Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/733 E. 2022/154 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/733
KARAR NO : 2022/154

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçluların ortağı olduğu adi ortaklık ile müvekkil şirket arasında, davalı-borçlular tarafından “ … Sokak No:… Konak İZMİR “ adresinde bulunan … isimli işletmesinde müvekkili şirkete ait mamullerin satışı ile ilgili olarak 04/10/2011 tarihli Satış Noktası Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme sözleşmenin 3 yıl ve 6.000 kasakoli ürün satışı kotalı olduğu, müşterinin satışları optimum seviyede tutacağı, sözleşme hükümlerine uygun davranmaması halinde müşterinin 36.000 -ABD doları cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, müvekkil şirketin, sözleşmede kararlaştırılan edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, kendisinden talep edilen ürün teslimlerini zamanında yaptığını, ürünlerin müşterilere sağlıklı bir şekilde sunulabilmesi için soğutucular teslim ettiğini, sözleşmede kararlaştırılan iskontoları uyguladığını, mal alımına bağlı bedelsiz malları teslim ettiğini, yine sözleşmenin Ek Özel Şartları’nın 5. maddesi gereğince yükümlendiği nakit yardımı-KDV Dahil 76.700,00 TL- davalılara verdiğini, ancak davalı-borçlu şirketin sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, cari hesap borcunu vadesinde ödemediğini, sözleşmede kararlaştırılan 6.000 kasakoli ürün kotasının doldurmadan ürün alımını kestiğini, davalı- borçluların sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle nakit yardımın iadesi, cari hesap borcu ve teslim olunan ve iade edilmeyen soğutucu bedellerinin tahsili için İzmir 2. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı-borçluların söz konusu takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, davalı borçluların takibe itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davacı … Ltd. Şti. arasında , müvekkillerine ait iş yerinde satılmak üzere davacının 6.000 kasakoli ürün satışı ile ilgili olarak 3 yıl geçerli , 04/10/2011 tarihli satış noktası sözleşmesi imzalandığını, müvekkillerinin, kendisine emaneten bırakılan cihazlar içerisinde yabancı ürün bulundurmadığını, ürünleri tüketiciye anlaşıldığı üzere soğuk sundğunu, reklam tabelalarının temiz ve ışığının yanar durumda tutulması dahil sözleşme ile belirlenen tüm hak ve yükümlülüklerine sözleşme süresince kesintisiz ve tamamen yerine getirdiğini, İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasına istinaden davacının, müvekkilleri aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkillerinin söz konusu icra takibindeki borcun tamamını ödediğini, ancak davacının taraf kötü niyetli olarak icra takibine devam ettiğini ve haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davayı açtığını, davacı tarafın haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini ve buna bağlı olarak 1.000 kasa koli bakiye ürün teslimatını gerçekleştirmediğini, müvekkillerin bu süreçte müşterilerine ürün temin edemediğini ve bundan kaynaklı olarak satış yapamadığını ve müşteri kaybettiğini, müvekkillerinin borcunun tamamını ödemekle birlikte sözleşmeyi haksız olarak fesheden davacının cezai şartta belirtilen tutarı talep etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında katkı bedeli ve cihaz bedelinden oluşan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir 20 İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası,
-Cihaz sözleşmesi, ihtarnameler, katkı bedeli faturası, satış sözleşmesi,
-İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odasının 06/01/2021 tarihli yazısı,
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 07/01/2021 tarihli yazısı,
-İzmir Vergi Dairesinin 16/02/2021 ve 01/03/2021 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’nin 31/01/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalılar aleyhinde İzmir 2. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında cari hesap, katkı bedeli(kdv hariç) ve cihaz bedeli alacağına ilişkin takip başlattığı, ödeme emrinin borçlulara 24/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların yasal süresi içerisinde 30/01/2020 tarihli dilekçesi ile katkı bedeli ve cihaz bedeli ile cari hesaba ilişkin işlemiş faiz yönünden takibe kısmi itirazda bulunduğu, icra müdürlüğünce itiraza uğrayan kısım yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edildiği, borçlunun takibe itirazının iptalinin talep edildiği, davacının davalıların oluşturduğu adi ortaklık ile aralarında 2011 yılında satış sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında kendisinin yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalılara reklam ve satış yeri bedeli ödediği, aynı zamanda soğutucu cihazların teslim edildiği, ancak davalıların cari hesap borcunu vadesinde ödemediği, sözleşmede kararlaştırılan ürün kotasını doldurmadan ürün alımını kestiği, bunun üzerine davalı aleyhinde nakit yardımın iadesi, cari hesap borcu ve iade edilmeyen soğutucu bedellerine ilişkin takip yapıldığı, davalıların cari hesap borcunun olduğunu kabul ettiği, sözleşmeye göre kendisinin tek taraflı sözleşmeyi feshedebileceği, yapmış olduğu katkı bedeli ile cihazları veya bedelini geri isteyebileceği, taraflar arasındaki sözleşmenin takibin derdest hale getirilmesi ile feshedildiği, davalı tarafından takip sonrasında ürün teslimi talep edilmiş ise de bunun kabul edilemeyeceği, davalıların sözleşmeye aykırı davranışı ile sözleşmenin fesholduğunu iddia ettiği ve takip öncesi işlemiş faizden feragat ettikleri sadece katkı bedeli ve cihaz bedeline ilişkin asıl alacak yönünden talepte bulunduklarını beyan ettiği, davalıların ise sözleşmenin 2011 yılında imzalandığı, sözleşme kapsamında kendilerinin yükümlülüklerini yerine getirdikleri, sözleşmeye göre tarafların vadeli çalışmasının kararlaştırıldığı ancak davacının peşin ödeme talep ettiği, icra takibi başlatılmasının fesih anlamı taşımayacağı, davacının sözleşmeyi haksız feshettiği, katkı bedeli ile cihaz bedelini talep edemeyeceğini savunduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin takip tarihi itibariyle fesih sebebiyle sona erip ermediği, davacının sözleşme kapsamında davalıya ödediği katkı bedeli ile teslim ettiği cihazların bedelini talep edip edemeyeceği, talep edilebilecek ise talep edebilecek alacak miktarının ne olduğu hususunda anlaşmazlık bulunduğu, dava konusu uyuşmazlığın satım sözleşmesinden kaynaklandığı, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 19/01/2021 tarihli, İzmir Esnaf ve Sanatlar odasının 06/01/2021 tarihli, İzmir Vergi Dairesinin 01/03/2021 ve 16/02/2021 tarihli cevabı yazılarına göre davalı …’ın ticaret sicil kaydının bulunduğu, davalı İlhan’ın ise bilanço usulüne tabi olduğu, tacir sayılan kişilerden oldukları, her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava niteliğindeki uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacının 20/01/2020 tarihi itibariyle davalılardan 13.313,99 TL alacaklı olduğu, soğutucu cihaz teslimine ilişkin ticari defterlerde herhangi bir kayıt bulunmadığı ancak icra ve dava dosyasına sunulan sözleşme ve teslim belgelerine göre 2.200 USD bedelli 3 adet cihazın davalılara teslim edildiği, davacının defterlerine göre davacının davalılara kdv dahil 76.700,00 TL katkı bedeli ödemesi yaptığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, taraflar arasında 04/10/2011 tarihli satış sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmenin 3 yıl süreli 6.000 kasa/koli kotalı olduğu, sözleşme süresi içerisinde kotanın dolması halinde sözleşme süresinin tamamlanmış sayılacağı, süre dolduğu halde belirlenen kotaya ulaşılamaması halinde sözleşmenin kota doluncaya kadar devam edeceği, davalılar tarafından sürenin veya kotanın bitiminden 30 gün önce noter kanalı ile fesih ihbarında bulunulmadığı takdirde sözleşmenin aynı süre ve kota ile devam edeceği, bu sürenin hiçbir şekilde 5 yılı geçemeyeceği, sözleşmenin 18/1-e maddesine göre fatura ödemelerinin sözleşme uyarınca yapılmaması halinde davacının sözleşmedeki haklarının yanı sıra davalılara mal vermeyebileceği veya peşin ödeme talep edebileceği, sözleşmenin 18/2 maddesine göre de ödemelerde gecikme halinde davacının sözleşmeyi tek taraflı feshedebileceği, sözleşmenin 19.maddesine göre sözleşmenin feshi halinde davalıların emanet aldıkları cihazları iade edeceği, iadenin olmaması halinde bu cihazların bedelini ödeyeceği, ayrıca reklam ve promosyon harcaması olarak başlangıçta aldıkları münhasır satış ve reklam bedelini davacıya ödeyecekleri, yine sözleşmenin 23.maddesine göre bu sözleşmeye göre düzenlenip gönderilecek ihtar ve bildirimlerin yazılı olarak iadeli taahhütlü mektupla veya noter aracılığı ile yapılacağının taraflarca kararlaştırıldığı, bu sözleşmeye ek olarak düzenlenen özel şartlar başlıklı ek protokolde de taahhüt edilen kotaya ilişkin ürün içerikleri, bedelsiz olarak verilecek ürün sayısı ve ödeme koşulları ile davalılara yapılacak katkı bedeli ödeme miktarının belirlendiği, davacı tarafından davalıların sözleşme hükümlerine uygun şekilde ödeme yapmadığı, cari hesap borçları bulunduğu bu borç ile katkı bedeli ve cihaz bedeline ilişkin olarak davaya konu İzmir 2. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takibinin başlatılması ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği ileri sürülmüş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 18/1-e, 18/2 maddelerine göre fesih hakkı bulunan davacının bu hakkını sözleşmenin 19 ve 23.maddeleri uyarınca davalılara iadeli taahhütlü mektup veya noter aracılığı ile bildirmesi gerektiği, dava dilekçesi ekinde sunulan ve takip tarihinden sonra davacı tarafından davalılara hitaben keşide edildiği anlaşılan Karşıyaka … Noterliğinin 29/07/2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesine göre davacının takip öncesinde davalılara sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde fesih bildiriminde bulunmadığı, her ne kadar kural olarak fesih tek taraflı yapılan ve hiçbir şekle tabi olmayan bir irade açıklaması ise de taraflar arasındaki sözleşmede ihtar ve bildirimlerin şekli belirlendiğine göre davacının sözleşme hükümlerine uyması gerektiği, takip talebinde feshin sonucu olarak sözleşmede kararlaştırılan katkı bedeli ve cihaz bedelinin iade isteminin taraflar arasındaki sözleşmenin 23.maddesi karşısında başlı başına fesih bildirimi anlamına gelmeyeceği, nitekim bu hususun yargılama aşamasında dava dilekçesi ve diğer beyan dilekçeleri ile davacının da kabulünde olduğu, itirazın iptali davalarının niteliği itibariyle takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu dikkate alındığında takip tarihi itibariyle davacı tarafından davalıya usulüne uygun yöneltilen bir fesih bildirimi olmadığına göre davacının katkı bedeli ve cihaz bedeline ilişkin takibe konu alacağının takip tarihi itibariyle muaccel olduğundan söz edilemeyeceği, bu nedenle davalıların dava konusu katkı bedeli ve cihaz bedeli yönünden takibe itirazlarının yerinde olduğu, davacının kötüniyetli hareket ettiğinin davalı tarafından ispat edilemediği ve taraflar arasındaki davaya konu ihtilafın yargılamayı gerektirdiği, davacının iddiasını ileri sürülüş biçimi ile davalı savunmasına göre başkaca araştırma yapılmasına lüzum bulunmadığı anlaşılmakla davanın ve davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 864,68 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 783,98 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra isteği halinde davacıya İADESİNE,
4-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalılar dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca 10.923,10 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir 2. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2022

Katip…
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA