Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/766 E. 2021/964 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/766 Esas
KARAR NO : 2021/964

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 30/12/2020 tarihli dilekçesinde; davacının Temmuz 2004 ve Nisan 2005 yıllarında İzmir’de askerlik görevini ifa ederken cüzdanını içinde nüfus cüzdanı dahil tüm kimlik kartlarının bulunduğu halde kaybettiğini, Emniyet Müdürlüğü nezdinde gerekli yasal başvuruları yaptığını ancak cüzdanının bulunamadığını ve askerlik görevinin bitiminde daimi ikametgahına döndüğünü, davacının … isimli şahsın kendisi hakkında İzmir CBS Sahtecilik Bürosunun … Sor. sayılı dosyası ile yapmış olduğu şikayet dolayısıyla 2012 yılında şikayetçi Semih ve kendisi adına %50 ortaklıkla … Ltd Şti ünvanlı şirketin kurulduğu ve bu suretle kimliğinin sahte şirket kurulma işinde kullanılarak dolandırıldığını öğrendiğini, dosyada davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, 2018 yılında tesadüfen arabası üzerinde takyidat olduğunu öğrenen davacının bu hususu araştırdığında Ağustos 2016 tarihinde Konak Vergi Dairesince bahsi geçen şirkete ilişkin vergi borcundan dolayı yasal işlem başlatıldığı ve araç üzerine haciz konulduğunu öğrendiğini, yaptığı araştırmalar sonucu şirketin 2014 yılında İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünce sermayesinin 5.000,00 TL’nin altına düştüğünden kapatıldığını öğrendiğini, bunun üzerine E Devlet kaydı üzerinden kendisinin de mağdur sıfatıyla yer aldığı, İzmir … ACM’nin … Esas sayılı dosyasına ulaştığı ve söz konusu dosyada katılma kararı verildiğini, dosyada ” … adına düzenlenmiş … seri nolu nüfus cüzdanının sahte olduğu ve aldatma kabiliyetinin bulunduğu ” ifade edilerek bir kısım sanıklar hakkında ceza hükmü kurulduğunu, … Sokak No … … / … İzmir adresinde sözde faaliyet gösteren … sicil nolu … Ltd Şti ünvanlı şirket ile davacının hiçbir bağlantısı olmadığını, davacının çalıntı kimliği ile sahte şirket kurulup davacının borç altına sokulduğunu, eldeki davanın daha önce ihyası talep edilen şirkete yöneltildiğini, İzmir … ATM’nin … Esas … Karar sayılı kararı ile TTK geçici 7. Maddesi ile husumetin Ticaret Sicil Memurluğuna yöneltilmesinden bahisle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğini belirtmiş , … Limited Şirketi ünvanlı şirketin öncelikle ihyasına ve sahte kimlik ile kurulmuş olduğundan davacı ile ilişiği bulunmadığının tespit edilerek feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü Mahkememize verdiği 15/01/2021 tarihli cevap dilekçesinde; davacı olarak yer alan şirketin sicil kaydı resen silinmiş olması nedeniyle tüzel kişiliği sona ermiş bulunduğundan davada taraf ehliyeti bulunmadığını, sicil kayıtlarının tetkikinde … Limited Şirketi’nin 08/08/2006 tarihinde tescil edildiğini, sermayesinin 5.000,00 TL olduğunu, 6103 sayılı kanunun 20. Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca zorunlu miktara yükseltmemesi sebebiyle 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca çıkarılan Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5. Maddesinin 4. Fıkrası uyarınca 04/04/2014 tarihinde münfesih sayılarak tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu, bu hususun 15/04/2014 tarih … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, yasal süresi içerisinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 12/08/2014 tarihinde sicil kaydının resen silindiğini, bu hususun 18/08/2014 tarih 8633 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığının tespit edildiğini , 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca ” Bu ihtarın şirket veya kooperatifin ticaret sicilinde kayıtlı son adresine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ulaşmaması durumunda Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 30. Günün sonunda ihtar yapılmış sayılır ” hükmünün yer aldığını, yapılan kayıt silme işleminin tamamen kanun hükmünün uygulanması olduğunu, Müdürlüğün davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olup davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, Müdürlük aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, TTK’nun geçici 7. Maddesinin 15. Fıkrasında ” … Ticaret Sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacakları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler ” hükmünün yer aldığını belirtmiş ,davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olunduğundan ve davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden Müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … ATM’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelemesinde ; davacının …, davalının … Ltd Şti, davanın Ticari Şirket İhyası Feshi davası olduğu, Mahkemece 09/06/2020 tarihinde davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan dolayı 6100 sayılı HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir … ACM’nin … esas … Karar sayılı dosyasının incelemesinde; katılanın …, suçtan zarar görenlerin …, …, … , …, …, …, … , … , …, …, … ve …, sanıkların …, …, … ve …, suçun resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik, suç tarihinin 13/10/2006 , 18/01/2007, 20/01/2007 olduğu, Mahkemece 10/05/2009 tarihinde sanık …’ın …, …, …, …, …, …, … ve hayali kişiler adına düzenlenen belgeler ile ilgili olarak resmi belgede sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 204/1 maddesi gereğince birden fazla cezalandırılmasına karar verilmesi istemi ile kamu davası açılmış ise de 13/10/2006- 18/01/2007 suç tarihinden bu yana yasada ön görülen cezanın üst haddine göre 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e , 67/4 maddelerinde belirtilen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin 18/01/2009 tarihinde dolduğu anlaşıldığından sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davalarının olağanüstü zaman aşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e , 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8 maddeleri uyarınca düşmesine karar verildiği, kararın 13/01/2021 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
… Ltd Şti’nin sicil dosyası celbedilmiş , sicil dosyasının incelemesinde şirketin 12.08.2014 tarihinde 6102 Sayılı Kanun ‘un geçici 7. Maddesi uyarınca sicil kaydının resen silindiği belirlenmiştir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazı yazılarak … Ltd Şti’nin sicil kaydının silinmesine yönelik olarak söz konusu şirkete çıkarılan ihtar ile bu ihtarın şirkete tebliğine ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenilmiş, alınan yazı cevabında İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından şirkete çıkarılan ihtar tebligatı ile Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine yapılan ilan tutanakları gönderilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça davacının çalıntı kimliği kullanılarak açılan ve borçlarından dolayı resen terkin edilen … Ltd Şti’nin ihya edilerek feshine karar verilmesine yönelik olarak İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü hakkında Mahkememize dava açılmış ise de ; davanın, sicil kaydı resen terkin edilen şirketin ihyası ve ihya edildikten sonra şirketin feshine karar verilmesine ilişkin olduğu, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde limited şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden resen terkin edileceğinin düzenlendiği ,aynı maddenin 1. fıkrasının a bendi uyarınca, 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamanın terkin sebebi olarak sayıldığı , maddenin 4. fıkrasının a bendi ile Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü’ne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11.bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden resen silineceği, aynı maddenin 15. bendinde “…ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketi veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği,” düzenlemelerinin yer aldığı , davalı ticaret sicil müdürlüğü tarafından 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesinin 4. Fıkrası uyarınca gerekli tebligatın ve ilanın yapıldığı ,yapılan işlemlerde herhangi bir usule aykırı durumun söz konusu olmadığı , 6102 sayılı TTK ‘ nun geçici 7. Maddesinin 15. Bendindeki belirtilen 5 yıllık sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu, … Ltd Şti’nin 12.08.2014 tarihinde 6102 Sayılı Kanun ‘un geçici 7. Maddesi uyarınca sicil kaydının resen silindiği eldeki davanın ise 30/12/2020 tarihinde açıldığı ve davanın yasal 5 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı, hak düşürücü sürenin, dava şartı niteliğinde olduğu , HMK nun 114/2 maddesinde ” diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır ” düzenlemesinin bulunduğu, söz konusu düzenleme göz önüne alındığında 6102 sayılı TTK ‘ nun geçici 7. Maddesinin 15. Bendinde belirtilen dava şartının mevcut olmadığı , dava şartlarının varlığının HMK 115/1 maddesi gereğince davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılmasının ve dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği , davacı tarafça şirketin ihyası yanında ihya edilen şirketin feshine karar verilmesinin de talep edildiği ancak feshine karar verilmesi talep edilen şirketin eldeki davada taraf olarak gösterilmediği, fesih davasının fesih istenen şirkete karşı açılmasının gerektiği, şirket hasım gösterilmeksizin dava açılamayacağı, söz konusu davada davalı olarak gösterilen Ticaret Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceği, fesih talebi yönünden de davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, ihya talebi yönünden davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, fesih talebi yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının dava dışı şirketin ihyası talebi yönünden açtığı davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE ,
2-Davacının dava dışı şirketin feshi talebi yönünden açtığı davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle REDDİNE,
3-Eksik kalan 4,90-TL harcın davacı tarafından tamamlanmasına,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar Davacı vekili Av. ….’nın yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 04/11/2021

Başkan …
E – İMZA

Üye …
E – İMZA

Üye …
E – İMZA

Katip …
E – İMZA