Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/668 E. 2021/258 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/668 Esas
KARAR NO : 2021/258

DAVA : İtirazın İptali (İşletme Devri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 25/03/2019
KARŞI DAVA TARİHİ : 08/05/2019
KARAR TARİHİ : 05/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı tarafından işletilen … nolu iddia makinesinin devri konusunda 2016 yılı Nisan ayında karşılıklı anlaştıklarını, tarafların bu anlaşma sonucunda iddia makinasının 12.500,00.TL bedelle davalı tarafından müvekkiline devir edileceğini, bu süreçte davalının … ilçesi … Mahallesi … Caddesi … iş hanı zemin katta bulunan iddia bayinde işleri öğrenmesi için davacı müvekkilinin iş akdine bağlı olarak davalının yanında çalışacağını belirttiğini, müvekkilinin yanında iş akdine bağlı olarak yaklaşık 5 ay çalıştığını, davalının sürekli müvekkilini oyaladığını, müvekkilinin uğradığı zararı tazmin etmek için davalı aleyhine Kuşadası İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, itirazın kabul edildiğini, dosyanın yetkili İzmir … İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, bu kez yetkili İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden kendisine ödeme emri gönderdiklerini, davalının yine vekili aracılığıyla borca, faize ve takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkilinin … Bankası aracılığıyla 29/04/2016 tarihinde 5,000.TL ve 30/05/2016 tarihinde 7,500.TL ödemede bulunduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın bayiliğin devrinden kaynaklandığını, TTK’nun 4/1-c bendine göre 6098 sayılı TBK’nun 202. Maddesinde düzenlenen ve işletme devrinden doğan davaların ticari dava sayıldığını, bu nedenle görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan öncelikle davanın görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davacı yanın müvekkili aleyhine haksız yere İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla yaptığı takibin haksız olduğunu, tarafların Kuşadası’nda bulunan müvekkiline ait … bayiliğinin devri için 80.000,00.TL üzerinden anlaştığını, davacının peşinat olarak 29.04.2016 tarihinde 5.000,00.TL, 30.05.2016 tarihinde 7.500,00.TL ödediğini, davacının 29.04.2016 tarihinden itibaren dükkanı işletmeye başladığını, edemeler tamamlanmayınca müvekkilinin kar kaybına uğradığını, vergi ödediğini beyanla, itirazın iptali davasının reddine, icra takibinde haksız olan davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, karşı davada ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla vergi kesintisi, kira kaybı ve uğradığı zararlar için 13.501,21.TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari banka faiziyle birlikte davacı- karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
DAVA:
Asıl dava işletme devri sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili nedeniyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Karşı dava işletme devri sözleşmesinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 s.y. TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile eklenen madde 5/A maddesi ile “(1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 s.y. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile “(1) İlgili kunanlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmüne yer verilmiştir.
6100 s.y. HMK’nun 115/1 fikrası uyarınca “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiğilinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
115/2 fikrası uyarınca “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” denilmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, işletme devri sözleşmesi kapsamında davalının edimini yerine getirmediği bu nedenle yaptığı ödemelerin iadesi gerektiği iddiası ile davalı aleyhinde takip başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine, iş bu asıl davaya konu itirazın iptali talebinde bulunduğu, davalı karşı davacının ise işletme devri sözleşmesi kapsamında davacı karşı davalıdan uğradığı zararları karşı dava ile talep ettiği, asıl ve karşı davaya konu uyuşmazlığın işletme devrinden kaynaklandığı, işletme devrine ilişkin davaların mutlak ticari dava olduğu, arabuluculuğa ilişkin Kanun’un emredici nitelikteki düzenlenmesinin dava tarihine göre aranması gerektiği, asıl ve karşı davanın görevsiz asliye hukuk mahkemesinde 2019 yılında açıldığı, 24/09/2020 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrası davacı ve karşı davacının dava şartı kapsamında arabulucuya başvurduğu, iş bu davanın TTK’nun 4/1 maddesine göre mutlak ticari dava niteliği taşıdığı tartışmasız olduğu halde, davacı ve karşı davacı tarafından dava açılmadan önce dava şartı arabulucuk kapsamında arabulucuya başvurulduğuna ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmediği, başka bir anlatımla arabulucuya başvurulmadığı, görevsiz mahkemeye dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu, hiç kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağı göz önüne alındığında, ticari davanın arabulucuya başvurmadan açılması kanuna aykırı olduğundan asıl ve karşı davanın 6102 Sayılı TTK un 5/A ve 6100 Sayılı HMK un 114/2 ve 115 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir(Benzer yöndeki kararlar için bkz. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 12/06/2020 tarih ve 2020/778 Esas, 2020/712 Karar; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2021 tarih ve 2021/107 Esas, 2021/302 Karar; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 15/12/2020 tarih ve 2020/1277 Esas, 2020/919 Karar sayılı ilamları.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A ve 6100 sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava ve karşı DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Asıl davada alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacı karşı davalı tarafından peşin olarak yatırılan 213,47 TL başvuru harcından mahsubu ile bakiye 154,17 TL harcın karar kesinleşmesinden sonra isteği halinde davacı karşı davalıya İADESİNE,
3-Karşı davada alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davalı karşı davacı tarafından peşin olarak yatırılan 231,00 TL başvuru harcından mahsubu ile bakiye 171,70 TL harcın karar kesinleşmesinden sonra isteği halinde davalı karşı davacıya İADESİNE,
4-Davacı karşı davalı ile davalı karşı davacı tarafça yapılan masrafların kendileri üzerinde BIRAKILMASINA,
5-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE
6-Davacı karşı davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 yılı AAÜT’nin 7 ve 13/1-2 maddesine göre hesap ve takdir edilen 2.040,00 TL vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalıya ÖDENMESİNE,
7-Davalı karşı davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 yılı AAÜT’nin 7 ve 13/1-2 maddesine göre hesap ve takdir edilen 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacıya ÖDENMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir 14 İcra Müdürlüğünün 2019/1292 esas sayılı dosyasının merciine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.05/03/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA