Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/662 E. 2021/733 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/662 Esas
KARAR NO : 2021/733

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sağlık malzemelerinin toptan ve perakende satış faaliyeti işiyle iştigal ettiğini, davalı şirket ile müvekkili arasında ticari bir ilişki olduğunu, taraflar arasında süregelen cari hesap ilişkisi sonucunda davalı yan takip konusu kadar borçlu göründüğünü bu bedelin ödenmesi için şifahi görüşmeler gerçekleştiğini fakat sonuç alınamadığını, alacağın tahsil edilememesi üzerine davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında araç gereçlerin alım ve satımını kapsayan ticari bir ilişkinin takibinin sağlanması için cari hesap ilişkisi kurulduğunu, davacı tarafın dava konusu icra takibinde cari hesap bakiyesine dayandığını, girişilen takibin konusunun münferit bir fatura değil cari hesap bakiyesi olduğunu, cari hesap bakiyesinin de icraya koyma usulü yasa tarafından belirlenmiş olduğu, bu usule uyulmadan girişilen icra takibinin haksız olduğunu, taraflar arasındaki çekişmenin 170.640,00 TL bedelli faturadan kaynaklandığı bu faturayı çok kez iade işlemi düzenlendiğini, bu faturaya konu ürün ve hizmetin müvekkiline teslim edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
-Tarafların ticari defter ve kayıtları,
-Bilirkişi …’un 04/06/2021 tarihli bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında cari hesap alacağına ilişkin 169.020,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 28/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 29/09/2020 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının smmm bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendileri lehine delil vasfına sahip olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu asıl alacak tutarı olan 169.020,00 TL tutarında alacaklı olduğu hususunda taraf defterlerinin uyuştuğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 08/07/2020 tarihli 170.640,00 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, bu faturaya ilişkin olarak davacı tarafından 1 adet satış, 3 adet de iade e-fatura, davalı tarafından ise 4 adet iade e-fatura düzenlendiği, söz konusu tüm bu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, her ne kadar davalı tarafından takip tarihi itibariyle cari hesaba konu alacağın vadesinin gelmediği ve 170.640,00 TL bedelli faturaya konu mal ve hizmetin kendilerine teslim edilmediği, bu fatura nedeniyle borçlu olmadıkları savunulmuş ise de, davalı tarafından cari hesap ilişkisinin bulunduğuna ve takip tarihi itibariyle alacağın vadesinin gelmediğine ilişkin yazılı herhangi bir delil sunulmadığı, bu nedenle yerleşik Yargıtay uygulamasına göre taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunduğunun kabulü gerektiği, buna göre takip tarihi itibariyle birbirleri ile uyumlu olan taraf defterlerine göre davalıdan alacaklı olan davacının davalı aleyhinde takibe girişmesinde herhangi bir yasal engel bulunmadığı, ihtilafa konu faturayı defterlerine işleyen davalının yerleşik Yargıtay uygulamasına göre faturaya konu mal ve hizmeti teslim aldığının karine olarak kabul edildiği, bu halde ispat külfetinin yer değiştirdiği, davalıya geçtiği, bu mal ve hizmete ilişkin olarak borçlu olmadığını savunan davalının mal ve hizmeti teslim almadığını veya teslim aldığı mal ve hizmeti iade ettiğini ve davacıya borçlu olmadığını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, bu nedenle dosya kapsamına göre davacının iddiasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, davalının takibe itirazının yerinde olmadığı ve itirazında haksız olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
2-169.020,00 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 33.804,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 11.545,75 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 2.041,34 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.504,41 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 2.041,34 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 71,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.666,74 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 20.006,90 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA