememizce davacı vekilinin itirazları doğrultusunda dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği, ATK’nun … tarihli raporuna göre davacının aracında meydana gelen hasarın yedek parça, işçilik ve kdv dahil olmak üzere Alman piyasa rayiçlerine göre 5.047,40 Euro olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, mahkememizce alınan … tarihli bilirkişi raporuna göre davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, kaza tespit tutanağı ile … tarihli bilirkişi raporunun kusur yönünden uyumlu olduğu, dosya kapsamına göre somut olayda kavşak içerisinde şerit ve manevra değiştirme yasağını ihlal etmek suretiyle kazaya sebebiyet veren davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, davacının aracının yabancı plakalı olduğu, kaza sonrası ikamet ettiği Almanya’ya dönerek aracındaki hasarı burada tespit ettirdiği, aracın Türkiye’de tamir ettirilmesi zorunluluğunun bulunmadığı, davacının bu konuda seçimlik hakka sahip olduğu, bu hakkını ikamet ettiği ülkede tamir ettirme yönünde kullanması nedeniyle aracın Almanya’da tamir edilmesi halindeki tamir bedeline hükmedilmesi gerektiği, ayrıca bulunduğu ülke parası ile harcama yapmış/yapacak olması da gözetildiğinde yabancı ülke parasıyla tazminat isteğinde hukuka aykırılık bulunmadığı, aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın, onarıma dair fatura olsun ya da olmasın sigortacının ve diğer sorumluların hasar bedelini KDV dahil ödemek zorunda olduğu, davalı … tarafından davacının aracında meydana gelen hasarın kazadan kaynaklanmadığı savunulmuş ise de mahkememizce alınan bilirkişi raporunda kaza ile hasarın uyumlu olduğunun bildirildiği, ayrıca adı geçen davalının sorumluluktan kurtulmasını sağlayan herhangi bir somut delil sunamadığı, somut olayda meydana gelen zarar ile kaza arasında illiyet bağı bulunduğu, davalı … tarafından davacıya dava öncesinde … tarihinde 8.662,19 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin döviz karşılığının 952,65 Euro olduğu, buna göre davacının karşılanmayan bakiye 4.094,75 Euro zararının bulunduğu, … plakalı aracın davalı … nezdinde …tarihleri arasında karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigorta kapsamına alındığı, kaza tarihi itibariyle maddi hasarlarda araç başına poliçe teminat limitinin 39.000,00 TL olduğu, davalı … şirketinin sigortalısının vermiş olduğu zarardan sigortalının kusur oranında ve teminat limitiyle sorumlu olduğu, diğer davalının ise kazaya sebebiyet veren haksız fiil faili ve ayrıca işleten olarak davalı … ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, davalı … yönünden temerrüdün davacının davalı … şirketine başvurusundan itibaren 8. iş gününün sonu olan 08/12/2020 tarihinde gerçekleştiği, diğer davalı sürücü ve işleten yönünden ise temerrüdün haksız fiil tarihinde oluştuğu, … tarihli bilirkişi raporunun kusur, … tarihli ATK raporunun ise hesap yönünden dosya kapsamı ile yerleşik Yargıtay uygulamasına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafından davalı … şirketinin kaza tarihinde geçerli poliçe teminat miktarının temerrüt tarihindeki karşılığı ile sorumlu tutulması talep edilmiş ise de, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre sigorta şirketinin sorumluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli ve yürürlükte olan poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğu, temerrüt tarihine göre teminatın artmasının veya azalmasının söz konusu olmayacağı değerlendirmekle davacı vekilinin bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından dava öncesinde ödenen ekspertiz ücretinin Almanya ülkesinin koşullarına göre makul olduğu ve 6100 sayılı HMK’nun 323 maddesi uyarınca talep edilebileceği değerlendirilmekle yargılama gideri kapsamında hüküm altına alınmıştır.
Davacı vekili davacının zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğini bu nedenle arabuluculuk aşaması için vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiş ise de, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 16. Maddesi ile 29/05/1957 tarihli 1957/4-6 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararının birlikte değerlendirilmesi zorunludur. Hüküm tarihinde yürürlükte olan 2021 yılı AAÜT 16. Maddesinde; “…(1) 1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerde aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Şu kadar ki miktarı 7.200,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 1.080,00 TL. maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücrettir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 1.080,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu Tarifeye göre belirlenir….” düzenlemesi mevcuttur.
Maddenin başlığı Arabuluculuk, uzlaşma ve her türlü sulh anlaşmasında ücret olup, madde de bu faaliyetler sırasında Avukat ile temsil edilme sebebiyle hak kazanılan Avukatlık ücretine ilişkindir. Arabuluculuk sürecinde Avukat ile temsil halinde hüküm tarihine göre 1.080,00 TL ücrete hak kazanıldığı açıktır. Dolayısıyla Avukat ile temsil olunan taraf için bu borç doğmuştur ve yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu bir yargılama gideridir. Ancak maddenin (ç) bendinde; “…aynı vekille dava yoluna gidilmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu tarifeye göre belirlenir…” hükmü nazara alındığında aynı vekille dava açılıp, temsil edilme halinde eldeki davada olduğu gibi davacı taraf lehine hükmolunan vekalet ücreti içerisinde bu miktarında olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde yargılama gideri olarak kabul edilen Avukatlık ücreti (ç) bendi göz ardı edilerek 4.080+1.080= 5.160 TL olacaktır. Halbuki (ç) bendi uyarınca mahsup yapılması zorunlu olduğundan davacı için 4.080-1.080= 3.000 TL tarifeye göre dava sırasında temsil, +1.080 TL’de arabuluculuk sürecinde aynı vekil ile temsil edildiğinden hak kazanılan yargılama gideri olan avukatlık ücreti 4.080,00 TL’dir. Mahkememizce davacı yararına dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden nispi vekalet ücreti hüküm altına alınmış olmakla ayrıca arabuluculuk aşaması için 1.080,00 TL vekalet ücreti takdirine gerek olmadığından davacı vekilinin arabuluculuk aşamasına ilişkin olarak vekalet ücreti talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Benzer yöndeki karar için bkz.İstanbul BAM 30 H.D’nin 2020/2455 esas, 2021/958 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 4.094,75 Euro maddi tazminatın davalı … yönünden trafik kaza tarihi olan …, diğer davalı …Ş yönünden ise … tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki T.C Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak (davalı … şirketinin sorumluğu 2019 yılı poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 2.527,92 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 631,99 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.895,93 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından talep edilen ekspertiz masrafı olan 804,,08 Euronun fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek “TL” karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 631,99 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 723,00 TL ATK rapor ücreti ve 236,10 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.145,49 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalı … şirketinden tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 5.551,01 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA