Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/709 E. 2021/1109 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/709 Esas
KARAR NO : 2021/1109

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile … Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi gereğince davalı şirket lehine diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefaletiyle kredi kullandırıldığını, krediden kaynaklanan borç ödenmediğinden 06.12.2018 tarihli ihtarname keşide edilerek 503.360.64 TL nakdi ve gayri nakdi borcun ödenmesi ihtar edildiğini, ihtar sonrası 152.037 TL teminat mektubu riskinden 75.000 TL teminat mektubunun iade edildiğini, 17.12.2018 tarihinde 57.950 TL, 26.12.2018 tarihinde 2.100 TL, 23.01.2019 tarihinde 18.000 TL, 29.01.201 tarihinde 5.000 TL, 27.02.2019 tarihinde 58.331.42 TL olmak üzere toplam 141.381.42-TL nakit krediye mahsuben kısmi ödemeler yaptığını borcun tamamı ödenmediğinden temerrüde düştüklerini, bakiye alacağın tahsili için davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün 2020/8680 esas sayılı dosyası ile takibe başlanmış, davalı borçluların yetki itirazı üzerine Kemalpaşa İcra müdürlüğüne … esas sayılı dosyasından tekrar ödeme emri gönderildiğini, borca itirazları üzerine takibin durduğunu davalıların icra dosyasındaki itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı banka vekili 31.05.2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle: davaya konu Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında nakit ve gayri nakit alacak talebinde bulunulduğunu, hesap kat tarihinde 152.037 TL olarak bildirilen gayri nakit alacağa konu teminat mektuplarından 75.000 TL teminat mektubunun iade edildiğini, teminat mektuplarından kaynaklanan 77.037 TL, çek yapraklarından kaynaklanan 28.400-TL olmak üzere toplam 105.437 TL gayri nakit risklerinin bulunduğu ve bu tutarın depo edilmek üzere takibin devamına karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş davalılar davaya cevap vermemiştir.
Davalı … vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi ve gayri nakdi alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Davacı ile davalı arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi ve ekleri,
-İhtarname ve ekleri
-Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası sureti
-Bilirkişi …’in 01/09/2021 tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Gerek Yargıtay, gerekse İsviçre Federal Mahkemesi kararlarında; kefaletin ferdileştirilmesinin zorunlu olduğu, asıl borcun belirli veya en azından kefalet anında belirlenebilir olmasının gerektiği, her ne sebeple olursa olsun ileride doğacak tüm borçlara kefaletin ise geçersiz olacağı kabul edilmektedir. Kefaletin mevcut borçlar yanı sıra daha sonra doğacak tüm borçlar için de verilmesi hâlinde kısmi hükümsüzlük söz konusu olacak, sadece belirli veya belirlenebilir borçlar açısından kefalet geçerli olacaktır.
5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı).

İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, genel kredisine istinaden davalılar aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğe çıkartıldığı ve bila ikmal iade döndüğü, davalı tüm borçluların takipten haricen haberdar olmak suretiyle 13/06/2019 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, yetki itirazında Kemalpaşa İcra Müdürlüğünü yetkili icra müdürlüğü olarak gösterdiği, alacaklı vekilinin 03/09/2019 ve 02/10/2019 tarihli dilekçeleri ile davalıların yetki itirazını kabul ettiği ve icra dosyasını Kemalpaşa İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiği, dosyanın Kemalpaşa İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve 22/10/2019 tarihinde … esasına kaydedildiği, davalı borçlulara tebligat çıkartıldığı, davalı borçluların 25/10/2019 tarihinde yasal süresi içerisinde icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, bu kez de İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu ileri sürdüğü, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının yasal süresi içerisinde işbu davayı ikame ettiği, her ne kadar davalılar tarafından Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de, davacı tarafından davalılar aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların 12/06/2019 tarihinde Kemalpaşa İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, yetki itirazının davacı alacaklı tarafından kabul edildiği, icra dosyasının Kemalpaşa İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği, talep üzerine dosyanın Kemalpaşa İcra Müdürlüğüne gönderildiği, öncesinde yetki itirazında bulunan ve bu yetki itirazı alacaklı tarafından kabul edilen borçlunun ikinci kez yetki itirazında bulunamayacağı ve Kemalpaşa İcra Dairelerinin yetkili hale geldiğinin kabulü gerektiği, mahkememizce davaya konu kredi sözleşmesi ve ekleri ile dosya kapsamına ilişkin olarak bankacı bilirkişiden rapor tanziminin talep edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 01/09/2021 tarihli rapora göre, davacı ile davalı … Ltd. Şti. arasında 28.09.2016 düzenleme tarihli 1.500.000,00 TL limitli ve 17.08.2018 düzenleme tarihli 2.