Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/633 E. 2021/1193 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/633 Esas
KARAR NO : 2021/1193

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş. tarafından davalı …. Ltd. Şti.’ye yönelik olarak 10.12.2019 tarihinde ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amaçlı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiği, takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVA:
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
– İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
-Tarafların ticari defter ve kayıtları, Cari Hesap,
-İstanbul Vergi Dairesinin 24/05/2021 tarihli yazı ve ekleri,
-İzmir Vergi Dairesinin 20/05/2021 tarihli yazısı ve ekleri,
-Bilirkişi …’ın 18/10/2021 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında cari hesap alacağına ilişkin 6.730,23 Euro asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 17/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 24/12/2019 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, taraflara icra takibine konu alacağın ait olduğu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları sunmak veya bulunduğu yeri bildirmek üzere kesin süre verildiği, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların mahkememize sunulmadığı ve bulunduğu yerin bildirilmediği, bunun üzerine davacıya ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 18/10/2021 tarihli raporuna göre, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.730,23 Euro alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davalının usulüne uygun tebliğe rağmen yasal süresi içerisinde ticari defter ve kayıtları ibraz etmediği ve bulunduğu yeri bildirmediği, bunun yasal sonucu olarak davalının ticari defter ve kayıtları ibraz etmekten kaçınmış sayılması gerektiği, 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca usulüne uygun yapılan ihtarata rağmen defter ve kayıtlarını sunmayan davalının takip ve davaya dayanak cari hesap içeriğine konu mal veya hizmetin kendisine teslim edilmediğini veya mal veya hizmet bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, bu nedenle dosya kapsamına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğu, buna göre davalının takibe itirazının asıl alacak yönünden yerinde olmadığı ve itirazında haksız olduğu, ancak asıl alacağın ferisi olan takip tarihinden itibaren işleyecek faizin takip talebinde % 9 olarak gösterildiği, takibe konu alacağın yabancı para olduğu, bu nedenle yabancı para yönünden Türk Lirasına uygulanan yasal faizin uygulanmasının mümkün olmadığı, davacının takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre temerrüt faizi talep edebileceği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 6.730,23 Euro asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte DEVAMINA,
2-6.730,23 Euro alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.346,04 Euro icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.192,79 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.048,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.144,59 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.048,20 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 193,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.796,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 8.772,77 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
8-İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA