Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/686 E. 2021/1110 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/686 Esas
KARAR NO : 2021/1110

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şahıs şirketi arasında ticari satım sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca davacı müvekkili tarafından ürün satışı yapıldığını ancak davalı tarafından alınan ürün bedellerinin ödenmediğini, davacı müvekkilinin kesmiş olduğu irsaliye faturalarından ne miktarda ürün çıkışı yapıldığı açıkça görüldüğünü, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasında takip başlatıldığını davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini belirterek, borçlunun haksız, hukuka aykırı ve mesnetsiz itirazının iptaline ve İzmir … İcra Müdürlüğü … sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkette 3 yıl boyunca işçi olarak çalıştığını, davacı şirketin satış sorumlusu olduğunu, davacı şirketin desteği ile şahıs firması kurduğunu, davacı şirketin İzmir bayiliğini 2007-2019 yılları arasında üstlendiğini, 2019 yılında şahıs işletmesini kapattığını, davacı şirketten satın almış olduğu malzemelerin direkt olarak davacı şirkete ait fabrikadan müşterilere sevk edildiğini, müşterilerinden bir kısmının konkordato ilan ettiğini, bazı müşterilerinin ise borçlarına karşılık gayrimenkul teklif ettiğini, ancak davacı şirketin bunu kabul etmediğini, davacı şirket ile kurmuş olduğu … Ltd Şti üzerinden ticari ilişkisinin devam ettiğini, davacı şirket ile yapmış olduğu anlaşmaya göre … Ltd Şti’nin cari hesap döneminde tahakkuk eden borcunun %10 fazlasının davacı şirkete ödenmesi suretiyle kendi şahıs firmasına ilişkin borcunun tasfiyesi konusunda uzlaşıldığını, bu kapsamda davacı şirkete 2 yıl boyunca ödeme yaptığını, buna rağmen davacı şirketin hakkında takip yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
-Tarafların ticari defter ve kayıtları,
-Ege Vergi Dairesi Müdürlüğünün 16/12/2020 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir Esnaf ve Sanatlar odasının 16/12/2020 tarihli yazısı,
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabı yazısı,
-Bilirkişi …’nun 21/05/2021 ve 10/09/2021 tarihli kök ve ek raporu,
-Bilirkişi …’ın 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında cari hesap alacağına ilişkin 430.836,59 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 29/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 05/10/2020 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, mahkememizce yapılan araştırmaya göre davalının …- … ticaret ünvanı ile tacir olarak ticaret siciline kayıtlı olduğu, ayrıca bilanço usulüne göre defter tuttuğu, bu nedenle her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ve davalının savunmasında adı geçen dava dışı …. Ltd Şti’nin ticari defter ve kayıtlarının smmm bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, smmm bilirkişiden alınan kök ve ek raporlara göre taraflar ve dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, kendileri lehine delil vasfına sahip olduğu, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu, takip tarihi itibariyle davalının defterlerine göre davacıya 434.072,96 TL borçlu olduğu, davacının defterlerinde ise davacının davalıdan 430.836,59 TL alacaklı olduğu, yine davacı şirket ile dava dışı …. Ltd Şti arasında da ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişki kapsamında dava dışı şirket tarafından 88.942,67 TL’lik mal alımı yapıldığı, buna karşılık davacı şirkete 94.664,90 TL ödeme yapıldığı, davacı şirketin dava dışı …. Ltd Şti’ye 5.722,20 TL borçlu olduğu, dava dışı …. Ltd Şti tarafından yapılan ödemelerin davalının borcundan mahsup edildiğine dair tarafların ticari defter ve kayıtlarında herhangi bir kayda rastlanmadığı, dava dışı …. Ltd Şti’nin davacı şirketten olan bakiye alacağının takip konusu alacaktan mahsup edilip edilmeyeceği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, buna göre davacı ile davalı arasında ticari satım ilişkisi bulunduğu, taraf defterlerinin davalının davacıya takip konusu asıl alacak miktarı olan 4380.836,59 TL tutarda borçlu olduğu konusunda uyuştuğu, bu nedenle davacıdan mal ve hizmet satın alan ve buna ilişkin faturaları defterlerine işleyen davalının faturalara konu mal ve hizmeti teslim aldığının kabulü gerektiği, ispat külfetinin yer değiştirdiği, davalıya geçtiği, bu mal ve hizmete ilişkin olarak borçlu olmadığını savunan davalının takibe konu cari hesap borcunu ödediğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, her ne kadar davalı kendisinin ortak ve yetkilisi olduğu dava dışı …. Ltd Şti tarafından davacı şirkete fazla ödeme yapıldığını ve bu ödemenin davalı olan şahıs işletmesi borcundan mahsup edildiğini savunmuş ise de taraf defterlerinde bu konuda herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi dava dışı …. Ltd Şti’nin davacı şirketten olan cari hesap bakiye alacağının bu şirket ile davacı şirket arasındaki cari hesap ilişkisinin devam etmesi sebebiyle mahsup edilmesinin de olanaklı olmadığı, bu nedenle dosya kapsamına göre davacının iddiasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, davalının takibe itirazının yerinde olmadığı ve itirazında haksız olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
2-430.836,59 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 86.167,31 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 29.430,44 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 5.203,44 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 24.227,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 5.203,44 TL peşin harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 106,60 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 6.864,44 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 38.591,83 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA