Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/719 E. 2022/1046 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/719 Esas
KARAR NO : 2022/1046

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle ; müvekkili şirketle davalı arasında tanzim ve imza olunan sözleşme kapsamında davalı şirkete ait işletmede sözleşme süresi boyunca kendisine teslim edilen soğutucu,tabela,tente vs. ürün konumlandırma ve soğutma malzemelerinin daima temiz ve çalışır bulundurulması, işletmede konumlandırılması, işbu sözleşme ve protokolun ihlali halinde 120.000-TL cezai şartı, hiçbir ihtara gerek kalmadan müvekkili şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz ifa ettiği halde, davalının işletmede , soğutucu dolabı yerinden kaldırdığı, işletmeden dışarı çıkartarak, çalıştırmadığı, tabelaları ve tenteleri söktüğü, bu ve diğer suretlerle sözleşme hükümlerinin ihlal edildiği, İstanbul Anadolu 16.Sulh Hukuk Mahkemesinin ….. D.İş sayılı dosyası ve bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 120.000,00-TL cezai şartın dava tarihinden itibaren tahakkuk edecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Cezai şartın kabulü anlamına gelememesi kaydıyla; müvekkili ile istemde bulunan davacı şirket arasında halen sözleşmenin ayakta olmasına ve ayakta olan sözleşmeden kaynaklı borcun ifa edilmesine rağmen, karşı tarafın ileride açacağı müstakbel cezai şart istemli davaya esas olmak üzere delil tespiti yaptırmasının hukuka aykırı olduğu, dolayısıyla seçimlik ceza koşulunda alacaklı seçimlik bir yetkiye sahip olduğu, buna göre o, koşulun gerçekleşmesi, yani borçlunun asıl edimi hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ya asıl edimin ifasını ister ya da bundan vazgeçerek ceza koşulunun ödenmesini talep edebileceği, seçimlik ceza koşulunda alacaklı hem asıl edimin ifasını hem de ceza koşulunun ödenmesini isteyemeyeceği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/07/2017 tarih 2016/1646 E., 2017/4085 K. Sayılı kararında ”Seçimlik ceza, sözleşme ile üstlenilen edim borcunun hiç ifa edilmemesi veya noksan ifası ile, edimden borçlu kalan taraf için cezai şart kararlaştırılmış ise, edim borcunu yerine getirmeyen borçlu hakkında edim alacaklısı akdi feshetmek koşulu ile cezai şartın kendisine ödenmesini talep edebilir. Böylece akti bağlantısını sürdüren tarafın seçimlik cezaiyi isteyemeyeceğini kabul etmiştir.” şeklinde olduğu, dolayısıyla davacı taraf halen müvekkili şirkete ürün sattığı, sözleşmenin ana konusu davacının ürünlerinin satımı olduğu, gerek davanın açıldığı tarihte gerekse hali hazırda alışveriş halen devam ettiğinden sözleşmenin ayakta olduğu, davacı verdiği bir kısım malzemeyi ihtirazi kayıt ileri sürmeden geri aldığı ve yerine yeni bir tabela taktığı, mahkeme nezdinde açtığı işbu davayı açıp cezai şart talep etmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gibi, iyi niyetten de yoksun olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından uyaptan sunulan 22.11.2022 tarihli dilekçeyle davadan feragat edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan 21.11.2022 tarihli dilekçe ile davacı tarafın davadan feragat etmesi halinde vekalet ücreti taleplerinin olmadığı, bilirkişi raporu için ek ücret takdir edilmesi halinde taraflarınca karşılanacağı, arabuluculuk ücretinin de müvekkili tarafından ödeneceğinin bildirildiği görülmüştür.
Davadan feragat HMK’nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK.nun 310.maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.nun 310 .maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta yatırılan 2.049,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.968,60 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı tarafça talep edilmediğinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2022

Katip…
e-imza

Hakim …
e-imza