Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2022/398 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/586
KARAR NO : 2022/398

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 2019
KARAR TARİHİ : 27/04/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1)DAVA KONUSU
a)Dava konusunun İzmir 5. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında davacı aleyhine yapılan icra takibine dayanak olan 04.09.2017 vadeli ve 05.01.2018 vadeli senetlerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2)DAVA SÜRECİ
a)30/12/2019 tarihinde 102.000,00 TL esas değerli dava mahkememizde açılmıştır.
b)02/01/2020 tarihinde tensip zaptı hazırlanmıştır.
c)İlk tensibin hazırlandığı İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş ve davacı tarafça görevsizlik kararı istinaf incelemesine tabi tutulmuş olup, istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin …/… esas …/… karar sayılı kararıyla esastan reddedilmesiyle dosya mahkememize gelmiştir.
d)Taraflara yeni hazırlanan tensibin tebliğiyle birlikte davalı taraf süre uzatım talebinde bulunmuştur.
e)Süresinde10/12/2020 tarihinde davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmuştur.
f)Öninceleme duruşması 17/02/2021 tarihinde yapılmıştır.
g)Davacı vekilince 02/03/2021 tarihinde delil dilekçesi sunulmuştur.
h)21/12/2021 tarihli duruşmada davacı tarafın tedbir talebi 2004 sayılı yasanın 72/3 maddesine uygun bulunmakla kabul edilmiştir.
i)İhtiyati tedbire yapılan itiraz 24/03/2022 tarihinde gerekçesi açıklanmak suretiyle reddedilmiştir.
3)DAVA DİLEKÇESİ
a)Dava dilekçesinde; davacının aleyhine yapılan icra takibine dayanak olan 04.09.2017 vadeli ve 05.01.2018 vadeli senetlerden dolayı borçlu olarak göründüğünü,
b)Senetlerin takipte aslında … isimle şahısa verildiğini, davacının davalıyı hiçbir surette tanımadığını, aralarında bir ticari ilişkinin bulunmadığını,
c)Davalının senette meşru hamil olmadığını, … isimli şahısın senedi bizzat kendisinin doldurup verdiğini,
d)Davacının dava dışı … a 40000 TL tutarında ödeme yaptığını,
e)Dava dışı şahıs ve davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, dava dışı şahsa ödemeler yapılmış olmasına rağmen, bu şahsın haksız kazanç elde etmek amacıyla davalı ile ortak hareket ederek icra takibini başlattığını,
Beyanla davanın kabulünü ve ilgili senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir.
4)DAVACI DELİLLERİ
a)Senet asılları, İzmir 5. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası, İzmir CBS …/… soruşturma sayılı dosyası, davalıya ait ticari defter ve kayıtlar, tanık
5)CEVAP DİLEKÇESİ
a)Davacı hakkında davaya konu edilen iki adet senetle ilgili olarak İzmir 5. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı,
b)Davacının ödeme emrine karşı iki defa şikayet yoluyla icra mahkemesine başvuruda bulunduğu,
c)Davacı tarafın bonolar üzerindeki imzaları inkar etmediği ve hakkında yapılan takibe rağmen takipten haberi olduğu anda menfi tespit davası açmadığı,
d)Davacının eşinin üzerine kayıtlı olarak işlettiği markete hacze gidildiğinde de kendisiyle telefonda görüşülmesine rağmen borcu kabul ettiği ve menfi tespit davası açmadığı,
e)Davacının murisinden kendisine intikal eden taşınmazlara yönelik haciz işlemi yapılıp satışının istendiği, ancak mülkiyet niteliği gereği satış için icra mahkemesine ve sulh hukuk mahkemesine başvurulduğu, davacının yine menfi tespit davası açmadığı,
f)2019 yılı Kurban Bayramı öncesinde davacıya ait çiftliğe hacze gidildiğini ve orada bulunan küçükbaş ve büyükbaş hayvanların haczedildiğini, haczedilen hayvanların yediemin olarak davacıya teslim edildiğini, haciz tutanağı düzenlenirken dava dışı iki ayrı şahsın bazı hayvanlara dair istihkak iddiasında bulundukları, davacının düzenlenen haciz tutanağında borcu kabul ettiğine ve ödeme yapacağına dair beyanının bulunduğu, ayrıca istihkak iddialarına yönelik olarak, icra mahkemesinde istihkak davası açtıklarını, dava ile istihkaka konu hayvanların davacıya ait olduğunun anlaşıldığı,
g)Davacının yediemin olarak kendisine teslim edilen hayvanları Kurban Bayramında sattığı, kendisine yönelik bu hususta suç duyurusunda bulunulduğu,
h)Davacının tüm çabaları sonuçsuz kalınca davalı hakkında asılsız suç duyurusunda bulunduğu,
i)Davacının borca dair hiçbir itirazının bulunmadığı,
j)Davacının ilgili haciz tutanağında borcunu ikrar ettiğinden bahisle
Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6)DAVALI DELİLLERİ
a)İzmir 5. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi

…/… esas sayılı dosyası, İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi …/… esas sayılı dosyası, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesi …/… esas …/… esas sayılı dosyası, İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesi …/… esas sayılı dosyası, İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesi …/… esas sayılı dosyası, Tanık ve yemin
7)TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI VE ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
a)Tarafların davaya konu edilen iki adet senetle ilgili borcun varlığına yönelik olarak anlaşamadıkları, taraf dilekçelerinin incelenmesi neticesinde uzlaştıkları bir hususun bulunmadığı tespit edilmiştir.
8)İNCELEME VE GEREKÇE
a)İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesi …/… esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi …/… esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi …/… esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesi …/… esas …/… esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
İzmir 5. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
İzmir CBS …/… soruşturma sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
b)Dava, iki adet 04.09.2017 vadeli ve 05.01.2018 vadeli bonodan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. İlgili bonolara müstenit İzmir 5. İcra Dairesinde …/… esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı yasanın bonoya(emre yazılı senet) ilişkin tanımlayıcı hükümlerin aşağıdaki gibidir.
MADDE 776- (1) Bono veya emre yazılı senet;
a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’ den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b)Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
c)Vadeyi,
d)Ödemeyerini,
e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
f) Düzenlenme tarihini ve yerini,
g) Düzenleyenin imzasını, içerir.
MADDE 777- (1) İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere,776 ncı maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz.
(2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
(3) Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır.
(4) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.
Kanunun yukarıda yazılı hükümleri gereğince menfi tespit istemine konu edilen belgelerin 6102 sayılı yasanın 767/1-a,b,c,e,f,g bendlerinde yazılı unsurları taşıdığından bahisle her iki belgenin de kambiyo senetlerinden bono niteliğinde oldukları tespit edilmiştir.
6100 sayılı yasanın 27. Maddesi
Hukuki dinlenilme hakkı
MADDE 27- (1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
(2) Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.
6100 sayılı yasada adil yargılanma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak ispat hakkı sınırlarıyla birlikte düzenlenmiştir. İspatın konusu vakıalardır. Vakıalar dışındaki hususlar ispatın konusu olamaz. Delilin, o vakıa hakkında dinlenebilir delil olup olmadığına Hakim karar verir. İspatın konusunu oluşturan vakıalar, uyuşmazlığı çözümünde etkili olabilecek, tarafların üzerinde anlaşamadıkları, çekişmeli vakıalar olmalıdır. Herkesçe bilinen vakıalar ile ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz. Çekişmeli sayılmadıkları için de ispata konu edilemezler. Her davada olduğu gibi, menfi tespit davalarında da ispat yükü büyük önem taşır. Kendisine ispat yükü düşen taraf bunu yerine getirmezse, açtığı ya da aleyhine açılan davayı kaybeder. 4721 sayılı yasanın 6. Maddesine göre; ”kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Bu hüküm gereğince de menfi tespit davalarında da ispat yükünün taraf sıfatıyla bir ilgisi yoktur. Yani, ispat yükü davacıya düşebileceği gibi davalıya da düşebilir. Menfi tespit davalarında ispat yükü, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği nedenlerin niteliğine göre değişebilir. Kambiyo senetleri hakkında açılan menfi tespit davalarında, senedin dayanağı olduğu ileri sürülen hukuki ilişki ile senet metnindeki borç karşılaştırılmak suretiyle, ispat yükünün kimin üzerine düştüğü belirlenir. Menfi tespit davasında, davacı/borçlunun borcun hiç doğmadığını, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişkinin bulunmadığını iddia ederse, bu durumda ispat yükü davalı/alacaklıya düşer. Buna karşılık, davacı/borçlunun hukuki ilişkinin varlığını kabul etmekle beraber, bunun başka bir nedenle geçersiz olduğunu ya da sona erdiğini ileri sürmesi halinde ise ispat yükü davacı/borçludadır. Çünkü doğumunu kabul ettiği hukuki ilişkinin sona erdiği, bunu iddia eden davacı/borçlu tarafında 4721 sayılı yasanın 6. maddesi gereği ispat edilmelidir. Kambiyo senedi olan bono ile borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür.(Y.11.HD. 06/02/2020.T 2018/4020;998) Bonodan dolayı borçlu olmadığını ispat yükü davacıya aittir. Davacı borçlu bulunmadığını ancak usulüne uygun yazılı delil ile ispatlayabilir.(Y.19.HD. 10/10/2017.T. 2016/19121;6766)
6100 sayılı yasanın 188. Maddesi
İkrar
MADDE 188- (1) Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez.
(2) Maddi bir hatadan kaynaklanmadıkça ikrardan dönülemez.
(3) Sulh görüşmeleri sırasında yapılan ikrar tarafları bağlamaz.
Yargılama hukukunda ikrar, karşı tarafın dayandığı bir vakıanın kabulü anlamına gelir. 6100 sayılı yasamıza göre ikrar bir delil türü olarak düzenlenmiştir. Yine yukarıda ispat konusundaki açıklamalarda da geçtiği üzere, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz ve buna bağlı olarak, ikrar edilmiş vakıanın ispatına ve bunun için delil gösterilmesine gerek yoktur. Yargılama hukuku bakımından ikrar, açıklayan tarafından hasmının karara bağlanmasını istediği hakkın veya hukuki durumun, meydana gelmesine esas olan ve hasmınca ileri sürülen maddi olayların tümünün veya bir bölümünün doğru olduğunun bildirilmiş olması demektir.(HGK. 09/11/1955 T. E:4-79 K:78) İkrar, tek taraflı bir usuli işlem olarak, delil ikame faaliyetini ve ispat ihtiyacını ortadan kaldıran bir taraf beyanıdır. İkrar mahkeme içi ve mahkeme dışı olmasına, basit, vasıflı yahut bileşik olması durumlarına göre çeşitli ayırımlara tabi tutulmuştur. Mahkeme içi ikrar kesin delil niteliğinde iken, mahkeme dışı ikrar ise başka bir kesin delil türüne dönüşmedikçe takdiri delil niteliğindedir. Basit ikrar, karşı tarafın ileri sürdüğü vakıanın kabulüdür. İkrar beyanına ayrıca bir nitelik eklenmesi durumunda ise vasıflı ikrar söz konusu olur. İkrar edilen vakıa ile birlikte yeni bir vakıa gündeme gelirse burada bileşik ikrardan söz edilir.
İzmir 5. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında, 18/07/2019 tarih ve 11:00-11:50 saatlerinde yapılan haciz işleminde düzenlenen haciz tutanağında, dosyamız davacısının borçlu sıfatıyla “borcumdan haberdarım, önümüzdeki günlerde dosyaya ödeme yapma niyetindeyim” şeklinde beyanının alındığı ve bu beyanın tutanağa geçirildikten sonra bizzat kendisi tarafından imzalandığı tespit edilmiştir. Davacının bu beyanıyla birlikte davalıya karşı dava konusu senetlerden dolayı aralarında bir kambiyo ilişkisine dayalı alacaklı borçlu ilişkisinin bulunduğunu ikrar ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça yapılan ikrar mahkeme huzurunda yapılmasa da ilgili evrakın resmi makamlarca hazırlanan bir tutanağa geçirtildiği anlaşılmakla kesin delil niteliğini kazandığı anlaşılmıştır. Yukarıda anılan açıklamalar ışığında, aradaki hukuki ilişkinin varlığını ikrar etmekle birlikte artık davacı ile davalı arasında bir kambiyo ilişkisinin ve bunun altında temelde bir borç ilişkisinin bulunduğu çekişmeli olmaktan çıkmıştır. Artık somut olayda borçlu olmadığının ispat yükü davacı/borçludadır. Davacının bu bağlamda, 6100 sayılı yasanın;
Senetle ispat zorunluluğu
MADDE 200- (1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.
Senede karşı tanıkla ispat yasağı
MADDE 201- (1) Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.
Maddeleri gereğince borçlu olmadığını ancak yazılı delille ispat etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; davacının ikrar suretiyle, davalı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi çekişmeli olmaktan çıkardığı, ispat yükünün davacı tarafa geçtiği, davacının bu aşamada borçlu olmadığını ancak yazılı delil ile ispatlayabileceği, dava dilekçesinde davacının ödediğini iddia ettiği 40.000,00 TL için de davacının ödemeye dair hiçbir yazılı delil sunmadığı, kesin delil niteliğindeki ikrar ve borçlu olmadığını ispata yarar yazılı delil sunmamakla davacının davasını ispat edemediği, davacı tarafın davalı hakkında şikayette bulunduğu savcılık dosyasının akıbetinin ispat külfetinin davacı da oluşu, davacının kesin delil niteliğindeki ikrarı, mevcut hukuki ilişkiden kaynaklı borcun olmadığının yazılı delille ispatlanamaması bir arada değerlendirildiğinde savcılık dosyasının akıbetini beklemenin dosyaya fayda sağlamayacağı anlaşılmakla, davacının açmış olduğu menfi tespit davasının reddine, 2004 sayılı yasanın 72/4 maddesi gereğince mahkememizce verilen 21/12/2021 tarihli celsedeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davalı taraf ihtiyati tedbir ile kanunun emredici hükmü gereği zarara uğramış olduğundan bahisle davalının zararlarına karşılık 102.000,00 TL nin %20 si oranındaki para olan 20.400,00 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6100 sayılı yasanın 326/1 maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
I.DAVANIN REDDİNE,
II.2004 sayılı yasanın 72/4 maddesi gereğince 21/12/2021 tarihinde verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına,
III.2004 sayılı yasanın davalı/alacaklının zararlarını düzenleyen 72/4 maddesi gereği 20.400,00 TL’ nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
IV.Tebligat masrafı olarak kullanılan 177,50 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
V.Davacı tarafça yatırılan 1.741,91 TL karar ve ilam harcından 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 1.661,21 TL harcın davacıya iadesine,
VI.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısmının üçüncü bölümüne göre hesaplanan 13.640,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
VII.Karar kesinleştiğinde artan gider avansının talep halinde yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi gereği iki haftalık kesin süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır