Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/675 E. 2021/960 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/675 Esas
KARAR NO : 2021/960

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’ın idaresindeki müvekkili şirketin maliki olduğu, … plakalı aracına, (05.07.2019 tarihinde) davalının ZMMS sigortalı … plakalı aracın çarptığını, müvekkili araçta hasar oluştuğunu, kazanın sigortalı … plakalı aracın kusuru nedeniyle kaynaklandığını, değer kaybı zararı için sigorta şirketine başvurulduğunu, kısmi ödeme yapıldığını, araç mahrumiyeti ve bakiye değer kaybı için ödeme yapılmadığını, belirterek yukarıda arz olunduğu gibi fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik müvekkili araçta oluşan bakiye değer kaybı bedeline mahsuben 50 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, araç mahrumiyeti bakımından şimdilik 50 TL’nin davalı …’ten kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki aleyhteki hususları ve müvekkili şirket nezdinde ZMMS sigortalı … plakalı aracın kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, poliçe teminatında 18.09.2020 tarihinde 3.335,25 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, zamanaşımı olduğunu, kaza tespit tutanağının taraflarına tebliğ edilmediğini, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, aracın geçmiş hasarlarının irdelenmesi gerektiğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemelerin Söke mahkemeleri olduğunu, dava dışı sigorta tarafından davacıya değer kaybı ödemesi yapıldığını, davacının talep ettiği değer kaybı miktarının fahiş olduğunu, mahkemece tarafların kusur durumunun dikkate alınmasını gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 71 ve 2918 sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminatın ( değer kaybı ve ikame araç bedeli) sürücü ve işleten ve zmms sigortacısı tarafından tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Kaza tutanağı,
– … Sigorta A.Ş tarafından sunulan hasar dosyası ve eki poliçe,
-Aydın İl Emniyet Müdürlüğünün 04/12/2020 tarihli yazısı ve eki araç kaydı
-İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün 08/12/2020 tarihli yazısı ve eki araç kaydı
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 30/12/2020 tarihli yazısı ve eki
-Bilirkişi …’in 26/07/2021 tarihli bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TBK’nın 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği k KAR ısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.
Öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında gözönüne alınmalıdır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kökleşmiş ilke ve uygulamalarına göre trafik kazalarına dayalı araç değer kaybı tazminatı, hasarlı aracın, hasara uğramadan önceki ikinci el piyasa değeri ile hasarlı haldeki ikinci el piyasa değerinin saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Aradaki fark meydana gelen değer kaybıdır. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise değer kaybı talep edilemez(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2015/6486 Esas, 2017/12264 Karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 tarih ve 2015/16180 Esas, 2018/8981 Karar sayılı ilamları.).
Aracın makul tamir süresi ile aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedeli bedeli belirlenir. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise zarara uğrayan araçla aynı vasıfta ikame aracın satın alınması için geçecek makul süre üzerinden araç mahrumiyet bedelinin belirlenmesi gerekir. (Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7867 Esas, 2017/1668 Karar sayılı ilamı ve benzer kararları).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Kaza sonucu hasara uğrayan aracın değer kaybı ile hasarının ne kadar sürede tamir edileceği, bu süre içinde ikame araç kiralama bedelinin (yakıt v.s gibi zorunlu giderlerin mahsubundan sonra) tespitinin konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekir(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/11175 Esas, 2016/1082 Karar sayılı İlamı ve benzer kararları).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; 05/07/2019 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile davalı …’ın işleteni diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araçların karıştığı çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, taraflarca kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının iş bu dava ile … plakalı araçta kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybı ve araç mahrumiyetine ilişkin tazminat talebinde bulunduğu, davalı sigorta tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de davacı şirketin yerleşim yerinin mahkememiz yargı çevresi içerisinde İzmir ili … ilçesinde bulunduğu, 6100 sayılı HMK’nun 16.maddesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, yine davalı tarafından zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de kazanın meydana geldiği tarih ile dava tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı bu nedenle davalı sigortanın zamanaşımı definin yerinde olmadığı, mahkememizce dosyanın otomotiv bilirkişiye tevdi edildiği, alınan kusur ve hesap bilirkişi raporuna göre davalı sürücü …’ın yeterli ve güvenli takip mesafesini korumaması ve dikkatsiz tedbirsiz araç kullanımı nedeniyle meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu olduğu, davacının sürücüsünün kazanın meydana gelmesinden herhangi bir etkisinin olmadığı ve kusursuz olduğu, aracın tamirinin ekonomik olduğu, kusur durumu ile … plakalı aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi unsurlar dikkate alınarak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile dava konusu kaza nedeniyle oluşan hasarının miktarı ve onarım giderleri bir arada değerlendirildiğinde meydana gelen hasarın trafik kazası ile uyumlu, değer kaybının serbest piyasa rayiçlerine 6.500,00 TL olduğu, davalı sigorta tarafından dava öncesinde davacıya 3.335,25 TL değer kaybı ödemesi yapıldığı, davacının karşılanmayan bakiye değer kaybı zararının 3.164,75 TL olduğu, aracın makul tamir süresinin 7 iş günü olduğu, aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedelinin- ikame araç bedelinin 1.050,00 TL olduğu (7×150= 1.050,00TL) yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, her ne kadar davalı sigorta tarafından Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı ilamının geçmişe etkili olmadığı savunulmuş ve değer kaybına ilişkin hesaplamanın genel şartlara göre yapılması istenilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest dosyalar yönünden uygulanmasının zorunlu olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının usuli kazanılmış hakların istisnasını teşkil ettiği, Anayasa Mahkemesince bir kanun hükmünün iptal edildiği bilindiği halde görülmekte olan davaların anayasa aykırılığı saptanan kurallara göre görülüp çözümlenmesinin Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği, bu kapsamda iş bu davada Türk Borçlar Kanunun haksız fiile ilişkin hükümleri, KTK hükümleri ile genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile bu doğrultuda yeni genel şartlarla çeliştiği durumda Yargıtayın genel şartlarının yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerektiği, buna göre iş bu davada tazminat hesaplamasında davacının değer kaybına ilişkin talebinin genel hükümlere ve serbest piyasa rayiçlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca aracı hasara uğrayan kimsenin tamir süresince aracını kullanamayacağı ve bu nedenle zarara uğrayacağı, uğradığı bu zararı haksız fiil fail ve diğer sorumlulardan talep edebileceğinin kabulü gerektiği, bu ilke ve açıklamalar uyarınca mahkememizce alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalı …’nin işleten, diğer davalı …’in ise araç sürücüsü ve haksız fiil faili olarak ikame araç bedeli ile değer kaybına ilişkin zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın 07/09/2018-07/09/2019 tarihleri arasında davalı sigorta nezdinde zmms poliçesinin olduğu, davaya konu kazanın poliçe dönemi içerisinde meydana geldiği, davalı sigortanın kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olarak kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olarak davacının değer kaybına ilişkin zararından diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacının dava öncesinde 03/09/2020 tarihinde davalı sigortaya başvuruda bulunduğu, davalı sigortanın 8 iş günlük yasal sürenin sonu olan 16/09/2020 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, diğer davalılar sürücü ve işletenin ise haksız fiil hükümleri uyarınca kaza tarihinde temerrüde düştüğü, dava konusu aracın niteliğine göre somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının bakiye değer kaybı talebinin KABULÜ ile 3.164,75 TL’nin davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 05/07/2019, davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise 16/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, (davalı sigorta şirketi 2019 yılı sigorta poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla)
2- Davacının ikame araç bedeli talebinin KABULÜ ile 1.050,00 TL’nin trafik kaza tarihi olan 05/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 287,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 70,27 TL ıslah harç toplamı 124,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 163,23 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili (davalı … Sigorta A.Ş 91,51 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 70,27 TL ıslah harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 267,60 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 946,67 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili (davalı … Sigorta A.Ş 3.164,75 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın davacıya İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA