Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/609 E. 2021/588 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/609 Esas
KARAR NO : 2021/588

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkili banka ile dava dışı firma arasında Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi ile iki adet kredi sözleşmesi ve işletme kart taahhütnamesinin akdedildiği, dava dışı asıl borçlu şirkete bu kapsamda krediler kullandırıldığı, davalının ise kredi sözleşmelerini müştereken borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, davalının sözleşmenin imzalandığı tarihte dava dışı firmanın yetkilisi olarak göründüğü, dava dışı firmanın müvekkili bankaya ana para olarak 10.090,40 TL borçlandığı, borcun ödenmemesi üzerine hem dava dışı firmaya hem de davalıya 12.04.2021 tarihli ödeme ihtarı gönderildiği, ihtara rağmen herhangi bir ödemenin gerçekleşmediği, bu nedenle davalı ve dava dışı şirket hakkında İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile 11.677,33 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, ancak itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Öncelikli olarak arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın alacağının zamanaşımına uğradığı, dava konusu ödeme emrinde borcun sebebinin açık ve net olarak belirtilmediği, ayrıca müvekkili ile davacı banka arasında herhangi bir kredi sözleşmesinin imzalanmadığı, müvekkilinin borçlu sıfatına haiz olmadığı, müvekkilinin bir dönem ortağı olduğu dava dışı ….’de bulunan tüm hisselerini … ve …’ye devrettiği, şirket ortaklığından ayrılmış olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı banka tarafından davalı borçlu aleyhinde dava dışı diğer borçlularla birlikte 28.06.2018 tarihinde 10.137,03 TL asıl alacak, 938,62 TL kat öncesi işlemiş faiz, 0,31 TL kat öncesi işlemiş faizin %5 gider vergisi, 475,15 TL işlemiş gecikme faizi, 23,76 TL işlemiş faizin %5 BSMV, 102,46 TL takip öncesi masraf olmak üzere toplam 11.677,33 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 19.04.2021 tarihli raporda sonuç olarak; Davacı banka ile dava dışı … arasında 50.000 TL limitli 06.08.2008 tarihli ve 50.000 TL limitli 23.02.2005 tarihli 2 adet sözleşme ve eki 5.000 TL limitli … İşletme Kart Taahhütnamesi akdedildiği, davalının dava konusu sözleşmelerin tamamını müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, borcun ödenmesi için dava dışı asil borçluya ihtarname keşide edildiği, ihtarnamede davalı muhatap olarak gösterilmiş ise de, kendisine keşide ve tebliğ edilen ihtarname bulunmadığından temerrüt tarihi olarak 26.06.2018 takip tarihi olarak değerlendirildiği, davalının şirket ortaklığından ayrılmasının şahsi kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, davalının kefaletten vazgeçtiğine dair bankaya keşide ettiği ihtar tebliğinin 06.09.2020 tarihli olduğu ve bu tarihte kredi hesabının borç bakiyesinin 1.131,77 TL olduğunun tespit edildiği, takdiri mahkemeye ait olmak üzere takibe konu kredinin BCH gibi çalışması ve dayanağının davalının müteselsil kefil sıfatlı ile imzaladığı Genel Kredi Sözleşmelerinin olması hususunun dikkate alınması halinde 26.06.2018 takip tarihi itibariyle 10.131,46 TL asıl alacak, 821,03 TL kat öncesi işlemiş faiz, 457,97 TL kat sonrası işlemiş akdi faiz, 22,90 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 11.433,36 TL olduğu, davalının kefaletten istifa ettiğine dair ihtarın bankaya tebliğ edildiği 06.09.2010 tarihindeki kredi hesabının borç bakiyesinin dikkate alınması halinde ise 3.428,03 TL asıl alacak, 155,59 TL kat sonrası işlemiş akdi faiz, 7,78 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 5.591,40 TL olduğu, davacı bankanın takip tarihinden itibaren asıl alacaka 5464 Sayılı Yasa’nın 26.3.maddesi gereğince TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket olan … arasında 06.08.2008 tarihli 50.000 TL, 23.02.2005 tarihli 50.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi ve sözleşme eki 5.000 TL limitli … İşletme Kart Taahhütnamesi’nin imzalandığı, davalı tarafından iş bu sözleşmelerin tamamının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmış olduğu, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete KMH açılarak 15.000 TL kredi kullandırıldığı, kredi hesabının açıldığı 04.03.2008 tarihinden kredi hesabı kat edilerek takip hesaplarına aktarıldığı tarih olan 02.05.2018 tarihine kadarki geçen zaman dilimi içerisinde KMH’nin BCH gibi çalıştığından kredi kullanımına devam edildiği 02.05.2018 tarihinde ödenmeyen 10.090,40 TL anapara borç bakiyesinin tasfiye olunacak takip hesaplarına aktarıldığı dosya kapsamı belgeler ve alınan bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Yine bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde davalının davacı bankaya keşide ettiği Kemalpaşa … Noterliği’nin 26.08.2010 tarihli ihtarnamesi ile dava dışı asıl borçlu şirketteki hisselerini Kemalpaşa … Noterliği’nin 01.03.2010 tarih ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile devrettiği, bu nedenle dava dışı asıl borçlu şirketin bankadan kullandığı krediler için kefillikten vazgeçtiği, bundan böyle söz konusu asıl borçlu şirketle ilgili olarak hiçbir borcu kabul etmediğini ve bu tarihten sonra kullanılacak hiçbir krediden sorumlu olmadığını davacı bankaya bildirdiği ve iş bu ihtarnamenin 06.09.2010 tarihi itibariyle davacı bankaya tebliğ edildiği, davalının dava dışı asıl borçlu şirketteki hisselerini ortaklıktan ayrılmak suretiyle devrettiğine ilişkin kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin dosyaya bir sureti sunulan 13.09.2010 tarih ve … Sayısında yayınlandığı alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davalının takip ve davaya konu genel kredi sözleşmelerindeki kefaletinin halen devam edip etmediği, bu kapsamda davacı bankanın davalıdan takip tarihi itibariyle takibe konu tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalının dava dışı asıl borçlu şirket ile davacı banka arasında imzalanan 06.08.2008 tarihli 50.000 TL bedelli, 23.02.2005 tarihli 50.000 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmeleri ile 5.000 TL limitli … İşletme Kart Taahhütnamesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu kapsamda kefalet limitinin toplam 55.000 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili her ne kadar cevap dilekçesinde iş bu davanın zamanaşımına uğradığından bahisle öncelikli olarak zamanaşımından reddine karar verilmesini talep etmiş ise de, davacı banka tarafından hesabın 12.04.2018 tarihinde kat edildiği ve hesap kat tarih itibariyle alacağın muaccel hale geldiği düşünüldüğünde iş bu davada (BK 125.maddesi) TBK 146.maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde icra takibinin başlatıldığı ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımı def’inin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Her ne kadar davalı vekili tarafından davalının dava dışı asıl borçlu şirketteki hisselerini Kemalpaşa … Noterliği’nin 01.03.2010 tarih ve … yevmiye numaralı Hisse Devir Sözleşmesi ile devretmek suretiyle ortaklıktan ayrıldığı ve bu hususu da Kemalpaşa … Noterliği’nin 26.08.2010 tarihli ihtarname ile davacı bankaya bildirdiği ve iş bu ihtarnamenin de davacı bankaya 06.09.2010 tarihinde tebliğ edildiği, bu kapsamda bu tarihten sonra kullandırılan kredilerden dolayı davalının davacı bankaya karşı kefaletinin son bulmuş olması nedeniyle sorumlu olmadığı savunulmuş ise de; alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında dava dışı asıl borçluya 04.03.2008 tarihinde KMH açılmak suretiyle 15.000 TL kredi kullandırıldığı, Kredili Mevduat Hesaplarının bch gibi çalıştığından kredi limiti dahilinde kredi hesabının açıldığı 04.03.2008 tarihinden kredi hesabı kat edilerek takip hesaplarına aktarıldığı 02.05.2018 tarihine kadar dava dışı asıl borçlu şirkete kredi kullandırımına devam edildiği, 02.05.2018 tarihi itibariyle ödenmeyen kredi tutarının 10.090,40 TL anapara borç bakiyesi verdiği, kredi hesabı bch şeklinde çalışmakta olup, zaman zaman sıfırlanmasının kredi hesabının kapatıldığı anlamına gelmediği belirtilmiş olup, ayrıca davalının sırf şirket ortaklığından ayrılmasının dava konusu Genel Kredi Sözleşmelerindeki kefaletini sonlandırmayacağı, davalının takip ve davaya konu sözleşmeleri şirket ortağı sıfatıyla değil de müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, genel kredi sözleşmesinin karşılıklı taahhütleri içeren sözleşmelerden olması nedeniyle davalı kefilin tek yanlı olarak karşı tarafa noter ihtarıyla gönderildiği irade beyanıyla kefaletin sona ermeyeceği, bu şekildeki bir bildirimin akdin diğer tarafı olan bankaca kabul edilmediği sürece hukuki sonuç doğurmayacağı, bu nedenle davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı sözleşmelerdeki kefalet limiti kadar dava dışı asıl borçlu ile birlikte sorumluluğunun devam ettiği düşünülmekle davalı tarafın bu yöndeki savunması yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/5676 Esas, 2015/15082 Karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/19481 Esas, 2015/2690 Karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/4953 Esas, 2019/5618 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.)
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu gereğince hesap kat ihtarnamesinin davalıya tebliğ edildiğine dair bir belge dosyada mevcut bulunmadığından davalının takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü kabul edilmek KMH akdi ve temerrüt faiz oranları 5464 Sayılı Yasa’nın 26.3.maddesi gereğince TCMB tebliğleri ile belirlendiğinden ve kredi hesabının kat edildiği 12.04.2018 tarihindeki akdi faiz oranının yıllık %22,08, temerrüt faiz oranının da yıllık %28,08 olarak belirlendiği ve davacı bankanın da tebliğlerle belirlenen temerrüt faiz oranları üzerinden talepte bulunduğu tespit edilmek suretiyle bu kapsamda yapılan hesaplama neticesinde davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalıdan 10.131,46 TL asıl alacak, 821,03 TL kat öncesi işlemiş faiz, 457,97 TL kat sonrası işlemiş akdi faiz, 22,90 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 11.433,36 TL alacaklı olduğu bilirkişi tarafından hesaplanmış olmakla aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu gereğince davanın kısmen kabulüne; davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, 10.131,46 TL asıl alacak, 821,03 TL kat öncesi işlemiş faiz, 457,97 TL kat sonrası işlemiş akdi faiz, 22,90 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 11.433,36 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren 10.131,46 TL asıl alacağa 5464 Sayılı Yasa’nın 26.3.maddesi gereğince T.C.M.B tebliği ile belirlenen yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve %5 gider vergisi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.286,67 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, 10.131,46 TL asıl alacak, 821,03 TL kat öncesi işlemiş faiz, 457,97 TL kat sonrası işlemiş akdi faiz, 22,90 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 11.433,36 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren 10.131,46 TL asıl alacağa 5464 Sayılı Yasa’nın 26.3.maddesi gereğince T.C.M.B tebliği ile belirlenen yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve %5 gider vergisi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.286,67 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 781,01 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 141,03 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 639,98 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 203,23 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 41,60 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 641,60 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 622,35 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 243,97 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır