Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/748 E. 2021/982 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/748 Esas
KARAR NO : 2021/982

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 26/12/2020 tarihli dava dilekçesinde ; davacı bankanın …/İzmir Şubesi ile dava dışı borçlu şirket … Şirketi arasında Genel Nakdi Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve firmaya bazı ticari krediler kullandırıldığını ,diğer davalının da anılan sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlu firmayla imzalanan sözleşmeler uyarınca borçlu şirkete verilen krediye ilişkin taksitlerin borçlu şirketçe ödenmemesi üzerine, Bornova … Noterliğinin … yevmiyeli ihtarnamesinin keşide edildiğini ,keşide edilen bu ihtarnameye rağmen de borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından yasal takip işlemlerine geçildiğini, davalı/borçluların yapılan icra takibinde borca, faiz oran miktarına ve diğer feri’lerine itiraz ettiklerini, itiraz üzerine dava şartı olan Arabuluculuk başvurusunun yapıldığını borçluların, davacı bankaca talep edilen muaccel alacağı ödememesi üzerine bundan sonuç alınamadığını, arabuluculuk toplantısının telekonferans şeklinde gerçekleştirildiğini, davalı şirket yetkilisi … ‘un ise telefonla görüşmeye katıldığını ancak tutanağı imzalamaktan kaçındığını, taraflarca toplantı esnasında müzakerelerin yürütüldüğünü ve nihayeten anlaşmama tutanağının e-imzalı olarak imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 13 ve devamı maddelerinde ihtilaf halinde bankanın defter ve kayıtlarının delil olacağı hususunda anlaşmaya varıldığını ,yapılan anlaşmanın HMUK anlamında bir delil sözleşmesi olduğunu, davacı banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda borçluların itirazlarında haksız olduklarının ortaya çıkacağını belirtmiş, İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyadan başlatılan yasal takibe, borçlular tarafından yapılan itirazların fazlaya ilişkin talep hakkımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 823.845,36-TL (Takipte yer alan asıl alacak, masraf, işlemiş faiz, temerrüt faizi ve BSMV için) üzerinden iptaline ve takibin devamına, hakkında yapılan yasal takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı hakkında %20 den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelemesinde ; alacaklının … Bankası AŞ, borçluların …, … ve … Şirketi, borç miktarının 823.845,36 TL asıl alacak, 37.041,58 TL işlemiş faiz, 1.852,08 TL BSMV olmak üzere toplam 862.739,02 TL olduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliği ile ilgili çıkarılan davetiyelerin bila tebliğ iade döndüğü, borçlu … ‘un ve borçlu … Şirketi’nin 05/02/2020 tarihli dilekçeleri ile yetki ve esas yönünden borca itiraz ettikleri, itiraz üzerine söz konusu borçlular yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği , diğer borçlu … tarafından icra dosyasına sunulmuş herhangi bir itiraz dilekçesi bulunmadığı belirlenmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü tarafından Mahkememize gönderilen 19/10/2021 tarihli yazıda; borçlu … ‘un kendi adına ve yetkilisi olduğu … Şirketi adına sunmuş olduğu Söke İcra Müdürlüğünün 18/10/2021 tarih ve … muhabere sayılı yazısı ile havaleli dilekçe ile müdürlüğe yaptığı itirazdan vazgeçtiklerini bildirdiği belirlenmiştir.
Davacı vekili 11/11/2021 tarihli celsede davalı borçluların itirazdan vazgeçtiğinden takibin kesinleştiğini, itiraz eden borçlular yönünden vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatı talepleri bulunmadığını, tebligat yapılamayan …’un itiraz etmemesine rağmen kendisinin sehven davalı olarak gösterildiğini, bu hususların gözetilerek karar verilmesini istediklerini beyan etmiş, bu beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça, davacı bankanın …/İzmir Şubesi ile davalı … Şirketi arasında Genel Nakdi Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı , diğer davalının da sözleşmeyi müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşme dolayısıyla davalı tarafa kredi kullandırıldığı, kredi kullanımından kaynaklanan borcun ödenmediğinden bahisle alacağın tahsiline yönelik olarak davalılar hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalılar … ve … Şirketi ‘ nin takibe yetki ve esas yönünden itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin bu borçlular yönünden durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı, yargılamanın devamı esnasında davalı/borçlu … ‘ un kendi adına asaleten ve yetkilisi olduğu davalı / borçlu … Şirketi adına temsilen Söke İcra Müdürlüğü kanalıyla İzmir … İcra Müdürlüğüne gönderdiği 18/10/2021 tarihli dilekçe ile icra takibine yaptığı itirazdan vazgeçtiğini ve takibin kesinleştirilmesini talep ettiği , davalı … ‘ un sunulan İmza Sirkülerine göre davalı … Şirketi’ nin yetkili temsilcisi olduğu , itirazdan vazgeçilmesi birlikte icra takibinin söz konusu davalılar yönünden kesinleştiği ve Mahkememizde açılan itirazın iptali davasının söz konusu davalılar yönünden konusunun kalmadığı, davacı vekilinin bu davalılar yönünden yargılama gideri ,vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talebinin bulunmadığı, davalı … yönünden ise davalı tarafça icra takibine yapılan bir itirazın bulunmadığı , takibe itiraz etmeyen … yönünden itirazın iptali davası açılmasında hukuki yararın varlığından söz edilemeyeceği , HMK’ nun 114/h maddesi gereğince dava açmakta hukuki yararın bulunmasının dava şartı niteliğinde olduğu, dava şartlarının varlığının HMK’ nın 115/1 maddesi gereğince davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılmasının ve dava şartı noksanlığı halinde HMK’ nın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği, incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın davalı … yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine , diğer davalılar … ve … Şirketi yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın davalı … yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davalılar … Şirketi ile … yönünden davanın konusunun kalmadığı anlaşıldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davacı tarafça talep edilmediğinden icra inkar tazminatı HÜKMEDİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Peşin alınan harç fazla olduğundan 9.696,22 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine ,
4-Davacı tarafça talep edilmediğinden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılar … Şirketi ile … ‘ dan alınarak Hazineye gelir kaydına ,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar davacı vekili Av. … ‘ın yüzüne karşı davalıların yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 11/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …