Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/616 E. 2021/255 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/616 Esas
KARAR NO : 2021/255

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 10/11/2020 tarihli dava dilekçesinde ; davacı şirketin, … Bankası’nın … seri numaralı … şubesine ait 30.10.2020 ödeme tarihli 1.000.000,00 TL bedelli çeke ilişkin olarak borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açma zarureti hasıl olduğunu , menfi tespit davası yönünden arabuluculuk başvurusu yapılma zorunluluğunun bulunmadığını, çeke dayanılarak davalılar tarafından kötü niyetli olarak icra takibine girişilme ihtimali olduğundan icra takibinden önce öncelikle teminatsız olarak, Mahkeme aynı kanaatte değil ise %15 olarak hükmedilen teminat ile davacı yönünden çekin ödenmemesi ve aleyhine icra takibine girişilmemesi için tedbir kararı verilmesinin talep edildiğini , davacı şirketin dava konusu karşılıksız çek uyarınca borçlu bulunduğu ,karşılıksızdır işleminin yapılmış olduğunun … A.Ş. … şubesince kendisine verilen bilgi doğrultusunda öğrendiğini ancak davacı şirketin, davalı şirketlere işbu çek bedeline ilişkin hiçbir borcu bulunmadığını , görüldüğü üzere şirket unvanının çek üzerine(hem ön yüze hem de arka yüze) el ile başkaca kişiler tarafından yazıldığı ve şirket yetkilisinin imzası taklit edilmek suretiyle; imza atılarak ciro edildiğini , dava konusu çeke ilişkin davacı şirketin borçlu bulunmadığını , bu çekin davacı şirketçe haksız, yersiz ve kötü niyetli şekilde davacı şirket yetkilisi imzası ve şirket kaşesi olmaksızın ciro edildiğinin açık olduğunu ,bu hususun bilirkişi incelemesi neticesinde açıkça ortaya çıkacağını ,çek yaprağının arka yüzündeki ciro silsilesi incelenecek olur ise; davacı şirketin cirosu olan yere neredeyse bir ciro daha sığacak şekilde boşluk olduğunun da görüldüğünü yine davacı şirket yetkiline ait olmayan sahte imzanın da çek yaprağının dışına taşmış durumda olduğunu , davacı şirkete ait gibi gösterilen bu ciroda davacı şirket kaşesinin de yer almadığı hatta göz ile kontrol edildiğinde davacı şirket ünvanı ile bu cironun altında yazan “…. …” yazılarının aynı el ürünü olduğunun açıkça görüldüğünü ,tüm bu anlatılanların da çek arkasındaki davacı şirketin imzasının bulunduğu alanın, daha sonra istenildiği şekilde doldurulmak üzere daha evvelden boş bırakıldığı ve daha sonra istenildiği şekilde doldurulmuş olduğunu düşündürdüğünü ayrıca davalılar tarafından, dava konusu çekin haksız yere icra takibine konu edilme ihtimali bulunduğu bu sebeble davacı şirketin zarara uğraması kuvvetle muhtemel olduğundan, dava konusu çekin davacı şirket tarafından ödenmemesi ve davacı aleyhine icra takibine konu edilememesi için öncelikle teminatsız olarak ,Mahkemece bu husus kabul görmez ise, tedbir icra takibi öncesinde talep olunduğundan %15 teminat ile ihtiyati tedbir kararı verilmesinin de talep edildiğini ayrıca davacı aleyhine yapılan hak ve hukuka aykırı, kötü niyetli eylem sebebiyle davalılar aleyhine çek bedeli üzerinden %20’den aşağı olmamak koşulu ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin de talep edildiğini belirtmiş , dava konusu 1.000.000,00 TL bedelli çekin kötü niyetli olarak davacı şirketin imza ve kaşesi olmaksızın ciro edildiğinin tespiti, dava icra takibinden önce olduğundan iş bu çekin ödenmemesi ve davacı aleyhine icra takibine konu edilememesi için öncelikle teminatsız olarak, Mahkeme aksi kanaatteyse %15 teminat ile ihtiyati tedbir kararı verilmesine, çek bedeli üzerinden %20’den aşağı olmamak koşulu ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …. … San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili Mahkememize verdiği 02.12.2020 tarihli cevap dilekçesinde ; dava dışı keşideci …. … … Hiz. Tic. AŞ. tarafından davacı …. …. … Tic. Ltd. Şti. emrine … Bankası’nın … seri numaralı ….. şubesine ait 30.10.2020 ödeme tarihli 1.000.000,00 TL bedelli çek keşide edildiğini ,çekin davacı firma tarafından diğer davalı …. … …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına ciro edildiğini , ciro zinciri sonucunda çekin nihayet davalı firmaya ciro ve teslim edildiğini , davalının çeki yasal süresi içinde muhatap bankaya ibraz ettiğini ve çekin karşılıksız olduğunu öğrendiğini ,bunun üzerine çek üstüne karşılıksızdır şerhinin muhatap bankaca işlendiğini , dava konusu çekin TTK 780. Maddesinde belirtilen vasıflara haiz ve geçerli bir çek olduğunu , ciro zincirinde kopukluk bulunmadığını , davacı tarafın çekin tarafı ile alakası olmadığını, bu çekten dolayı davalı firmaya herhangi bir borcu olmadığı iddiasında olduğunu ,davacı yanın iddialarının hiçbir hukuki temeli bulunmadığını ,çek ve senet ile borç altına giren kimsenin, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmek yükümlülüğü altına girdiğini ,ispat külfetinin davacı borçluya düştüğünü , davacının iddiasını ispat edecek hiçbir delili dosyaya ibraz etmediğini ,davacı yanın iddiasına dayanak olarak yalnızca çekin ön yüzü ve arka yüzünde davacı şirket ünvanının yazılı olduğu ve iki yazı şeklinin birbirinden farklı olduğunu öne sürdüğünü ,bu durumun çekteki imzanın sahte olduğuna delil teşkil edecek bir durum olmadığını zira, konu çekin ön yüzünün keşide edenin el yazısı ile, arka yüzündeki ciro kaydının ise hamilin el yazısı ile doldurulmasının ticari hayata ve hayatın olağan akışına gayet uygun bir durum olduğunu , bu halde davacı yanın el yazılarının farklı olduğundan bahisle çekin geçersiz ve sahte bir çek olduğunu iddia etmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu , davacı yanca yapılan ciroda şirket kaşesinin basılı olmamasının, cironun geçersizliğine sebep olacak bir durum olmadığını ,Türk Ticaret Kanunu md. 683, ciro hususunu düzenlediği , maddenin ” Lehine ciro yapılan kişinin ciroda gösterilmesine gerek olmadığı gibi, ciro, cirantanın sadece imzasından ibaret olabilir. ” hükmünü amir olduğunu , kanuni olarak bir cironun geçerli olması için, cirantaya ait imza tek başına dahi geçerli oluyor iken, davacı yanın, ciroda firmaya ait kaşenin bulunmadığından bahisle cironun geçersizliğini öne sürmesinin hukuki dayanaktan yoksun bir iddia olduğunu ,dava konusu çekin, Türk Ticaret Kanunu ile Çek Kanunu ve ilgili sair mevzuat uyarınca usulen ve hukuken geçerli bir çek olup, çekin arka yüzündeki ciro zincirinin de tam ve geçerli bir ciro zinciri olduğunu ,bu halde, çekin bedelinin davalı firmaya ödenmesinden gerek keşideci gerek cirantalar sorumlu olacağını belirtmiş , davanın reddine karar verilmesini talep etmiş , diğer davalılar cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.
Davacı vekili mahkememize UYAP üzerinden gönderdiği 03.03.2021 tarihli dilekçesinde ; mahkeme dosyasında tarafların19.02.2021 tarihli protokol gereği haricen anlaştıklarını , bu sebeble açmış oldukları davadan feragat ettiklerini , yatırılan teminat bedelinin, henüz kullanılmamış olan gider avanslarının ve arta kalan harçların iadesine karar verilmesini de talep ettiklerin belirtmiş , 05/03/2021 tarihli celsede de davadan feragat ettiklerini , feragate binaen karar verilmesini , teminatın iadesini istediklerini beyan etmiş bu beyanını imzasıyla tasdik etmiştir.
Davalı …. … …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili Mahkememize UYAP üzerinden gönderdiği 03.03.3021 tarihli dilekçesinde ; davadan, davacı tarafından feragat edildiğinden, feragate bir diyecekleri bulunmadığını , avukatlık ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini , davacı yanca mahkeme dosyasına yatırılan teminatın davacıya iadesine muvafakat ettiklerini belirtmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça …. Bankası’nın …. seri numaralı … şubesine ait 30.10.2020 ödeme tarihli 1.000.000,00 TL bedelli çeki dolayısıyla davalılara borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak davalılar hakkında Mahkememize menfi tespit davası açıldığı, davacı vekilinin Mahkememize UYAP üzerinden gönderdiği 03.03.2021 tarihli dilekçesi ile açtığı davadan feragat ettiği, feragatın davaya son veren taraf işlemlerinden olduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinin incelemesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığı incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, vaki feragate binaen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Vaki feragate binaen davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan harç fazla olduğundan 17.057,73 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine ,
3-Davacı tarafça yatırılan teminatın iadesine ,
4-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talep halinde yatırana iadesine
Dair; tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar davacı vekili Av. ….’in yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 04/03/2021

Başkan …
e -imza
Üye …
e -imza
Üye …
e -imza
Katip …
e -imza