Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/648 E. 2022/371 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/648
KARAR NO : 2022/371

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın işleteni, diğer davalı …’in sürücüsü, davalı sigortanın ise zmms sigortacısı olduğu … plakalı aracın 19/12/2019 tarihinde davacıya ait … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı kaza meydana geldiği, davalı sigortaya yapılan başvuru neticesinde dava sigortanın kısmi değer kaybı ödemesi yaptığı, davalı sigorta tarafından yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamadığı, değer kaybına ilişkin zararın serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi ve davalılardan tahsili gerektiğini belirterek 2.000,00TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceği, sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı sürücünün kusuru ile sınırlı olduğunu, mahkemece kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, dava öncesinde davacıya ödeme yapıldığını ve davacının gerçek zararının karşılandığını, aksi kanaat halinde poliçe genel şartlarına göre davacının zararının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve …’a dava dilekçesi tebliğ edildiği, davalıların davaya cevap vermediği, davalı vekillerinin yargılama aşamasında davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi zararın (değer kaybı) karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Davacı tarafından sunulan kazaya ilişkin fotoğraflar,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 01/12/2020 ve 02/03/2021 tarihli yazısı,
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 29/12/2020 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 26/03/2021 tarihli yazısı, poliçe ve hasar dosyası
-… Finansman A.Ş nin 13/01/2022 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’in 24/06/2021 tarihli kök raporu ile 08/11/2021 tarihli ek
raporu,
-Bilirkişi …’in 08/03/2022 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
19/12/2019 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı araçların çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, taraflarca trafik kazasına ilişkin olarak maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının işbu dava ile … plakalı araca ilişkin olarak bakiye değer kaybı talebinde bulunduğu ve zararın … plakalı aracın zmss sigortacısı olan davalı ile aracın sürücüsü … ve aracın kayıt maliki …’dan tazminini istediği, davalıların ise davacının zararının karşılandığı, başkaca zararının bulunmadığı, aksi halde değer kaybının zmms poliçe genel şartlarına göre belirlenmesi ile zarar ve kusur yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, sorumluluğun poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu savunduğu, taraflar arasında davacının bakiye zararının bulunup bulunmadığı, zarar var ise miktarının ne kadar olduğu ve bu zararın davalıların sorumluluğunda olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu, mahkememizce kusur ve zarar miktarının hesabı yönünden dosyanın otomotiv bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi …’ten alınan kök ve ek rapora göre, davacıya ait aracın 20/12/2019 tarihli kazada sağ arka kapı, sağ arka çamurluk ve arka tampon kısımlarından hasar aldığı, kaza tarihi itibariyle aracın geçmiş hasar kaydının bulunmadığı, davacıya ait aracın hasar onarımının kasko sigorta poliçesi kapsamında gerçekleştirildiği, hasarın iskontolu kdv hariç 8.579,80 TL bedelle onarıldığı, eksper raporuna göre aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa rayicinin 137.000,00 TL olduğu, davacıya ait aracın sağ arka kapısının değiştirilip boyandığı, ayrıca sağ arka çamurluğun, sağ marşbiyel ve sağ arka kapı kasasının onarılıp boyandığı, değişen, onarılan ve boyanan bu parçalar nedeniyle araçta değer kaybı meydana geleceği, zmms genel şartlarına göre araçtaki değer kaybının 5.732,60 TL olduğu, davalı sigorta tarafından davacıya dava öncesinde yapılan kısmi ödeme mahsup edildiğinde davacının genel şartlara göre bakiye 1.493,60 TL talep edebileceği, genel hükümlere göre yapılan hesaplamada ise araçta meydana gelen hasarın araçta %7’lik değer kaybı meydana getirdiği, buna göre kaza tarihi itibariyle 137.000,00 TL değerde olan araçta 9.590,00 TL değer kaybı olduğu, yine davacıya davalı sigorta tarafından dava öncesinde yapılan ödeme mahsup edildiğinde davacının genel hükümlere göre bakiye 5.351,00 TL talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, bilirkişi tarafından kusur değerlendirilmesi yapılmadığı ve alınan ek rapora rağmen mahkememizce istenilen hususların karşılanmadığı, genel hükümlere göre yapılan değerlendirmede %7’lik değer kaybı oranının ne şekilde belirlendiğinin raporda açıklanmadığı dikkate alınarak mahkememizce dosyanın bir başka otomotiv bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi … den alınan 08/03/2022 tarihli raporda ise, davalı sürücü …’in tali yoldan ana yola dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde geri manevrası sırasında ana yolda seyretmekte olan davacıya ait araca çarpması şeklinde gerçekleşen olayda davalı …’in etken olduğu, davacı sürücüsünün ise alabileceği herhangi bir tedbir olmadığı, sağ arka çamurluğun, sağ marşpiyel ve sağ arka kapı çamurluğun hasar aldığı ve onarıldığı, arka tamponun plastik parça olması nedeniyle hesaplamaya dahil edilmediği, tramer kayıtlarına göre davacıya ait aracın geçmiş hasar kaydının bulunmadığı, yapılan araştırmalara göre davacıya ait aracın kaza tarihi itibariyle piyasa rayicinin 137.000,00 TL olduğu, değişen, onarılan ve boyanan bu parçalar nedeniyle araçta değer kaybı meydana geleceği, zmms genel şartlarına göre araçtaki değer kaybının 4.883,31 TL olduğu, davalı sigorta tarafından davacıya dava öncesinde yapılan kısmi ödeme mahsup edildiğinde davacının genel şartlara göre bakiye 554,31 TL talep edebileceği, genel hükümlere göre yapılan hesaplamada ise yapılan piyasa araştırmalara göre araçta meydana gelen değer kaybının 9.000,00 TL olduğu, yine davacıya davalı sigorta tarafından dava öncesinde yapılan ödeme mahsup edildiğinde davacının genel hükümlere göre bakiye 4.761,00 TL(9.000-4.329) talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacının aracının hasarlandığı ve hasar alan parçaların niteliğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp uyuşmazlığın davalı sigorta sürücüsünün kusurlu olup olmadığı ile davacının aracında kaza nedeniyle değer kaybı olup olmadığı ve karşılanmayan değer kaybı zararı bulunup bulunmadığı hususlarında olduğu, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerektiği, çünkü tamamen onarılmış olsa bile arabanın kazaya bağlı tahribatın izlerini taşıyacağı, onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşük olacağı ve bunun da aracın cari değerinden kaybettireceği, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her somut olayın özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) ve geçmiş hasar kayıtlarının değer kaybında gözönüne alınması gerektiği, Yargıtay 4 ve 17.(Kapatılan) Hukuk Dairesinin kökleşmiş ilke ve uygulamalarına göre trafik kazalarına dayalı araç değer kaybı tazminatının, hasarlı aracın, hasara uğramadan önceki ikinci el piyasa değeri ile hasarlı haldeki ikinci el piyasa değerinin saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerektiği, aradaki farkın meydana gelen değer kaybı olduğu, aracın tamirinin ekonomik olmaması halinde yani araç pert total ise değer kaybı talep edilemeyeceği ve 6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerektiği, bu kapsamda mahkememizce alınan 08/03/2022 tarihli rapor ve dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde taraflarca düzenlenen kaza tespit tutanağına göre olay tarihinde İzmir ili, Gaziemir İlçesi, … caddesi üzerinde seyir halinde olan davacıya ait araca ara sokaktan geri geri manevra yapmak suretiyle çıkış yapan davalı …’in sürücüsü olduğu aracın çarptığı, meydana gelen kazada davacı sürücüsünün alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, davalı sürücünün ise manevra yaparken tehlike doğurabilecek hareketlerden kaçınması ve manevra kurallarına riayet etmesi gerekirken buna uymadığı ve kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacıya ait aracın dava konusu kaza öncesinde hasar kaydı bulunmadığı, aracın marka, modeli, kullanılmış düzeyi ile meydana gelen hasarın niteliğine ve serbest piyasa rayiçlerine göre aracın kaza öncesi hali ile kaza sonrasındaki onarılmış hali arasında 9.000,00 TL fark bulunduğu, davalı sigorta tarafından davacıya dava öncesinde 4.329,00 TL ödeme yapıldığı, bu halde davacının bakiye 4.671,00 TL karşılanmayan bakiye zararının bulunduğu, genel hükümlere göre hesaplama yapan ve kaza tarihi itibariyle serbest piyasa rayiçlerini esas alan 08/03/2022 tarihli bilirkişi görüşünün somut olayda hakkaniyete uygun olduğu, buna göre davacının 08/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen bakiye 4.671,00 TL değer kaybını talep edebileceği, her ne kadar davalı sigorta tarafından Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı ilamının geçmişe etkili olmadığı savunulmuş ve değer kaybı hesabına ilişkin hesaplamanın genel şartlara göre yapılması istenilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest dosyalar yönünden uygulanmasının zorunlu olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının usuli kazanılmış hakların istisnasını teşkil ettiği, Anayasa Mahkemesince bir kanun hükmünün iptal edildiği bilindiği halde görülmekte olan davaların anayasa aykırılığı saptanan kurallara göre görülüp çözümlenmesinin Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği, bu kapsamda iş bu davada Türk Borçlar Kanunun haksız fiile ilişkin hükümleri, KTK hükümleri ile genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile bu doğrultuda yeni genel şartlarla çeliştiği durumda Yargıtayın genel şartlarının yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerektiği, bu nedenle davacının genel hükümlere göre uğradığı gerçek zararı talep edebileceği, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kayıt maliki olan davalı … ‘un işleten, davalı …’ın haksız fiil faili sürücü olarak davacının zararlarından müşterek ve müteselsil borçlu olarak sorumlu olduğu, yine 08/06/2019-08/06/2020 tarihleri arasındaki dönemde kaza tarihi itibari ile söz konusu aracın zmms sigortacısı olan davalı sigortanın da poliçe teminat limiti kapsamında kalan davacının değer kaybı zararından diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davacı vekilinin dava değerini 19/11/2021 tarihinde değer artırım dilekçesi ile arttırdığı, davacının davalı sigortaya 06/07/2020 tarihinde başvuruda bulunduğu, davalı sigortanın KTK’nun 97 ve 99.maddeleri uyarınca 8 iş günlük yasal sürenin sonu olan 18/07/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, diğer davalılar … ve …’in ise haksız fiil tarihi olan 19/12/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, dava konusu aracın niteliğine ve dava konusu alacağın haksız fiilden kaynaklanmasına göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, bilirkişi …’in 24/06/2021 tarihli kök raporu ile 08/11/2021 tarihli ek raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişsiz olduğu, bu nedenle mahkememizce hükme esas alınmadığı, mahkememizce alınan ve bu raporu irdeleyen 08/03/2022 tarihli bilirkişi raporunun ise kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.( Benzer yöndeki kararlar için bkz Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2015/6486 Esas, 2017/12264 Karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 tarih ve 2015/16180 Esas, 2018/8981 Karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/11175 Esas, 2016/1082 Karar sayılı İlamları.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 4.671,00 TL’nin davalılar … ve … yönünden trafik kaza tarihi olan 19/12/2019, davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise 18/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 319,07 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 57,23 TL ıslah harcı toplamı olan 111,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 207,44 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
…/…
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 57,23 ıslah harcı, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 220,40 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.636,43 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (4.671,00/5.351,00=0,87) 1.423,69 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-3. fıkrası uyarınca 4.671,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davalılar dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-3. fıkrası uyarınca 680,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı ve davalı … ve … vekilinin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA