Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/666 E. 2021/391 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/666 Esas
KARAR NO : 2021/391

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 26/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Mahkememize verdiği 26/11/2020 tarihli dilekçesinde ; davacı …’in ihyası istenen şirket … aleyhine açtığı İzmir … İş Mahkemesi’nin … E. – … K. sayılı dosyası Yargıtay incelemesinde iken ihyası istenen şirketin 29.05.2019 tarihinde sicilden terkin edildiğini, bu esnada dosyanın Yargıtay tarafından bozulduğu ve yeni esas aldığını, İzmir … İş Mahkemesi’nin … Esas Sayılı dosyasında davalı şirketin ihyası için kendilerine süre verildiğini, diğer davacı …’nun da ihyası istenen şirket … aleyhine açtığı İzmir … İş Mahkemesi’nin… E. – … K. sayılı dosyası Yargıtay incelemesinde iken ihyası istenen şirketin 29.05.2019 tarihinde sicilden terkin edildiğini, bu esnada dosyanın Yargıtay tarafından bozulduğu ve dosyanın yeni esas aldığını, İzmir … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı şirketin ihyası için kendilerine süre verildiğini, alınan tasfiye kararı ve sicilden terkin edilmenin davacı işçilerin işçilik alacağına kavuşmasını engeller mahiyette olduğunu ve davacıların alacağına kavuşmasını teminen şirketin ihyasını talep etme gereği hasıl olduğunu belirtmiş , … ‘nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü Mahkememize verdiği 21/01/2021 tarihli cevap dilekçesinde; sicil kayıtlarının tetkikinde Tasfiye Halinde …’ nin 30/09/1986 tarihinde kuruluş ile tescil edildiği , 14/09/2017 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak … ‘ın seçildiği, 27/05/2019 tarihli Ortaklar Kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile ünvan ve işletme kaydının ticaret sicil memurluğunca silinmesine karar verildiği ve 29/05/2019 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak ünvan ve işletme kaydının sicilinden silindiğinin tespit edildiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memuru sorumlu olduğundan sicil müdürlüğünün bu konuda herhangi bir tetkik mükellefiyetinin bulunmadığını, usulüne uygun tamamlanmamış bir tasfiyeden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, müdürlüğün davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olup dava açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın TTK 32.maddesine dayalı bir dava olmadığı müdürlük aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, mahkemece verilecek karara uyularak işlem yapılacağını belirtmiştir.
Davalı tasfiye memuru … Mahkememize verdiği 22/01/2021 tarihli cevap dilekçesinde ; ….’nin 14/09/2017 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile tasfiye kararı aldığını, kararın 9. Maddesinde kendisinin tasfiye memuru olarak atandığını, kararın Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, işletmenin ayrıntılı gelir ve işletme ayrıntılı bilançosunun düzenlendiğini, şirketten alacaklı kimsenin olmadığını ancak gözden kaçan alacaklılar var ise bunların Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde birer hafta ara ile yapılan üç ilan ile şirketin sona erdiği bildirilip alacaklarını talep etmeye davet olunduğunu, 1. İlanın 04/10/2017, 2. İlanın 11/10/2017, 3. İlanın 18/10/2017 tarihinde yapıldığını, 27/05/2019 tarihli genel kurul toplantısı ile şirketin borç alacak hesabı bulunmadığından tasfiyenin sonuçlandırılmasına ve tasfiye bilançosunun kabulü ile tasfiye memurunun ibra edilmesine, şirketin ticaret sicili ve diğer resmi kurumlardaki kayıtlarının terkin edilmesine oy çokluğu ile karar verildiğini, tasfiye memuru olarak gerekli işlemlerin usulüne uygun olarak yerine getirildiğini, davacılar tarafından tasfiye memuruna herhangi bir alacak başvurusunda bulunulmadığını, şirketin usulsüz şekilde tasfiye edilmesinin söz konusu olmadığı belirtmiş , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; davacının …, davalının …, davanın işçi iş veren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğu, davanın 14/04/2014 tarihinde açıldığı, Mahkemece 04/02/2016 tarihinde karar verildiği, kararın Yargıtay … Hukuk Dairesinin 21/05/2019 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, dosyanın 26/08/2019 tarihinde yeniden esasa alındığı, Mahkemece davacı tarafa davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere 07/07/2020 tarihli celsede süre verildiği, dosyanın halen derdest olup duruşma gününün 06/04/2021 saat 10:40 ‘a bırakılmasına karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir … İş Mahkemesinin … sayılı dosyasının incelemesinde; davacının …, davalının …, davanın işçi iş veren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğu davanın 14/10/2014 tarihinde açıldığı, Mahkemece 12/05/2016 tarihinde karar verildiği, kararın Yargıtay … Hukuk Dairesinin 22/06/2020 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, dosyanın 17/08/2020 tarihinde yeniden esasa alındığı, Mahkemece davacı tarafa davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere 18/11//2020 tarihli celsede süre verildiği, dosyanın halen derdest olup duruşma gününün 08/04/2021 saat 09:40 ‘a bırakılmasına karar verildiği belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı tarafça dava dışı Tasfiye Halinde … ‘nin ‘ nin 29.05.2019 tarihinde terkinine karar verildiği ancak dava dışı kooperatif hakkında açılmış ve devam eden dava bulunduğundan bahisle kooperatifin ihyasına karar verilmesine yönelik dava açıldığı, dava dışı kooperatifin 14/09/2017 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak …’ın seçildiği, 27/05/2019 tarihli Ortaklar Kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle ünvan ve işletme kaydının silinmesine karar verildiği ve 29/05/2019 tarihinde şirket kapanışının sicile tescilinin yapıldığı, davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından yapılan işlemlerde Usul ve Yasa’ ya aykırılığın söz konusu olmadığı, davacı tarafça dava dışı Tasfiye Halinde … hakkında açılmış ve devam eden dava bulunduğundan bahisle kooperatifin ihyasına karar verilmesinin talep edildiği, TTK’ nın Geçici 7. Maddesi hükmü doğrultusunda davacının şirketin ihyasını talep edebilmesi için haklı sebeplerinin mevcut olduğu ve davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı ticaret sicil memurluğunun davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda olduğu, diğer davalı yönünden de tasfiye işlemlerinde bir usulsüzlük bulunmadığı bu sebeple davalılar aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilemeyeceği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde …’ nin İzmir … İş Mahkemesinin … E. Ve … Esas sayılı dosyaları ile sınırlı olmak kaydı ile İHYASINA,
2- … ‘ ın tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
Tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına,
Keyfiyetin ticaret siciline tesciline ve ilanına,
3-Eksik kalan 4,90 TL harcın davacı tarafça tamamlanmasına,
4-Davanın niteliği gereği davacı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davanın niteliği gereği davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar Davacı vekili Av. … ile Tasfiye memuru … ‘ın yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı
08/04/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır