Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/728 E. 2021/1170 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/728
KARAR NO : 2021/1170

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile, davalı şirket arasında 10.04.2017 tarihinde Organik Tarım Kontrol ve Sertifikasyon programı için sözleşme imzalandığı, davacı şirketin TÜRKİYE, Avrupa Birliği ve Amerika yetkili makamlarından aldığı yetkiye göre sertifikasyon işi yaptığı, Şöyle ki; Müşterileri ile imza lamış olduğu sözleşmeye istinaden davacı şirket denetçileri müşterilerinin ürünleri üzerinde inceleme yaptığı, ürünlerin standartlara göre organik olup olmadığının kontrol edildiği, yapılan denetimler sonucunda eğer müşterilerin ürünlerinin gerekli standartları taşıdığının anlaşılması ile uluslararası ve yerel mevzuat çerçevesinde “Organik Sertifikası” düzenleyerek müşterilerine verildiği, davalı taraf ile imzalanan sözleşmeye göre, davacı şirket denetçileri davalı şirketin ürünleri üzerinde ürünlerin yukarıda belirtilen standartlara göre Organik olup olmadığına dair inceleme yapıldığı, buna göre TÜRKİYE, Avrupa Birliği (EU) ve Amerika (USDA/NOP) standartlarına göre 1 yıllık sertifikalar düzenlenerek kendilerine teslim edildiği, yine 05.04.2018 yılında taraflar arasında imzalanan Organik Tarım Kontrol ve Sertifikasyon programı için sözleşme imzalandığı ve gerekli denetimler yapılarak ilgili yıl için davalı şirkete sertifikalar düzenlenerek verildiği, davalı şirket yetkilisinin en son 26.09.2019 tarihinde yapı lan mailleşmeden de görüleceği üzere “Muhasebe departmanı ile yaptığım görüşmeler firmamızın ödemeler ile ilgili Aralık, Ocak, Şubat ayı ödeme taahhüdü ile gerçekleşebileceğini tespit etmiştir. Söz konusu bakiyeye karşılık mutabakat ile net tespit edilerek bağlanmasını ödemle talep ve rica eder yaşanılan süreç ile ilgili anlayışınızı bekleriz. ” Şeklinde bir taahhüdü olmasına ve kendisi ile defalarca borcun ödenmesi ile ilgili yazılı ve sözlü olarak görüşülmesine karşın ödemelerin gerçekleşmediği, davacı şirket her ne kadar sözleşmeler gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek hizmet vermiş ise de davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan borcunu yerine getirmediğinden İzmir … İcra Müdürlüğünün
…/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak davalı tarafın yapmış olduğu haksız itiraz sonucu takibin durduğu, yukarıda izah edildiği üzere, davalı şirket yetkilisinin 2017-2018 ve 2019 yıllarında borca ilişkin taahhüt vermiş olmasına rağmen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği davacı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde bu durumun anlaşılacağı, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazının iptali ile takibin 112.000,00 TL üzerinden kaldığı yerden devamına, haksız itirazdan ötürü alacağın %20’sinden az olmamak üzere İcra İnkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava İzmir … İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
İzmir … İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
16/09/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: davacı tarafın ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde; 2017-2018 ve 2020 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, GIB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir beratlarının ise süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, Davacı Alacağı ve Teslim, Tesellüm Yönünden; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 10.04.2017 tarihinde akdedilen sözleşme ile başladığı, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen fatura içeriği mal, hizmet tesliminden kaynaklanan fatura alacağının davalı şirket tarafından davacıya ödenmediği, uyuşmazlık konusu 2017-2018 ve 2019 yıllarına ilişkin davacı tarafın kendi defterleri incelendiğinde 19.12.2019 takip tarihi itibariyle davacının 174.256,85 TL tutarında davalı şirket den alacaklı gözüktüğü, davacı taraf 19.12.2020 tarihli takip talebinde her ne kadar 174.256,87 TL asıl alacak yönünden takip başlamış olsa da; 18.12.2020 tarihli dava dilekçesinde 112.000,00 TL harca esas değer ile alacak talebinde bulunduğu, Sayın Mahkemenin davacı lehine hüküm tesis etmesi halinde taleple bağlılık kuralı gereği 112.000,00 TL tutarlı harca esas değer üzerinden dikkate alması gerektiğini belirtmiştir.
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında Organik Tarım Kontrol ve Sertifikasyon programı için sözleşme imzalandığı ve bu sözleşme ilişkisi çercevesinde ticari ilişkinin bulunduğu, davacı şirketin davalının ürünlerini denetlediği ve bu denetleme sonucunda, davalı şirket ürünlerine organik sertifikası verdiği, davacının yaptığı denetim ve akabinde verilen sertifikalar neticesinde davalı şirketten alacaklı olduğu, davacı tarafın alacağını tespit amacıyla ticari defterleri üzerinde incelemelerin yapıldığı, davacı tarafın ticari defterlerinin yasaya uygun surette tutulduğu ve bu bağlamda delil niteliğini haiz olduğu, davacı tarafın defterlerinde davalıdan dava değerinin daha da üzerinde bir alacak miktarı kadar alacaklı olduğu, davalı tarafın davayı takip etmediği, alacağın varlığının davacı defterleri ile kanıtlandığı, anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE,
-İzmir … İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı dosyasının İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alınması gerekli toplam 7.650,72 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.027,43 TL nin mahsubu ile 6.623,29 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.027,43-TL peşin harç, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 141,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.972,83 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 14.590,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren istinaf yargı yolu açık olmak üzere iki haftalık kesin süre içerisinde verilen karar davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır