Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/750 E. 2021/332 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/449 Esas
KARAR NO : 2021/331

DAVA : Tazminat (Sigorta Hukukundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Sigorta Hukukundan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.

İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu … Mah. … Cad No:… …/İzmir adresindeki taşınmazını 6 senedir davalı şirkete sigortalattığını, en son olarak yangın teminatını da kapsayan şekilde sigorta sözleşmesi imzaladığını, imar barışı kapsamında bu taşınmazını iş yerinden konuta dönüştürdüğünü, poliçeyi yapan acente vasıtası ile bu durumu zamanında davalı şirkete bildirdiğini, davalının makul sürede bu duruma herhangi bir olumsuz cevap vermeyerek prim ödemelerini almaya devam etmesi nedeniyle sözleşmenin değişen koşullarla zımnen kabul edildiğine dair kendisinde haklı güven oluştuğunu, 11.08.2019 tarihinde işyerinin üst katında çıkan yangın sonucunda hasarın karşılanması için sigorta şirketine yaptığı başvurunun reddedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin riziko tarihi olan 11.08.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK’nın genel yetki kuralları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ilgili poliçede dain-i mürtehin kaydı bulunduğundan davanın öncelikle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacıya ait iş yerinin, iş yeri paket sigorta poliçesi ile 13.03.2019 -13.03.2020 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde meydana gelebilecek rizikolara karşı teminat altına alındığını, davacı tarafça yapılan hasar ihbarı üzerine yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda üst kat daireye ait sigorta poliçesinin bulunmaması nedeniyle hasarın teminat dışı olduğunun tespit edildiğini, poliçenin iş yeri poliçesi olup, yangın çıkan üst kat dairenin sigorta poliçesinin olmadığını, üst daireye ait sigorta poliçesinin bulunmaması nedeniyle teminat dışı kaldığı tespit edildiğinden davacının talebinin karşılanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DAVA:
Dava, iş yeri paket sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 s.y. TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile eklenen madde 5/A maddesi ile “(1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 s.y. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile “(1) İlgili kunanlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmüne yer verilmiştir.
6100 s.y. HMK’nun 115/1 fikrası uyarınca “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiğilinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
115/2 fikrası uyarınca “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” denilmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı … nezdinde iş yeri paket sigorta poliçesi bulunduğu ve poliçe kapsamındaki taşınmazda 11/08/2019 tarihinde yangın nedeniyle hasar oluştuğu iddiasıyla iş bu davada sigorta şirketinden tazminat talebinde bulunduğu, davacının iş yeri sahibi olduğu, poliçe kapsamındaki taşınmazın konut ve iş yeri olarak kullanıldığını ileri sürdüğü, davalının ise 6102 Sayılı TTK’nun da düzenlenen ticari şirket olduğu, davacıya ait iş yerinde meydana gelen zararın dava konusu yapıldığı, arabuluculuğa ilişkin Kanun’un emredici nitelikteki düzenlenmesinin dava tarihine göre dava şartının aranması gerektiği, davanın görevsiz tüketici mahkemesine 03/10/2019 tarihinde açıldığı, 24/01/2020 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrası davacının dava şartı kapsamında arabulucuya başvurduğu, tarafların anlaşamadığına dair tutanak düzenlendiği, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine davacının 07/08/2020 tarihinde dosyanın görevli İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi için başvuruda bulunduğu, iş bu davanın TTK’nun 4/1 maddesine göre mutlak ticari dava niteliği taşıdığı tartışmasız olduğu halde, davacı tarafından tarafından dava açılmadan önce dava şartı arabulucuk kapsamında arabulucuya başvurulduğuna ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmediği, başka bir anlatımla arabulucuya başvurulmadığı, görevsiz mahkemeye dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu, hiç kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağı göz önüne alındığında, ticari davanın arabulucuya başvurmadan açılması kanuna aykırı olduğundan davanın 6102 Sayılı TTK un 5/A ve 6100 Sayılı HMK un 114/2 ve 115 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir(Benzer yöndeki kararlar için bkz. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 12/06/2020 tarih ve 2020/778 Esas, 2020/712 Karar; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2021 tarih ve 2021/107 Esas, 2021/302 Karar; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 15/12/2020 tarih ve 2020/1277 Esas, 2020/919 Karar sayılı ilamları.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A ve 6100 sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı toplamı 118,60 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 7. ve 13. maddeleri uyarınca 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı asilin yüzüne karşı davalı tarafın yoklğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır