Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/700 E. 2021/278 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/700
KARAR NO : 2021/278

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 10/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili aracılığı ile sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalının sevk ve idaresindeki … Marka/Model ve … Şase nolu iş makinesi ile 12/01/2020 tarihinde davalı şirket tarafından … nolu Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi tahtında sigortalanan …plakalı araca kusurlu şekilde çarpması nedeni ile trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeni ile sigortalı araçta maddi hasar meydana geldiğini, kaza konrasında sigortalı araçta yapılan ekspertiz çalışması ve hasar dosyası kapsamında araçta 11.023,28-TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, anılan bedelin davacı şirket tarafından 10/03/2020 tarihinde ödendiğini, araçta meydana gelen ve ödeme yapılan hasar bedeline ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 11.023,28-TL hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işlemiş faizi ile tahsili için davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu, davalı itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya 31/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir.
CEVAP : Davalı sunduğu 12/01/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, dava konusu kazada kusurunun bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen rakamın fahiş olduğunu, talep edilen faizin yasal olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava kasko sigortası tarafından 3.kişiye karşı açılan itirazın iptali davasıdır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Dava; kasko sigortası tarafından 3.kişiye karşı açılan itirazın iptali davası olup yukarıda yer alan yasa maddelerine göre mahkememizin görevli olmaması sebebiyle dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine göndermesine yönelik hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması” dava şartının noksan olduğu ve noksanlığın giderilmesinin mümkün bulunmadığından aynı kanunun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. maddesi gereğince mahkememiz kararının kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurulduğunda/re”sen dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/2. maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece nazara alınacağından bu aşamada yargılama giderleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4. Dair, Davalı …’ın yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine, yokluğunda Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/03/2021

Katip … Hakim …
E-imza E-imza