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmeleri bulunduğu, davalılar …. Ltd. Şti. ve …’in her iki sözleşmede müteselsil kefil olduğu, diğer davalılar …. Ltd. Şti.’nin 28.09.2016 tarihli sözleşmede, davalı …’in ise 17.08.2018 tarihli sözleşmede kefaletinin olduğu, davalı …. Ltd. Şti. ve …’in kefalet limitinin 3.500.000,00 TL, davalı …. Ltd. Şti.’nin kefalet limitinin 1.500.000,00 TL, davalı …’in kefalet limitinin 2.000.000,00 TL olarak belirlendiği, davacı bankanın İzmir … şubesi tarafından davalı asıl borçlu … Ltd Şti’ye kredili mevduat hesabı, taksitli ticari kredi, çek karnesi kullandırıldığı ve gayri nakdi kredi açılarak kesin ve süresiz teminat mektubu verildiği, ödemelerin süresinde yapılmaması üzerine 05/12/2018 tarihinde hesaplarının kat edildiği, davalı asıl borçlu ve kefillere kat ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnameden itibaren 1 gün içerisinde ödeme yapılmasının istenildiği, ancak ihtarnamenin davalıların adreslerinde bulunmaması sebebiyle iade edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.3 maddesine göre sözleşmedeki adreslerinin kanuni yerleşim yeri olduğu, davalı … dışındaki davalıların adres değişikliğini davacı bankaya bildirmemesi halinde bu adrese çıkartılan tebligatların yapılmış sayılacağının taraflarca kararlaştırıldığı, bu nedenle davalı … dışındaki davalıların kendilerine tanınan 1 günlük ihtar süresi de dikkate alındığında 14/12/2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davalı … yönünden adı geçen sözleşmede adresi bulunmadığından bu kişinin takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı bankanın ticari krediler ve çek kredisine ilişkin olarak yıllık %90, kredili mevduat hesabı için ise %30.24 temerrüt faizi talep edebileceği, davalı asıl borçlu ve kefiller tarafından takip tarihine kadar davacı bankaya toplam 141.381,42 TL ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin 2.100,00 TL’sinin faiz ve ekler, bakiye 139.281,42 TL’ sinin ise asıl alacağı mahsup edildiği, davacı bankanın toplam 267.646,19 TL nakit ve 105.437,00 TL gayri nakdi alacağının hesaplandığı, davalıların asıl borçlu ve kefil olarak bu alacaklardan sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacı banka ile davalı asıl borçlu … Ltd. Şti arasında 2016 ve 2018 yılında iki ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmelere istinaden davalı asıl borçluya kredili mevduat hesabı, taksitli ticari kredi, çek karnesi kullandırıldığı ve gayri nakdi kredi açılarak kesin ve süresiz teminat mektubu verildiği, davacı banka ile davalı asıl borçlu … Ltd. Şti arasındaki kredi sözleşmesinin niteliğine göre genel kredi sözleşmesi tarihinden sonra dava dışı asıl borçluya kullandırılan kredilerin anılan sözleşme kapsamında olduğu, diğer davalıların ise kredi sözleşmelerine müteselsil kefil sıfatıyla taraf oldukları, sözleşmelerde kefalet tutarının rakam ve yazı ile belirtildiği, yine davalıların müteselsil kefil olduğu hususu ile kefalet tarihinin sözleşmelerde yer aldığı, davalı asiller … ve …’in kefil oldukları tarih itibariyle davalı asıl borçlu … Ltd Şti’nin ortak ve yetkilisi olduğu, TBK’nun 584/3 maddesi uyarınca davalı asıl borçlu şirketin ortak ve yetkilisi olan davalılar … ve … yönünden eş rızasının alınmasına lüzum bulunmadığı, tüm davalı kefillerin kefaletinin usul ve yasaya uygun olduğu, ayrıca davalılar ile davacı banka arasında kefaletin geçerlilik süresine ilişkin farklı bir süre kararlaştırılmadığından TBK’nun 598 maddesi uyarınca kefaletin yasal 10 yıllık süreye tabi olduğunun kabulü gerektiği, kredilerin geri ödenmemesi ve/veya ödemelerde aksama olması sebebiyle davacı bankanın sözleşme hükümleri uyarınca tüm hesapları kat ettiği ve söz konusu alacakların muaccel hale geldiği, buna göre takibin süresinde olduğu, ayrıca kefaletin niteliğine göre davacının asıl borçlu ile birlikte kefillere müracaat edebileceği, sözleşme hükümlerine göre davalı asıl borçlu … Ltd. Şti ile davalılar …, … Ltd. Şti’ne çıkartılan kat ihtarnamesi iade edilmiş ise de tebligatın çıkartıldığı adreslerin adı geçenlerin sözleşme adresi olduğu, bu nedenle adı geçenlerin kendilerine ihtarname ile tanınan 1 günlük sürenin sonu olan 14/12/2018 tarihinde, diğer davalı …’in ise kredi sözleşmesinde adresinin bulunmaması ve kendisine takip öncesi tebligat yapılamaması sebebiyle takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, TTK’nun 8.maddesi uyarınca ticari iş mahiyetindeki kredi sözleşmesinde tarafların faiz oranını serbestçe belirleyebileceği, davacı banka tarafından talep edilen temerrüt faiz oranının sözleşme ve yasaya uygun olduğu, mahkememizce bilirkişi …’den alınan 01/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun yapılan açıklamalar doğrultusunda dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalı asıl borçlu ve kefiller tarafından takip öncesinde davacı bankaya yapılan ödemelerin hesaplamalarda dikkate alındığı, takibe konu alacak miktarının likit olduğu, bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu ve takip konusu alacağın kefalet limiti kapsamında kaldığı anlaşılmakla takip konusu nakdi alacağa ilişkin olarak davalılar …. Ltd Şti, …. Ltd. Şti., … ve … yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacı banka takip ve iş bu davada teminat mektubu ve çek yaprağı riskinden kaynaklı olarak tüm davalılardan gayri nakdi alacağın depo edilmesini talep etmişse de; kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden ve teminat mektubuna ilişkin gayri nakdi riskten hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları ve teminat mektubu nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden ve teminat mektubu depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiği, dava konusu uyuşmazlıkta genel kredi sözleşmelerinin 5.13 ve 5.17 maddelerinde bu yönde açık bir düzenleme bulunmadığı, bu sebeple davacı bankanın 17 adet çek ve İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına sunulan 77.037,00 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubuna ilişkin depo talebinin davalı asıl borçlu … Ltd. Şti yönünden kabulüne, kefil olan diğer davalılar yönünden ise reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Yargıtay 19. HD’nin 2017/3176 E., 2018/4003 K.; 2016/13472 E., 2017/7537 K.;2016/753 E, 2016/7650 K. kararları da bu yöndedir.)
Her ne kadar davacı alacaklı tarafından genel kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan … Ltd. Şti takipte taraf olarak gösterilmiş ve bu kişiye iş bu dava ile husumet yöneltilmiş ise de adı geçen şirketin diğer davalı asıl borçlu … Ltd. Şti ile birleşmek suretiyle infisah olduğu ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 14/07/2017 tarih … sayısında yapılan ilan ile tüzel kişiliğinin sona erdiği, takip ve dava tarihi itibariyle taraf ve dava ehliyetine sahip olmadığı, taraf ve dava ehliyetinin dava şartı olduğu ve mahkemece her aşamada resen dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla adı geçen davalı yönünden 6100 sayıl HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında;
A-)Davalı borçlular …. Ltd. Şti, …. Ltd Şti. ve … tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin adı geçen borçlular yönünden
178.442,22 TL asıl alacak,
83,765,90 TL işlemiş faiz,
4.188,30 TL BMSV,
509,77 TL ihtar gideri,
740,00 TL İhtiyati haciz vekalet ücreti, olmak üzere toplam 267.646,19 TL nakit alacak ile, asıl alacağın 153.399,96 TL’lik kısmına yıllık % 90 bakiye 25.042,26 TL’lik kısmına ise %30,24 olmak üzere takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
B-)Davalı borçlu … tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin adı geçen borçlu yönünden;
178.442,22 TL asıl alacak,
57.324,50 TL işlemiş faiz,
2.866,22 TL BMSV,
509,77 TL ihtar gideri,
740,00 TL İhtiyati haciz vekalet ücreti, olmak üzere toplam 239.882,71 TL nakit alacak ile, asıl alacağın 153.399,96 TL’lik kısmına yıllık % 90 bakiye 25.042,26 TL’lik kısmına ise %30,24 olmak üzere takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacının gayri nakdi alacak yönünden talebinin KISMEN KABULÜ ile, 105.437,00 TL çek sorumluluk bedeli ile teminat mektubu toplam bedelinden kaynaklanan gayri nakdi alacağın davalı …. Ltd. Şti tarafından alacaklı davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo EDİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davalı …. Ltd Şti yönünden 6100 sayılı HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
4-178.442,22 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 35.688,44 TL icra inkar tazminatının davalılar …. Ltd Şti, …. Ltd. Şti., … ve …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Nakdi alacak yönünden alınması gerekli 18.282,91 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.278,36 TL peşin harcın mahsubu bakiye 15.004,55 TL karar ve ilam harcının davalılar …. Ltd Şti, …. Ltd. Şti., … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Gayri nakdi alacak yönünden alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
7-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 59,30 TL gayrinakdi peşin harcı, 3.278,36 TL nakdi alacak peşin harç, mahkememizce yapılan 542,00 TL müzekkere-tebligat gideri ve 500,00 TL bilirkişi ücretinin oluşan toplam 4.434,06 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (267.646,19/271.443,53=0,98) 4.372,03 TL’nin davalılar …. Ltd Şti, …. Ltd. Şti., … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca nakdi alacak üzerinden hesaplanan 27.185,23 TL vekalet ücretinin davalılar …. Ltd Şti, …. Ltd. Şti., … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
9-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca gayrınakdi alacak üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …. Ltd Şti.’den tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
10-Davalı … dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca reddedilen nakdi alacak üzerinden hesaplanan 4.734,12 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e ÖDENMESİNE,
11-Davalı … dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca bu davalı yönünden reddedilen gayrinakdi alacak üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e ÖDENMESİNE,
12-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
13-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.400,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalılar …. Ltd Şti, …. Ltd. Şti., … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
14-Kararın kesinleşmesinden sonra Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA